Mayıs 06, 2017 06:33 Europe/Istanbul

Seçimler her siyasi demokratik nizamı kurmak için en önemli ve en etkili bileşenlerden biri telakki edilir. doğal olarak her ülke kendi kültürü ve dini değerleri ve siyasi yapısına göre seçimlerden yararlanmak üzere kendi seçim sistemini tasarlayarak uygular.

İran’da İslam inkılabı zafere kavuşmasının ardından düzenlenen referandum çerçevesinde halkın kendi kaderini belirleme sürecine katılma temelinde İslam Cumhuriyeti nimazı kuruldu. İran İslam Cumhuriyeti nizamı kurulduğu yaklaşık kırk yılda ortalama olarak her yıl bir seçim düzenlendi. 1992 yılına kadar İran’da Cumhurbaşkanı ve İslamî şura meclisi milletvekilleri ve bilgeler meclisi temsilcileri düzenlenen seçimlerle ve halkın oyları ile seçiliyordu. O yıldan sonra İran’da düzenlenen genel seçimlere İslamî kent ve köy konseyleri seçimleri de eklendi. Böylece İran İslam Cumhuriyeti ülke yönetiminde halkın oylarına baş vuran ülkelerin arasında en üst sıralarda yer aldı.

Image Caption

Siyaset meseleleri uzmanı ve üniversite öğretim üyesi Dr. Seyyid Murtaza Kazımi Dinan şöyle diyor:

İran’da seçimleri gözetlemek gibi önemli bir görevi üstlenen anayasayı kollama ve koruma konseyi gibi başka ülkelerde de benzer yasal kurumlar belirlenmiştir. Türkiye’de bu görevi anayasa mahkemesi yürütüyor veya Mısır’da Mahkematul Nakd kurumu bu görevi üsteniyor. Avrupa ülkelerinde de bu işin büyük bir titizlikle yürütüldüğünü görmekteyiz. Fransa’da adalet yüksek mahkemesi bu görevi yürütüyor veya Almanya’da anayasa mahkemesi ve Rusya’da da öyle. Ayrıca bu konunun sadece bizim ülkemizle sınırlı olmadığını görüyoruz ve hemen hemen tüm ülkeler seçimleri gözetlemek için bazı kurumları vardır ve bu görevi eksiksiz yerine getirirler. Yani ülkemizde anayasayı kollama ve koruma konseyinin görevine benzer bir görevi bu kurumlar yürütüyor ve seçimleri gözetliyor.

Ancak İran’da seçimler bir başka açıdan da ilgi çekiyor, ki o da seçimleri gözetleme mekanizması ve gözetleme tartışmasıdır. Batılı bazı siyaset ve medya çevrelerinin bu konuya bakışı genellikle bu alanda hakim olan gerçeklerin aksine bazı telkinlerde bulunmak ve provokasyon yapmaya yöneliktir. Yani sanki seçimleri gözetlemek veya adayların salahiyeti olup olmadığını belirlemek bir tek İran’da yapılıyor ve başka ülkelerde yapılan seçimler bu konulardan bağımsız bir şekilde düzenleniyor gibi bir telkin söz konusu oluyor. Oysa başka ülkelerin anayasalarındaki maddelere ve seçimleri gözetleme yönündeki tedbirlerine bakıldığında, seçimleri gözetlemenin halkın oylarını korumak ve seçimlerin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini güvence altına almak her demokratik ülkenin olmazsa olmazları arasında yer aldığı anlaşılır. Nitekim bu bağlamda başka ülkelerden bir çok örnek vermek mümkün.

Günümüzde dünyanın tüm ülkelerinde ve nizamlarında esas konu, seçimlerin sağlıklı yapıldığının onaylanması, seçimlere aday olan adayların salahiyetinin onaylanması veya reddedilmesi ve ayrıca adayların seçimleri düzenleyenlere yönelik itirazlarının ele alınmasıdır. Nitekim bir çok ülkenin anayasasında bu konuya farklı biçimlerde işaret edilmiş veya doğrudan vurgulanmıştır. Bu bağlamda hukuki ve fıkhi kimliği olan resmi ve yasal kurumlar bu görevleri yürütmektedir. İran İslam cumhuriyetinde ise bu görevler anayasayı kollama ve koruma konseyi adındaki bir kuruma verilmiştir.

Image Caption

Aslında her siyasi nizamda gözetleme kurumu ülkede yürürlükte olan yasaların en iyi biçimde uygulandığını iki yöntemle gözetlemektedir. Bu iki yöntemlerden biri bilgi alma şeklindedir ki buna da Estetlai gözetim adı verilir. “Estetla” sözcüğü Arapça bir sözcüktür ve haberdar olmak veya bilgilenmek anlamına gelen Ettela sözcüğünün türevidir. Buna göre gözetleme görevini yürüten kurum sadece seçimleri düzenleyen kurumun icraatından haberdar olması ve bu konu hakkında bilgi alması ve ardından kendisi hiç bir uygulamaya karışmaksızın uygulama biçimini onaylaması veya reddetmesi ve gözlemlerini seçimleri düzenleyen kuruma bildirmesi gerekir.

