İran’da ekonomik gelişmeler
Bugünkü bültenimizde ilkin İran ve Çin arasında ABD’nin tüm sabotajlarına karşı gelişen işbirliğini ve ufkunu ele almak istiyoruz
Bütnemizin devamında İran ve Ermenistan ilişkilerini ve İran limanlarının bölgesel ticaretin gelişmesinde stratejik rolünü gözden geçireceğiz. Bültenimizde ayrıca her hafta olduğu gibi İran’ın en önemli iktisadi gelişmelerini sizlerce paylaşmak istiyoruz.
Amerika yönetimi Bercam nükleer anlaşmasında üstlendiği yükümlülüklere rağmen bankacılık alanında uyguladığı yaptırımları kaldırmamak ve İran’ın füze programını bahane ederek yeni yaptırımları dayatmakla İran’ın Bercam nükleer anlaşmasında elde etmesi gereken iktisadi çıkarlara mani olmaya çalışıyor. Ancak Amerika’ya rağmen anlaşmanın diğer tarafları olan Çin, Rusya ve Avrupa birliği AB Amerika’nın Bercam karşıtı politikalarına destek vermekte hiç bir fayda bulmuyor ve bu yüzden hepsi bu anlaşmanın maddelerinde her türlü değişikliğe karşı çıkıyor. Çin, Rusya ve AB ayrıca tüm tarafların Bercam nükleer anlaşmasında üstlendikleri yükümlülükleri yerine getirmeleri gerektiğini savunuyor.
Bu çerçevede bültenimizin başında İran ve Çin arasında Amerika’nın tüm sabotajlarına karşın gelişen işbirliğine kısaca göz atmak istiyoruz.
Çin’in iktisadi siyasetleri bir kuşak, bir yol projesi temeline dayanıyor. Bu projede yeni piyasalara açılmak, uluslararası işbirliğini geliştirmek, üretimi geliştirmek ve küresel ticaret ve ekonomiyi şekillendirmek gibi hedefler öngörülüyor.
Çin yönetimi bu stratejik projesi çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti ile ilişkilerinde ister yaptırımlar döneminde olsun, ister Bercam nükleer anlaşmasından sonra yaptırımların kısmen kaldırıldığı dönem olsun, güvenilir bir ortak olarak önemli rol ifa etmiştir. Nitekim İran ve Çin ilişkileri tüm bölgesel ve küresel meselelere ve ABD’nin baskılarına rağmen her zaman güçlü ve gelişme arz eden bir ilişki olmuştur.
Hali hazırda da Çin yönetimi İran İslam Cumhuriyeti ile altyapı alanında çok iyi ilişkileri bulunmaktadır. Çin petrol milli firmasının İran’ın Güney Pars sahasında 11. Ünitenin geliştirilmesine yönelik 4.8 milyar dolar değerinde anlaşmada %30 ortaklığı ve yine Tahran – Meşhed trenlerini elektrik enerjisi ile çalışmasına yönelik projesini finanse etmesi iki ülke arasında önemli işbirliği alanlarından sayılır.
İran – Çin ortak ticaret odasının İranlı eşbaşkanı Esedullah Asgeroladi, Tahran yönetiminin Pekin ile ilişkilerini geliştirme eğilimi uzun vadeli ve stratejik bir eğilim olduğunu belirtiyor. Asgeroladi ayrıca cari yılın sonuna kadar İran ve Çin arasındaki ikili ticaret hacmi 45 milyar dolara ulaşacağını öngörüyor.
İki ülkenin gelecek on yılda ikili ticaret hacmini yılda en az 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı planlıyor. Hali hazırda ise petrol, doğalgaz ve petro kimya ürünleri İran’ın Çin’e yaptığ ihracat ürünlerinin başında yer alıyor.
Yine geçen hafta İran sanayiini geliştirme ve yenileme kurumu ile Çin ticaret odası arasında iktisadi ve sanayi alanlarında işbirliğini geliştirmek amacıyla yeni bir anlaşma imzalandı. İmza töreni İran sanayi, maden ve ticaret Bakanı Muhammed Şeriatmedari ve Çin’in özel sektörünün ticaret odası Başkanı Wang Yang’ın katılımı ile gerçekleşti.
Ancak tüm bu gelişmelere karşın İran ve Çin ilişkilerinin gelişmesi yolunda bazı engellerin bulunduğu belirtiliyor. Gerçekte iki ülkenin ticari, iktisadi ve üretim alanlarındaki kapasitelerinden yararlanmak için en başta ira nve Çin arasında bankacılık alanındaki ilişkilerin yolundaki engellerin kaldırılması ve gerekli altyapıların temin edilmesi gerekiyor.
Bu çerçevede geçen hafta İran merkez bankası Başkanı Veliullah Seyf, Çin meclisi İkinci Başkanı ile Tahran’a bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede Seyf, İran Çinli taraflarla ikili bankacılık işbirliğini kolaylaştırmak üzere anlaşma imzalamaya hazır olduğunu kaydetti.
Erivan İran ürünlerini 200 milyon nüfusu kapsayan Avrasya ülkelerine ihracatı için bir köprü konumundadır.
