Şubat 04, 2018 22:28 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta Orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

Azerbaycan Cumhuriyeti bilim akademisinden Paşa Kerimov’un el yazması eserlerle ilgili açıklaması,

Bakü yönetiminin Hz. Fatıma -s- camiinin arazilerine el koyma çabasının sonuçsuz kalması,

Gürcistan’da güvenlik güçleri bir Gürci vatandaşı terör örgütleri ile işbirliği suçundan yakalaması,

Türkmenistan Dışişleri Bakanı ve üst düzey bir heyetin Hindistan’ı ziyaret etmesi,

Türkmenistan merkezi seçim komisyonu parlamento seçimlerinde uluslararası gözlemcilerin katılacağını açıklaması,

Tacikistan Dışişleri Bakanlığının orta Asya ve Japonya üst düzey yetkililerinin bir araya geleceğini açıklaması,

Ortadoğu ve Güney Kafkasya bölgelerinin önemli gelişmeleriydi.

Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti bilim akademisinden Paşa Kerimov’un el yazması eserlerle ilgili açıklamada bu ülkenin bilim akademisinde yaklaşık üç bin kadar Farsça yazılan el yazması eserin saklandığını açıkladı.

Geçen hafta Bakü yönetiminin Hz. Fatıma -s- camiinin arazilerine el koyma çabası sonuçsuz kaldı. Aslında bu cami ilk kez tahrip olma tehdidi ile karşı karşıya kalmıyor. Bundan önce 2010 yılında Bakü yönetiminin yargı kararı ile bu camiyi yıkma girişimi Müslüman halkın tepkileri ve itirazları yüzünden gerçekleşmedi.

Azerbaycan cumhuriyetinde camilerin yıkımı ile ilgili bir başka haberde de Bakü yönetiminin Şaki camiini müzeye çevirme çabaları bölge halkının itirazları ile karşılaştığı belirtildi.

Geçen hafta Gürcistan’da güvenlik güçleri bir Gürci vatandaşı terör örgütleri ile işbirliği suçundan yakaladı. İlk araştırmalar ise tutuklanan kişinin iki kişi ile birlikte Türkiye’ye giderek IŞİD elebaşılarından Ahmet Çetayev’i Gürcistan’a getirdiklerini ortaya koydu.

Şimdi orta Asya bölgesine geçiyoruz. Geçen hafta Türkmenistan Dışişleri Bakanı Reşid Meredov üst düzey bir heyetin başkanlığında Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’yi ziyaret etti. Türkmenistan Dışişleri Bakanı bu ziyaretinde TAPI doğalgaz boru hattı icra aşamasına geldiğini belirterek Hindistanlı tarafa bu proje ile ilgili her türlü muhtemel sorunun hızlı bir şekilde çözülmesi için Yeni Delhi’de TAPI temsilciliği açılmasını önerdi.

Geçen hafta Türkmenistan merkezi seçim komisyonu parlamento seçimlerine uluslararası gözlemcilerin katılacağını açıkladı. Türkmenistan merkezi seçim komisyonu, yabancı gözlemcilerin AGİT, bağımsız devletler topluluğu ve yabancı ülkelerin parlamentolarından temsilcilerden oluşacağını, bu temsilcilerin Türkmenistan’da parlamento seçim sürecini izleyeceklerini belirtti.

Orta Asya bölgesinin üçüncü gelişmesinde, geçen hafta Tacikistan Dışişleri Bakanlığı orta Asya ve Japonya üst düzey yetkilileri 25 Ocak’ta başkent Duşanba’da bir araya geleceğini açıkladı. Oturumun 27 Ocak tarihinde sona ereceği belirtildi.

 

Geçen hafta Bakü yönetiminin Hz. Fatıma -s- camiinin arazilerine el koyma çabası sonuçsuz kaldı. Aslında bu cami ilk kez tahrip olma tehdidi ile karşı karşıya kalmıyor. Bundan önce 2010 yılında Bakü yönetiminin yargı kararı ile bu camiyi yıkma girişimi Müslüman halkın tepkileri ve itirazları yüzünden gerçekleşmedi.

