Velayet güneşinden
Geçen hafta 10 Mayıs 2017 Çarşamba günü İmam Hüseyin –s– üniversitesi subay akademisinin mezuniyet töreni İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin katılımı ile gerçekleşti.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İmam Hüseyin -s- subay akademisi mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada ülkenin güvenlik bileşenlerini beyan etti ve ayrıca 12. Dönem cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında da önemli açıklamalarda bulundu.
Geçen hafta 10 Mayıs 2017 Çarşamba günü İmam Hüseyin –s– üniversitesi subay akademisinin mezuniyet töreni başkumandan Ayetullah Hamanei ve kuvvet komutanlarının katılımı ile düzenlendi.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei törenin başında tören alanına girişinde ilkin adsız şehitlerin mezarlığına uğradı ve fatiha okuduktan sonra kutsal savunma yıllarının şehitlerini saygı ile andı ve yüce Allah’tan hepsine en iyi dereceleri niyat etti.
Ayetullah Hamanei daha sonra alanda yer alan birlikleri selamladı ve ayrıca alanda bulunan gazileri ve kutsal mekanları savunan şehitlerin çocukları ile yakından ilgilendi.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei daha sonra mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada ülkenin güvenlik bileşenlerini beyan etti ve ayrıca 12. Dönem cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında da önemli açıklamalarda bulundu.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının başında İmam Mehdi’nin –s– veladetinin yıldönümünü kutladı ve ardından İmam Hüseyin –s– subay akademisi mezunlarını kutladıktan sonra Şaban ayının eşsiz özelliklerine temas ederek bu ayın ilahi rahmet yağmurunun yağdığı ve ilahi rahmetten yararlanmak için çok değerli bir ay olduğunu belirtti.
Ayetullah Hamanei Şaban ayının ortası bazı rivayetlerde Kadir gecesi olarak bilindiğini ifade etti.
Şaban ayının en seçkin özelliği İmam Mehdi’nin –s– bu ayın ortasında dünyaya gelmiş olmasından ibaret olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, Hz. Mehdi’nin –s– adı ve yadı karanlık gecenin sonunda doğan hak ve adalet güneşini çağrıştırdığını vurguladı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasını şöyle sürdürdü:
Dünyada zalimler ve karanlığı yaratanlar her zaman vardır ve asırlardır var olmuştur, ancak bu kara ve karanlık gecenin sonu hiç kuşkusuz güneşin doğmasıdır ve bu, bizlere İmam Zaman’a –s– inancı öğreten şeydir. Bu, ilahi ve asla şaşmaz vaattir. Veliyi Asr’ın zuhuruna ve Veliyi Asr’ın varlığına inanlar asla ümitsizliğe ve hüsrana kapılmaz ve kesinlikle bu güneşin doğacağını ve karanlıkları bertaraf edeceğine inanır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ilahi bir görev olan “Bekleyiş”i beyan ederek şöyle buyurdu: Bekleyiş demek, hazır vaziyette beklemek demektir mümin ve bekleyen insan, hazır vaziyette olan insandır. Eğer sizin dünya genelinde adaleti inşa etmek ve yerleştirmekle görevli olan imamınız bugün zuhur edecek olursa ben ve siz hazır vaziyette olmalıyız. Bekleyiş, sabırsızlanmak ve ayaklarımızla yere vurarak neden gecikti, neden gelmedi, demek değildir. Bekleyiş, sürekli hazır vaziyette olmak demektir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında ayrıca bekleyişin ve hazır vaziyette olmanın gereği kendimizi ve amellerimizi ister bireysel ister sosyal boyutta ıslah etmek olduğunu kaydetti.
