Nisan 06, 2018 16:14 Europe/Istanbul

Yüce İslam dini, insanların yaşı ve ihtiyaçlarına göre onlara uygun yemek ve besin programları önermiştir, üstelik tıbbi sebepler ve özel hastalıklar dışında hiçbir öğünün azaltılmasına onay vermemekte.

hatırlanacağı üzere geçen sohbetimizde müminlerin helal ve temiz gıdalar tükettiğini, helal yiyeceklerin İslami kurallara göre kesilen hayvanların etleri gibi besin maddelerini içerdiğini belirttik. İslam meyve, sebze ve süt ürünlerinin de tüketilmesini tavsiye ediyor. İnsanın fiziki sağlığına önem veren İslam dini spor yapmanın yanı sıra, sağlıklı beslenme ve yeme kurallarının insanın fiziki sağlığında kesinlikle önemli rolü olduğunu belirtiyor. Dini öğretilere göre insan helal ve haram yiyeceklere dikkat ederek, et ve protein vb. helal ve temiz sayılan her çeşit besin maddesinden yararlanabilir fakat haram olan zararlı yiyeceklerden uzak durmalı. 

Vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerinden mahrum olmak, insanın hastalanmasına sebep olur, zira çeşitli besin maddeleri, insanın çeşitli mineraller ve vitaminlere olan ihtiyacını karşılar. Resul-i Ekrem –saa- şöyle buyuruyor: iki kesim  her zaman hastadır, bazı yemeklerden perhiz ve rejim yapan sağlıklı insan, ve her şey yiyen hasta adam.Bazı insanlar bir kısım besin maddelerini adeta boykot ediyorlar ki bu hareket İslam tarafından tenkit edilmiştir. Zira Yüce Allah'ın temiz ve pak nimetlerinin tümü, insana sunulmuştur. Böylece bu besinler sayesinde güçlenerek Allah'ın kulluk yolunu kat ederken, O'nun sayısız nimetlerine şükretsinler. 

Kur'an-ı Kerim bazı besin maddeleri kendilerine haram kılan insanları tenkit ederek Araf suresinin 32. ayetinde şöyle buyuruyor: De ki: “Allah’ın, kulları için yarattığı zîneti ve temiz rızkı kim haram kılmış?” De ki: “Bunlar, dünya hayatında mü’minler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. İşte bilen bir topluluk için âyetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz."Yine Maide suresinin 87. ayetinde de şöyle okuyoruz: Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı iyi ve temiz nimetleri (kendinize) haram etmeyin ve (Allah’ın koyduğu) sınırları aşmayın. Çünkü Allah, haddi aşanları sevmez. 

Çiftlik hayvanlarından davarlar ve sığırlardan inek, koyun vb., deve ile ceylan ve diğer bazı hayvanların eti helal kılınırken, keskin tırnakları, pençeleri ve sivri dişleri olan aslan, kaplan, tilki, sırtlan, çakal, kedi vb. vahşi hayvanların eti ise haramdır. Buna ilaveten İslami kurallara göre kesimi gerçekleşmeyen veya murdar olan helal hayvanların eti de haramdır; ayrıca felsli balıklar ve karidesin eti helaldir. Bu arada, kartal ve akbaba gibi kursağı, taşlığı ve ayaklarında arka parmağı olmayan kuşlar dışında diğer kuşların etleri helaldir. Yüce Allah Nahl suresinin 115 ayetinde şöyle buyuruyor: Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı.Yüce Allah haram ve helal yiyecekler konusuna Bakara suresinin 173., Maide suresinin 3., ve En'am suresinin 145. ayetlerinde de değiniyor.  

Et, protein kaynağıdır; fakat buna rağmen aşırı derecede tüketilmesi ise ruhsal ve fiziksel hastalıklara sebep olur. Esasen İslam her nimetin aşırı derecede tüketilmesine karşıdır ve bu konularda da orta yolu öneriyor. Bazı İslami rivayetlerde de aşırı et tüketimi nehyedilmiştir. Emir-ül müminin İmam Ali –as- şöyle buyuruyor: Karınlarınızı hayvanların mezarlığına çevirmeyin.Yine Resul-i Ekrem –saa- de şöyle buyuruyor: kim 40 gün ardı ardına et yerse, taş kalpli olur. 

