Aralık 28, 2018 12:34 Europe/Istanbul

Bilindiği üzere Azerbaycan Cumhuriyeti İran İslam Cumhuriyeti’nin kuzeybatı komşusudur. Buna göre Bakü Riyad ilişkileri kültürel ve güvenlik açılarında hem İran ve hem da Güney Kafkasya ve Ortadoğu bölgesinde yer alan diğer ülkeleri etkileyebilir.

Güvenlik tesirlerinden başka, Suud rejiminin Azerbaycan cumhuriyetinde varlığını arttırması bu ülkenin dini dengeleri üzerinde de etkilidir. Zira Vahabi tarikatının Azerbaycan cumhuriyetinde nüfuzusu arttırması, alanı bu ülkenin şia çoğunluğu ve sünni azınlığı için daha da daraltabilir.

Tüm bu anlatılanların yanında Amerika – korsan İsrail – Suud rejiminden oluşan eksenin Bakü yönetimini kendi askeri denklemlerine çekme çabası da Bakü Riyad ilişkilerinin geliştirilmesinin önemli hedeflerinden biri sayılır. Özellikle siyonist rejim İsrail hali hazırda Azerbaycan Cumhuriyetinin askeri ve güvenlik yapılarında ve kurumlarında büyük nüfuzu söz konusudur.

Kafkasya meseleleri uzmanı Kahraman Nurani bu konuda şöyle diyor: Riyad yönetiminin Afganistan, Pakistan ve Tacikistan gibi orta Asya cumhuriyetleri veya Kafkasya bölgesinde özel olarak Azerbaycan Cumhuriyeti ile ilişkilerini geliştirmesinin en önemli amaçlarından biri bu bölgelerde ve İran’ın çevresinin sınır bölgelerinde İran’a karşı şia karşıtı bir hilal oluşturmaktır. Buna göre Arabistan rejiminin gözetlediği ve Azerbaycan cumhuriyetinden başlayarak Pakistan’a kadar uzanan şia karşıtı hilalin kuruluş amacı İran’ı sıkıştırmak ve bu ülkenin medeniyet alanına nüfuz etmektir. Bu alanda Arabistan’ın İsrail ile bir çok ortak çıkarları bulunuyor ve aslında siyonist rejimle Suud Vahabi rejim İran’a karşı bir makasın iki kolu gibidir. Dolaysıyla Arabistan’ın Azerbaycan Cumhuriyetinde varlığı İran ile mücadele etme çerçevesinde anlam kazanıyor.

Suud rejimi Azerbaycan cumhuriyetini 30 Aralık 1991 tarihinde tanıdı. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler ise 24 Şubat 1992 tarihinde başlattı. Gerçi Azerbaycan Cumhuriyeti Arabistan’da büyükelçiliğini Nisan 1994’te açtı, fakat Suud rejimi 1999 yılının ortalarına kadar Bakü’de büyükelçilik açmadı. Bakü Riyad arasındaki ilişkilerin gelişmesi ve siyasi gelişmelerin sonucunda Arabistan rejimi Azerbaycan cumhuriyetindeki büyükelçiliğini Haziran 1999 tarihinde açtı.

Şimdiye kadar Bakü Riyad arasında 18 işbirliği belgesi imzalandı. İki taraf arasında en temel anlaşma iktisadi, ticari, kültürel, gençlik ve spor, teknik hizmet ve yatırımlarında işbirliğini öngören anlaşmaydı ki bu anlaşma 10 Temmuz 1994 tarihinde Cidde kentinde taraflarca imzalandı.

Bakü ve Riyad arasında en yeni işbirliği belgesi güvenlik alanında imzalandı. Arabistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti içişleri bakanlarının organize suçlarla mücadele protokolü adı ile anılan bu belge 20 Şubat 2018 tarihinde imzalandı. Bu belge Azerbaycan Cumhuriyeti içişleri Bakanı Ramil Osubov’un Suud mevkidaşı prens Abdulaziz bin Suud bin Naif bin Abdulaziz ile görüşmesi sırasında ve Suud istihbarat şefinin de katıldığı oturumda Riyad’da imzalandı. Bu anlaşma aslında Bakü Riyad ilişkileri güvenlik alanında daha ciddi işbirliği aşamasına geldiğini gösteriyor. Anlaşmanın bir ekseni Vahabi ideolojisinin yaygınlaştırmak ve İran karşıtı etnikçiliği körüklemektir ve bu yüzden mahiyet itibarı ile iki tarafın önceki yıllarda sergiledikleri ilişkilerden farklı sayılır.

Bakü ve Riyad arasında işbirliğinin ilk döneminde Suud rejimi daha çok insanseverlik kisvesinde hareket ediyordu. O dönemde hayır kurumlarının yardımları ve sulama şebekelerini yenileme projelerine karşılıksız veya çok düşük faizli kredilerin verilmesi Riyad yönetiminin gündemindeydi.

Öte yandan Suud rejimi Karabağ savaşının mültecilerine yardım bahanesi ile Vahabi tarikatına üye toplamaya başladı ve Azerbaycan cumhuriyetinde tekfirci Vahabi ideolojisini yaygınlaştırmaya başladı. İlk dönemde Bakü’nün Riyad ile ilişkilerini geliştirmekle izlediği en önemli hedef ise, Suud rejimini Hazar denizinde petrol çıkarma çalışmalarına yatırım yaptırmaya teşvik etmekti.