İslam kaynaklarında ve özellikli Şii Müslümanların kaynaklarında belirtildiği üzere Hz. Mehdi –s– İslam Peygamberi’nin –s– pak soyundan gelen masum imamların 12. İmamıdır ve kameri 255 yılının Şaban ayının ortasında yani yaklaşık 1200 yıl önce dünyaya gelmiştir. İmam Mehdi –s– uzun süren bir gaybet döneminin ardından yeniden zuhur edecek ve zulüm ile dolan dünyayı adaletle dolduracaktır. İslam Peygamberi –s– şöyle buyurmuştur: En üstün ibadet, fereci beklemektir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İmam Hüseyin –s– subay akademisini genç mücahitleri yetiştirdiği için Kur'an'ı Kerim ayetinin mısdakı olduğunu belirterek Fetih suresinin 29. Ayetine işaret etti ve şöyle buyurdu: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei müstekbirlerin bizim toplumumuzda bir kaç özel kesime yönelik söz ve davranışlarında daha derin bir kin ve düşmanlık dikkat çektiğini, bu kesimlerin başında ise İslam inkılabı muhafızlar ordusu yer aldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: Onların düşmanlığının sebebi, bu kurumun ülkenin iktidar kaynağı olmasıdır. İslamî İran’da iktidar kaynağı olan her şey onların kin ve düşmanlığının hedefidir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında ayrıca ülkenin bilimsel ilerlemesi ve bağımsız ekonomisi de İran’ın iktidarına vesile olduğu için müstekbirlerin düşmanlık ettiği alanlardan sayıldığını ve bu yüzden İran’ın nükleer bilimcilerine suikast düzenlediklerini ve İran’a iktisadi yaptırımları dayattıklarını kaydetti.
Ayetullah Hamanei sözlerini şöyle sürdürdü: askeri güç de iktidar kaynağıdır. Bakın, şu füze meselesi etrafında dünyada nasıl bir yaygara koparıyorlar, neymiş, İran’ın füzesi varmış, İran’ın nokta vuruşu yapan füzesi varmış. evet, bizim füzemiz var, nokta vuruşu yapan füzemiz de bir kaç bin km uzaktan bir kaç metre toleransla hedefi vuran füzemiz de var. Biz bunu gücümüzle elde ettik, gücümüzle koruyacağız ve gücümüzle de geliştireceğiz inşaallah.
Ayetullah Hamanei İran’ın askeri teçhizattan başka fedakar askerleri, imanlı ve ahlaklı gençleri ve cihat ve direniş ruhuna sahip olan milleti de iktidarının diğer bileşenleri olduğunu, düşman milyarlarca dolar harcayarak bu bileşenleri yok etmeye çalıştığını kaydetti.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ülkenin iktidarının bileşenlerini saydıktan sonra konuşmasının şöyle sürdürdü: bu arada güvenliğimizi koruyan etkenler daha büyük önem arz etmektedir. Bu yüzden onlar güvenliğimizi koruyan kurumlarla, ki silahlı kuvvetlerimiz bunların en önemli olanlarındandır, muhalefet ediyorlar. Çünkü eğer emniyet olmazsa, bilim de olmaz, iktisat da olmaz, yenilik de olmaz. Bu yüzden düşman ülkede var olan bu güvenliği yok etmek istiyor.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei direniş devleti konusunu beyan ederek, direniş devletinin tutumu caydırıcı güç ve caydırıcı iktidar olduğunu, direniş devleti ne tecavüz ehli ve ne de sultacılık ehli ve başka ülkelere ve milletlere el uzatma ehli olduğunu ve ne de pasif konuma yönelik ve savunma pozisyonu alan bir devlet olduğunu ve bugün İran İslam Cumhuriyeti direniş devleti olarak kendine göre ekonomisi, silahlı kuvvetleri, uluslararası konumu ve bölgesel geniş nüfuzu olan bir devlet olduğunu, düşman ise bu güç ve iktidarın olmasını istemediğini vurguladı.
Ayetullah Hamanei, düşmanlar İran’a el uzatmayı düşündükleri takdirde çok sert tepki ile karşılaşacaklarını bilmeleri gerektiğini, zira onlar bu süreci başlatan taraf olabileceklerini, fakat işin sonu onların elinde olmayacağını vurguladı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei beyanatının bir başka bölümünde de İslami nizam düşmanlarının kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerine de işaret ederek düşmanın uzun, orta ve kısa vadeli hedefleri İslami nizamın aslını değiştirmek, ekonomiye ve halkın geçimine ve güvenliğine darbe vurmak olduğunu kaydetti.
