Temmuz 14, 2017 15:05 Europe/Istanbul

İslam dini ilim ve manevi değerlere bağlılık dinidir.

İlim ve bilim uğruna çaba harcamak, İslam dininin temel risaletlerinden biri sayılır. Kur'an'ı Kerim yer yer müslümanlara düşünmeyi ve ilim öğrenmeyi tavsiye etmiştir. İslam tarihinde de belirtilidği üzere İslam Peygamberi –s– asrı saadette çeşitli bilimleri geliştirmeye ve başkalarına ilim ve bilim öğretmeye öncelik verirdi. Allah Resulü –s– bilime verdiği önemi, İslam ordusunca esir alınan insanların bir müslümana okuma yazma öğrettiği takdirde serbest bırakılacağı yönünde yasa çıkararak ortaya koymuştu. Nitekim bu kanun İslam Peygamberi’nin –s– o dönemin toplumunda yaşayan insanların ilim öğretmeleri ve bilgilerini geliştirmelerine önem verdiğinin en somut işaretidir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu konuda şöyle diyor:Aziz İslam ilim ve bilimin en büyük teşvik edicisidir, nitekim bu yüzden asırlar boyunca müslümanlar dünyanın dört bir yanında bilim ve marifet bayraktardığını yaptı ve bilimsel ilerlemelerin öncüsüydü. Ve bugün ecnebilerin ülkemizin üzerindeki sultacı emel ve siyasetlerinin yaşandığı acı dönemin son bulmasının ardından İran milleti bir kez daha küresel istikbarın nüfuzundan kurtulmayı sınıyor ve bilimsel cihat hepimizin en büyük farizelerinden biri oluyor.

İslam dini bilim öğrenmeyi aklın süsü ve aklın aydınlatılması olarak tanımlıyor ve dinin ilim öğrenmek ve uygulamakla gelişeceğini belirtiyor. Bu bağlamda İmam Ali –s– de şöyle diyor: Ey insanlar dinin erdemi ilim talep etmek ve ona uymaktır.bilin ki sizler için ilim talep etmek mal talep etmekten daha iyidir.

Allah teala Kur'an'ı Kerim’de ulema ve ilim talipleri hakikat peşinde olan insanlar olduğunu ve bu yolda manevi yüce mertebelere ulaştıklarını buyurur.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei de ilim ve bilim öğrenmek ve bu yolda yılmamak hakkında şöyle diyor: bilim ve araştırmayı genel bir inanca dönüştürerek bütün herkesin bu işle uğraşmasını sağlamalıyız.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bir başka yerde de şu ifadelere yer veriyor:

Ben şu aziz gençlerimizi hakiki bir cihada davet ediyorum. Cihat etmek sadece savaşmak veya savaş meydanına gitmek değildir. İlim ve ahlak alanında çaba harcamak, siyasi işbirliği yapmak ve bilimsel araştırma yapmak ve sonuçlarını insanların hizmetin sunmak da cihat sayılır. Bugün ders okumak, bilim öğrenmek, bilimsel araştırma yapmak, öğrencilerin işlerinde ciddiyet sergilemeleri de cihattır.

Bilimin bir çok dalı vardır ve tüm insanların tüm bilimleri öğrenmeleri önemlidir, fakat bundan daha da önemlisi öğrenilen bilimin nasıl uygulanacağı ve kullanılmasıdır. Öte yandan bilim öğrenmek Allah tealanın rızasını kazanma yönünde olmalıdır. Yani bilim beşeriyetin canına ve malına ve güvenliğine kastetmek için değil, sorunlarına çözüm üretme yolunda kullanılmalıdır. Örneğin nükleer bilimi öğrenmek ve bu bilimi geliştirmek beşeriyete büyük katkısı olacağı kesindir. Zira nükleer bilimden özel ilaçları, elektrik enerjisini ve insanların ihtiyacı olan bir çok şeyi üretmekte yararlanılabilir. Ancak bazı insanlar ve özellikle zorba güçler bu bilimden nükleer silah üretme ve beşeriyete karşı kullanma yolunda yararlanır.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İran’ın nükleer bilim ve teknoloji alanında gelişmesi gerektiğine sık sık vurgu yaparken, nükleer bilim ve teknolojiden asla silah kullanmak için yararlanmayacaklarını da vurgulamıştır. Çünkü İslam dini bunu insani bir hareket olarak görmemekte ve daha da önemlisi hiç bir müslümana bilimi gayri meşru yolda, yani beşeriyete zarar verme yolunda kullanmasına müsaade etmemektedir. Böyle bir bilim İslam dinine aykırıdır, zira İslam dini insanlara bilimden huzur ve refah ve manevi kalkınma yolundan yararlanmalarını tavsiye etmiştir.

İslam dinine göre iman ve ilim insanı kurtuluşa erdiren ve saadet ve erdeme doğru götüren iki kanat gibidir. Nitekim bir insanda varlığının özü olan din renksizleşince bilimsel kişiliği de gerilemeye başlar. Nice insanlar bilimde büyük ilerleme kaydetmelerine karşın öğrendikleri bilimi insanları yok etme uğrunda kullandı ve bu yüzden günümüzde nefretle anılır. Bu tür insanlara kimyasal silah veya nükleer silah üreten ve insanların canını hiçe sayarak dünyanın bir köşesinde deneyen bilim adamlarını örnek vermek mümkün. Peki ama acaba gizli laboratuarlarında ölümcül bir virüsü geliştiren ve insanlara karşı kullanan bilginlerin Allah’a hakikaten iman ettikleri söylenebilir mi?

