Kasım 17, 2017 19:57 Europe/Istanbul

Erbain ziyareti, dünya mazlumlarının haykırışı ve alemin mustazaf insanlarının yüksek sesidir.

Şimdi dünyanın dört bir yanından büyük bir şevkle ve sevdiğini ziyaret etme aşkıyla Necef’ten Kerbela’ya uzanan uçsuz bucaksız okyanusa doğru akın ediyor. Şimdi ihlas, safa, sevgi, hamaset ve irfanın en güzel cilveleri gün ışığına çıkıyor ve dünya halkı bu ihtişam ve azametin karşısında hayretini gizleyemiyor. Şimdi dürüstlük ve doğruluk alemi bir kez daha Erbain’de Hz. Zeyneb’in -s- mazlumane ve cesur haykırışının yankılarını duyuyor ve o hazretle birlikte “Lebbeyk ya Hüseyin” nidasını seslendiriyor.

Evet, düşmanlar ve zamanın eşkiyaları İmam Hüseyin’i -s- katletti ve onun adını ve yadını dünyada yok etmek istedi, fakat Allah’ın nurunu sözdüremediler, bilakis Hüseyin -s- aşkı ve sevgisi günden güne daha da yükselmeye ve yayılmaya başladı ve o hazretin hayran sayısı da arttıkça arttı ve artmaya da devam ediyor. Nitekim Kur'an'ı Kerim Saf suresinin 8. Ayetinde şöyle buyuruyor: Onlar, ağızları ile Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Ve Allah, kâfirler kerih görseler bile nurunu tamamlayacak olandır.

Ve şimdi İmam Hüseyin -s- aşıkları olan milyonlarca kadın erkek, genç yaşlı, dünyanın dört bir yanından gelerek büyük Erbain yürüyüşüne katılıyor ve tüm alemi hayrete düşürerek şehitlerin efendisi İmam Hüseyin’in -s- asla unutulmayacağını gösteriyor.

Aslında İmam Hüseyin -s- aşıkları sadece şiiler ve Müslümanlar değildir ve bu kesimden başka dünyanın tüm hür insanları ve insaniyeti ve fazileti sevenler de hangi dine ve hangi mezhebe mensup olursa olsun bu evrensel buluşmaya katılıyor.

Kerbela öyküsü ve asırlardır hangi dinden ve mezhepten olursa olsun milyonlarca insanın kalbini saran bu ateşi yorumlamak pek de kolay olmasa gerek. Nitekim İmam Hüseyin’in -s- hamaset boyutlu kıyamı, dini bir kavram olmanın çok çok ötesindedir. Zira sadece dini değerlerin çerçevesinde yer alabilen dini bir eylem, genel bir mantığa dönüşebilmek için bazı filtrelerden geçmesi ve bu değerlerin hakkında bilgisi olmayan insanlar için de anlaşılabilir hale gelmesi gerekir. Oysa Aşura kıyamı ve Kerbela hamaseti öylesine alemin insani dokusu ile iç içe oldu ve Hz. Seyyidi Şüheda -s- ve arkadaşlarının hür iradeleri ve Allah’a kulluklarından etkilendi ki, halk arasında yayılarak yerleşmesi için hiç bir tefsir ve yoruma gerek bırakmadı.

Gerçekte Kerbela kıyamının azameti hiç bir sınıra sığmayacak kadar büyüktür ve yine hiç bir dil, kimlik, millet veya ırkla da sınırlı tutulamaz. Erbain gününde düzenlenen dünyanın en büyük yürüyüşünde yaşanan tabloya bakılması, yerkürenin en ucra köşesinde kalbi ölmüş bir insanı yerinden kaldıracak ve evini yurdunu terk ederek Kerbela’nın yolunu tutturacak kadar etkilidir

İlahiyat profesörü Seyyid Mehdi Müderrisi bu büyük dini etkinliğe katılma deneyimi hakkında Hufington Post gazetesinde şöyle yazıyor: Erbain günü kalabalık, gürültülü ve aynı zamanda barışçıl bir gündür. Erkeklerden, kadınlardan ve çoğu karalara bürünmüş çocuklardan oluşan bir dalga gözlerinizin önündeki ufku tamamen kaplıyor. Kalabalık o kadar büyük ki, yüzlerce kilometre boyunca hareket etmek zorlaşıyor  ve bu arada bazı ziyaretçiler Basra’dan Kerbela’ya uzanan 425 millik yolu yaya katetmeyi tercih ediyor ve bunun için iki haftadan daha fazla bir süre yakıcı güneşin altında yürümek zorunda kalıyor.