Azerbaycan cumhuriyetinde camilerin yıkımı ile ilgili bir başka haberde de Bakü yönetiminin Şaki camiini müzeye çevirme çabaları bölge halkının itirazları ile karşılaştığı belirtildi.

Aslında Bakü yönetiminin bu girişimi, bundan önce Azerbaycan cumhuriyetinde dindar kesimleri kontrol altına almak için çeşitli uygulamalarda bulunduğu bir sırada gündeme geliyor. Bakü yönetimi bundan önce camilere kamera takmak ve başta gençler olmak üzere camilere gelen insanları gözetlemek gibi uygulamalara imza atmıştı. Dini teşekküller işleri devlet komitesi bundan böyle Azerbaycan cumhuriyetinde camilerin kameralarla gözetim altına alınacağını açıklamıştı. Azerbaycan Cumhuriyeti dini teşekküller işleri devlet komitesi Başkan yardımcısı Seyyad Salahi, Azerbaycan Cumhuriyeti camilerine kamera yerleştirmenin amacı, camilerde uygunsuz ve illegal hareketleri önlemek ve camiye gelen insanların güvenliğini temin etmekten ibaret olduğunu açıkladı.

Aslında İlham Aliyev yönetimi Azerbaycan cumhuriyetinde insanları camilerden uzak tutmak için türlü yollara baş vurmuştur. Bu yollara camilerin ezan sesinin kesilmesi, camilerin kapatılması, bazı camilerin yıkılması ve Müslüman Azerbaycan halkının kutsal saydığı mekanlara paralel olarak başka mekanların inşa edilmesi gibi durumları örnek vermek mümkün. Azerbaycan Cumhuriyeti okulları ve üniversitelerinde başörtüsü yasağı uygulanması da Bakü yönetiminin bir başka adımıydı. Okullarda başörtüsü yasağına itiraz eden dindar insanları uyuşturucu madde iddiası veya rejimi devirmek veya İran için casusluk yapmak gibi yaftalarla suçlayarak yakalamak ve bazılarını işkence edilmek üzere İsrail büyükelçiliğine teslim etmek, Bakü yönetiminin İslam karşıtlığı çerçevesinde yürüttüğü diğer bazı faaliyetlerdir.

Öte yandan bu uygulamalara paralel olarak Bakü yetkilileri müminleri tehdit etmeyi ve hatta devlet kurumları ve Azerbaycan Cumhuriyeti ordusunda namaz kılan sivil ve askeri personeli bu yönde tehdit etmeyi gündemine aldı. Tüm bu davranışlar Bakü hakimiyeti Azerbaycan cumhuriyetinde Şii Müslümanların tebliğ faaliyetlerine şiddetle karşı olduğunu gösteriyor. Ancak ne var ki Bakü hakimiyeti Şii Müslümanlara karşı uyguladığı bu kısıtlamalara ve dar görüşlü yaklaşıma rağmen bu ülkede şeytana tapan tarikatlara, görecede İslamî veya Hristiyan gibi gözüken sapkın tarikatlara ve misyonerlerin faaliyetlerine hiç bir kısıtlama uygulamıyor.

İlham Aliyev yönetimi uluslararası camiaya bu siyasetini dini hoşgörü olarak tanıtıyor ve Batılı ülkelerden Azerbaycan cumhuriyetinin bu politikasını örnek almalarını istiyor. Oysa Azerbaycan Cumhuriyeti nüfusunun %98 kadarı Müslüman ve kahir çoğunluğu da 12 imamlı Şii Müslümanlardan oluşuyor.