Seçim sistemlerinden ikinci gözetleme yöntemi ise Estesvabi gözetim yöntemidir. Estesvab Arapça bir sözcüktür ve onay ve sevap anlamına gelen Arapça Sevab sözcüğünün türevidir. Buna göre gözetleme görevini yürüten kurum tem merhalelerde ve kararlarla aktif ve ciddi bir şekilde gözetleme işini yürütmesi ve böylece her türlü hatayı önlemesi gerekir. Kuşkusuz bu görevin çerçevesi yasalarda belirlenmiştir ve yasaların adaylar veya seçimleri düzenleme yöntemi için belirlediği şartlara dayanır.

Siyaset meseleleri uzmanı Kiyumers Yezdanpenah bu konuda şöyle diyor:

Burada önemli noktalardan biri şu ki ecnebi güç odaklarına bağlı medya organları İran İslam Cumhuriyeti nizamını yetersiz göstermeye çalışıyor ve İran milletine bu sistem onların isteklerini ve beklentilerini karşılayamadığını telkin etmeye çalışıyor. Bu çevreler İran İslam Cumhuriyeti nizamı kısıtlayıcı ve kendi halkının eline ayağına dolaşan bir nizam olduğunu telkin etmek ve bu tür propagandaları kullanarak seçimleri etkilemek istiyor. Oysa tüm bu çabalar ve didinmeler, İran’da demokrasinin köklü ve başarılı olduğunu ve nisbi bir başarı kazandığını ve kendi değerleri ile demokratik değerlerin arasında iyi bir denge kurduğunu ortaya koyuyor. Kuşkusuz bu durum düşmanları etkiliyor ve bu yüzden seçimleri etkilemeye çalışıyorlar.

Biraz önce de belirtildiği üzere her ülkede seçimler farklı yöntemlerle gözetlenir. Genelde çeşitli ülkelerde seçimleri gözetleme görevini beş kurum üstlenir. Bu kurumlardan biri, yargı kurumunun bir parçası sayılan anayasa mahkemeleridir. Bu bağlamda Fransa, Avusturya, Almanya, Bulgaristan, Filipinler ve Kırgızistan’ı örnek vermek mümkün.

Fransa anayasasının 58. Maddesine göre anayasa konseyi cumhurbaşkanlığı seçim kanununun doğru biçimde uygulandığını gözetlemekle yükümlüdür. Bu maddeye göre anayasa konseyi seçimlerin sağlıklı yapıldığını gözetlemek, itirazları değerlendirmek ve seçim sonuçlarını açıklamakla görevlidir.

Fransa’nın 1958 yılında çıkarılan anayasası tüm bu yetkileri anayasa konseyine vermiştir. 59. Maddeye göre de bu konsey gerekli incelemeleri ve araştırmaları yaptıktan sonra gelen itirazı reddedebilir veya seçim sonuçlarını iptal edebilir veya açıklanan sonucu düzeltebilir. Dolaysıyla bu gözetim seçimlerin tüm merhalelerini, yani başta sona kadar tüm aşamaları kapsar ve uygulanması için de herhangi birinin dava açması gerekmez, gerçi bu tür durumlarda da anayasa konseyi konuya müdahil olabilir.

Dünyada en çok demokrasi iddiasında bulunan Fransa’nın siyasi düzeninde her hangi birinin bireysel olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmak istediğinde Fransa’nın muteber şahsiyetlerinden ve aynı zamanda siyasi parti üyesi ve hakimiyete mensup olan en az 1000 kişinin imzasını yani onayını toplaması gerekir.

Fransa anayasasının 59. Maddesine göre anayasa konseyi milletvekilleri veya senatörlerin seçimi konusunda anlaşmazlık durumlarında da karar alabilir. İran anayasasının 99. Maddesi de Fransa anayasasının 59. Maddesine benzer bir maddedir ve sadece gözetim kurumu farklıdır.

Şimdi başka ülkelerin anayasalarında yer alan benzer maddelerden hareketle  bu ülkelerin seçimlerini gözetleme yöntemi de Estesvabi gözetim olduğu ve sonuçta gözetleme işini yürüten kurumun herhangi bir temsilcinin seçilmesini veya seçimin genelini iptal edebildiği anlaşılır.

Image Caption

Sözü İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin İran’da dini demokrasi ile ilgili beyanatı ile noktalamak istiyoruz.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle diyor:

Bizim anayasamız hassas ve kader belirleyici seçimlerle ilgili her şeyi belirleyerek İslam dünyasında mümin ve aydın ve değişim isteyen zihinlerin ve düşüncelerin ilgisini çekmeyi başarmıştır. Dinden kaynaklanan demokrasi, yani dini demokrasinin temeli Batı demokrasisinin temelinden farklıdır. Bizim seçimlerimizin temelini oluşturan dini demokrasi, insanın ilahi hakkı ve insanın ilahi görevinden kaynaklanır. Bu sırf bir sözleşme değildir. Tüm insanların hakkı vardır. İnsanlar seçme hakkına sahiptir, kendi kaderini belirleme hakkına sahiptir. Bizim ülkemizde seçimlere anlam kazandıran budur ve İslam Cumhuriyeti bugün Batı demokrasisi ve liberal demokrasiye nazaran çok daha ileridedir. Bizim dini demokrasimiz çok daha anlamlı ve çok daha köklüdür ve bizim onurlarımızdan biridir ve korunması gerekir.