Profesör Müderrisi şöyle devam ediyor: Erbain’i bir kaç açıdan Ginnes rekorlar kitabında kaydetmek gerekir. Dünyanın en büyük yıllık buluşması, bedava beslenen en çok insan sayısı, bir etkinlikte gönüllü hizmet veren en çok insan sayısı ve tabi her an yaşamı tehlikede olan en çok insan sayısı.

Hüseyni Erbain aslında insanın insani pak fıtrata ve ahlak ilkelerine yönelik eğilimidir. İmam Hüseyin -s- kıyamında tüm faziletler ve iyilikler seçkin hale geldi. Dünyanın hiç bir yerinde susamış düşman askerlerine su veren ve atlarının bakımına yardımcı olan bir tek örnek bulamazsınız. Kerbela’da İmam Hüseyin -s- Ömer Saad ordusu ile karşı karşıya geldiğinde düşman ordusunun suya ulaşmasına müsaade etti, oysa aynı düşman günlerce İmam -s- ve arkadaşları ve hatta kadınlar ve çocukların suya ulaşmalarını engelledi ve hepsini suya hasret kalmışken şehit etti.

İmam Hüseyin -s- Aşura’ya bağlanan gecede tüm arkadaşlarını çadırda topladı ve ardından ışıkları söndürdükten sonra arkadaşlarından kim arzu ediyorsa karanlıktan faydalanarak ve çekinmeden oradan ayrılmasını istedi. İmam -s- karşılarına çıkan ordu o hazreti hedef aldığını belirtti

İmam Hüseyin -s- burada beşeri vicdana seslendi ve hürriyet ve hür olmayı haykırdı. Beşeriyetin bunca azamete olumlu tepki vermesi ve onca fedakarlık ve hamaseti anmak üzere dünyanın en büyük buluşmasını düzenlemesi en doğal tepkidir. Bu hadise sırf Şii Müslümanların manevi işleri ile ilgili olmasına karşın ehli sünnet ve hatta Hristiyanlar, izediler, zerdüştiler ve saibiler de hem o hazretin türbesini ziyaret etme ve hem  ziyaretçilere hizmet etme alanlarında büyük bir şevkle katılım sağlıyor. Bu durum, dini bir etkinlikle ilgili eşsiz bir özelliktir ve bir tek anlamı olabilir, o da şu ki insanlar hangi dinden ve hangi ırktan olursa olsun Hüseyin bin Ali’yi -s- hiç bir sınırı olmayan evrensel bir simge olarak tanıyor.

Bugün Erbain etkinliğine katılmak, Müslümanların vahdet ve gönül birlikteliği ve dayanışmasının en önemli etkenlerinden biridir. Erbain mevsiminde dünyanın dört bir yanından farklı bölgelerden ve ayrı ırklardan insanlar farklı zevkler ve alışkanlıkları ile bir araya geliyor ve aralarında müthiş bir vahdet ve gönül birlikteliği oluşuyor ve kalpler birbirine yaklaşıyor. Gerçekte çeşitli gruplara mensup olan farklı insanların bir araya gelişi ve gönüllerinin birlik olması yıllık daimi bir sünnet olarak İslamî kimliğin ihya edilmesi ve yapay etnik ve milli kimliklerin çürütülmesi yönünde önemli etkisi olabilir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu konuda şöyle diyor:

Hüseyni Erbain’de milyonlarca insan bir araya geldi. Bu hareket sadece şii Müslümanlara özel bir hareket değildi, sünniler de vardı ve dünyada büyük yankı uyandırdı, dünya bu hareketi takdir etti, önünde eğildi, bu hareketi dünyanın en büyük buluşması niteledi. Kimler mi? İslamî meseleleri reddedenler. Bakın nasıl bir muazzam hareket yaşandı. Yani sadece cisimler yan yana gelince bu şekilde yankı buluyorsa, düşünün eğer hep birlik olursa, İslam ülkeleri, Müslüman milletler, şii sünni ve şii sünninin çeşitli tarikatları, birbirine karşı yürekleri saf olursa, birbirine kötü zannı olmazsa, art niyeti olmazsa, birbirine hakaret etmezse, o zaman dünyada neler olacağına bakın, İslam’ın nasıl bir izzete kavuşacağına bakın. Vahdet, vahdet.

