Aralık 15, 2017 18:30 Europe/Istanbul

Bugünkü bültenimizde İran’ın Çabahar liman kentinde şehit Beheşti limanının ilk ünitesinin hizmete girmesini, OPEC’in Viyana’da düzenlediği zirveden çıkan kararı ve en son İran ve Çin arasındaki stratejik ilişkileri gözden geçirmek istiyoruz.

Geçen hafta şehit Beheşti limanının ilk ünitesi Cumhurbaşkanı Ruhani ve bazı yabancı ülkelerin yetkililerinin katıldığı törenlee hizmete girdi. Transit amaçlı inşa edilen bu liman büyük önem arz ediyor.

İran’ın Çabahar liman kenti ülkenin okyanus kıyısında bulunan tek büyük limanı olarak transit bakımdan çok uygun konumda bulunmak gibi meziyetleri taşıyor. Çabahar limanının uluslararası açık denizlere ulaşma imkanı orta Asya cumhuriyetleri, Çin, Hindistan, Afganistan, Pakistan, Irak ve bazı Avrupa ülkeleri bu limandan ürünlerini transit etmek için yararlanmaya yöneltiyor.

Hindistan ulaştırma ve denizcilikl Bakanı Niitin Gaddikari geçenlerde Tahran’a düzenlediği ziyareti sırasında Çabahar limanının ticari önemine vurgu yaptığı açıklamasında, Hindistan yönetimi Çabahar limanının projesi bir an önce tamamlanmasını beklediğini, Hindistanlı işadamları da bu limanda uygulanan projelere yatırım yapmak istediklerini belirtti.

Çabahar liman kenti ile ilgili üçlü transit anlaşması 2016’nın Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Ruhani, Hindistan Başbakanı Narendra Mudi ve Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin katıldığı törende üç ülkenin yol bakanları tarafından imzalandı. İran ve Hindistan ayrıca bu limanın geliştirilmesi için Hindistan’ın İran’a 150 milyon dolar finans ödemesi ve bu ülkenin Çabahar limanında 85 milyon dolar doğrudan yatırım yapması üzerinde anlaşmaya vardı.

Hindistan yönetimi transit koridorların imtiyazlarından yararlanarak ihracat ürünlerini Çabahar liman kenti üzerinden orta Asya ve kafkasya ülkelerine ve özellikle Azerbaycan Cumhuriyeti ve Rusya’ya ve buradan da Letonya, Stonya ve beyaz Rusya’ya transit etmek istiyor. Hali hazırda Hatemul enbiya karargahının inşaatına devam ettiği Çabahar – Zahedan demiryolu projesi tamamlandığı zaman okyanusun kıyısında bulunan bu liman demiryolu ağına bağlanıyor.

Çabahar limanının tamamlanması için şimdiye kadar 1 milyar dolar yatırım gerçekleşti. Şehit Beheşti limanının birinci ünitesini ise Hatemul enbiya karargahı tamamladı.

Sistan ve Bulucistan eyaleti limanlar ve denizcilik kurumu genel müdürü Behruz Ağai Çabahar limanı üzerinden transit faaliyetlerinin gelişeceğine işaret ederek, hali hazırda Afganistan’ın 32 milyon nüfusu Çabahar limanına bağlı olduklarını ve bu bölgede hiç bir güzergah Çabahar’dan daha güvenli ve daha sarfeli olmadığını belirtiyor.

Hali hazırda şehit Beheşti limanında iki konteynır iskelesi ve üç tahıl iskelesi bulunuyor ki bu iskeleler limanın kapasitesini yılda 8.5 milyon tona yükseltiyor. Bu limanda 120 ton kapasiteli ve 16 metrederinliğe kadar batabilen gemiler yanaşabiliyor.

Geçen hafta OPEC bakanları 173. Oturumu Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlendi. Oturum kapalı kapıların ardından ve üye ülkelerin bakanları ve petrol sektörü yetkilileri ve OPEC genel sekreteri Muhammed Sanusi Barkindo’nun katılımı ile gerçekleşti. Bu oturuma paralel olarak petrol üreten ve OPEC üyesi olan ve olmayan ülkelerin katılımı ile kapalı kapıların ardında gerçekleşti.