Azerbaycan Cumhuriyeti dini teşekküller işleri devlet komitesi Başkan yardımcısı ve cami işleri komitesi uzmanlarından Gündüz İsmailov da bu komitenin planlarını ifşa ettiği açıklamasında, cumhurbaşkanlığı bilim vakfının planına göre bu ülkenin camilerinde kütüphaneler açılarak dünyevi kitaplar ve edebiyat eserleri camilerde sunulacağını belirtmişti.

İlham Aliyev yönetimine bağlı bu uzman bu komik planı haklı göstermek için şu açıklamayı yapmıştı: camilerde kitaplar her zaman var olmuştur. Ancak yeni kütüphanelerde biz, camilere gelen insanların dini kitaplardan başka dünyevi kitapları da okumalarını sağlamak istiyoruz. Bizce böylece insanlar bilgilerini geliştirecektir.

Her halkükarda İlham Aliyev yönetiminin yetkililer Müslüman Azeri halkın İslam dinine yönelişinin sebebi bu insanların cahilliği olduğunu zannediyor. Oysa ilham Aliyev yönetiminin İslam karşıtı politikaları son onyılda istediği hedeflere ulaşamadığı gibi Azeri mümin halkın ve özellikle Azeri gençlerin bu semavi dine yönelmelerinin artmasına sebep oldu.

Geçen hafta Türkmenistan Dışişleri Bakanı Reşid Meredov üst düzey bir heyetin başkanlığında Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’yi ziyaret etti. Türkmenistan Dışişleri Bakanı bu ziyaretinde TAPI doğalgaz boru hattı icra aşamasına geldiğini belirterek Hindistanlı tarafa bu proje ile ilgili her türlü muhtemel sorunun hızlı bir şekilde çözülmesi için Yeni Delhi’de TAPI temsilciliği açılmasını önerdi.

Aslında Türkmen Bakan Meredov’un bu önerisi Hindistan yönetiminden TAPI projesine katılma yolunda bir engel bulunduğunu gösteriyor. Gerçekte Hindistan’ın TAPI projesinden vaz geçmesi son günlerde siyaset çevrelerinin dikkatini çekiyor. Nitekim bölge ülkeleri arasındaki ihtilaflara bakıldığında enerji alanında bir çok uzman ve hatta bölge ülkeleri Türkmenistan doğalgazını Afganistan ve Pakistan üzerinden Hindistan’a taşıyacak doğalgaz boru hattı projesinin hayata geçirilmesini imkansız olarak değerlendiriyor. Bu arada tarafların tutumu birbiriyle iyice yakınlaştığı ve bu boru hattı projesinin hayata geçirilmesi noktasına yaklaşıldığı da ifade ediliyor. Gözlemciler Türkmen Bakan Meredov’un Hindistan ziyaretini de bu çerçevede değerlendiriyor.

Ancak Türkmen tarafın TAPI doğalgaz boru hattı projesini hayata geçirme yönündeki aşırı isteğine karşın projenin diğer tarafları bu projeye katılmaya pek sıcak yaklaşmadığı anlaşılıyor. Örneğin Afgan uzman Said Mesut Afganitan’da artan güvensizlik şartları ve Pakistan yönetiminin Afganistan’ın içişlerine karışmasına dikkat çekerek şöyle diyor: İslamabad yönetimi Hindistan’ın Afganistan’da etki ve nüfuzunu engellemek istiyor. Ancak barış sadece lafta kalıyor ve bazı tarafların TAPI’den çekilmesi muhtemel gözüküyor. Bu şartlarda bu projenin sonuca ulaşması imkansız gibi görünüyor ve uygulandığı takdirde de gelecekte güvenlik sorunları yaşayacağı anlaşılıyor.

Geçen hafta orta Asya ve Güney Kafkasya gelişmelerine bakıldığında, Azerbaycan Cumhuriyeti hareketli günler yaşadığı, Türkmenistan ise diplomasi ataklarını arttırdığı söylenebilir. Gerçi Aşkabat yönetiminin izlediği yolun sonunda başarısızlık yer aldığı anlaşılıyor.