Temmuz 14, 2017 16:22 Europe/Istanbul

Geçen hafta uzun süren bir tartışmanın ardından sonunda Bakü hakimiyeti bir başka tarihi camii, başkent Bakü’de namaz kılan insanların can güvenliğini temin edemediğini bahane ederek tahrip etti.

Azerbaycan Cumhuriyeti ulema konseyi bir bildiri yayımlayarak bu ülkenin seçkin din adamına üç yıl hapis cezası verilmesini adaletten uzak bir karar niteledi.

Ve son gelişmede, Karabağ barış müzakerelerinin devamında bu kez Viyana’da bir oturum düzenledi. Oturuma Azerbaycan Cumhuriyeti, Ermenistan, AGİT’in Avusturyalı temsilcisi ve bu teşkilatın Güney kafkasya temsilcisi ve ayrıca Minsk grubu eşbaşkanları katıldı.

Viyana oturumuna paralel olarak Ermenistan savunma Bakanı Vigen Sarkisyan Erivan’da gazetecilere yaptığı açıklamada, Karabağ’da askeri faaliyetlerin ve savaşın yeniden başlaması bu münakaşayı çözümleyemeyeceğini belirtti.

Şimdi orta Asya bölgesine geçiyoruz.

Orta Asya bölgesinin ilk gelişmesinde Türkmenistan Cumhurbaşkanı Kurban Kulu Berdi Muhammedov bir açıklama yaparak Tahran ve Aşkabat arasındaki ticari ve iktisadi ilişkilerin yüksek düzeyde olduğunu ve Sarahs sınır bölgesinde yeni köprünün hizmete girmesi de iki komşu ülkenin ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olacağını belirtti.

Bir başka gelişmede, Tacikistan yönetimi 40 yaşın altında olan vatandaşların Hac ziyaretine kısıtlama getirdi.  Tacikistan’ın AB daimi temsilcisi de birliğin bazı yetkilileri ile görüşmelerinde radikalizm, gençlerin radikal örgütlere yönelmesi ve iki taraf arasında işbirliğini geliştirme yollarını ele aldı.

Bu arada Kazakistan Dışişleri Bakanlığı bu ülkenin Suriye’ye askeri birlik göndereceği yönünde müzakere ettiği ile ilgili medyada çıkan haberleri reddetti.

Geçen hafta Türkmenistan Cumhurbaşkanı Kurban Kulu Berdi Muhammedov bir açıklama yaparak Tahran ve Aşkabat arasındaki ticari ve iktisadi ilişkilerin yüksek düzeyde olduğunu ve Sarahs sınır bölgesinde yeni köprünün hizmete girmesi de iki komşu ülkenin ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olacağını açıkladı.

Türkmen lider Berdi Muhammedov, taşımacılık ve transit alanları ile ilgili altyapıların üzerine gerçekleştirilen ortak projelerin ardından şimdi iki ülke arasında ikili ilişkilerin çok yönlü gelişmesi için gereken zeminin hazırlandığını kaydetti.

Berdi Muhammedov ayrıca İran ve Türkmenistan milletleri arasında bir çok kültürel, tarihi ve geleneksel ortaklıklar bulunduğunu ve ikili ilişkiler de iyi komşuluk ilkesine dayandığını vurguladı.

İran ve Türkmenistan arasında çeşitli alanlarda ortak altyapı projelerinin uygulanmasının önemine vurgu yapan Türkmenistan Cumhurbaşkanı Berdi Muhammedov, hali hazırda Meşhed – Sarahs – Tecen demiryolu ve Kerepçe – Kordkuy ve Sarahs – Hangiran doğalgaz boru hatları ve Dusti barajı ve diğer bazı ortak sanayi projeleri, ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayan projeler olduğunu ifade etti. Türkmen lider Berdi Muhammedov açıklamasının bir başka bölümünde İran ve Türkmenistan’ın taşımacılık ve transit alanlarında bölgede ve bölge dışında sahip oldukları coğrafi konumlarına işaret ederek, İran – Türkmenistan – Kazakistan demiryolu bu alanda önemli rol ifa ettiğini ve Kuzey – Güney koridorunun önemli bir parçası sayıldığını ifade etti.

