Orta Asya ve Kafkasya gelişmeleri
Bültenimizin başında ilkin Güney kafkasya bölgesinde bazı önemli gelişmeleri gözden geçireceğiz.
İlk gelişmede Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Fransa büyükelçiliğine bakanlığa çağırdı ve Bakü yönetiminin kendini cumhuriyet ilan eden dağlık Karabağ’ın Cumhurbaşkanı Baku Saakyan’ın Fransa ziyaretine müsaade etmesine yönelik Paris yönetimine itirazını iletti.
Güney kafkasya bölgesinde ikinci gelişmede Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov Bakü’da gazetecilere yaptığı açıklamada Tahran, Moskova ve Bakü arasındaki üçlü işbirliği karşılıklı çıkar ve teamül çerçevesinde yer aldığını belirtti. Bilindiği üzere İran, Rusya ve Azerbaycan cumhurbaşkanları geçen 1 Kasım tarihinde Tahran’da üçlü bir zirve gerçekleştirdi.
Güney kafkasya bölgesinin son gelişmesinde, Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov Azerbaycan cumhuriyetini Avrasya iktisadi birliğine üye olmaya çağırdı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, ülkesi Azerbaycan cumhuriyetinin Avrasya iktisadi birliğine üye olmasını olumlu karşıladığını belirterek, Avrasya iktisadi birliği açık bir kurum olduğunu, Rusya hiç bir ülkeyi bu birliğe üye olmaya zorlamadığını vurguladı.
Orta Asya bölgesinde birinci gelişmede, hazar denizi kıyısında bulunan İran, Azerbaycan cum., Rusya, Kazakistan ve Türkmenistan temsilcileri Hazar denizinin başta Havyar balığı olmak üzere deniz kaynaklarını korumak üzere 37. Deniz canlıları kaynaklarını koruma ve yararlanma komisyonu oturumunu düzenlemek için üç günlük bir oturum düzenlendi.
İkinci gelişmede Kazakistan’ın 77 yaşındaki Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev ülkesinde gençlere sorumluluk verilemeyeceğini belirterek şimdiye kadar cumhurbaşkanlığı mevkii için uygun bir alternatif bulunmadığını kaydetti.
Orta Asya bölgesinin üçüncü gelişmesinde geçen hafta Özbekistan ve beyaz Rusya güvenlik yetkilileri Taşkent’te bir araya gelerek iki ülkenin güvenlik işbirliğinin geliştirilmesine vurgu yaptı.
Beyaz Rusya milli güvenlik konseyi Stanslavzas, Taşkent’te Özbek mevkidaşı Viktor Mahmudov’la gerçekleştirdiği görüşmede uluslararası güvenlik ve terörle mücadelede işbirliğini pekiştirme konusunda görüş alış verişinde bulundu.
Geçen hafta Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Elmar Muhammed Yarov’la görüştükten sonra Bakü’de düzenlenen bir basın toplantısında, Karabağ münakaşası diplomatik yollardan ve BM güvenlik konseyi kararnameleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğini belirtti.
Geçen hafta Bakü’ye iki günlük resmi bir ziyaret gerçekleştiren Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Azeri mevkidaşı Muhammed Yarov’la görüşmesinde karabağ münakaşasının barışçıl yollardan çözümlenmesine vurgu yaptı.
Azeri diplomat Yarov da basın toplantısında Karabağ münakaşası konusunnda BM güvenlik konseyinin kararnameleri uygulanması gerektiğini belirterek, BM güvenlik konseyi kararnameleri uygulanmadığı müddetçe Karabağ münakaşası çözümsüz kalacağını vurguladı.
Aslında BM güvenlik konseyinin Karabağ’la ilgili çıkardığı dört kararnamenin uygulanması büyük önem arzediyor. Bu yüzden Bakü yönetimi yıllardır karabağ münakaşasının Bakü lehine tamamlanması için bu münakaşada BM’nin dört kararnamesine istinat ediyor.
BM güvenlik konseyinin kararnamelerinde Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının Ermenistan tarafından işgal edildiğine işaret etmekle beraber daha önemli konulara da işaret ediliyor ki Azerbaycan Cumhuriyeti yetkilileri bu noktalardan gafil oldukları anlaşılıyor. Bu konuların arasında ise iki önemli konu dikkat çekiyor.
BM güvenlik konseyinin Karabağ’la ilgili kararnamelerine üzerinde durulan ilk nokta, bölgede askeri operasyonların durdurulmasıdır. Oysa Bakü yönetimi ne kararnamelerin yayımlandığı sırada askeri operasyonlarını durdurdu, ne de şimdi ve hatta Erivan yönetimini yeniden savaşla tehdit ediyor.
İkinci nokta, BM güvenlik konseyi kararnamelerinde iki taraf arasında iktisadi ilişkilerin ve ulaştırmanın yeniden ihya edilmesine vurgu yapılıyor. Oysa İlham Aliyev yönetimi şimdiye kadar Ermenistan ve Karabağlı Ermenilerle hatta insani meseleler konusunda her türlü ilişki kurmayı reddediyor ve hem Ermenistan’a ve hem de Karabağ bölgesine iktisadi kuşatma uyguluyor.