173. OPEC bakanlar zirvesi üye ülkelerin petrol üretimi tavanını düşürme kararını 9 ay daha uzatmalarıya sona erdi. Geçen sene  petrol fiyatları iki yıl art arda düşmesi ve varil başına 30 dolar sınırına yaklaşmasının ardından OPEC üyeleri, üye olmayan ülkelerle birlikte üretim tavanını düşürme yönünde karar aldı.

Aslında geçen sene alınan bu karar OPEC’in 2008 yılında aldığı en önemli karardı. Arabistan petrol üretimini orantısız bir şekilde arttırarak petrol fiyatlarının yüzde elli kadar düşmesine yol açtı. Ancak sonunda ve bu durumu iki yıl tahammül ettikten sonra şiddetli bütçe açığı yüzünden mecburen üretim tavanını düşürmeye boyun eğmek zorunda kaldı ve üretim hacmini günde 10.7 milyon varilden 10.2 milyon varile düşürmeyi kabul etti. OPEC üyesi olan ve olmayan ülkelerin işbirliği ile yürütülen bu çalışma bir nebze olsun petrol fiyatlarında istikrar ve nisbi artışa vesile oldu ve her varil ham petrolün fiyatı 55 dolara kadar yükseldi. Bu anlaşmaya göre petrol üreticileri üretimini günde 1.8 milyon varil düşürdü. Şimdi ise bu anlaşmanın uzatılması ile birlikte söz konusu ülkeler üretim hacmini 2018 yılının sonuna kadar düşürmeye devam edecek.

OPEC’in aldığı tarihi kararın üzerinden bir yıl sonra düzenlediği bu zirve bir kez daha piyasalarda nisbi bir huzur sağladı. Buna karşın OPEC defalarca Arabistan’ın hedeflerinden kaynaklanan siyasi akımların etkisi altında kararlarında ikilem yaşamıştır. Rusya enerji Bakanı Aleksandır Noak, OPEC üyesi olan ve olmayan ülkelerin enerji bakanları gelecek Haziran ayında petrol üretimini azaltma meselesini ele alacaklarını açıkladı.

OPEC’in bir sonraki oturumunda ise piyasaların şimdiki durumu ve kararın sonuçları ele alınacak. Bu durum gerçekte yapılan anlaşmanın uzun vadeli sonuçlarını değerlendirmek ve piyasanın durumuna göre yeni kararlar almak için iyi bir fırsattır.

Çin’in Tahran büyükelçisi Pang Sen, Çinli firmaların İran’ın altyapı projelerine ortaklıklarını arttırması iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinde büyük etkisi olacağını belirtti.

Geçen hafta Tahran İran ve Çin teknolojileri oturumuna ev sahipliği yaptı. Çin’in Tahran büyükelçisi Pang Sen oturumda yaptığı konuşmada, iki ülkenin altyapı alanlarında çok iyi işbirliği yürüttüklerini belirterek, İran ve Çin ilişkilerinin pekiştirilmesi bir kuşak – bir cadde, projesi çerçevesinde mümkün olduğunu belirtti.

Oturuma katılan Çin’in Tahran’daki ticaret ataşesi de yaptığı konuşmada, Çin’in iktisadi siyasetleri bir kuşak – bir cadde projesi temelinde uygulanacağını ve bu projede yeni piyasalara açılmak, uluslararası işbirliğini geliştirmek, üretimi arttırmak ve küresel ticaret ve ekonomiyi şekillendirmek gibi durumlar öngörüldüğünü kaydetti.

Çin iktisadi diplomasisinde genellikle dünya ile iki tarafın kazançlı çıkacağı şekilde ve beşeri camianın ortak kaderi doğrultusunda hareket ediyor. Bu ilkeye bakıldığında ve ayrıca İran ve Çin ilişkilerinin mazisi de gözetleyerek, Çin yönetiminin İran ile iktisadi ilişkilerinde ister yaptırımlar dönemi, ister Bercam nükleer anlaşması sonrası dönem olsun, sürekli yüksek düzeyde olduğu söylenebilir. Bu doğrultuda geçen Ocak ayında Çin Cumhurbaşkanı Shi Jin Ping’in İran’ı ziyaret etmesi de iki ülke tarafından önemli telakki edildi ve her iki taraf ortaklıktan temel stratejileri şeklinde söz etti.

