Ankara'nın İnsan Hakları Raporları Hakkında ABD'ye Tepkisi
(last modified Sun, 17 Apr 2022 03:12:47 GMT )
Nisan 17, 2022 06:12 Europe/Istanbul
  • Ankara'nın İnsan Hakları Raporları Hakkında ABD'ye Tepkisi

Ankara, ABD Dışişleri Bakanlığının Türkiye'de insan haklarının uygunsuz durumu ile ilgili raporunu, temelsiz, gerçek dışı ve içi boş olarak değerlendirdi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan 2021 Türkiye İnsan Hakları Raporu'na tepki gösterdi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, "ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2021 İnsan Hakları Raporu’nda ülkemiz hakkında yer verilen asılsız iddiaları talihsiz buluyor ve külliyen reddediyoruz" denildi.
Açıklamada, "ABD’yi insan hakları konusunda kendi siciline odaklanmaya ve terörizmle mücadele gerekçesi altında başka terörist grupların uzantılarıyla tesis ettiği ortaklıkları sonlandırmaya davet ediyoruz" ifadeleri kullanıldı. 
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın dünyada insan haklarını irdelediği yıllık raporunun Türkiye kısmında "hükümetin 2018 yılında kabul edilen geniş kapsamlı terörle mücadele yasası ile temel özgürlükleri kısıtlamaya devam ettiği ve hukukun üstünlüğünden ödün verdiği" ifade ediliyordu.
Bu yılki raporda ihlal olarak ele alınan örnekler arasında Boğaziçi Üniversitesi protestolarına yapılan müdahaleler, polisin aşırı güç kullanması ve işkence uygulama iddiaları, cezaevleri ve gözaltı koşulları, keyfi tutuklamalar, adil yargıya duyulan güvensizlik, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davaları yer alıyordu.
Türkiye'de bazı insan hakları ihlalleri söz konusu olsa da ancak Amerika'nın yıllık insan hakları raporlarını yayımlamaktan amacının siyasi hedefler doğrultusunda hazırlandığında da şüphe yoktur. 
Türkiye hükümeti kimi azınlık hakları alanındaki ihlallerine ilaveten Suriye ve komşu ülkelerde de insan hakları ihlallerini gerçekleştirmektedir. Örneğin daha önce Uluslararası Af Örgütü farklı raporlar yayımlayarak, Türkiye'yi insan hakları ihlalleri yapmakla suçlamıştı. 
Bu hususta Uluslararası Af Örgütü Batı Asya masa başkanı Lynn Maalouf uluslararası meseleler ve insan hakları uzmanı olarak şu açıklamada bulunmuştu: "Türkiye tarafından desteklenen militanlar, Suriye'nin Afrin bölgesinde insan haklarını ihlal ediyorlar. Hâlbuki Türkiye vatandaşların refahından ve de Afrin'de düzen ve yasaların korunmasından sorumludur."
Söz konusu insan hakları meseleleri uzmanı açıklamasının devamında şöyle konuştu:" Türkiye derhal Suriye'nin Afrin bölgesinde desteklediği silahlı grupları aracılığıyla gerçekleştirilen insan hakları ihlallerine son vermeli ve bu kaosun faillerini yargılamalı." 
Yayınlanan raporlar, Ankara'nın, Türkiye'deki başarısız darbe girişiminin ardından BM'ye bağlı ve STK'lardan birçok yetkiliyi insan hakları konularında faaliyet gösterenleri tutuklayıp gözaltına almasıyla geldi.
Son birkaç yılda Batılı insan hakları örgütlerinin bazı yetkilileri de Türkiye'den sınır dışı edildi. Bu arada, Türkiye hükümeti, özellikle 15 Temmuz kalkışması ardından, başta CIA olmak üzere Batılı casusluk ve istihbarat teşkilatlarının çıkarları ve hedeflerine hizmet ettiği ve görünürde dini eğilimleri olan Fetullah Gülen'in yargı, eğitim ve askeri teşkilatlardaki yüzbinlerce destekçisini, görevden alıp hapse attı.
Türkiye'deki insan hakları ihlalleri ve bunun yanı sıra işgal altındaki Suriye topraklarındaki insan hakları ihlallerinden sorumlu olduğu gerçeğine rağmen ABD hükümetinin her yıl dünyadaki insan hakları ihlalleri bahanesiyle Türkiye de dahil sorun yaşadığı ülkelere yönelik  insan hakları oyunu çerçevesinde saldırı yaptığı da yaşanan bir başka gerçektir. 
ABD hükümetinin insan hakları ihlallerinin tarihini gözden geçirdiğimizde ise, Beyaz Saray yetkililerinin her yıl insan hakları ihlalleri raporları yayınlayarak farklı ülkelere saldırdıklarını ve ABD'yi insan hakları konusunda bir model ve örnek olarak tanıtmaya çalıştıklarını söylemek gerekir. Aslında Washington'un bu raporları yayımlayarak dünyada ABD politikalarına karşı çıkan ülkeleri itibarsızlaştırmaktan başka bir amacı yoktur./