İslam dini açıkça Allah’ın hizmetinde olmayan ve imandan yoksun olan bilimin Allah’ın kullarına da hiç bir faydası olmadığı gibi acı çektireceğini belirtiyor.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei düşmanların İran milletine karşı açıkça düşmanlıkları ve bilim üzerinde tekelciliklerine işaretle ülkenin seçkin insanlarına ülkenin bilimsel yolunda basiretle hareket etmelerini ve Batı’nın bilim üzerindeki tekelini kırarak ilim ve bilimde yüksek zirveleri fethetmelerini tavsiye ediyor. Ayetullah Hamanei şöyle diyor:

Aldığım bazı duyumlara göre dünyanın bazı hassas siyaset çevrelerinde Ortadoğu bölgesinde İslamî bir Japonya’nın türemesine müsaade etmeyecekleri dillendiriliyormuş. Şu İslamî Japonya dedikleri sizlersiniz. Bu sözü de boşuna dememişler, çünkü bizim ülkemiz verilerin beyan ettiğine göre bilimsel araştırma ve bilimsel ilerleme hızına göre zamanın belli diliminde ve özellikle şu son bir kaç yılda dünyada yüksek bir seviyeye ulaşmıştır.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei düşmanın İran’da bilimsel faaliyetlere karşı faaliyetleri hakkında da şu vurguyu yapıyor: düşman doğal olarak bizim üniversitelerimiz için iki konu üzerinde plan yapıyor. Bunlardan biri bilimi yok etmek ve diğeri dini yok etmektir. Yani üniversitelerde bilim yok edilmeli, üniversitelerde din yok edilmeli, diyorlar. Peki üniversitede bilim nasıl yok edilir? Bunun en ufak yollarından biri bilim adamlarımıza suikast düzenlemektir, nitekim son yıllarda bir kaç aziz nükleer bilimcimizi elimizden aldılar. Onların planı bundan çok daha geniştir. Bu yöntem onların izlediği en kolay yöntemlerden biridir. Bundan daha karmaşığı, üniversitelerimizi, hocalarımızı ve öğrencilerimiz bilimsel olmayan işlerle uğraştırmaktır. Onlar bizim arzu ettiğimiz bilimsel gelişmemizin gerçekleşmesini istemiyor.

Ancak bu çerçevede izlenebilecek en önemli ve en tehlikeli stratejilerden biri, üniversitelerde bilimsel çalışma hevesini yok etmektir. Örneğin seçkin öğrencilerin bilimsel çalışma yürütme şevkini yok etmek ve onları yurt dışına göç etmeye teşvik etmek, bu yöntemlerden biri sayılır.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu konuya öğrencilerle son görüşmesinde ülkenin bilimsel ortamının uğradığı zararlardan biri olarak işaret etti ve şöyle buyurdu:

Üniversitelerde bilimsel yenilikçilik üzerinde ısrar edilmelidir, bilimsel ilerlemelerin ülkenin ihtiyaçlarının hizmetinde olması üzerinde ısrar edilmelidir, ki bu da en temel kriterlerden biridir. Sonuçta kapasiteler kısıtlıdır, hem insani kapasiteler, hem maddi ve mali kapasiteler. Bu yüzden yapılan bilimsel çalışmanın ülkenin ihtiyaçları yönünde olmasına özen gösterilmelidir. Bizim çeşitli ihtiyaçlarımız vardır ve üniversiteler bu ihtiyaçları karşılayabilir, bu boşlukları doldurabilir. Bu da bizim deneyimlerimizden biridir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ülkenin akademik camiasında özellikle insani bilimler alanında göz kamaştıracak ilerlemeleri kaydetmelerini istiyor. Yine üniversitelerde insani bilimlerle ilgili ders kitaplarında müfredatın değiştirilmesi de İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin isteklerinden biridir. Ayetullah Hamanei Batı’nın ders kitaplarını çevirip üniversitelerde ders müfredatı olarak okutmayı yeterli bulmuyor ve bunun yerine İranlı hocaların ve seçkin bilim adamlarının bilim üretmeleri gerektiğini savunuyor.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei, İranlı bilim adamları “biz yapabiliriz” şiarı ve iç dinamiklere dayanarak bilim ve teknoloji alanlarında büyük başarılara imza atabileceklerine ve düşmanları hüsrana uğratabileceklerine inanıyor. Gerçekte zirvelere ulaşabilmek için bilimsel cihat şarttır. Bundan iki yıl önce İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bilim ve teknolojinin genel politikalarını belirlediğinde İranlı bilim adamlarının izlemeleri gereken yol daha da aydınlandı. Bu siyasetlerin en temel konusu İslamî İran’ı dünyada bilim ve teknoloji kutuplarından biri yapmaktır. İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin en büyük isteklerinden biri de akademisyenlerin ve araştırmacıların bilim ve teknoloji alanında cihat ederek bu hedefe ulaşmalarıdır.