İslam ve yaşam tarzı - 9
İnsan yaşamında hedefini belirleyerek plan yaptıktan sonra en önemli mesele düzenli ve ciddi bir şekilde yaşamında belirlediği hedefe ulaşmak için çalışması büyük önem arz eder.
Fakat bir başka önemli nokta zamanı iyi değerlendirmektir. Gerçi amaçları belirlemek ve öncelik sırasına göre bu amaçlar hakkında plan yapmak insanlara zamanı iyi yönetmekte yardımcı olur, ama zamanı iyi değerlendirmenin başlı başına maharet ve yetenek ister. Zamanı iyi yönetmek, insan yaşamını hissedilir derecede değiştirebilir. Acaba zamanımızın kıymetini ve değerini biliyor muyuz? Zaman tamamen kişisel olan ve tüketicisi bir tek kişi olan kıymetli nimetlerden biridir. Bu yüzden hiç kimse başkasının zamanını kendisi için kullanamaz. Öte yandan zaman borç verilebilecek veya stoklanabilecek bir konu değildir ve dahası, bütün insanlara eşit miktarda sunulmuştur. Bu yüzden sadece zamanı iyi yönetmekle ondan azami ölçüde yararlanılabilir. Hepimizin bildiği üzere zamanın geriye dönüşü veya başka bir zamanla değiştirilmesi, uzatılması veya kısaltılması asla söz konusu olamaz. Dolaysıyla zamanın boşa harcanmaması için dikkatli olmamız gerekir. Zamandan yararlanmak, insanların en büyük tevfiklerinden biridir. İnsanlar bu sayede yüce hedeflerine ulaşabilir ve çeşitli alanlarda başarı sağlayabilir. İmam Ali (sa) çok güzel bir vecizesinde şöyle buyurur: Fırsatlar adeta bulut gibi gelip geçer, o zaman ne vakit ki hayırlı bir fırsat ele geçirdiyseniz, onu iyi değerlendirin. Zaman kıymetli bir mücevher gibidir ve değeri hiç bir şeyle ölçülemez. Zamanı yönetmek, değerli ömür sermayemizden yararlanmakta önemli bir mesele olduğundan, İslam öğretilerinde ve din büyüklerinin söz ve siyerinde zamanın değerine ve günlerin ve yılların nasıl geçirilmesi gerektiğine bolca vurgu yapılmıştır. İslam dininde Müslümanlara ebedi saadet ve kemale ermek için ömrü boşa harcamaktan sakınılması ve ihtiyaçları tespit etmek ve önceliklere göre sıralamak ve doğru plan yapmak sureti ile işlerin ertelenmesine mani olmaları ve nefes hesabı yaparak değerli ömürlerini nasıl geçirdiklerini gözetlemeleri tavsiye edilmiştir. Kur'an-ı Kerim de zamana büyük önem vermiştir ve Asr suresinde başında zamana and içmiştir. Asr sözcüğü da zaman ve devran anlamına gelir. Yüce Allah bir çok ayette kulları ömrün hızla geçtiği ve bu fırsatı ahiret için değerlendirmek gerektiği yoksa sonucu hüsran ve pişmanlık olacağı konusunda uyarıyor. İşte bu yüzden kıyamet gününden hasret günü şeklinde söz ediliyor, çünkü o günde insanlar neden fani dünyadaki zamanlarını ve fırsatlarını ahiretlerini inşa etmek için değerlendirmedikleri için hasret çekiyor. Hiç kimsenin bireysel veya sosyal yaşamı düzenli ve planlı olmadan çeki düzen bulmaz. Zamanı doğru biçimde değerlendirmekte sergilenen düzen, başarının sırrıdır. Eğer varlık alemine şöyle bir göz atacak olursa, dünyada her şeyin dakik bir düzene tabi olduğu anlaşılır. Bu yüzden zamanı heba etmek ve düzensizlik, varlık alemine aykırı adım atmaktır. Oysa hepimiz bu düzene uygun hareket etmeli ve maddi manevi, yaşamımızı ona göre ayarlamalıyız. Bu ayar ise zamanları ve fırsatları en uygun şekilde değerlendirmektir. Zamana doğru bakmak ve yönetilebileceğinin bilincinde olmak, zamanı iyi yönetme yolunda atılacak ilk adımdır, çünkü düşünülenin aksine zamanı kontrol altına almak mümkündür. Gerçekte günün her saati bir zaman zarfıdır ve bu zarfı önceliklere göre hesaplı bir şekilde doldurmak gerekir. Böylece artık işsizlik zamanı kavramı anlamını yitirir ve insan ömrünün her anı için plan yapmış olur. Bu iş o kadar ciddi ve önemlidir ki hatta hadislere göre kul kıyamet gününde kendisinde ömür nimeti hakkında soru sorulmadan hiç bir adım atamayacağı beyan edilmiştir. İşte bu yüzden yarını, yarın düşünürüz, anlayışına İslam dininde yer yoktur. Zamanı