İran’da ekonomik gelişmeler
Bugünkü bültenimizde İran’ın gelecek yılda bütçesini içeren taslak, İran ve AB iktisadi ilişkileri, İran ve Rusya ilişkileri ve yine İran ve kafkasya ve Hazar denizi bölgelerinde yer alan ülkelerin arasındaki ilişkileri gözden geçirmek istiyoruz.
Devlet planlama ve bütçe kurumunun açıkladığına göre İran’ın yeni yılda genel bütçesi 368 trilyon tümen ve vergi ve gümrük ve diğer gelirlerinin toplamı da 193 trilyon tümenden oluşuyor.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani geçen Pazar günü meclis genel kurul oturumuna geldi ve hş. 1397 yılının genel bütçesinde belirlenen genel hedefleri beyan ederek, yeni bütçe taslağı geçmiş yılların bütçe taslağından daha farklı bir eğilimle hazırlandığını ve bütçenin kurumların yerine eyaletlere tahsis edilmesine vurgu yapıldığını belirtti. Ruhani, bu konuya uyulduğu takdirde eyaletlerin dengeli kalkınması ve mahrumiyetlerin giderilmesine katkı sağlanacağını vurguladı.
Yeni yılın bütçe taslağında petrol satışından elde edilecek gelirde her varil ham petrolün fiyatı 55 dolar olarak belirlendiği anlaşılıyor. Bu gelirin gerçekleşmesi ise İran ekonomisinin orta ve uzun vadeli iktisadi hedeflerinin gerçekleşmesi bakımından önem arz ediyor. Gelecek yılın bütçe taslağında ayrıca %6 ila %7 ekonomik büyüme de öngörülüyor. Ancak hükümetin öngördüğü gelirler ve sermaye cezbi gerçekleşmediği takdirde iktisadi projelerin uygulanması sıkıntı ile karşılaşacağı belirtiliyor.
Gerçekte hükümetin genel iktisadi programları meclise sunulan bütçe taslağında iki bölümden oluşuyor. Bunlardan biri ülkenin para, mali ve bankacılık sisteminin düzeltilmesi ve ikincisi da vergi gelirlerinin gerçekleşmesi ve mali disiplindir.
Bu iki konudan başka, petrol gelirleri üzerinde hesap açma meselesi daha temkinli bir şekilde olması gerekiyor, zira petrolün bütçedeki rolü her daim bazı kaygılarla beraber olmuştur. Buna karşın petrol satışından elde edilen gelir konusunda son yıllarda petrol fiyatlarının aniden düşme riski ile ilgili olarak yapılan tüm çabalara rağmen petrol geliri ülkenin genel bütçesinin hazırlanmasında eskisi gibi temel rolü ifa etmiştir. Kuşkusuz petrol satışından elde edilen döviz geliri ülke ekonomisi üzerinde olumlu tesirleri olabilir, ancak bir çok durumda petrol satışından elde edilen dövizin bir sürü gereksiz ve zaruri olmayan tüketim mallarının ülkeye ithal edilmesi uğruna harcandığı ve İran ekonomisi bu durumdan ciddi zarar gördüğü gözleniyor.
Her halükarda şimdi yeni yılın bütçesi ne kadar İslami Şura Meclisi’nden destek göreceğini önümdeki günleri bekleyip görmek gerekir.
İran’ın büyük ve gelişmekte olan pazarı Avrupa ülkeleri için büyük cazibesi olan bir pazardır. Bu doğrultuda son dönemde Avrupa’dan art arda iktisadi heyetler İslamî İran’ı ziyaret ediyor. Geçen hafta İngiltere Dışişleri Bakanı Buris Johnson Tahran’a geldi ve İranlı yetkililerle görüşmelerinin önemli bir bölümü ekonomi alanıyla ilgiliydi.
İran yetkilileri İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson ile görüşmelerinde Londra yönetiminin Bercam nükleer anlaşmasından sonra İran ile iktisadi alanda işbirliği yapmamasını eleştirdi. İranlı yetkililer Britanya yönetimi hatta İran ile bankacılık alanındaki sorunları bile bertaraf etmediğini belirtti.