Ayetullah Hamanei düşmanın en önemli hedefleri arasında İran ekonomisini felçe uğratmak ve halkın geçimine darbe indirmek olduğunu belirterek bu yüzden iktisadi sorunları çözmek gerektiğini ve direniş ekonomisi, milli üretim ve istihdam alanlarını genişletmek bu sorunların çaresi olduğunu ifade etti.
Bilim ve bilimsel gelişme, güçlü ve bağımsız ekonomi, askeri güç ve silahlı kuvvetler İran’ın iktidarının önemli etkenleri olduğunu belirten İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei, düşmanlar her zaman İslam cumhuriyetinin iktidar kazandıran bu etkenlere karşı kin beslediklerini ifade etti.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei düşmanların uzun vadeli amacı İran’da İslamî nizamın aslını yok etmek olduğunu ve müstekbirlerin İslam Cumhuriyetinden davranışını değiştirmesini istemesi da aslında bu hedef doğrultusunda ileri sürülen bir talep olduğunu belirterek şöyle dedi:
Davranışımızı değiştirmek demek, gittiğimiz İslam yolundan, inkılap yolundan, İmam’ın yolundan uzaklaşmak ve açı oluşturmak demektir. Önce 20 derece, sonra 45 derece, sonra 90 derece ve sonra da 180 derece karşı tarafa çark etmek demektir. Davranışımızı değiştirmek, bu demektir, yani İslamî nizamı yok etmektir, bu onların uzun vadeli hedefidir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının bir başka bölümünde de 12. Dönem cumhurbaşkanlığı seçimlerine temas ederek şöyle buyurdu:
Eğer halk seçimlere katılırsa ve bu katılım düzen, ahlak ve İslami yasalara uygun gerçekleşirse, kesinlikle İslam Cumhuriyeti nizamına izzet ve onur kazandırır, ancak eğer seçimlerde yasalar ihlal edilir ve kötü davranılırsa ve adaylar sözleri ile düşmanı sevindirecek olursa, bu seçimler bizim zararımızla sonuçlanır.
İran’da hemen hemen her yıl bir seçim düzenlendiğini hatırlatan İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei sözlerini şöyle sürdürdü:
Biz seçimleri düzenlemekte tecrübeliyizdir. Ben sayın adaylara vaatlerinde ve sözlerinde iktisadi meselelere, halkın geçimi, milli izzet ve ülkenin bağımsızlığına değinmelerini tavsiye ediyor. İran milleti inkılapçı ve onurlu bir millettir ve zafiyetin dibinden iktidarın ve izzetin zirvesine çıkmayı başarmıştır. Bu millet zayıflatılmamalı, boynu bükük hale getirilmemeli. Bu milleti başka milletlere, zorba güçlere karşı teslim olmaya zorlamamalı. Bu millet iktidarı ile ayaktadır. Milli izzeti ve onuru ve milletin azametini istikbar karşısında korumalıyız. Adaylar Amerika’nın haksız isteklerine siyonistlerin habisliğine karşı dik durduklarını göstermelidir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei cumhurbaşkanlığı adaylarına konuşmalarında milli güvenliği gözetlemelerini ve etnik ihtilafları kışkırtmamalarını tavsiye etti. Ayetullah Hamanei düşmanların İranlı etnik grupların arasında tefrika çıkarma çabaları boşa çıktığını hatırlatarak İranlı kavimlerden düşmanın komplolarına karşı direnmelerinden ötürü teşekkür etti.
Ayetullah Hamanei konuşmasını şöyle noktaladı: emniyet bu ülke için çok önemlidir. Millet emniyete önem veriyor. Ben de bu halkı izleyerek ülkenin emniyetine önem veriyorum. Seçimlerde de emniyet tam olarak sağlanmalı ve kim bu yoldan sapacak olursa bilsin ki kesinlikle bu milletten tokat yiyecektir.