2020 yılında Irak
(last modified Tue, 15 Dec 2020 14:32:31 GMT )
Aralık 15, 2020 16:32 Europe/Istanbul

Bu bölümde Irak’ın en önemli gelişmelerini kısaca gözden geçirmek istiyoruz.

Irak 2020 yılında çok önemli siyasi ve güvenlik gelişmelerine sahne oldu.

2020 yılı Irak’ta Amerika terör devletinin işlediği korkunç bir cinayetle başladı. Amerika terör devleti 3 Ocak 2020’de büyük bir cinayet işleyerek Bağdat havaalanına yakın bir noktada İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi komutanı Ebu Mehdi Mühendis ve onlara eşlik eden bazı silah arkadaşlarına suikast düzenleyerek onları şehit etti. ABD Başkanı Donald Trump resmen bu suikastın emrini verdiğini ilan etti.

Bu cinayetin üzerine Irak parlamentosu 5 Ocak 2020’de düzenlediği oturumda Amerikalı terörist askerlerin Irak’tan ihraç edilmesini öngören bir kararı onayladı. Bundan başka 24 Ocak tarihinde yaklaşık bir milyon Iraklı vatandaş da düzenledikleri büyük yürüyüşte, Amerikalı terörist askerlerin Irak’tan ihraç edilmesini vurguladı.

Öte yandan Amerika terör devletinin bu cinayeti üzerine Iraklı direniş gruplarının  Amerikalı terörist askerlere karşı saldırıları arttı ve bazı Amerikalı terörist askerler öldürüldü. Bu gelişmelerin üzerine Amerika terör devleti Iraklı direniş gruplarına saldırı düzenlemek, Irak’taki bazı askeri üslerini kapatmak ve Irak’taki askerlerine yönelik tehditlere karşı koymak üzere Bağdat yönetimi ile yeniden müzakere etmek gibi üç yolu izlemeye başladı.

Amerikalı terörist askerlerin Irak’ta boşalttıkları ilk üs, Anbar eyaletinde Kaim üssüydü. Bu üs Mart ayından itibaren Iraklı güçlere devredildi. İkinci üs ise, Ninova eyaletinin Musul kentinin güneyinde Kıyare üssüydü. Üçüncü üs de Kerkük’te K-1 üssü oldu. Amerikalı teröristlerin boşalttığı dördüncü üs Anbar eyaletinde Habaniye üssüydü ki tamamen kapatıldı.

Gerçi Amerikalılar askerlerinin çekildiğini iddia etti; ancak boşaltılan üslerde bulunan askerler Taci, Aynul Esed ve Erbil’de El Harir gibi üslere taşındı.

Amerikalı yetkililer aynı zamanda askerlerini korona virüs salgını yüzünden Irak’tan çektiklerini ileri sürdü. Sözde uluslararası IŞİD karşıtı ittifakın Sözcüsü Miles Kagins twitter hesabında şöyle yazdı:

İttifak güçleri komutanlığı ittifakın Irak’taki üslerini Irak savunma bakanlığına teslim ediyor ve Amerikalı yüzlerce asker ve müsteşar sağlık gerekçeleri nedeniyle Irak’ı sırf korona virüsten korunmak üzere terk ediyor.

Buna karşı gözlemciler Amerika terör devleti Irak’taki bazı üslerini direnişin iki büyük komutanı şehit Süleymani ve şehit Mühendis cinayetinden sonra Amerikalı terörist askerlere yönelik artan tehditlerin üzerine boşaltmak zorunda kaldığını belirtti. Amerika terör devleti aynı zamanında Iraklı yetkililerle Amerikalı terörist askerlerin durumunu yeniden görüşmeyi gündeme getirdi. Nitekim söz konusu üsleri de 10 ve 11 Haziran tarihinde düzenlenen müzakereleri etkilemek için boşalttılar.

Amerika terör devleti güdümlü bir karar çerçevesinde 10 ve 11 Haziran tarihlerinde Irak yönetimi ile müzakere etmeye başladı. Bilindiği üzere tekfirci IŞİD terör örgütü de 10 Haziran 2014’te Irak topraklarına karşı saldırıya geçerek Ninova eyaletinin merkezi Musul kentini işgal etmişti. Aslında Amerika terör devleti 10 ve 11 Haziran tarihlerini müzakere etmek üzere seçmekle Iraklı yetkililere Amerikalı terörist askerlerin Irak’tan çekilmesi IŞİD tehdidini yeniden gündeme getireceği mesajı vermek istedi.

Bağdat ve Washington arasında bu müzakereler bir kaç turda düzenlendi, fakat hiç bir sonuca ulaşmadı ve sonunda ABD Başkanı Donald Trump Irak Başbakanı Mustafa Kazımi Amerika’ya yaptığı ziyareti sırasında Amerikalı askerlerin üç yıl içinde Irak’tan çekileceklerini belirtti. Ancak bu karar Irak’ta geniş çaplı itirazlara yol açtı. Bazı Iraklı siyasi gruplar kararı kabul etmedi ve Amerikalı terörist askerlerin derhal Irak’tan çekilmesini talep etti.

