Aralık 12, 2018 23:32 Europe/Istanbul

ugünkü bölümümüzde Tebriz şehrinin iki tanınmış müzesi Kur'an Müzesi ve Muharrem Müzesi ile tanıştırmak istiyoruz sizi.

Tebriz şehrinin farklı müzelerinin arasından Kur'an ve Kitabet Müzesi özel bir yere sahiptir. Bu müze Sahib-ul Emr Camiinin yerinde kurulmuştur.

Sahib-ul Emr Camii adıyla da bilinen Şah Tahmasb Safevi binası Tebriz şehrinin ortasında bulunan Sahib Abad Meydanı'ının doğu tarafında Mehran Rud ırmağının yanında yer almaktadır. Bir kubbeye ve iki yüksek minareye sahip olan bu binada Şah Tahmasb döneminden sadece koridorların girişindeki iki nakışlı mermer taşından yapılmış kemer ve kemerlerin birinin yanında yer alan bir mermer yazıt geriye kalmıştır. Öbür kemerin üstünde ise Şah Tahmasb Safevi döneminde ünlü hattat Alaaddin tarafından yazılmış Cin Suresi ayetleri yer almaktadır. Bu Cami Hicri Kameri 1045 yılında Osmanlı İmparatoru 4'üncü Murat ordusu tarafından tahrip edildi.

Osmanlıların Şah Sultan Hüseyin Safevi dönemindeki geri çekilmesi ile beraber adı geçen Cami Azerbaycan veziri Mirza Muhammed İbrahim tarafından yeniden yapıldı. Hicri Kameri 1193 yılındaki depremin ardından ise bu görkemli bina tekrar tahrip edildi.

Hicri Kameri 1266 yılında ise Rus Konsolosluğunun çevirmeni Mirza Ali Ekber Han bu binanın kubbe ve dehliz bölümü ayna işleme sanatkârları tarafından yaptırtmış ve bugünkü avlu ve medrese yapısını da inşa ettirerek bu binanın masraflarının karşılanması için belli vakıflar tayin etti. Binanın avlusu ve medresesi kurulduğu ilk başlarda Ekberiye Medresesi olarak bilinirdi ancak daha sonralar Sahib-ul Emr avlusu adıyla tanınmaya başlandı.

Bu binanın kutsallığı bakımından yapılan gerekli değişiklikler ve onarımlardan sonra Hicri Şemsi 1380 yılında bu bina Kur'an ve Kitabet Müzesi olarak hizmet vermeye başladı.

Tebriz'deki Kuran ve Kitaber Müzesi'nde farklı tarihi dönemlere ait Kuran-ı Kerim nüshaları yer almaktadır. Bu eserler arasında İmamlar ve din büyükleri tarafından yazılan Kur'anlar da mevcut. Bu müzenin en çekici eserlerinden biri de Hicri Kameri 3'üncü yüzyıla ait Kuran-ı Kerim'in sayfasıdır. Bu sayfa İmam Ali bin Muser Rıza as tarafından bir parça ceylan derisi üzerinde  Kufi hattında yazılmıştır.

Toplamda yaklaşık 190 Kur'an nüshası, Kur'an ve Kitabet müzesinde sergilenmektedir. Bu nüshaların birisi dikkat çekici bir şekilde süslenmiş çok küçük bir Kuran'dır. Bu eserde Tebrizli sanatçıların el sanat ve maharetini kolayca görebilirsiniz. Bu Kuran 4*6 santimetre boyutlarında    Gubar hattında yazılmış kırmızı ve altuni renklerle çerçevelenmiş ilk sayfalar ve hizpleri ve cüzleri göstermek için yaldızlanma tekniğinden yararlanılmıştır. Geçmişte sanatkarlar Kuran-ı Kerim'in kapak sayfasını büyük bir hassasiyet ve titizlikle kaplarlardı. İşte bu küçük nüshada da aynı hassasiyet  korunmuş ve İran eski ciltçilik yöntemlerinden olan rugani veya lake usulü ile tezhiplenmiş ve kırmızı renkli astarı ve altuni çiçek ve çalı desenleri ile süslenmiştir. Bu eser Hicri Kameri 1293 yılında Mesih Taligani tarafından yapılmıştır.

