Ekim 19, 2018 16:26 Europe/Istanbul

Bu sohbette Amerika başkanı Donald Trump'ın İslam karşıtlığı tutumlarından en yenileri, bu cümleden Beyt-ül Mukaddes kentini siyonist rejimin başkenti ilan etmesine değineceğiz.

Amerika başkanı Donald Trump'ın Beyt-ül Mukaddes kentini siyonist rejimin baş kenti olarak resmen ilan etmesini,  Amerika başkanının İslam düşmanlığı girişimlerinin en yenisi saymak gerekiyor.  Donald Trump Beyaz Saray’a girdiğinden itibaren 2 konuyu temel alarak karar veriyor.  Başkan Trump'ın seçim sloganlarından biri " önce Amerika"  idi.  bu konuyu temel alan Trump, Amerikalı Tüccar ve endüstrisini savunmak için Trans-Pasifik Serbest Ticaret Anlaşması'nda çıktı.  Ardından Paris iklim Anlaşmasınden ayrıldı;  Avrupa birliği ile serbest ticaret görüşmelerini askıya aldı;  Amerika'nın NAFTA  anlaşmasından çıkacağı tehdidinde bulundu. Trump Avrupalı müttefiklerine, NATO Paktındaki masraflardan daha fazlasını temin etmeleri için  baskı uyguladı.

Bu arada Trump'ın aldığı kararların diğer bazıları ise, Siyonizm lobisinin Amerika yönetim heyetinde sahip olduğu etkisi altında İslam düşmanlığı temelinde alınan kararlardır.  Gerçi bu konu tüm Amerika başkanlarının ortak özelliğidir.  Fakat şimdiye kadar önceki Başkanların hiçbiri Trump kadar Siyonizm lobinin etkisinde olmadı ve böylece İslam karşıtı tutumlarını açıkça sergilemedi. 

11 Eylül Olayları ardından Amerika dönem başkanı George W.  Bush  bu olayın Haçlı savaşlarının başlangıcı olarak nitelerdi.  George Bush’un bu tutumu dünya çapında ve özellikle Müslüman ülkelerde ciddi olumsuz tepkilere sebep oldu; öyle ki Amerika başkanı Bush kendi sözlerini düzeltmek zorunda kaldı.  Fakat günümüzdeki Amerika başkanı Trump İslamofobi siyaseti uygulamakla suçlanmaktan hiç çekilmiyor.  Amerika başkanı Yahudi damadı Jared kushner'i  Ortadoğu işlerinden sorumlu yüksek danışmanı olarak seçti. Bilindiği üzere Amerika başkanı  siyonist rejimin başbakanı Bünyamin Netanyahu'nun  işgal edilen Filistin toprakları hakkındaki kararlar ve siyasetlerini yoğun bir şekilde destekliyor.

Trump Amerika başkanı seçilmenin hemen ardından İslam düşmanlığı girişimlerinin ilkinde bazı Müslüman ülke vatandaşlarının Amerika'ya girişlerini yasakladı.  Gerçi bu karar  Amerika'daki bazı yargıçların kararları ile askıya alındı fakat en nihayetinde Amerika yüce divanındaki 9 yargıçtan 7'sinin oyu ile Trump’ın göçmenlik direktifi Eylül ayının başından itibaren yasa olarak yürürlüğe girdi.  Tabii ki verilen kararın uygulanması Amerika çapında büyük tepkilere sebep oldu.

New York Kent Konseyi bu karara muhalefet ederken bu yasanın nefret ve islamofobi siyasetine dayalı olduğunu belirti ve New York'ta tüm göçmenlere din ve ırk gözetmeksizin destek verecekleri ve onlara iyi karşılayacaklarını belirti. Amerika Yüce divanın kararı Müslümanlar ve aileleri  üzerine bıraktığı olumsuz etkiye ilaveten hiç şüphesiz islamofobi düşüncesinin açıkça yaygınlaşmasına sebep oldu. 

Amerika Yüce divanının verdiği karardan 1 gün sonra Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Florida bölümü, Bulatet grubu üyesi Bernardino Bulate'nin  tutuklandığını duyurdu.  Söz konusu kişi, eyalette bir camiye saldırarak orada namaz kılanlar ve hazır bulunanlara karşı en yoğun silahlı saldırıda bulunmak istediği açıklandı. Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi ayrıca  Florida eyaletinde Müslümanlara karşı  şiddet ve düşmanca cinayetlerin  gerçek olduğunu  hatırlattı.

6 aydan az bir süre içinde 2 cami bombalama tehlikesiyle karşılaştı. İslam karşıtı radikal bir grup olan Bulatet grubu, Müslümanların Amerika'daki ibadet merkezlerinde savunmasız Müslümanları öldürmek için hazırlandığını ilan eden bir gruptur.Amerika başkanı Trump Avrupa ve Amerika'da Yaşanan her terör saldırısını hiç vakit kaybetmeden Müslümanlara mal etmeye çalışıyor.  Fakat Las Vegas cinayetinin  büyüklüğü ve cinayetin derinliği, Amerika başkanının bu konuda susmasına sebep olan olaydı.  Amerikalı saldırgan daha önce hiç bir terörist grup ile hiçbir ilişkisi olmazken daha önce de hiçbir cinayete bulaşmayan biriydi.

