Mart 12, 2016 06:41 Europe/Istanbul

Bölgenin Arap medyası en yeni yorumlarında Irak’ta yaşanan son gelişmelerin ve tekfirci IŞİD terör örgütünün Ramadi kentinde art arda hezimetleri söz konusu terör örgütünün Irak’ta sonunun başlangıcı şeklinde yorumluyor.

Irak ordusu Anbar eyaletinde tekfirci IŞİD terör örgütüne karşı düzenlediği operasyonlarda büyük zaferler elde etti ve örgütü Ciyube, Seccariye, Hasibe ve Ramadi’nin doğusundaki bölgelerde ve özellikle Ramadi’den Bağdat’a uzanan karayolu üzerinde hezimete uğratarak bu bölgeleri kurtarmayı başardı. Ancak bu zaferlere karşın IŞİD Ramadi kentinde büyük hasar geride bıraktı. Arap gözlemciler bu hasarların telefi edilmesi Irak yönetimine ağır bedel ödetecek ciddi sorun olduğunu belirtiyor.

Irak’ın Zaman gazetesi bu ülkenin son durumu hakkında yayımladığı yorumunda şu ifadelere yer verdi:

Ramadi’de toz duman yatışmadan önce bu kent hayalet kentini andırıyordu. Şimdi ise kentten geriye kalan enkaz, ikinci dünya savaşından geriye kalan enkaza benziyor. Ramadi savaşında Irak ordusu ve halk güçleri önemli rol ifa etti. Amerika savunma bakanlığı Pentagon Ramadi savaşından IŞİD ile mücadelede yeni bir model olarak yararlanılacağını açıkladı.

Peki, Irak’ta hakim olan şimdiki şartlar hakkında diğer Arap medya organları ne diyor? Gelin birlikte gözden geçirelim.

Bazı Arap gazeteler IŞİD’in son yenilgilerini örgütün ihtiyaçlarını karşıladığı lojistik destek ana damarlarının kesilmesine bağlıyor. Bu çerçevede Irak gazetelerinden Sabah ve Sotol Irak ve Londra’ya yayımlanan Hayat ve Arabi el Cedid gazeteleri tekfirci IŞİD terör örgütünün yeni hezimetlerine işaretle örgütün Irak’ta karşı karşıya kaldığı sorunları ele aldı.

Sabah gazetesinin belirttiğine göre, Irak ordusunun Ciyube, Seccariye, Hasibe ve Ramadi’nin doğusundaki bölgelerde ve özellikle Ramadi’den Bağdat’a uzanan karayolu üzerinde art arda zafer elde etmesi IŞİD’in hezimete uğradığının işaretleriydi. Bu yenilgiler, IŞİD’in Anbar eyaletinde ve Irak genelinde yolun sonuna geldiğini gösteriyor.

Gerçekte Irak ordusunun zaferleri ve terör örgütünün çökertilmesi, şu anda Felluce kentinde kuşatılan tekfirci teröristlerin yüreğin derin panik ve dehşet saldığı anlaşılıyor. Londra’da yayımlanan Hayat gazetesi de IŞİD’in ağır hezimete uğradığını itiraf etti.

Tekfirci IŞİD terör örgütü Ramadi kentinde örgüte yardım ulaştırmada önemli ana damarları sayılan üç bölgenin kontrolünü kaybetti. Felluce kentinde de kuşatma çemberi iyice daraltıldı ve Irak ordusu şimdi kenti tamamen kurtarmak için hazırlanıyor.

IŞİD’in Irak’ta art arda hezimete uğramasının ardından Sotol Irak gazetesi de yayımladığı raporunda, şimdi IŞİD’e karşı art arda elde edilen zaferlerin ardından IŞİD’i besleyenlerin bu projeleri, zafere ulaşmak hele dursun, ayakta kalamayacağını anlamaları zamanı geldiğini vurguladı.

Arabi el Cedid gazetesi de bundan önce yaptığı değerlendirmede, Irak ordusu Ramadi kentinin kontrolünü tam olarak ele aldığı takdirde askerlerin morali yükseleceğini ve Bağdat yönetimi üzerindeki psikolojik baskıların hafifleyeceğini belirtti. Bundan başka tekfirci örgütün en büyük uluslararası lojistik destek hattının güvenliği tehlikeye girecek ve örgütün Suriye yönünden beslendiği damarı kesilmiş olacaktı.

Arap medyasının cevap aradığı bir soru da, neden Amerika’nın Irak’ta IŞİD ile mücadele sürecine ivme kazandırması sorusudur.