Tabi buna rağmen etin, yiyeceklerden silinmesi ise asla İslam dininin vurguladığı beslenme çerçevesine sığmıyor. Nitekim İmam Cafer-i Sadık –as- da " 40 gün et yemeği terk eden insanın ruh hali kötü ve çirkinleşir."diye buyurmuştur.Yine Resul-i Ekrem –saa- şöyle buyuruyor: Kim ki 40 gün et yemediyse, borç alsın ve yesin.Yine hz. Muhammed'den –saa- şöyle rivayet edilir: Et yemek, görme ve duyma kabiliyetini arttırır ve et dünya ve ahirette yiyeceklerin başıdır.Tabii ki yine et yemekte aşırıya kaçmamak gerekir. Rivayetlere göre her 3 günde bir kez et yemek tavsiye edilir. 

Sabati şöyle diyor: günün birinde İmam Cafer-i Sadık'tan et yeme hakkında sordum. Her 3 günde bir dediler.Yine İdris bin Abdullah da şöyle anlatıyor: İmam Sadık'tan et yemek ile ilgili sordum, o hazret "bir gün et ye, bir gün süt ürünleri ve bir gün de bir başka şey."Etlerin arsından koyun, balıklar ve kuşlar tavsiye diliyor. En iyi et de taze olanıdır. Pişmemiş ve kurutulmuş etin yenmesi asla tavsiye edilmiyor. 

Günümüzde bazı beslenme uzmanları sadece et tüketimi ve bazıları ise vejetaryen olmayı tavsiye ediyorlar, üstelik her ikisi de bu bağlamda bir çok yarardan söz ediyorlar. Bir çokları da bu iki diyetten birini seçiyor ve uyguluyor. Böylece bir çeşit besin maddesini tamamen yiyeceklerinden siliyorlar. İslami tealim ve rivayetlere bakılınca, İslam'ın bu iki beslenme tarzına da karşı olduğu anlaşılır, zira İslam hiçbir zaman bir çeşit yararlı besin maddesinin silinmesine onay vermezken besinlerde çeşitliliğe vurgu yapmıştır.Resul-i Ekrem'den –saa- de aktarılan rivayetlerde hiçbir zaman sadece bir çeşit besin maddesine vurgu yaptığı görülmemiştir. Nitekim Tebersi'nin anlattığına göre o hazret de diğer insanlar gibi günlük ve sıradan yiyecekler tüketirdi. Bu yiyecekler çeşitli bitkisel besin maddelerinden etli yemekleri kapsıyor. Nitekim İslami rivayetlerde de çeşitli ekmek, meyve, süt, yağ, hurma, bal, et vb. besinlere vurgu yapılmıştır. Resul-i Ekrem de tüm meyve ve sebzelerin yararlarına vurgu yaparak sahabeye tavsiyede bulunurdu; fakat hiçbir zaman çiğ Vejetaryen veya Vejetaryen olmayı tavsiye etmedi. 

İslam dininde besin maddeleri ve tüketimi konusunda her zaman itidal ve orta yol tavsiye edilmiştir. Merhum Şeyh Koleyni, Kafi kitabında ılımlı olmak ve aşırıya kaçmamak konusunda İmam Cafer-i Sadık'tan –as- naklen şöyle anlatıyor: Yemekte ılımlı olmak, sadece bir çeşit besin tüketmek yerine, ekmek, et, süt, sirke, yağ vb. her türlü besini tüketmektir, bazen bundan bazen ondan.Yüce İslam dini, insanların yaşı ve ihtiyaçlarına göre onlara uygun yemek ve besin programları önermiştir, üstelik tıbbi sebepler ve özel hastalıklar dışında hiçbir öğünün azaltılmasına onay vermemekte./