Irak uyardı: Türk askerlerinin varlığı Musul'un kurtarılması operasyonunu olumsuz etkiliyor

Irak hükümet sözcüsü, Türkiye'nin Irak'ın kuzeyindeki askeri varlığının Musul'u IŞİD terör örgütünün işgalinden kurtarma operasyonu üzerinde olumsuz etki bıraktığını ifade etti.

Irak Hükümet Sözcüsü "Saad Hadisi" dün Irak el-Maluma haber ajansına verdiği demeçte, Türkiye Meclisi'nin  Türk askerlerinin Irak'ın kuzeyinde bulunmasını bir yıl daha uzatan tezkereye gösterdiği tepkide, bu tezkerenin olumsuz mesajlar içerdiğini ve Türk askerlerinin bu ülkenin kuzeyindeki varlığının Musul harekatı sürecini olumsuz etkilediğini belirtti.

Hadisi, Türk askerlerinin Bağdat'ın onay ve izni olmadan bu ülke topraklarına girdiğini ve Türkiye Meclisi'nin sınır ötesi tezkeresini bir yıl daha uzatmasının yanlış bir karar olduğunu ifade etti.

Hadisi ayrıca, Irak hükümetinin siyasi, diplomatik ve ekonomik yollarla Türk askerlerinin kuzey topraklarından çekilmesi için bütün yasal haklarını kullanacağını bildirdi.

Diğer yandan TBMM de Cumartesi günü yıllık tatilinden sonra ilk çalışma günkü oturumunda Türk askerlerinin Suriye ve Irak topraklarında bulunmasına izin veren tezkereyi bir yıllığına daha uzattı.

Bilindiği üzere 10 Haziran 2014 yılında Irak'ın Musul kenti IŞİD tarafından işgal edilmiş olup halı hazırda bu şehir ve çevresi IŞİD teröristlerinin elindeki tek işgal bölgesi olarak kalmış ve işin garibi de Irak'taki Türk askerlerinin hemen bu bölgenin yanına konuşlanmış olmasıdır.

Son dönemde gerçekleştirdiği bir takım operasyonlarla IŞİD'in işgalindeki bölgelerin önemli bir bölünü kurtaran Irak ordusu ve halk güçleri şimdi ise Musul kentini IŞİD işgalinden kurtarma yönünde gerekli hazırlıkları yapmakta ve bu operasyon için geri sayımı başlatmış bulunuyor. Nitekim dün Musul'un kurtarılmasıyla ilgili kapsamlı operasyon planı Irak başbakanı Haydar el-İbadi'ye sunuldu. 

Bu operasyon planı tüm askeri, istihbari, insani ve imkan konularını dikkate alarak, en az kayıpla ve halkın zarar görmemesi mevzusuyla IŞİD'e karşı başarılı bir operasyon gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır.

Geniş kapsamlı Musul'un Kuratırlması Operasyonun'da  Irak ordusu, polisi, terörizmle mücadele özel birlikleri, Halk Haşd'iş Şa'bi, Musul aşiretleri ve Kürt Peşmergelerinin katılması ön görülmüştür.

Planda Türk askerleri de dahil yabancı güçlere Musul'un kurtarılması operasyonu için her hangi bir rol belirtilmemiştir.

Irak hükümetinin Türk askerlerinin varlığının kanun dışı olduğunu ve Ankara hükümetinden askerlerini Irak topraklarından çekmesini resmen istediği bir dönemde şimdi Türkiye meclisinin söz konusu tezkereyi bir yıllığına daha uzatması ister istemez Ankara'nın Şam ve Bağdat gibi kendi komşuları ile krizi tırmandırmak istediğini ve onların içişlerine olan müdahalesini sürdürme kararında olduğunu gösteriyor.

Ancak Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mecliste yaptığı konuşmada Türkiye'nin Musul'un kurtarılması konusunda seyirci kalmayacaklarını bildirerek, gerçekte Irak'ın milli egemenliği ve toprak bütünlüğünü ihlal etmiştir.

Bu konuda karar vermek hakkı ancak Irak devletine aittir. Eğer Musul'un kurtarılması operasyonunda her hangi bir yabancı gücün bulunması gerekiyorsa bunu ancak Irak yönetimi kararlaştırabilir ve bu da Irak merkez yönetiminin izin ve organizasyonuyla mümkün olabilir.

Aslında Türkiye meclisinin son tezkereyi uzatma kararı geçen yıldan beri devam eden yanlış bir kararın devam etmesi hakkında Türkiye hükümetinin ayak diretmesidir. Bu süre içinde Iraklı yetkililer defalarca Türkiye'den kendi askerlerini Irak topraklarından çekmesini talep etmiş ancak, Irak'ın bölünmesi otoritelerinin başlarını Türkiye'de ağırlayan Ankara yönetimi, Irak devletinin bu talebini gözardı etmiştir. Şimdi de hem bölgesel bazda ve hem de Türkiye içinden Ankara'ya bu konuda ciddi uyarılar gelmeye devam etmekte ve bu müdahaleden Türkiye'nin içinden çıkamayacağı bir bataklığa doğru yelken açmakta olduğunu belirtiyorlar.

Diğer yandan Iraklı yetkililer Türk askerlerinin Musul'daki varlığının IŞİD'e karşı mücadeleye ciddi engel teşkil ettiğini belirterek bu askeri varlığın kimlere yaradığına açıklık getirmişlerdir.

El-Anbar, Diyale ve Selahattin eyaletlerinde IŞİD'in hezimete uğratılması tecrübesi Irak devletini terörizme karşı mücadelede yabancı güçlerin varlığına ihtiyaç duymamasına vesile olmuştur ve bu temel ilke Musul'un kurtarılması için hazırlanan Kapsamlı Operasyon Planında dikkate alınmış ve Musul'un kurtarılması operasyonunun sadece Irak güçlerince gerçekleştirileceği vurgulanmıştır.

Bu gerekçe uyarınca Türkiye askeri gücünün Kuzey Irak'ta bulunması Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenlik hakkının ihlali anlamında olup, iyi komşuluk ve iki halkın çıkarlarını ciddi olarak tehdit etmektedir.