Erbain yürüyüşünde Hüseyni aşk ve kulluk hakikati, farklı milliyetlere mensup olan 20 milyon insana karşın hepsi birbiriyle kardeş gibi olmaları ve vahdet ve dayanışma içinde yan yana manevi sofranın başında oturmaları ile tecelli buluyor. Oysa örneğin 100 bin kişilik bir stadyumda insanların arasında muhtemel kavgaları engellemek için binlerce polis alarm durumuna geçiriliyor.

Bu konuda İran İslam Cumhuriyeti kültürel inkılap yüksek konseyi üyesi Hasan Rahimpur Ezgandi şöyle diyor: Erbain yürüyüşü gerçi ilk bakışta şii bir hareket gibi telakki ediliyor, fakat dini bakımın ötesinde dünyada emsalsiz bir hadise sayılır. 25 milyonluk bir nüfusun Kerbela’ya doğru yürümeleri gibi bu denli muazzam bir yürüyüş tarih boyunca yaşanmamıştır. Hali hazırda da dünya genelinde böyle bir hadise yaşanmıyor. Bu fenomen kuşkusuz dini bir hadisedir ve hiç bir inanç, ister ilahi ister beşeri olsun, böyle bir buluşmaya şahit olmamıştır. Bugün dünyanın hiç bir yerinde böyle bir kalabalığın örneği ve benzeri yoktur. Bu, İmam Hüseyin’in -s- ilk mucizesidir.

İngiltere’de yayımlanan The Independent gazetesi yayımladığı raporunda her ne şekilde olursa olsun Bağdat’ın 62 mil güneybatısında yer alan Kerbela kentine ulaşmaya ve 12 Aralık tarihinde büyük Erbain etkinliğine katılmak isteyen Müslümanların geniş katılımına değiniyor ve bu hareketten dünyanın en büyük ziyaret hareketi şeklinde söz ediyor. Gazete raporuna şöyle devam ediyor: Erbain gerçekte Aşura hadisesinden sonra kırkıncı gündür ve Müslümanlar İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in -s- torunu İmam Hüseyin’in -s- miladi 680 yılında şehadetinin yası için bu kutsal günde bir araya geliyor. Bu yıl yine geçen sene dünyanın 40 ülkesinden 20 milyon insan Kerbela’ya gittiği gibi çok sayıda Müslüman bu dini yolculuğa başladı.

Amerika’da yayımlanan Business Times da Müslümanların kutsal Erbain gününde Kerbela’ya ulaşmak için sergiledikleri şaşırtıcı ilgiye işaretle şöyle yazıyor: Gerçi önceki yıllarda milis teröristler intihar eylemleri ile Erbain merasimi sırasında onlarca ziyaretiçinin hayatını kaybetmesine sebebiyet verdi, ama bu yıl yine milyonlarca Müslüman Kerbela’ya doğru akın etmeye başladı.

Gerçekte Kerbela’da düzenlenen Erbain etkinliği İslam için küresel bir tebliğ kapasitesine dönüşmüştür. Bu kapasite, Mekke’de düzenlenen Hac merasimine benzerdir, fakat niteliği ondan daha derindir. Bugün Erbain artık şii bir etkinlik değildir ve ehli sünnet ve hatta başka dinlerin izleyenleri de bu etkinliğe katılmaktadır. Bu büyük hareket küresel bir etkinlikten ve Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarından katılım gerçekleşmektedir. Ziyaret bir fırsattır ve bu sayede ziyaretçiler din ve ilahi evliya ile bütünleşir ve dinini tanır ve ona karşı marifet kazanır.

Ancak ifade özgürlüğü ve dürüstlük ve tarafsızlık iddiasında bulunan küresel istikbara bağlı medya organları Erbain gününde milyonluk buluşma ile ilgili haberi yansıtmaya bile cesaret edemedi ve benzer durumlarda olduğu gibi sansüre yöneldi. Fakat onlar istese de istemese de, milyonluk Erbain buluşması küresel tesirini yapacaktır ve artık Hüseyni nidanın tüm dünyada yankı bulduğu ve Hüseyin -s- zikri ilkbaharın hoş kokusu gibi tüm alemi sardığı belirtilmelidir.