İran’ın Çin büyükelçisi Ali Asger Haci ise İran ve Çin arasındaki ticari ilişkilerin son durumu hakkında yaptığı açıklama şöyle diyor: Çin İran’ın en büyük ticari ortağıdır ve Çin ile İran arasındaki ticaretten yayımlanan verileriki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştiğini gösteriyor. Çin gümrük kurumunun verilerine göre Tahran ve Pekin arasındaki ikili ticaret hacmi son 9 ayda 27 milyar doları aştı. Bu rakam, iki ülke arasındaki ticari dengenin İran lehine 540 milyon dolar olduğunu gösteriyor. Bir başka ifade ile İran son 9 ayda Çin’e 14 milyar dolar ihracat yapmıştır ki bu rakam geçen yılın aynı dönemine oranla 3 milyar dolar artışı gösteriyor. Bu arada geçen sene iki ülke arasındaki ticari denge Çin’in lehine ve 940 milyon dolar civarında olmuştu.

Bazı uzmanlar İran’ın Çin’e artan ihracatını petrol fiyatlarının yükselmesine bağlıyor, oysa ağırlık bakımından da İran’ın Çin’e ihracatı mevzu bahis 9 ayda bir önceki yılın aynı dönemine oranla 7 milyon ton artış gösteriyor.

Çin İran’dan her gün 633 bin varil ham petrol ithal ederek İran’ın en büyük petrol alıcısı sayılıyor. Öte yandan Çin İran’a otomobil ihraç eden ülkelerin başında yer alıyor.  Bu süre zarfında ayrıca önemli miktarda vagon ve demiryolu teçhizatı Çin’den İran’a ihraç edildiği belirtiliyor. Bundan başka Çin, İran’ın altyapı projelerinde de büyük yatırımlar gerçekleştiriyor.

İran’ın Çin büyükelçisinin belirttiğine göre Çinli bankalar İran’da uygulanan projelerin 35 milyar dolar kadarının mali sponsorluğunu üstlenmiş bulunuyor. Bu para İran merkez bankası ile Çin’in Sitic Trust arasında imzalanan 10 milyar dolarlık anlaşmayı ve Çin kalkınma bankası ile 15 milyar dolarlık mali anlaşmayı ve Eximbank ile 10 milyar avro kadar genel bir anlaşmayı kapsıyor.

Çin petrol milli firmasının Güney Pars projesinin 11. Ünitesinin geliştirilme projesine 4.8 milyar dolar olan %30’luk katılımı ve yine Tahran Meşhed demiryolunu elektrikle çalışır hale getirme projesi Çinli firmaların yatırım yapmaları kesinleşen iki önemli projedir.

İslami Şura Meclisi Başkanı Ali Laricani bu konuda yaptığı vurguda İran ile Çin arasında eskiden beri var olan işbirliğine işaretle bu ilişkilerin gelişmesi gerektiğini belirtiyor. Laricani geçen Cumartesi günü Çin hallk kongresi siyasi istişare konferansı Başkan yardımcısı Chen Yuan ile Tahran’da yaptığı görüşmede  İran ve Çin arasında işbirliği derin mazisi olduğunu ve iki ülke hatta yaptırımlar döneminde iyi ilişkileri bulunduğunu ve şimdi ikili işbirliğinin gelişmesi için şartlar daha da uygun olduğunu kaydetti.

İslami Şura Meclisi Başkanı Laricani, İran İslam Cumhuriyeti kara ve demiryolu nakliyatında ve özellikle Çin liderinin İpekyolu’nun geliştirilmesine vurgu yapmasından hareketle bu alanda işbirliğini geliştirmeye hazır olduğunu vurguladı.