İran’ın su hakkı konusunda Taliban’ı tekrar uyarması
Taliban yönetiminin İran’ın Hirmend nehrinden su hakkını engelleme çalışmalarının sürmesi nedeni ile, İran İslam Cumhuriyeti Enerji Bakanı Aliekber Mehrabiyan, Taliban’ın İran’ın Hirmend nehrindeki su hakkıyla ilgili sorumluluklarını yerine getirmemesi durumunda Tahran’ın yasal ve hukuki araçlara başvuracağı hakkında uyarıda bulundu.
Mehrabiyan, Hirmend nehrinden İran'ın su hakkı konusunun kovuşturulmasının, ilgili bakanlığın hâlen önceliklerinden olduğunu belirtti. Mehrabiyan son yağışların ardından İran su hakkının serbest bırakılmasını umut ederek, aksi takdirde konuyu uluslararası mercilerde ve yasal hukuka dayanarak kovuşturacaklarının altını önemle çizdi.
Hicri şemsî 1352- miladi 1973 yılında İran ve Afganistan arasında imzalanan anlaşma uyarınca, Hirmend nehri suyundan belirli bir miktar, İran’ın su hakkı olarak belirlenmişti. Son 2 yılı aşkın sürede Taliban’ın Afganistan’da tekrar yönetime geçmesi ile birlikte Taliban yetkililerinin art arda İran’ın su hakkının uygulanmasından söz ettiklerine rağmen uygulamada bu konuda hiçbir girişimde bulunulmamıştır. Taliban yetkililerinin İran’ın su hakkının verilmemesine dair öne sürdükleri kuraklık konusu, uzmanlar tarafından bir bahaneden başka bir şey olmasa da, 1973 sözleşmesini yerine getirmemek için Afganistan tarafından sözde gerekçe olarak gösteriliyor.
Fakat bu sözleşme, uluslararası bir anlaşma olduğu için Taliban tek taraflı ve kendi zevkine göre bu sözleşmeyi ihlal edemez. Bu yüzden İran İslam Cumhuriyeti, sahip olduğu su hakkının Taliban tarafından verilmemesi durumunda uluslararası hukuka başvurma hakkını saklı tutuyor.
Afganistan meseleleri uzmanı Mehlega İgbal bu bağlamda şöyle diyor: “Uluslararası hukuka göre bir ülkeden kaynaklanan ve başka bir ülkeye giren sınır suları ve nehirler konusunda uluslararası yasalar vardır ve nehrin kaynaklandığı üst ülkeler, alttaki ülkelerin su hakkını yerine getirmeleri gerekir. İran’ın su hakkı, ortak suların uluslararası yasalar tarafından desteklenirken üstelik 1973 anlaşması da onları himaye ediyor ve Taliban da bu konuya saygı duymalıdır.”
Bu arada bu yıl Afganistan’daki yağışlar iyi düzeyde olduğu için, Taliban’ın İran ile ikili anlaşmayı yerine getirmek için bir bahane uydurabileceği tahmin edilmiyor.
Gerçek şu ki Taliban Afganistan’da tekrar yönetimi ele aldıktan sonra Pakistan gibi komşu olan ve Orta Asya ülkeleri ile su savaşını başlattı. Taliban suyu diğer ülkelere akan nehirler üzerinde baraj inşa etmek veya ikili anlaşmaları ihlal etmekle, suyu kendi tekelinde tutmak istiyor. Bu arada Afganistan’ın komşu ülkelerinde kuraklığın yaşanması, büyük çevre sorunlarına sebep olmuştur ki bu olayın sonuçları Afganistan’ı da etkileyecektir.
Buna ilaveten komşu ülkeler ile iş birliğini sürdürmek ve uluslararası alanda meşru görünmek için onların barış içinde bir arada yaşama beklentilerini de göz ardı etmemelidir. En azından Afganistan halkı da Taliban liderleri ve yetkililerinden, Taliban’ın lider ve yetkililerinden uluslararası alanda tanınmaya çalışırken, İran ile 1973 tarihinde varılan anlaşmaya ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmelerini bekliyorlar.
Afganistan ile İran arasında, 19. yüzyılın ortalarında başlayan Hirmend Nehri üzerindeki su paylaşım sorunu 1973'te varılan anlaşmayla çözüme kavuşmuştu. Anlaşmaya göre, Afganistan İran'a "normal koşullarda" saniyede 26 metreküp su vermeyi taahhüt etmişti. Bunun 22 metreküpü "İran'ın su hakkı" olarak tanımlanırken, 4 metreküpü ise Afganistan'ın İran'a yönelik "iyi niyet göstergesi" olarak belirlenmişti./