Britanya Dışişleri Bakanı Johnson ise İran İslam Cumhuriyeti’ne ziyaretinin amacını iki ülke arasında çeşitli siyasi, parlamenter ve iktisadi alanlarda işbirliği seviyesini geliştirmek olduğunu ifade etti, ancak bunu da pratikte bekleyip görmek gerekir.
Geçen hafta İran ve İspanya arasında iktisadi alanda bir oturum düzenlendi. Bu doğrultuda, İran İspanya karma ekonomik komisyonunun ilk oturumu İspanya’nın ekonomi, sanayi ve rekabet bakanlığında düzenlendi.
Gerçekte bu temaslar ve düzenlenen iktisadi oturumlar, İran ve AB ülkelerinin işadamları arasında müzakere sürecinin hala devam ettiğini ve başta Britanya, Fransa, Almanya, İspanya ve İtalya olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinin İran piyasalarına girmek ve iktisadi fırsatlardan yararlanmakta kararlı olduklarını gösteriyor. Ancak burada akla gelen soru, Avrupalı işadamlarının İran ile nasıl bir ticari ilişki kurmak istedikleridir; sadece ürünlerini satmak mı, yoksa ortak yatırım mı?
Gerçekte iki taraf arasında devam eden müzakerelerin düzeyi, bir çok AB ülkesinin İran ile çeşitli ilişkileri kurmak istediklerini ortaya koyuyor. Gerçi Avrupa ülkeleri her şeyden ziyade İran’a ihracat yapmayı tercih ediyor. Ama yine de Avrupalıların programları arasında yatırım ve ortak yatırım gibi durumların da yer aldığı anlaşılıyor. Örneğin İspanya’nın büyük firmaları İran ile altyapı projeleri, karayolları, demiryolları ve havaalanları projeleri başta olmak üzere uzun vadeli projelerde işbirliği yapmak istedikleri anlaşılıyor. Yine Almanya, Fransa ve İtalya da bu alanlarda İran ile işbirliği yapmak istiyor.
İran İslam Cumhuriyeti ise bu tür alanlarda işbirliğinin teknoloji transferi temeline dayanması gerektiğini vurguluyor. İran direniş ekonomisi çerçevesinde ülke ekonomisini çeşitlendirmeyi de gündemine almış bulunuyor ve bu yüzden sırf petrol ve doğalgaz üzerinde durmak istemiyor. İran ekonomisinin uzmanları bu çerçevede İran’ın ekonomik ilişkilerinin zeminini çeşitli altyapı alanlarında hazırlamak istiyor. Bu hedeflere ve sorunlara bakıldığında iktisadi heyetlerin karşılıklı ziyaretleri iki taraf arasında iktisadi ilişkilerin dengeli gelişmesine katkı sağlayacağı ve ilişkilerin gelişmesi için sorunları bertaraf ederek uygun zemin hazırlayacağı anlaşılıyor.
İran ve Rusya arasındaki ticari ve iktisadi ilişkiler ticaret, turizm, nakliyat ve denizcilik gibi bir çok alanı kapsıyor. Bu doğrultuda Salı günü kafkasya’da “İran ve Kuzey kafkasya işbirliği, tarihi ve işbirliği ufukları” başlıklı bir oturum düzenlendi.
Kafkasya’da düzenlenen “İran ve Kuzey kafkasya işbirliği, tarihi ve işbirliği ufukları” başlıklı oturuma İran sanayi, maden ve ticaret bakanlığından bir heyet bakanlığın müsteşarı Muctaba Hüsrevtac katıldı.
Kuzey kafkasya bölgesinde Müslüman cumhuriyetler ve eyaletler yer alıyor. Bu cumhuriyetler ve eyaletler İran İslam Cumhuriyeti ile çeşitli alanlarda işbirliği yapabilir. Nitekim bu çerçevede bölgenin karayolları, demiryolları, havaalanları ve limanları da sürekli gelişiyor. İran İslam Cumhuriyeti de liman ve denizcilik bakımından geniş imkanları bulunuyor ve Hazar denizinin kıyısında yer alan Rusya, Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti ile deniz üzerinden irtibatı bulunuyor. Bu çerçevede İran’ın Enzeli limanı ve Kuzey eyaletlerindeki uluslararası havaalanlarının büyük katkısı olabilir.