Tebriz Kur'an ve Kitabet Müzesinde bulunan bir diğer eser de, Derviş Abdülmecid, Alirıza Abbasi, Alaaddinbeyg Tebrizi, Muhammed Hüseyin Tebrizi, Sülüs ustası Mirza Tahir, Mirza Muhammed Şefi' Tebrizi ve Mir İmad Hasani gibi İranlı usta sanatkarların kaligrafik eserleri yer almaktadır. Ayrıca Hicri Kameri 14'üncü yüzyılın usta katiplerinden olan Alinakî Şirazi'den geri kalan iki eser de Tebriz Kuran ve Kitabet Müzesinde sergilenmektedir.

Bu müzede bulunan en ilgi çekici eserlerden biri de Kuran'ın bütün ayetleri üstünde yazılan Kasem Göleği adı ile tanınan gömlektir. Bu gömlek Hicri Kameri 13'ünüc ve 14'üncü yüzyıla ait olup Yemin Gömleği anlamına gelen Kasem gömleği adı ile halk arasında tanınmaktadır. Bu gömleği eski dönemlerde hekimler ve tabipler ayrıca hakimler ve yargıda görev yapan insanlar giyip yemin törenine katılıp yemin ediyorlardı. Ketenden yapılan bu gömleğin üzerinde Kuran'ın bütün ayetleri Gubar hattında yazılmıştır.

Kuran nüshaları, el yazmaları ve hattatların eserlerinin yanı sıra Tebriz Kuran ve Kitabet Müzesinde başka değerli eşyalar da bulunmaktadır. Üstünde minyatür işlemeleri olan rugani mukavva kalemlikleri, üzerlerinde Kur'an ayetleri yazılan çömlek, pirinç, çiniden kaplar, üzerlerinde dualar, virdler ve zikirler yazılan metal  kolyeler ve zincirler, çivi yazısı ile yazılmış Elam dönemine ait taş yazıtlar da bu müzede sergilenmektedir.

Bu eserlerin arasında ilgi çekici bir eser de Hicri Kameti 1110 yılına ait pirinçten yapılmış bir kasedir. Bu kasenin ortasında Hamd Suresi yatay olarak yazılmış ve bazı Kur'an ayetleri ve dualar da bu merkez etrafında yuvarlak teşkil edecek biçimde 42 satırda yazılmıştır.

Tebriz şehrinde bulunan bir başka Müze de Muharrem Müzesidir. Bu müze etnoloji müzesi olarak da bilinir. Bu müze İran'daki ilk Muharrem Etnolojik Müzesidir. Tebriz şehrinin tarihi kültürel binalarından sayılan bu müzenin arsası ve ana yapısı Ebulkasım Sıhhati'ye ait olup vasiyeti üzerine  Doğu Azerbaycan eyaletinin Turizm, Kültürel Miras  ve El Sanatları Kurumu'na devredilmiştir.

Bu bina üç katlı olup 409 metre kare yüzölçümüne sahiptir. Bu binanın mimarisi ise incelemelere göre Kaçar dönemine aittir.

Sıhhati Evi adıyla da bilinen bu bina Pehlevi döneminin başlangıcı devirlerinde Hüseyniye olarak kullanılırdı. Bu bina Hicri Şemsi 1378 yılında 2336 numaralı eser olarak İran Milli Eserleri Listesine alınmıştır. Doğu Azerbaycan eyaleti Turizm, Kültürel Miras ve El Sanatları Kurumu'na bağlı profesyonel mimarlar ve uzmanları tarafından onarıldıktan sonra Hicri Şemsi 1387 yılında Muharrem Etnolojik Müzesi olarak hizmet vermeye hazır hale getirildi.