Amerikalı yetkililer Eylül 2020’de de Bağdat’taki 42 hektarlık bir alanda bulunan büyük elçiliklerini kapatma tehdidini savurdu; ancak bu tehdit hiç bir zaman uygulanmadı. Bu konuda bir yorumda bulunan Seyyid Rıza Kazvini Garabi şöyle yazdı:

Amerikalı yetkililer Irak’ta direniş gruplarının gücünü kısıtlamak için ağır baskı uyguluyor. Askeri açıdan Amerika’nın söz konusu gruplara uyguladığı baskı Washington’un istediği sonuca ulaşmadı; dolayısıyla türlü yollara başvurarak bu grupların manevra gücünü kısıtlamaya çalışıyorlar.

Kasım 2020’ye gelindiğinde Amerikalı bazı terörist askerler Irak topraklarından çekildi; ancak en az 2 bin 500 Amerikalı terörist askerin Irak’ta kalacağı açıklandı. Irak Dışişleri Bakanı Fuat Hüseyin ise söz konusu Amerikalı askerlerin operasyon yapmayan askerlerden oluştuğunu ileri sürdü.

Amerikalı terörist askerlerin Irak’taki durumu ve Washington’la Bağdat ilişkilerinden başka, Irak’ta 2020 yılında bazı siyasi gelişmeler de söz konusuydu. Bu gelişmeler aslında 1 Aralık 2019 tarihinde ve eski Başbakanı Adil Abdulmehdi Irak genelinde baş gösteren geniş çaplı planlı şiddet olaylarından sonra başladı. Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih 1 Şubat 2020’de Muhammed Tevfik Allavi’yi ülkenin yeni Başbakanı olarak açıkladı. Allavi Irak’ta yeni Başbakan olarak iki ay içinde birçok şahsiyet açıklanmasının ardından bu mevki için açıklandı, fakat muhalefetin itirazları yüzünden hiç biri yeni kabineyi kuramayınca bu kez Cumhurbaşkanı hiç kimseyi yeni kabineyi kurmakla görevlendirmeyerek bu sürece tepkisini ortaya koydu.

Öte yandan Muhammed Tevfik Allavi de bir ay uğraştıktan sonra yeni kabineyi kuramadı ve sonunda istifasını Cumhurbaşkanı Berhem Salih’e sundu. Muhammed Tevfik Allavi istifa mektubunda bazı siyasi partilerin kendisine baskı uygulamalarını ve milli çıkarların yerine parti ve kişisel çıkarları ön planda tutmalarını gerekçe gösterdi.

Allavi’nin istifa etmesinin ardından Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih 17 Mart tarihinde Adnan Zurfi’yi yeni kabineyi kurmakla görevlendirdi; ancak Zurfi de yeni kabineyi kuramadı. En son Salih, istihbarat şefi Mustafa Kazımi’yi yeni kabineyi kurmakla görevlendirdi. Kazımi bu kez Iraklı siyasi grupların kendi aralarında konsensüsü ile Kazımi’nin başbakanlığını destekledi ve sonuçta Kazımi Mayıs 2020’nin başlarında yeni kabineyi kurarak Irak parlamentosundan güvenoyu olmayı başardı.

Irak parlamentosunun Mustafa Kazımi kabinesine güvenoyu vermesi ile birlikte pratikte Adil Abdulmehdi’nin başında bulunduğu geçici hükümetin dönemi de sona erdi ve Irak’ta yaklaşık beş ay süren siyasi çıkmaz aşıldı. Ancak buna karşın Iraklı bazı siyasi gruplar ve en başlarında Nuri Maliki başkanlığındaki Kanun Devleti ittifakı Kazımi’nin güvenoyu aradığı parlamento oturumuna katılmamayı tercih etti. Irak parlamentosunda 329 milletvekilinden 266 parlamenter katılırken, 63 milletvekili katılmadı.

Mustafa Kazımi kabinesi ise iktidarı devraldıktan sonra korona virüs salgını, ABD ile güvenlik müzakereleri, iktisadi sorunlar, tekfirci IŞİD terör örgütünün kalıntıları ile mücadele ve ayrıca erken seçim düzenlemek gibi önemli meselelerle karşı karşıya idi. Kazımi’nin korona virüs salgını ile mücadelede, ABD ile müzakerelerde ve iktisadi sorunlara çözüm getirmekte pek başarılı olamadı. Irak’ta tekfirci IŞİD terör örgütünün kalıntıları ile mücadeleyi ise Irak ordusu ve Haşdi Şabi hareketi yürüttü.

Irak’ta erken seçimlere gelinci, Kazımi yönetimi 6 Haziran 2021 tarihini erken seçimlerin düzenleneceği tarih olarak açıkladı. 2020 yılının sonuna yaklaşırken Iraklı gruplar parlamentonun erken seçimini olumlu karşılamaya başladı ve hatta Sadr hareketi bu seçimleri kazanan taraf olacağını ilan etti. Buna göre Irak’ta 2021’in ortasında düzenlenmesi beklenen erken seçimlerin bu ülkenin en önemli siyasi meselesi olacağından söz ediliyor.