“İran ve Kuzey kafkasya işbirliği, tarihi ve işbirliği ufukları” başlıklı oturumdan çıkacak sonuçlara ve anlaşmaya göre de İran ve Kuzey kafkasya bölgesi arasında ticari ve iktisadi teamüllerde büyük bir sıçrama yaşanması ve sonuçta İran ve Rusya arasındaki ilişkilerde iki tarafın payı artması bekleniyor.
Kuzey kafkasya bölgesi Rusya federasyonunun Dağıstan, Çeçenistan, İnguşya, Kuzey Osetya, kabardino Balkaria, Karaçayev Çerkez ve Stavropol cumhuriyetleri ve bölgelerinden oluşuyor. Bu bölge aynı zamanda Gürcistan ve Azerbaycan cumhuriyetinin komşuluğunda yer alıyor ve nüfusunun büyük bölümünü Müslümanlar oluşturuyor. Bu bölgenin İran İslam Cumhuriyeti ile işbirliği yapması için de büyük kapasiteler bulunuyor. Kuzey kafkasya bölgesi için bu işbirliği Hazar denizinde deniz taşımacılığının gelişmesi durumunda cazip geliyor. Bu doğrultuda ise İran Rusya ticari birliğinin kurulması gibi bazı öneriler gündeme geliyor. Bu tür öneriler Rusya sanayi ve ticaret odası ve İran Rusya ticari konseyi tarafından değerlendiriliyor. Bu alanda işbirliğinin gelişmesi Hazar denizinde denizciliğin gelişmesine ve İran’ın Kuzey eyaletleri ile Rusya’nın Kuzey kafkasya bölgesi arasında yük ve yolcu taşıyan gemilerin seferlerinin başlamasına vesile olacağı ifade ediliyor.
Geçen hafta İran’ın iletişim ve bilgi teknolojileri İBT Bakanı Muhammed Cevad Azeri Cehrumi EKO İBT bakanlarının ikinci zirvesine katılmak üzere Azerbaycan cumhuriyetinin başkenti Bakü’ye gitti. Bakan Cehrumi ayrıca uluslararası Bakü-Tel fuarının açılış törenine de katıldı. Fuara EKO üyesi on ülkenin İBT alanında faaliyet yürüten firmalarından başka Amerika, Kanada, Rusya, BAE, Çin, Finlandiya, İsveç, Hollanda ve diğer bazı ülkelerde firmalar İBT alanında yeteneklerini sergiledi.
İran, Türkiye, Pakistan, Afganistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti EKO’nün on üyesidir. Bakan Cehrumi bu ziyareti sırasında ayrıca Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le de bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede iki ülke arasında gündemde olan Reşt – Astara demiryolu, ilaç fabrikası ve otomobil fabrikası gibi ortak projelerin ilerlemeleri ele alındı.
İran İslam Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Hazar denizine kıyıları bulunan iki komşu ülkedir. İki ülkenin coğrafi açıdan komşuluğu ise ikili ve çok yönlü işbirliği yapmaları bakımından uygun zemin oluşturuyor. Bu doğrultuda geçen hafta İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif Moskova’da düzenlenen yedinci Hazar denizi kıyı ülkeleri Dışişleri Bakanları zirvesinde bu bölgede yer alan beş ülke arasında işbirliğini geliştirmek üzere bazı önerilerde bulundu.
Dışişleri Bakanı Zarif Hazar denizi kıyı ülkeleri bu denizin hukuki statüsünü belirleyen konvansiyon nihai şekline kavuşmasına paralel olarak ortak yatırım fonu kurmak, ortak gümrük penceresi açmak, gümrük tarifelerini ve prosedürlerini üniter hale getirmek, özel iktisadi ve serbest bölgelerde işbirliği yapmak, ortak nakliyat firmaları kurmak, sosyal ve kültürel ilişkileri geliştirmek, turizm alanında işbirliğini arttırmak, vize konusunda azami derecede kolaylık sağlamak ve vize uygulamasını tamamen kaldırma noktasına doğru ilerlemek gibi çalışmaların üzerinde durulmasını ve bu konuları görüşmelerini önerdi.