Filistin’in El Minar dergisi yayımladığı raporda Amerika’nın IŞİD’i yenmek için Irak yönetimi ile işbirliğine ivme kazandırma sebeplerini masaya yatırdı. El Minar,Amerika’nın bu tutumunun en önemli sebebini, Rusya yönetiminin IŞİD ile mücadelede Bağdat yönetimi ile işbirliğine hazır olduğunu açıklamasına bağladı. El Minar dergisi Behiç Sekakini’nin kaleme aldığı raporunda şu ifadelere yer verdi:

Ramadi’nin kurtuluşu önemli bir gelişme sayılır, öyle ki eğer küresel düzeyde etkili olmasa bile, en azından Irak ve bölgede güç dengelerini etkileyecek bir gelişmedir. Bu zafer dünyanın tek kutuplu düzenine son verecek yeni bir küresel düzenin habercisidir.

Filistin’in El Minar dergisi raporunun devamında Amerika’nın IŞİD ile mücadelede Irak yönetimi ile işbirliği yapmamasına işaretle beyaz sarayın şimdi Irak ile terörle mücadelede işbirliğinde acele etmesini Rusya ile rekabetine bağladı ve bu iddiasını şöyle savundu:

Amerika IŞİD’e karşı savaşa başladığında bu ülkenin bazı siyasi ve askeri liderleri açıkça IŞİD ile savaşın yıllarca süreceğini ilan etti. Bazıları da Ramadi veya Musul’un kurtuluşu en az üç yıl süreceğini ve IŞİD’in tam olarak yok edilmesi de on ila otuz yıl süreceğini ileri sürdü. Hatta Irak ordusu ve halk güçleri IŞİD’e karşı savaşmaya başladığında, Amerika yönetimi Irak’a F 16 savaş uçakları, Apachi askeri helikopterleri ve güdümlü füzeleri vermekten kaçındı, oysa Bağdat yönetimi bu silahların paralarını ödemişti.

Son günlerde Amerika IŞİD mevzilerini vurmak için Irak ordusu ile işbirliği yapmak için can atıyor. Amerika bu tutumunu özellikle Suriye ordusu ve müttefikleri Suriye’de tekfirci terör örgütlerine karşı art arda zafer kazanmaya başlamasının ardından sergilemeye başladı. gerçekte Rusya’nın IŞİD ile mücadele sürecine katılması, Irak ve Suriye’de IŞİD ile mücadele için kurulan sözde uluslararası ittifakın içi boş bir ittifak olduğunu gözler önüne serdi ve şimdi Amerika Rusya’nın Irak arenasına da girmesinden korktuğu için Irak ordusuna Ramadi’yi kurtarma operasyonunda yardım etmeye başladı. gerçekte Amerikalı yetkililer Irak’ta harekete geçmedikleri takdirde bölgesel krizlerin çözümü için oturdukları masalarda önemli bir kozu kaybedeceklerini anladı. Amerika şimdi Suriye’de uğradığı hezimeti Irak’ta bir nevi telafi etmesi gerektiğini çok iyi biliyor.

Bazı Arap medya organları ise raporlarında IŞİD’in Ramadi kentinde varlığından doğan hasara değindi. Irak’ın Zaman gazetesi ve Medi Press ve Şafak News siteleri Ramadi kentini kurtarma operasyonuna yer verdikleri raporlarında tekfirci IŞİD terör örgütünün kentte geride bıraktığı hasarı ön plana çıkardı.

Irak’ın Zaman gazetesi Iraklı yetkililerden naklen şu ifadelere yer verdi: Irak güvenlik güçleri Ramadi kentine IŞİD teröristlerinden geri aldı, fakat kentin yeniden imarı ve ekilen patlayıcı maddelerin etkisiz hale getirilmesi on milyonlarca avroluk bedeli olacaktır.

Irak’ın Medi press sitesi de Ankar eyalet konseyi sosyal komisyonu Başkanı Fatıma Halef’ten naklen şu ifadelere yer verdi: tekfirci IŞİD terör örgütü Ramadi, Felluce ve Anbar eyaletinin Batı bölgelerinde yaşayan vatandaşlara karşı bir çok cinayet işledi. İlk veriler IŞİD’in bu bölgelerde varlığı Iraklı 22 bin kadın ve çocuğun aile reisini kaybetmesine yol açtığını gösteriyor. IŞİD’in bu bölgelerde varlığından doğan insani musibetler sadece askerlerle sınırlı kalmıyor ve binlerce masum sivilin de IŞİD cinayetleri yüzünden sakat kaldığı anlaşılıyor.

Bu çerçevede Anbar valisi Sahib Revay da Medi Press’e verdiği demeçte şöyle dedi: Ramadi kurtarıldı ve kentin güvenlik sorumluluğu güvenlik güçlerine devredilecek, ancak Ramadi’de karşı karşıya bulunduğumuz en önemli sorun, mayın temizleme meselesidir.