Irak’ta 2020 yılında yaşanan siyasi gelişmelerden biri, Bağdat yönetiminin Suud rejimi ile ilişkilerini geliştirmeye sıcak bakmaya başlaması oldu. Irak’ta Mustafa Kazımi iktidarı işbaşına geldikten sonra gerçi Riyad’a yaz aylarında yapmak istediği ziyareti gerçekleşmedi, ancak imareler, Bağdat ve Riyad’ın ikili ilişkilerini geliştirmek üzere büyük istekleri söz konusu olduğunu gösteriyordu.

Irak ve S. Arabistan yönetimleri 14 Ekim 2020’de Riyad’da bir araya gelerek Suud rejiminin Irak’ta yatırım yapma meselesini masaya yatırdı. Oturumda S. Arabistan’ın Irak’ta çeşitli projelerde 2.9 milyar dolar yatırım yapması kararlaştırıldı.

Kasım 2020’de Suud rejiminden bir heyet Irak – S. Arabistan koordinasyon şurasını temsilen Bağdat’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Irak Başbakanı Mustafa Kazımi ve Suud veliaht prensi Muhammed bin Salman 11 Kasım tarihinde telekonferans yöntemi ile düzenledikleri bir oturumda iki ülke arasında 9 maddelik bir anlaşmayı imzaladı. Bundan başka Irak ve S. Arabistan arasında önemli bir sınır kapısı olan Ar’ar sınır kapısı da 30 yıl sonra yeniden açıldı. S. Arabistan ticaret ve yatırım Bakanı Maced Kasbi ise 7 Aralık 2020 tarihinde S. Arabistanlı bir grup iş adamı ve girişimciden oluşan bir heyet başkanlığında Bağdat’a geldi.

Iraklı heyeti Riyad’a yaptığı ziyaretin ardından Bağdat yönetiminin Suud rejimine toprak verme meselesi gündeme geldi. Bazı raporlara göre Bağdat yönetimi Irak’ın batısı ve güneyinde bazı arazileri yatırım yapmak üzere S. Arabistan rejimine devletti. Bu arazilerin Kerbela, Müsenni, Necef, Anbar ve Basra eyaletlerinde yer aldığı açıklandı.

Gerçi Iraklı bazı gruplar Suud rejiminin Irak’ta yapacağı iktisadi yatırımları olumlu karşıladı; ancak birçok siyasi grup ve halk kesimleri ve özellikle akademik çevreler Suud rejiminin Irak’ta yatırım yapması ve Bağdat ile Riyad arasındaki ilişkilerin gelişmesine kötümser baktığı da belirtilmelidir.

Iraklı muhalifler Suud rejimi ile bu tür ilişkilerin Irak çıkarlarını  temin etmeyeceği gibi, bu ülkeye yönelik ciddi tehdit oluşturacağını savunuyor. Muhalifler Suud rejimi Irak’ta son yirmi küsur yılda yaşanan güvensizlik olaylarında önemli rol ifa ettiğini belirtiyor.

Gerçekte Suud rejimi son yıllarda Irak topraklarına 15 bin kadar intihar eylemcisini sızdırdı. Irak güvenlik yetkilileri beş bin kadar Suudi teröristin Irak’ta bomba yüklü araçlar veya intihar yelekleri ile terör saldırıları düzenlediklerini, bu saldırılarda binlerce sivil hayatını kaybettiğini veya yaralandığını, hali hazırda çok sayıda Suudi teröristin Nasıriye hapishanesinde yattığını belirtiyor. Üstelik Suud rejimi bu cinayetleri için şimdiye kadar ne özür diledi, ne de kurban ailelerine tazminat ödedi ve tüm bunlar bir yana, bu rejim Irak’ta sapkın ve muhalif akımlarla irtibatını da korumaya devam ediyor ve böylece Irak’ta şiddet olaylarını körüklemeye devam ediyor.

Öte yandan Suud rejiminin yatırım yapmak istediği coğrafya da büyük önem arz ediyor. S. Arabistan ve Irak arasında 800 km ortak sınır bulunuyor. Suud rejiminin yatırım yapmak istediği Anbar ve Müsenna eyaletleri S. Arabistan sınırında yer alıyor. Öte yandan Necef, Kerbela ve Basra Irak’ta Şia Müslümanların çoğunlukta bulunduğu en önemli dini kentlerden sayılıyor. Bu eyaletlerin seçilmesi de Irak halkının Suud rejimine olan güvensizlik duygusunu daha da arttırıyor ve Riyad rejimi Irak’taki siyasi ve güvenlik hedeflerini ekonomi silahı ile gerçekleştirmek istediğini ve hatta Irak’ta IŞİD tehdidini yeniden gündeme getirebileceğini gösteriyor. Iraklı muhalifler ayrıca Suud rejimi iktisadi yatırımları kullanarak Irak’ta nüfuzunu arttırmak ve Bağdat ile Tahran ilişkilerini tahrip etmek ve özellikle bölgede Irak ve Suriye’nin direniş ekseni etrafında birleşmelerine mani olmak istediğini kaydediyor.