Bültenimize İran ve Ermenistan arasında ilişkilerin gelişmesini gözden geçirerek devam ediyoruz.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan geçen ay İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in Erivan ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, iki ülke arasında iktisadi ilişkilerin gelişmesi yolunda hiç bir engel bulunmadığını ve ikili ilişkilerin derin mazisinden hareketle Tahran – Erivan arasındaki ilişkilerin ufku belirlenmesi gerektiğini kaydetti.
İran ve Ermenistan ilişkileri Aralık 2016’da ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Erivan’a yaptığı ziyaretinden sonra iktisadi ve ticari alanlarda yeni anlaşmaların hayate geçirilmesinin ardından yeni bir aşamaya geldi. İki ülke yetkilileri ise ikili işbirliğini kolaylaştırmakta kararlı oldukları anlaşılıyor.
Bu çerçevede İran’ın Ermenistan büyükelçisi Seyyid Kazım Seccadi geçen gün Ermenistan devlet gelirleri komisyonu Başkanı Vartan Harutunyan ile görüşmesinde gümrük alanındaki engellerin kaldırılmasının önemine vurgu yaparak İranlı ve Ermeni işadamlarının sorunlarının çözümlenmesi gerektiğini belirtti.
Öte yandan Ermenistan’ın İran büyükelçisi Artaşes Tumanyan da Ermenistan piyasası üç milyon nüfusu ile pek fazla büyük gözükmemesine karşın bu ülkenin konumu İran için Avrasya’nın 180 milyon nüfuslu piyasalarının kapısı gibi rol ifa edebileceğini belirtiyor.
Hali hazırda İran ve Ermenistan arasında enerji, tarım, turizm, ulaştırma, bilim ve teknoloji ve özellikle serbest ticaret bölgelerinde yatırım gibi alanlarda imzalanan anlaşmaların uygulanması ivme kazandığı gözleniyor. Bu çerçevede Ermenistan’ın Siyunik eyaletinin sınır kentinde ve Aras serbest ticaret bölgesinin yanı başında Muğri serbest ticaret bölgesinin inşa edilmesi ve çeşitli ürünlerin ihracatına kolaylık sağlamasını örnek vermek mümkün.
Enerji alanında da son sekiz ayın verileri İran’dan Ermenistan’a 250 milyon metreküp doğalgaz ihraç edildiği anlaşılıyor. İran her gün Ermenistan’a Nurduz sınırından yaklaşık bir milyon metreküp doğalgaz ihraç ediyor.
İran ve Ermenistan ayrıca 2004 yılında doğalgaz ve elektrik enerjisi takası alanında 20 yıllık bir anlaşma imzalandı. Anlaşmaya göre İran Ermenistan’da doğalgazla çalışan santrallerin doğalgaz ihtiyacını karşılıyor ve karşılığında Ermenistan’dan elektrik enerjisi ithal ediyor. İran her bir metreküp doğalgaz karşılığında Ermenistan’dan 3.2 kilovat saat elektrik enerjisi alıyor.
İran ve Ermenistan arasındaki anlaşmalar ve gelişmeler Erivan yönetimi kabiliyetlerini bir ölçüde sergilediğini gösteriyor. Şimdi ise İran ve Ermenistan işadamları yüksek koseyinin kurulması gibi öneriler gündeme geliyor. Bu önerilerin hayata geçirilmesi ve ikili ticaret yolundaki engellerin kaldırılması ile birlikte iki ülke arasındaki ilişkiler için daha aydın bir ufuk belirlemek mümkün.
İran’ın Hürremşehir liman kenti ile Umman’ın Sohar limanı arasında deniz seferleri 30 Aralık 2017’de resmen başlıyor.
İran – Umman ortak ticaret odasının İranlı eşbaşkanı Muhsin Zarrabi bu açıklamayı yaparak, İran’ın Hürremşehir liman kenti ile Umman’ın Sohar limanı arasında deniz seferlerinin başlaması ile birlikte işadamları ve üreticiler ihracat ürünlerini Hürremşehir limanı üzerinden Umman’ın Sohar limanına gönderebileceklerini ve yine ithalat ürünlerini de bu limandan Hürremşehir limanına getirebileceklerini belirtti.
Zarrabi ayrıca pek yakında İran’ın güneydoğusunda yer alan Çabahar liman kenti ile Umman’ın Sohar limanı arasında da deniz seferleri başlayacağını ifade etti.
Peki ama, İran ve Umman arasında deniz seferlerinin başlaması ne kadar önem arz ediyor? Bültenimizin devamında bu konuya kısaca göz attık. Birlikte dinleyelim.
Umman’ın Sohar ticari limanı bu ülkenin en kuzeyinde yer alan en önemli limanı ve Hindistan, Pakistan, Afrika ve okyanusya ile en önemli irtibat ve transit ekseni sayılıyor.