Buna rağmen yine de Amerika başkanı Trump ülke içi ve dünya çapındaki tehditler ve güvenliği konusunda İslam karşıtı bir bakışa sahiptir.  Nitekim Amerika başkanı işgal altındaki Beyt-ül Mukaddes kentini sahte rejim İsrail'in başkenti olarak resmen tanımadan önce,  islamofobi içeren 3 twitt mesajını tekrar yayınladı.  Bu mesajların tekrar yayınlanması Avrupa'da ve özellikle Britanya’da negatif tepkilere sebep oldu. Bu bağlamda Britanya başbakanı Theresa May,  Radikal sağcı " önce Britanya"  grubu  lideri Jayda Fansen'in  3 twitt mesajını tekrar yayınlaması için Amerika başkanını yoğun şekilde eleştirdi.

Britanya kamuoyu ve ülke yetkilileri açısından Trump'ın Jayda Fansen'in  islamofobi videolarını tekrar yayınlaması,  İslam karşıtı bir hareket olmaktan önce,  İngiltere'de sosyal güvenlik ve istikrarı ihlal eden ve bu ülkede aşırıcılık ve şiddet eylemlerini yaymakta olan bir harekettir.İngiltere İçişleri Bakanlığı " önce Britanya"  hareketini nefret saçan ve şiddet uygulayan bir teşekkül olarak tanımlıyor.Amerika başkanı Trump’ın twitt mesajına gelen tepkilere karşı Trump  Twitter sayfasında başka bir mesaj yayınlayarak İngiltere başbakanı Theresa May’e saldırıp şöyle yazdı:  benim üzerime odaklanmayın.  Britanya içinde İslami terörizme odaklanın.  Biz işimizi iyi biliyoruz.

Son yıllarda Avrupa ülkelerinde sığınmacılara ve özellikle Müslümanlara karşı popülist muhalefet dalgası giderek artıyor.  Tabii ki birçok görüş sahibine göre Donald Trump'ın iş başına gelmesi bu dalganın ortaya çıkmasına büyük yardımı oldu.  Bu popülist dalga Müslümanlar ve sığınmacılara karşı yalan iddialar ve görüntüler yayınlayarak Avrupa'da aşırı sağ gruplarca destekleniyor.  Trump'ın Twitter sayfasında tekrar yayınladığı ve " önce Britanya" aşırı sağ grubu lideri Jayda Fansen tarafından yayınlanan video görüntüleri de bu yalan videolardan bazılarıdır.

Video görüntüde  Müslüman sığınmacı olarak iddia edilen bir kişi Hollandalı bir erkek çocuğa  dayak atıyor. Bu iddia Hollanda yetkililer tarafından tekzip edildi ve dayakçı adamın göçmen olmadığı Hollanda'da doğan biri olduğu açıklandı.İkinci videoda  bir erkek, hz.  Meryem –as- heykeline saldırarak onu parçalıyor.  Bu videonun nerede çekildiği belli değildir fakat bazı medya çevrelerine göre galibe Suriye'de kayda alınmıştır.Üçüncü video görüntüsü fakat açıkça bellidir ve Mısır halkının 2013 yılındaki halk isyanlarını gösteriyor.  Videoda bir kişi bir grup tarafından bir binanın çatısından aşağı atılıyor.  Olay failleri 2015 yılında Mısır'da yargılandılar ve onlardan biri idama mahkum edildi.

Aslında Donald Trump bir Başkan seviyesinde değil,  sıradan aşırıcı ve İslam düşmanı biri olarak Amerika'nın dış siyaset ve güvenlik önceliklerine dikkat etmeksizin,  İslam düşmanlığı davranışlarını açıkça sergiliyor.  son bir yılda Amerika başkanı Trump’ın aldığı kararlar ve uyguladığı siyasetler sonucunda Washington ve müttefikleri arasında oluşan derin uçurum,  Amerika başkanı Trump'ın anormal siyasetleri, davranışları ve İslam düşmanlığı hareketlerinin kanıtıdır.

İşgal altındaki Beyt-ül Mukaddes kentinin sahte İsrail rejimin başkenti olarak resmiyete tanınması konusunda,  Amerika müttefiklerinden hiçbiri onun bu girişimine  destek vermezken,  bu hareketin bölgede gerginlik ve güvensizliğin artmasına ve de uzlaşma müzakerelerin sonuçlarının yok olmasına sebep olduğu  belirtildi.  Amerika başkanı Donald Trump'ın bu hareketi İslam ülkeleri ve Müslüman kamuoyu arasında geniş çapta olumsuz tepkilere sebep oldu.

Arap dünyasının ünlü gazetecisi ve Ray e-lyaum  gazetesi baş editörü Abdul Bari Atwan,  Amerika başkanı Donald Trump'ın Kudüs kentini siyonist rejimin başkenti ilan etmesine dair bir görüntülü mesajda şöyle dedi:Trump ırkçı bir başkan, bir komisyoncu ve bir Arap düşmanı ve İslam düşmanıdır. Bu bir gerçektir,  Trump binyamin Netanyahu ve İsrail hükümetinin yakın arkadaşıdır.  Trump sadece damadı olan Jared kushner’i  dinliyor;  bu da eskiden beri  işgal altındaki Filistin, Arap ve İslami topraklarda site yapımına destek veren ve halen de vermekte olandır.

Abdulbari Atvan söz konusu mesajının bir diğer bölümünde de öyle diyor:

Filistin halkının, özerk teşkilat ve Trump aleyhine, Netanyahu aleyhine ve komplocu Arap liderlere karşı ayaklanacaklarını sizlere müjdeliyorum. Birinci intifadada taş kullananlar, ikinci intifadada silah kullananlar ve üçüncü intifadada bıçak kullananlar ayaklanacaklardır."