doğru yönetmek ve bireyin etkinliğini azami seviyeye ulaştırmak, enerjiyi arttırmak ve yaşama umutla bakmak ve psikolojik baskıları hafifletmek, yine bilimimizi arttırmak ve davranışlarımızı düzeltmek, daha verimli bir ömre vesile olur. Zamanı yönetmekle en çok işi en kısa zamanda yapmak mümkün. Zamanı yönetmek aslında bir nevi ticarettir ve sermayesi de zamanın ta kendisidir. Eğer zamandan gafil kalacak olursak veya onu kendi haline bırakırsak, zarar v e ziyandan başka sonucu olmaz. İslam peygemberi (sav) ve sevgili ehli beyt (sa) fertler sürekli insanlara zamanı iyi değerlendirmeyi ve doğru kullanmayı tavsiye etmiş ve kendileri bu yolda öncü ve örnek olmuştur. Bir gün Allah resulü (sav) büyük sahasebi Ebuzer'de şöyle buyurdu: Beş şeyin kıymetini beş şey gelmeden önce bil: ölümden önce yaşam, hastalıktan önce sağlık, çalışmadan önce dinlenmek, yaşlanmadan önce gençlik, yoksulluktan önce zenginlik. Hz. Ali (sa) da bir vecizesinde şöyle buyurmakta: yaşamının zamanları senin ömrünün birer parçasıdır. O zaman ömründe senin kurtuluşuna vesile olacak durumların dışında zamanını heba etmemeye bak. İslam tealimine göre her insanın yaşamında planlama ve zamanı yönetme, her gün için bir önceki gün hazırlık yapılmış olacak şekilde olmalı ve her anı bir önceki anından daha iyi ve daha verimli olmalı ve bir başka ifade ise sürekli ilahi kemallere erme yolunda ilerlemelidir. Bu önemli sermayenin öneminin bilincine olan ehlibeyt (sa) fertleri yaşamlarında sürekli Allah'tan uzun ömür talep etmiş ve böylece bu sermayeden Allah'a kulluk yolunda yararlanmaya ve yüce Allah onları amelleri iyi olan insanlardan yapmaya çalışmıştır. Dolaysıyla İslam dininde uzun ömür kendi başına bir işe yaramaz ve ancak Allah yolunda sarf edilen ömür değerlidir ve eğer bu ömür bu şekilde harcanacaksa uzun olması daha makbuldür. İslam peygamberinin (sav) buyurduğuna göre ömrü uzun ama ameli kötü ve yüce Allah'ın hoşnutsuzluğu ile birlikte olanın vah haline. İşte bu yüzden eğer ömür gibi değerli bir sermaye yüce Allah'ın belirlediği yolun dışında bir yolda ve günah yolunda sarf edilecekse, hiç bir faydası ve etkisi olmayacağını, hiç bir değeri de yoktur ve olmaması daha iyidir. Bu yüzden yüce Allah'tan uzun ömür talep ederken, bu ömrü en iyi şekilde değerlendirmeye özen göstermeli ve bu da ancak zamanı doğru biçimde yönetmekle mümkün olur. Gerçekte zamanı yönetmek için uygun yöntemlerin kullanmak sureti ile istenilen amaçlara ulaşılabilir ve verimlilik de arttırılabilir. Zamanı yönetmek de diğer bilimler gibi bir dizi ilkesi söz konusudur ki bu ilkelere uymak bizlere amaçlarımıza ulaşmakta yardımcı olur. Doğra plan yaptıktan sonra zamanı iyi yönetmenin önemli ilkelerinden biri, uygulanan yöntemi en iyi biçimde uygulamaya çalıştıktan sonra mevcut zayıf yönlerini ve hatalarını tespit etmek ve zamanı yönetme yolundaki bu tür engelleri bulmaktır. Bunun için bir iş yaparken sürekli işteki ilerlemeyi değerlendirmek ve böylece zamanın heba olmasına sebep olan durumlardan kaçınmak gerekir. Zamanı heba eden etkenleri tanımak, ilerleme ve başarı sağlama yolunda önemli etkenlerden biridir ve bu iş de ancak titiz bir inceleme ve gözetleme ile mümkün olur. Zamanı yönetmeyi denetlemenin yollarından biri yapılan işlerden aynı gün bir rapor hazırlamaktır. Hazırlanan günlük raporlar bizlere nerelerde zamanımızda tasarruf yapacağımız veya hangi etkenler zamanın heba olmasına yol açtığını tespit etmemizde yardımcı olur. Bu durumda hangi işe ne kadar zaman ayırmak gerektiğini ve yeni işlere ne kadar zaman harcamamız gerektiğini tespit edebiliriz. Zamanı değerlendirmek, zamanında hareket etmek, elde edilen fırsatları kullanmak, kaybolan fırsatları yeniden kazanmak için zemin hazırlamak, zamanı yönetme yolundaki engelleri tespit etmek, zamanı yönetme yöntemlerindendir. 015