İran – Umman ortak ticaret odası 2013 yılında açıldıktan sonra Umman ile ticareti geliştirmek için gerekli olan altyapıları takviye etmek, firmaların kaydedilmesine kolaylık sağlamak, vize kolaylığı ve ayrıca denizcilik firmalarının açılması ve iki taraf arasında deniz seferlerinin başlatılması iki ülkenin gündemine alındı. Bu projelerin hayata geçirilmesine paralel olarak İran’ın Çabahar limanı da ülkenin tek okyanusa kıyısı bulunan limanı olarak ve yine uygun coğrafi ve transit konumu yüzünden bölgede bir çok ülkenin ve iktisadi aktivistlerin ilgisini çekmeye başladı. Bu limanın uluslararası açık denizlere açılması, orta Asya cumhuriyetleri, Hindistan, Çin, Afganistan, Pakistan, Irak ve Avrupa ülkelerini de bu limandan ihracat ürünlerini transit etmekte yararlanmaya teşvik etti.
Hali hazırda Çabahar limanı 8.5 milyon ton kapasitesi ile ticari kapasitelerini geliştirmeye devam ediyor. Çabahar limanında ayrıca karayolları ve demiryolları projeleri uygulanıyor ve üç yıla kadar bu limanın Zahidan kenti üzerinden İran demiryollarına bağlanacağı ifade ediliyor. Bu meziyetler ise son yıllarda bölge ülkelerinin ilgisini çeken özelliklerdir. Bu çerçevede Mayıs 2016’da İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Hindistan Başbakanı Narendra Mudi ve Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin katıldığı törende üç ülkenin ulatırma bakanları üçlü transit anlaşması imzaladı.
Hindistan yönetimi Çabahar limanının transit konumu ve İran’ın Hindistan ürünleri için yaptığı %50’lik indirimden yararlanarak ürünlerini Çabahar limanı üzerinden orta Asya cumhuriyetleri, kafkasya ülkeleri ve özellikle Azerbaycan Cumhuriyeti ve Rusya’ya ve oradan da Letonya, Estonya ve beyaz Rusya’ya transit edebilir.
Hindistan orta Asya cumhuriyetleri ve Afganistan ile yılda 17.5 milyar dolarlık ticareti bulunuyor. Bu arada geçen hafta İran ve Afganistan’ın 12. Ortak fuarı iki ülkenin işadamları arasında yeni bir dönemi başlatmak amacıyla Afganistan’ın Hirat kentinde düzenlendi.
Gözlemciler 2020 yılına kadar yılda 16 milyon ton ürünün Hindistan’dan Afganistan ve orta Asya ülkelerine ihraç edileceğini tahmin ediyor. Bu yüzden bu süreçte İran’ın Çabahar limanı Hindistan için büyük önem arz ediyor.
Komşularla ticari ilişkileri geliştirmek İran’ın komşuları ile iktisadi teamüllerinin önemli önceliklerinden biridir. Hali hazırda İran’ın Fars körfezi bölgesinde yer alan Umman ve Katar gibi ülkelerle ilişkileri hızla gelişirken, başta Irak olmak üzere bölgenin diğer bazı ülkeleri ile de ilişkilerde yeni bir hareketlilik gözleniyor.
Bu çerçevede geçen hafta İranlı ve Iraklı bazı işadamları ve iktisadi aktivistler Bağdat’ta düzenlenen bir oturumda bir araya geldi. Oturuma Irak’ın bazı eyaletlerinin ticaret odaları başkanları ve üyeleri, Iraklı işadamları ve yine Irak’ta faaliyet yürüten bazı İranlı firmaların temsilcileri katıldı.
Aslında ikili ilişkileri geliştirmek için zemin hazırlamak, Tahran ve Bağdat’ın ortak hedefi sayılır, fasat bu hedefe ulaşmak için Irak’ta son bir kaç yılda yaşanan sorunların yüzünden biraz daha fazla zaman ve çaba gerektiği anlaşılıyor.
Bu konuda bir açıklama yapan İran’ın Irak büyükelçisi İrec Mescidi şöyle diyor: İran bir süredir Irak yönetimine karşılıklı vizeleri kaldırmaya ve iki ülke vatandaşları ve işadamlarının vizeye ihtiyaç duymaksızın karşılıklı ziyaretleri gerçekleştirmelerine yardımcı olmaya hazır olduğunu ilan etmiş bulunuyor, ancak Irak yönetimi şimdiye kadar bu konuda nihai kararını almadı.
Öte yandan İran geçenlerde ülkenin güneybatısında yer alan Abadan ve Hürremşehir kentlerinde serbest ticaret bölgeleri açtı. Bu bölgeler Iraklı girişimcilerin yatırım yapmalarına uygun zemin oluşturuyor. Ancak Iraklı ve İranlı iktisadi aktivistlerin bu fırsattan yararlanmaları ve ilişkilerini geliştirmeleri için iki ülkenin yetkililerinden destek ve engelleri kaldırmalarını bekliyor.
Hali hazırda İran ve Irak arasındaki petrol dışı ticaret hacmi yılda yaklaşık 8 milyar dolar civarındadır ve mevcut kapasitelere ve nakliyat bedellerinin düşük olmasına bakıldığında bu rakamın yılda 20 milyar dolara ulaşması bekleniyor.