Muharrem Müzesinin bodrum katı eski zamanlarda olduğu gibi Hüseyni matemcilerin toplandığı yerdir. Burada Kuran tilaveti, konuşmalar, matem merasimleri ve ravzalar gibi Muharrem ayına özel merasimler ve faaliyetler yapılır. Muharrem Müzesinin farklı bölümlerinde Doğu Azerbaycan eyaletinin dört köşesinde Muharrem ayı ile ilgili ayinler ve gelenek ve göreneklerin simgeleri ve eserleri sergilenmektedir. Bu müzeyi oluşturmaktan güdülen amaç ise Muharrem ayının sembolik be maddi cazibelerini gözler önüne sermektir. Bu müzenin her köşesinde Kerbela şehitlerinin başında gelen İmam Hüseyin as'in çektiği çileler ve cefalar ve Kerbela olayında yaşananları canlandıran semboller, işaretler ve izlere rastlıyoruz.  Bu semboller ve izlerin her biri, Doğu Azerbaycan eyaletinin farklı noktalarındaki Muharrem ayı ve özellikle de Aşura ve Tasua gününde gerçekleştirilen ritüellerin ve kültür ve tarihini gözler önüne sermektedir.

Muharrem Müzesinin giriş kapısının yanında İmam Hüseyin as.'ın atı Zülcenah'ın heykeli yer almaktadır. Müzenin ilk katında bayrak, adanmış beşik türleri, lamba ve mum, ikinci katında matem merasimleri ile ilgili yazma araçları ve el yazmaları ve geleneksel perde yardımı ile yapılan anlatımda kullanılan resimler sergilenmektedir.

Bu müzenin başka eserleri arasında da Ondört Masum'un adının üzerinde oyulmuş bakır kase, geleneksel perde yardımı ile yapılan anlatımda kullanılan taberzin baltası ve keşkül, Hz. Ali as.'ın resmi üstünde olan bayrak vb. eşyaları sıralayabiliriz.

Bu müzede matem merasimlerinde kullanılan alemler de sergilenmektedir.  Doğu Azerbaycan eyaletinin farklı on köyünden getirilen matem merasimi alemleri bu müzede sergilenmiş ve böylece bu alandaki çeşitlilik gösterilmeye çalışılmıştır. Müzede bulunan hiçbir alem ömrü 50 yıldan az değildir. Eher şehrinin Bazar mahallesinden bu müzeye getirilen alem ise Hicri Kameri 1243 yılından geriye kalmış bir eser olarak bu müzede bulunan en eski alemdir.

Eyaletin başka şehirlerden bu müzelere getirtilen alemlerin yanı sıra Tebriz'in eski 13 mahallesinin alemleri de bu müzede sergilenmektedir. Bunlar müzeye geldikleri mahallenin adını taşıyor. Bu alemlerin en tanınmışı ise Tebriz'in Emirhizi mahallesinin alemidir.

Doğu Azerbaycan eyaletinde gerçekleşen Aşura ve Muharrem merasimlerinin 9'u İran Milli Eserler Listesinde tescil edilmiştir. Bu merasimler arasında Tebriz Muzafferiyye Timçesi ayinleri, Acebşir şehrine bağlı Şişevan köyündeki meşale yakma merasimi, Azerşehr etrafındaki Firuzabad köyündeki ahşap değdirme merasimi, Tebriz'deki Şahsey-Vahsey(Şah Hüseyin-Vay Hüseyin) merasimi, Cülfa şehri civarındaki Siyeh Seran köyündeki alem taşıma merasimi, Bahşayiş Şehrindeki taziye merasimi, Merağa şehrindeki alem taşıma merasimi, Allah Allah Hüseyna ve Eynâ merasimi ve Mum yakma merasimlerine değinmek mümkün.

Tebriz Muharrem Müzesi kuruluşundan itibaren günümüze kadar hep bedava olarak halka hizmet sunmuştur. Muharrem günlerinde her gün sabah saat 8'den saat 15' kadar İmam Hüseyin as. Matemcileri ve ve ziyaretçilerine hizmet vermektedir.