Pars Today

ABD'nin İran'a uyguladığı enerji alanındaki bazı yaptırımların 10 yıl daha uzatılmasını öngören yasa tasarısı, Temsilciler Meclisi'nin ardından Senato'da da kabul edilerek Beyaz Saray'a gönderildi.

   ABD'nin ilk olarak Bill Clinton başkanlığı döneminde ve 1996 yılında uygulamaya soktuğu ve 2006'da uzatılan “İran Yaptırımlar Yasası- Iran Sanctions Act (ISA)” , 10 yıl daha uzatılmak üzere Senato'da oylandı ve oy birliğiyle kabul edildi.
Temsilciler Meclisi'nin ardından Senato'da da kabul edilen yasa tasarısı Amerika Başkan Barack Obama'ya gönderildi. Obama imzaladıktan sonra yasalaşacak tasarı, 2026 yılına kadar yürürlükte kalacak. İran'ın nükleer silah geliştirmesini  engelleme bahanesiyle ilgili olarak uygulanan söz konusu yasa, İran’ın petrol ve enerji endüstrisine kısıtlamalar ve yaptırımlar içeriyor. Beyaz saray’dan bu yasa ile ilgili yapılan açıklamada, DAMATO olarak adlandırılan yasa tasarısının İran'la 5+1 gurubunun imzaladığı nükleer anlaşma kurallarıyla ne ölçüde örtüştüğüne ve ilgili uluslararası yasaları ihlal edip etmediğine bakılacağı belirtildi.  

 Amerika Senato'sundan geçen tasarının yasalaşmasının İran'la nükleer anlaşmayı nasıl etkileyeceği tartışılıyor.  

 İslam inkılabı rehberi Ayetullah Hamaney, İran'a karşı bazı yaptırımların 10 yıl daha uzatılmasını öngören tasarının ABD Temsilciler Meclisi tarafından onaylamasının, 2015 yılında İran'la varılan nükleer anlaşmaya aykırı olduğunu vurguladı.
Ayetullah Hamaney, bu kararın uygulanması halinde İran'ın mutlaka buna karşılık vereceği uyarısında bulundu ve  Amerika’nın nükleer anlaşmayı bir baskı aracı olarak İran’a karşı kullanmaya çalıştığını belirtti.

  İran İslam cumhuriyeti dışişleri bakanlığı, Amerika kongresinin İran’a karşı yaptırım kararını onaylamasının  İran’la varılan nükleer anlaşmaya aykırı olduğunu açıkladı.

 Dış işleri bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi 'İran Yaptırımlar Yasası'nı 10 yıl daha uzatılmasını öngören yasa tasarısının Temsilciler Meclisi ve ardından dün Senato tarafından kabul edilmesinin, ABD’nin verdiği taahhütlerinin ihlali anlamına geldiğini, ancak “Uluslararası ilişkiler ve hukukun temel ilkelerine göre, Amerika hükümetinin nükleer anlaşmaya attığı imzadan doğan uluslararası yükümlülüklerini uygulamaktan sorumlu olduğunu, ABD’deki iç siyasi gelişmelerin, uluslararası yükümlülüklerini ihmal veya reddedilmesine gerekçe oluşturamayacağını vurguladı.

  İran İslam Cumhuriyeti, kapsamlı ortak nükleer eylem planı anlaşmadan doğan uluslararası sorumluluklarına bağlı olduğunu göstermiştir. Ancak İran hükümetinin vurguladığı gibi tüm şartlara karşı uygun öngörüleri olan İslam cumhuriyeti nizamı, İran halkının bütün haklarını etkili ve sağlam bir şekilde savunmak için gerekli hazırlıkları yapmış bulunuyor. Amerika başkanı Barack Obama, nükleer anlaşmayı imzaladıktan sonra, İran nükleer programıyla ilgili tek yanlı yaptırımları askıya almıştı. Amerika kongresi bu yeni kararıyla İran’a karşı baskılarını sürdürmeye çalışıyor.

Amerika Senatosu cumhuriyetçi partili gurubun lideri Mitch McConnell, İran’ın Ortadoğu bölgesindeki etkisini kırmak  amacıyla yaptırım silahının korunması gerektiğini belirtti. Amerika’nın yeni başkanı Trump, eğer bu anlaşmayı ihlal ve iptal ederse, uluslar arası hukuk’un garantisi altındaki nükleer anlaşmayı imzalayan Rusya, Çin, AB özellikle Almanya ve Fransa, İran’dan yana bir tutum izlemesi ve Amerika’nın yalnız bırakılması bekleniyor. Amerika’nın bu baskı politikasından amacı, İran’ın işgalci Siyonist rejime karşı mücadelesini, Filistin halkına ve Lübnan Halkıyla Hizbullah’ına verdiği desteği durdurmaktır. Ancak, İran Amerika’nın hukuk ve insanlık dışı baskılarına teslim olmayacağını ve haklı, barışçı nükleer programını tam olarak yeniden başlatıp sürdüreceğini, gerekli tepkileri göstereceğini vurgulamaktadır.