Türkmenistan’ın bu açıklaması geçen yılın kış aylarında Aşkabat yönetimi kışın zorlu şartları ve hava şartlarının muhalefetine rağmen İran’a ihraç ettiği doğalgazı kestiği halde gündeme geliyor. Oysa İran yönetimi Aşkabat yönetiminin bu hareketine karşı Türkmenistan’la SUAP işbirliğini ve bu ülkenin Türkiye’ye doğalgaz ihracatını keserek misillemede bulunmadı. Aslanda Aşkabat yönetimi ilk kez bu tür bir davranışta bulunmuyordu ve bundan önce de bir kaç kez İran’a ihraç ettiği doğalgazı hiç bir haklı gerekçe söz konusu olmaksızın kesmişti.

Gerçekte Tahran yönetiminin Aşkabat yönetimine her türlü yardımı ve desteklerine rağmen Türkmenistan yönetimi ne zaman İran bu ülkenin doğalgazına şiddetle ihtiyaç duyduğunda İran’a ihraç ettiği doğalgazı kesti ve bazı yeni şartlar ve bahaneleri ileri sürerek doğalgazını daha yüksek bir fiyattan İran’a satmaya kalkıştı. Oysa İranlı uzmanlar İran zengin doğalgaz kaynakları sayesinde bu ülkenin doğalgazına ihtiyacı olmadığı halde ülkenin kuzeyinden Türkmenistan’ın güneyine doğru uzanan bir doğalgaz boru hattını inşa ettiler ve böylece İran Rusya’dan sonra Türkmenistan’ın doğalgazının ikinci büyük müşterisi oldu.

Gerçekte İran bu boru hattını inşa ederek Türkmenistan’ın doğalgaz ihracatı alternatiflerini arttırdı. Ancak tüm bu yardımlara rağmen Aşkabat yetkilileri en ufak fırsattan en büyük oranda yararlanmak için ellerinden geleni yaptılar.

İran’ın Türkmenistan’ın enerji sektörüne yardımları, Tahran yönetiminin Aşkabat yönetimine yaptığı yardımların sadece küçük bir bölümüdür. İran demiryolu, karayolları, enerji ve diğer bir çok alanda Aşkabat yönetimine büyük yardımlarda bulunmuştur.

Şimdi ise Aşkabat yönetiminin bu tür hareketlerine karşı Tahran yönetiminin yeni bir çözüm yolu bulduğu anlaşılıyor. İran petrol Bakanı yardımcısı Hamid Rıza Iraki, gelecekte Türkmenistan’dan ancak doğalgaz fiyatını düşürdüğü takdirde doğalgaz satın alacaklarını açıkladı. Iraki, Aşkabat yönetimi Tahran yönetiminin isteklerini kabul etmediği takdirde bu ülkenin doğalgaz ihracatını durdurmasını uluslararası tahkime götüreceklerini vurguladı.

Türkmenistan’ın İran’a doğalgaz ihracatına yeniden başlama talebine de değinen Iraki, İran Türkmenistan’la anlaşması olduğunu, Aşkabat yönetimi gelecekte fiyatı düşürecek olursa İran da mutlaka bu ülkeden doğalgaz satın alacağını ifade etti.

İran tüm bu anlaşmazlıklara rağmen Azerbaycan cumhuriyetine doğalgaz SUAP’ı anlaşmasını ara vermeden uygulamaya devam ediyor.

Şimdi bölgenin ikinci önemli gelişmesinin detayına geçiyoruz.

Geçen hafta uzun süren bir tartışmanın ardından sonunda Bakü hakimiyeti bir başka tarihi camii, yeni başkent Bakü’de Hac Cevad camiini cami binasının zayıf olduğunu ve namaz kılan insanların can güvenliğini temin edemediklerini bahane ederek tahrip etti.