20 Eylül 1994 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yabancı petrol firmaları konsersiyumu ile imzaladığı anlaşmada Arabistan’ın Delta Hes firmasına yüzde 2.72’lik bir pay verilmişti.

Haydar Aliyev’in cumhurbaşkanlığı döneminde, yani 1993 ila 2003 yılları arasında, 21 Şubat 2001 tarihinde birinci Azerbaycan Cumhuriyeti ve Arabistan hükümetleri ortak komisyonu oturumu Bakü’de düzenlendi ve oturumun protokolü imzalandı.

Ancak Bakü Riyad ilişkileri şimdiki Cumhurbaşkanı İlham Aliyev döneminde ciddi gelişme kaydetti. İlham Aliyev 2005 yılında Riyad’ı ziyaret etti. İlham Aliyev cumhurbaşkanlığı döneminde iki taraf ayrıca kültürel alanda ciddi işbirliğini başlattı. 10 – 17 Haziran 2007 tarihlerinde Arabistan’ın Cidde ve Damam kentlerinde Azerbaycan Cumhuriyeti kültür haftası etkinlikleri düzenlendi. Bilmukabil 17 – 21 Haziran 2008’de de Azerbaycan cumhuriyetinde Arabistan kültür günleri düzenlendi.

Bu dönemde Azerbaycan Cumhuriyeti Suud rejimi ile yakın ilişkileri üzerinden ISISCO adı ile anılan İslam işbirliği teşkilatı ilmi, kültürel ve eğitim kurumu kapasitelerinden kendi istekleri doğrultusunda bol bol yararlandı. Gerçekte Bakü yönetiminin ISISCO ile işbirliğinden amacı bu kurumdan Azerbaycan milliyetçiliğini yaygınlaştırmak ve kamuoyunu Bakü yönetiminin din karşıtı eğilimlerinden saptırmak için yararlanmaktı.

Riyad yönetimi 14 Temmuz 1994 tarihinde Haydar Aliyev’in Kabe ve Hecerül Esved kenarında fotoğraf çektirmek için VIP şartlarını sundu. Daha sonra Haydar Aliyev’nin Mescid-i Haram kenarındaki görüntüleri Bakü medyasında yayımlandı. Suud kralına teşekkür eden Haydar Aliyev onu haremeyni şerifeyn hademesi olarak adlandırdı.

Suud rejimi aynı dini kapasiteleri İlham Aliyev’in 2015 yılında Arabistan ziyareti sırasında Kabe’nin kapılarını Aliyev ailesine açarak tekrarladı. Aslında Riyad yönetiminin İlham Aliyev’in ailesini Kabe’ye getirmek ve hatta içine almaktan amacı Riyad rejiminin şii karşıtlığını inkar etmekti. Suud rejimi Yemen, Irak ve Suriye’de şii karşıtı politikalarının doruk noktasında dini tefrika çıkarma ve şii karşıtlığı politikalarını izlemediğini telkin etmeye çalışıyordu.

2016 yılında Suud rejimi artık bölgesel tamahlarını aşikar ederek Bakü yönetiminden bu rejimin kurduğu askeri ittifaka katılmaya davet etti, ancak Bakü yönetimi Riyad’ın bu davetine açık ve net bir cevap vermedi.

2017 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti savunma Bakanı General Zakir Hasanov ilk kez Riyad’ı ziyaret etti. Aslında General Hasanov bu ziyareti ile Bakü yönetiminin Arabistan’ın başını çektiği ittifaka katılmamasına rağmen Azerbaycan Cumhuriyeti Suud rejimi ile askeri işbirliği yapmaya hazır olduğunu göstermek istiyordu.

Azerbaycan Cumhuriyeti milli istiklal partisi dış ilişkiler sekreteri Elşen Mustafayev, bu konu gündeme geldiğinde Bakü’da yayımlanan Cumhuriyet gazetesine şöyle dedi: NATO dışında askeri bir blok oluşturmak inanılır gibi değil. İslam dünyası içinde askeri ittifak tam anlamı ile yoktur. bu yüzden İslam dünyasının Amerika’nın etkisi altında NATO dışında bir askeri pakt kurmasına ihtimal vermiyorum. Türkiye NATO üyesidir ve bu yüzden arada bir sıkıntı ile karşılaştığına şahit oluyoruz. Bu yüzden İslamî NATO düşüncesinin gerçekleşeceğini düşünmüyorum.

Aslında Bakü ve Riyad arasında askeri işbirliğinin şekillenmesinde direniş karşıtlığı ile bilinen Samer Sahban önemli rol ifa etti. Samer Sahban Bakü’yü art arda ziyaret ederek Azeri lider İlham Aliyev’i Suud rejimi ile askeri işbirliği konusunda ikna etti. Yine bu çerçevede Azerbaycan Cumhuriyeti savunma Bakanı General Zakir Hasanov 5 Nisan 2017’de Arabistan’a gitti ve kral Salman ve oğlu Muhammed bin Salman ile görüştü. Görüşmelerde iki taraf arasında askeri işbirliği ve Arabistan’ın başını çekti sözde İslamî askeri ittifak meselesi ele alındı.