Temmuz 29, 2024 16:49 Europe/Istanbul
  • Rusya'dan Amerika'nın Avrupa ve Asya'daki savaş çığırtkanlığı eylemlerine ilişkin uyarı

ABD, hegemonik politikasını sürdürme çabası doğrultusunda, başta nükleer füzelerin konuşlandırılması olmak üzere Avrupa ve Asya'da yeni askeri tedbirler almayı planlıyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Amerika'yı Soğuk Savaş dönemindeki benzeri bir füze krizi konusunda bir kez daha uyardı ve Washington'un 2026'dan itibaren uzun menzilli füzelerini Alman topraklarına konuşlandırması halinde Rusya'nın da aynısını yapacağı konusunda uyardı. Washington'un planlarını NATO'nun 1979'da Batı Avrupa'da Pershing II sistemini konuşlandırma kararıyla karşılaştırdı.
Putin'in uyarısı, ABD ve Almanya'nın bu ayın başlarında, Washington'un NATO'ya olan bağlılığını göstermek ve Avrupa'yı savunmak için SM6 füzeleri ve Tomahawk seyir füzeleriyle donatılmış hava savunma sistemlerini konuşlandırmak için füzelerini Alman topraklarına konuşlandıracağını söylediği bir anlaşmaya vardığı dönemde geldi.
Putin, St. Petersburg'daki Rus deniz filosunun geçit töreninde Rusya, Çin, Cezayir ve Hindistan denizcilerine hitaben yaptığı konuşmada, Amerika'yı, Alman topraklarındaki askeri hareketlerinin, 1920'lerde meydana gelen krize benzer bir füze krizine neden olabileceği konusunda uyardı. Soğuk Savaş Putin'e göre, gelecekte nükleer başlıklarla donatılma kapasitesine sahip olan söz konusu Amerikan füzeleri, 10 dakika içinde Rusya topraklarına girebilecek ve bu ülke için tehdit oluşturabilecek. 
ABD, Almanya topraklarına füze konuşlandırma hamlesi yaparken Moskova'nın da benzer eylemlerde bulunacağına dikkat çeken Putin, ABD'nin SM6 ve Tomahawk füzelerini taşıyabilen ve ateşleyebilen Typhoon füze sistemlerini konuşlandırarak Danimarka ve Filipinler'de gerilimi artırdığına dikkat çekti. Putin bir kez daha, ABD'nin saldırgan eylemleri durumunda Moskova'nın kısa ve orta menzilli nükleer füze üretimine devam edeceği konusunda uyardı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, Pazar günü Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da yaptığı açıklamada, Amerikan nükleer silahlarının Asya'ya konuşlandırılması konusunda uyarıda bulundu. Lavrov, Amerikan nükleer silahlarının Güneydoğu Asya'ya konuşlandırılmasının bölgenin güvenlik risklerini artırdığını söyledi. Lavrov sözlerine şöyle devam etti: ABD, uzun süredir nükleer silahlarını "ortak nükleer misyonlar" başlığı altında NATO üyesi ülkelere vererek, bu silahları kullanma olanağını vermiş, bu süreç son dönemde Asya ülkelerine de ulaşmıştır.
Lavruf  Amerikan nükleer silahlarının diğer ülkelerde konuşlandırılması konusunu kast ederek, “Eğer bu heyecan verici ve nispeten riskli deneyim güneydoğu Asya'ya getirilirse, bundan kimsenin faydalanamayacağını ve İngiltere ve Avustralya'nın güvenlik risklerinin artacağını düşünüyorum." Dedi.
 Ülkeler arasında Aquas (AUKUS) olarak bilinen anlaşmayı değerlendiren Lavrov, şunları kaydetti: Asya ve Pasifik'in militarizasyonu Amerikalıların gündemindedir. Bu proje Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun denetimi altında olmalıdır.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Avrupa ve Asya'da nükleer savaş başlıkları ile donatılabilen füzelerin konuşlandırılması alanındaki son provokatif ve savaş kışkırtıcı planları, NATO'nun lideri olan bu batılı gücün,  Avrupa ve Asya’da Rusya ve Çin’in askeri gücünü kontrol altına alma ve karşı koyma amaçlı planlarıyla uyumludur. Ekim 2022'nin sonlarında Pentagon'da "ABD Ulusal Savunma Stratejisi"nin açıklanması sırasında ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısına rağmen Çin'in hâlâ ABD için en büyük tehdit olduğunu kaydetti. Pentagon bu stratejik belgede, Çin’i ABD için en önemli ve sistematik zorluk olarak değerlendirdi, ancak Rusya'nın Washington'un yurtiçi ve yurtdışındaki çıkarlarını hedef alan ciddi bir tehdit olduğunu söyledi. 
Rusya'nın önemli alanlarda ciddi ve sürekli riskler oluşturduğu ifade edilen bu belgede, ABD ve ortaklarına yönelik nükleer tehditlere, uzun menzilli seyir füzeleri tehdidine, siber ve istihbarat operasyonlarına, uzay karşıtı saldırılara, kimyasal ve biyolojik silahlar, denizaltıları ve Amerikan demokrasisine karşı geniş çaplı kampanyalara değiniliyor./
 

Etiketler