Bu bağlamda Ermenistan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbandyan, İlham Aliyev yönetiminin icraatını eleştirerek şöyle konuştu: Azerbaycan Cumhuriyeti BM güvenlik konseyi kararnamelerinde gündeme getirilen ve Ermenistan ve Karabağ Ermenileri aleyhinde her türlü hasmane uygulamayı durdurmaya yönelik açık ve net talepleri gözardı ederek, bir kez daha bu kararnamelerin muhtevasını tahrif etmeye çalışıyor.
Ermeni Bakan Nalbandyan ayrıca, BM güvenlik konseyinin Karabağ münakaşası hakkında 1993 yılında çıkardığı dört kararnamenin en önemli ve en temel talebi Azerbaycan cumhuriyetinin Ermenistan aleyhinde her türlü askeri ve hasmane uygulamayı durdurmaktan ibaret olduğunu vurguladı.
Oysa Azerbaycan cumhuriyetinin BM güvenlik konseyi kararnamelerinde gündeme gelen istekleri umursamaması kararnamelerin uygulanmasını imkansız hale getiriyor.
Erivan yönetiminin üst düzey yetkilileri ayrıca AGİT’e bağlı Minsk grubu eşbaşkanları karabağ münakaşası milletlerin kendi kaderini belirleme hakkı, ülkelerin toprak bütünlüğünün korunması ve askeri uygulamalardan sakınmasından ibaret olan üç temel ilkeye dayanarak çözümlenmesinin mümkün olduğuna inandıklarını belirtiyor.
Oysa Bakü yönetimi sadece toprak bütünlüğü ilkesine vurgu yapıyor ve bu ilkeyi de sırf kendi çıkarları doğrultusunda yorumluyor.
Her halükarda dağlık Karabağ münakaşasının çözümsüzlüğünün önemli nedenleri bulunuyor ki bu nedenlerin önemli bir bölümü de münakaşa taraflarından kaynaklanıyor. Gerçekte Minsk grubu eşbaşkanlarının Azerbaycan Cumhuriyeti aleyhinde sergiledikleri tutuma karşın İlham Aliyev yönetimi hala dağlık Karabağ münakaşasının sonlandırılmasında Minsk grubunun katılımına vurgu yapıyor. Oysa İlham Aliyev yönetimi liderlerinin bu sorunu ancak Minsk grubunun Rus, Amerikan ve Fransız eşbaşkanları çözümleyebilecekleri kanaati tamamen yanlış ve gerçekdışı bir kanaattir
Geçen hafta Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev ülkesinde gençlere sorumluluk verilememesini eleştirerek şimdiye kadar da cumhurbaşkanlığı mevkii için uygun bir alternatif bulunmadığını açıkladı.
Bakanlar kurulu oturumunda konuşan Kazakistan’ın 77 yaşındaki Cumhurbaşkanı Nazarbayev ayrıca, biri kendisi için bir varis ararken hiç kimse onun yerini alamayacağını görünce, gelecekten kaygı duyacağını, kendisi de şimdi böyle bir durumda olduğunu vurguladı.
Astana yönetimini hükümette genç güçleri kullanma konusundaki rolüne hiç değinmeyen Kazak lider Nazarbayev, Kazakistan’da genç ve eğitimli bir çok uzman bulunudğunu, fakat eskiler yenilere yer açmadığını kaydetti.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in bu yeni iddiası, Kazakistan orta Asya bölgesinin yüzölçümü bakımından en büyük ülkesi olarak bu ülkeyi yönetebilecek seçkin politikacıları olan bir ülke olduğu halde gündeme geliyor. Ancak ne var ki Nazarbayev de eski sovyetler birliği cumhuriyetlerinin eski politikacıları gibi iktidarı ailesinden başka hiç kimseye devretmek istemediği anlaşılıyor. Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan cumhuriyetleri, orta Asya ve Güney kafkasya bölgelerinde benzer durumları olan diğer cumhuriyetlerdir.
Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan cumhuriyetlerinin liderlerinin hepsi ülkeleri bağımsızlığa kavuştuktan sonra bu ülkelerde iktidarın başına geçen veya bağımsızlık liderlerinin ölümünden sonra bu ülkelerin lideri olan politikacılardır. Söz konusu politikacılar ayrıca anayasalarında yaptıkları değişikliklerle cumhurbaşkanlığı süresini sınırsız hale getirdiler. Örneğin Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev Haziran 1989’da Kazakistan Cumhurbaşkanı seçildi ve şimdiye kadar da aynı mevkide kalmayı başardı. Nazarbayev 26 yıllık cumhurbaşkanlığı yıllarında referandum ve anayasa değişikliği ile ülkesinde Cumhurbaşkanlığı süresini uzattı. Nazarbayev en son cari yılın Nisan ayında düzenlenen seçimlerde oyların %97.75’i kazanarak beşinci kez Kazakistan Cumhurbaşkanı seçildi.
Geçen hafta Güney kafkasya ve orta Asya gelişmelerine bakıldığında, Güney kafkasya bölgesinde Azerbaycan ile Ermenistan arasında toprak anlaşmazlığından kaynaklanan gerginlik ve çatışmaların devam ettiği ve uluslararası aktörler de bu uzun süreli münakaşanın çözüme kavuşmasına mani oldukları gözleniyor.
Orta Asya bölgesinde ise bu bölgede yer alan cumhuriyetlerin liderleri de iktidarın başında kalma üzerinde ısrarını sürdürüyor. Geçen hafta Kazak lider Nazarbayev kendisi için layık bir halefin yokluğundan söz ederken, Tacikistan ve Türkmenistan liderleri de geçenlerde benzer ifadeleri kullandı.