BM’nin Irak’ta beşeri işler koordinatörü Liss Grand da IŞİD’in Ramadi’daki varlığından doğan yıkım hakkında Zaman gazetesine verdiği demeçte, kentte yerleştirilen patlayıcı maddeleri yok etmek için en az 15 milyon dolar gerekli olduğunu, bu kentte yıkımın diğer kentlere kıyasla çok daha ağır olduğunu belirtti.

Yine bu çerçevede Irak’ın Şafak News sitesi şu ifadelere yer verdi:

2014 yılında IŞİD Irak’ın önemli bir bölümünü işgal etti. Bu örgüt çok rahat bir şekilde ve hiç bir direnişle karşılaşmadan Musul’u işgal etti. Şimdi bu örgütü buralardan atmak önemli bir soruna dönüşmüş bulunuyor. IŞİD’in bir veya iki gün içinde işgal ettiği bölgeleri kurtarmak aylarca sürebilir ve zorlu bir mücadele gerektiriyor.

Öte yandan Lübnan’ın El Ahbar gazetesi de yayımladığı makalesinde Suriye gelişmelerinde bölgesel aktörlerin durumunu ve Amerika’nın Irak ve Suriye’ye yönelik esas amacını masaya yatırdı. Gazete Hüseyin Alik’in kalemi ile yayımladığı raporunda şu ifadelere yer verdi:

Türkiye, İsrail, Arabistan ekseni Suriye’deki askeri gelişmelere karşı teslim olduğunu ilan edemiyor. Suriye ordusu müttefiklerinin destekleri ile bir çok savaş cephesinde ilerlemeyi sürdürüyor ve Halep kentinde silahlı muhaliflerin kontrolünde bulunan mahalleleri kuşatmak ve bu kenti çevresinden ve Türkiye sınırından ayırma yönünde stratejik bir adım atma noktasına yaklaşıyor. Halep kenti, Türkiye, İsrail, Arabistan ekseninin Amerika’nın desteği ile Suriye’nin geleceği için düşündüğü planların başlangıç noktası sayılıyordu; Yani Suriye nizamını devirmekten bu ülkeyi bölmeye kadar. Şimdi Halep kentini geri almak veya geri alma noktasına bu denli yaklaşmak, doğusunda ilerlemeye ve IŞİD ile mücadeleye bağlıdır.

El Ahbar gazetesi şöyle devam ediyor: Lazkiye, Humus, Şam ve Deri kentlerinin çevrelerinde Suriye ordusunun askeri operasyonlarını hızlandırmayı gündemine almış bulunuyor ve bu operasyonları durdurmanın mümkün olmadığı anlaşılıyor. Bu durum ve Suriye ordusunun başarıları yüzünden Türkiye, İsrail, Arabistan ekseni eli kolu bağlı kalamaz. Bu yüzden Arabistan, BAE, Katar ve Türkiye başta olmak üzere bazı ülkeler IŞİD ile mücadele bahanesi ile Suriye’ye karadan müdahale tehdidine başladı. Türkiye kendine özgü kaygısı bulunuyor. Bu kaygının adı ise Türkiye ve Suriye sınırında bulunan Suriyeli kürtlerin Haseke’den İdlib’e kadar küçük bir bölge olan Crablus ve Azaz arasındaki bölgenin dışında konuşlanmış olmasıdır. Bu küçük bölgenin kontrolü ise IŞİD ve Türkiye’nin desteklediği örgütlerin arasında paylaşılmıştır.

El Ahbar gazetesi yorumunu şöyle sürdürüyor:

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiyeli kürtlerle uzlaşma fırsatlarını yaktıktan sonra kendisi ile Suriyeli kürtlerin en önemli siyasi ve askeri yapılanması olan demokratik birlik partisi arasındaki tüm müspet bağları da kopardı. Türkiye bu küçük bölgeyi kürtlerin sultasını engelleme ve kürtlerin kontrolü altında bulunan sınırdaki bölgelerin birleşmesine mani olma bahanesiyle işgal etmek istiyor. Erdoğan kendi milli güvenlik meselesini Suriyeli mültecilere güvenli bölge oluşturmak gibi insanseverlik sloganı altında gündeme getiriyor.

Türkiye son günlerde Suriyeli kürtler bazı bölgeleri El-kaide ve müttefiklerinin pençesinden kurtardıktan sonra devreye girince, Amerika yönetimi de harekete geçti, çünkü TSK Suriyeli kürtleri vurmaya başladı.


Etiketler