Bu cami, Bakü’da son üç ay içinde tahrip edilen ikinci tarihi cami sayılıyor. Geçen 11 Nisan tarihinde de Bakü’nün Hac Abdurrahim Beyk tarihini kentin belediyesince hazırlanan imar projesinin kapsamı içinde yer aldığı ileri sürülerek tahrip edildi. Bu cami Azerbaycan kültür bakanlığının tarihi eserler listesinde yer alıyordu.

Son yıllarda Azerbaycan Cumhuriyeti yönetimi ve milli meclisi başta bu ülke nüfusunun kahir çoğunluğunu oluşturan şii Müslümanlar olmak üzere Müslüman camiaya yönelik en sert kısıtlamaları uygulamaya başladı. Bakü yönetiminin çıkardığı yeni yasalara göre bazı belli İslam ülkelerinde eğitim alan eğitimli din adamlarının imametin namaz kılmak yasaktır.

Azerbaycan cumhuriyetinde şii müslümanlara yönelik baskıcı uygulamalar, Bakü yönetimi iki yüz kadar din adamını yakalayarak İslam ülkeleri arasında en çok alimi hapse atan ülke olarak adını duyurduğu bir sırada gündeme geliyor. Bu alanda düşündürücü olan nokta, Azerbaycan cumhurbaşkanının tuhaf çıkışıdır. Bakü’nün Yasamal bölgesinde Hac Cevad tarihi camii tahrip edildikten sonra Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bu bölgenin valisini görevden aldı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in sosyal ve siyasi işlerde temsilcisi Ali Hasanov konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Bakü’de Hac Cevad camiinin tahrip edilme kararı geçen Nisan ayında Cumhurbaşkanı Aliyev’in talimatı üzerine durdurulduğunu ve daha detaylı bir araştırmalar yapmak üzere bir komisyon kurulduğunu belirtti. Hasanov, yapılan araştırmaların ardından sonuç Cumhurbaşkanı Aliyev’e bildirildiğini , varılan sonu ise caminin tahrip edilmesinden başka hiç bir çözüm yolu bulunmadığına yönelik olduğunu kaydetti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in sosyal ve siyasi işlerde temsilcisi Hasanov açıklamasının devamında, komisyon elde ettiği sonucu açıklaması ve yerel komisyonun da onayını almasının ardından Cumhurbaşkanı Aliyev, Yasamal bölgesinde Şerifzade caddesinde Hac Cevad adında inşaat çalışmasına başlanan yeni bir caminin inşaatı bitene kadar eski Hac Cevad camiinin tahrip edilmemesini emrettiğini vurguladı. Hasanov, ancak Yasamal valisi İbrahim Mehdiyev, Cumhurbaşkanı Aliyev’in talimatının aksine ve yeni caminin inşaatı tamamlanmadan eski camii tahrip ettirdiğini ve bu yüzden Cumhurbaşkanı’nın talimatı üzerine görevden azledildiğini kaydetti.

bu konuda uzmanlar şöyle diyor: Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in Yasamal valisini azletmesi, Aliyev nerede İslam dini kendisi ve yönetimi için propaganda aracı olacaksa kendisini İslam hamisi gibi tanıtmaya çalıştığı zannını yaratıyor. Gerçekte Aliyev İslam dininden Bakü hakimiyeti çerçevesinde kendi kişisel çıkarları doğrultusunda yararlanıyor.

Buna karşın bazı raporlar da Bakü kentinin bu bölgesi uzun süreliğine Arabistanlı işadamlarına kiraya verildiğini gösteriyor.

Her halükarda Güney Kafkasya ve orta Asya bölgelerinin geçen haftaki gelişmeler bu bölgenin liderleri daha çok dayanışmaya doğru ilerlediğini ortaya koyuyor.