Mayıs 18, 2019 03:48 Europe/Istanbul

Bu bölümde yeni Müslüman olanların Allah'ın rahmet ayı Ramazan hakkındaki düşüncelerini aktaracağız sizlere.

Mübarek Ramazan ayı Allah'a yakarmak ve ona dua ve ibadet etmek, Kur'an okumak ve bu ayda oruç tutmanın bereketlerinden yararlanıp Allahu Teala'ya yakınlaşmak için en uygun fırsattır. Ramazan ayı, tüm Müslümanlar için birçok manevi ve irfani hatıraların beyinlerine kazındığı aydır. İşte bu özellik Ramazan ayını diğer aylardan ayırmaktadır. İslami ülkelerde yaşayan Müslümanlar çocukluk çağlarından itibaren Ramazan ayıyla aşina olup mükellefiyet yaşına varınca oruç tutmaya da bir farz olarak başlarlar. Ancak yeni yeni İslam dinine yönelenler, özellikle de gayri Müslim ülkelerden kurtulma ve hidayet yolunu seçenler için bu konu biraz değişiktir

Bu yeni Müslümanlar, bu konudaki az bilgileri ve farkındalıkları yüzünden ilk Ramazan aylarını yaşıyorlar ve bu yüzden de bir taraftan oruç tutma farzını yerine getirememekten korkarken bir başka taraftan da bu aziz ayın manevi ve ruhani coşkusundan etkilenirler.

Amerikalı yeni Müslüman Samanta Kotsniç bu mübarek ay hakkında şöyle düşünüyor:" Ramazan ayının gelmesi için çok heyecanlı idim. Bu konu hakkında çok araştırma yapmıştım ve artık oruç tutmak için sabırlı olmam gerektiğini biliyordum. Ben Ramazan ayını gerçekten de Allah'a yakınlaşmak için gerçek bir fırsat olarak görüyorum."

Bir başka yeni Müslüman Almanyalı Zeyneb Karrin ise ilk Ramazan tecrübesini şöyle anlatmaktadır:" Ramazan ayı gelince oruç tutarak bu yolda ilk adımı atmaya karar verdim. İlk başta çok zor olacağını düşündüm ancak daha sonra ilginç bir şekilde kendimi güçlü hissettim ve hiçbir üzüntü yaşamadan oruç farizasını yerine getirdim. İbadet ederek kendimi Allah'a yakınlaştırabildiğim için çok heyecanlı idim. Hatta yaz mevsiminin sıcaklığını bile hissetmemeye başladım."

Samanta ve Zeynep gibi diğer yeni Müslüman olanlar da mübarek Ramazan ayının ibadet ve Allah'a yakınlaşmak için en uygun fırsatlardan biri olduğunu anlamışlardır. Yeni Müslüman olan İyot Baldaccino Ramazan ayı için "Allah ile birlikte tatile çıkma" ifadesini kullanmaktadır. O, bu konu hakkında şöyle diyor:" Benim için Ramazan ayı tatillerin en iyisi ve en idealidir. Allah ile yapılan bir tatil. Bu ay, bize dünyevi uğraşlardan uzaklaşmamız için en büyük şanstır. Bu ayda geceleyin ve gündüz hep ibadet etmeniz için çok uygun bir fırsattır. Kişisel ve dünyevi hedeflerinizi bırakıp hayatınızın anlamına ve merkezine dönmenizin zamanıdır. Modern bir insan olarak maddeciliğe dayalı hayatınızdan kısa bir süreliğine kopmak için bu ay en uygun fırsattır."

Bu Avustralyalı yeni Müslüman, modern ve çağdaş insanın maddiyatçı bir dünyada takılıp kaldığını bundan kurtulmak için Ramazan ayının en iyi fırsat olduğu gibi önemli bir noktaya değinmektedir. Ramazan ayından feyiz almak için özel ameller ve ibadetlerin yapılması gerekiyor. Bunların en önemlisi de oruç tutmaktır. Ancak oruç tutmak, bu bereket dolu ayda yapılacak en az iştir. Bunun yanı sıra Kur'an okumak, dua etmek ve namaz kılmak da insanı Allah'a daha çok yakınlaştırır. Böylece mübarek Ramazan ayının maneviyatından yararlanarak ahiret için daha fazla azık toplanabilir.

Amerikalı yeni Müslüman Azam Nesim Johnson ise bu konuyu iyi bir şekilde anlayarak şöyle diyor:" İlk Ramazan ayı deneyimimde hep Kur'an okuyup dua ediyordum. Aslında Kur'anı ve duaları doğru okuyup okumadığımı bile bilmiyorum. Elimde Ramazan ayına özel duaları ve amelleri bir bir anlatan kitabım vardır. İşte bu kitaba bakarak neler yamam gerektiğine bakıyorum. Manevi bakımdan da iyi bir hissim vardır. Kur'an okumak ve namaz kılmaktan haz alıyorum.

Bir başka yeni Müslüman Amerikalı vatandaş İten Gatsçak da Kur'an okumak ve namaz kılmaya büyük önem verdiğine ve Ramazan ayında susamışlığını ve açlığını Kuran okuyup Namaz kılıp Allah'ı anarak unuttuğuna değinerek şöyle diyor:" Susadığımda Kur'anı açıp okumaya, namaz kılmaya ve zamanımı Allah'a ayırmaya daha da istekli oluyorum. Ramazan'ın insanı nasıl Allah'a yakınlaştırdığını hissedebiliyorum. Bu ay asıl hedefinizi belirlemenizde size çok yardımcı oluyor. "

Tabii ki oruç tutmak insanın açlığını ve susuzluğunu şiddetlendirir ancak bu zorlukların hepsi Allah içindir. Böyle düşünülürse bu zorluklar insan için kolaylaşır ve hatta onun maneviyatını ve kudretini arttırır. Bir başka yeni Müslüman Chris Duffy Ramazan hakkında şöyle düşünüyor:" Oruç tutmak benim kuvvet kaynağımdır. İlk başlarda kolay değildi Ancak git gide vücudunuz bu duruma uyum sağlıyor. Böylece siz de enerjinizin arttığını hissediyorsunuz. Oruç tutmak önemli olan zaruri olan şeylere odaklanmanıza yardımcı oluyor."

Hasta ve yaşlılar bakıcısı olan bu yeni Müslüman ayrıca şöyle diyor:" Oruç tutmak için büyük bir gayret sarfediyorum. Ancak kimi zamanlar gerçekten çok zorlaşıyor. Buna rağmen Ramazan bana sabır göstermemde çok yardımcı oluyor. "

Yeni Müslümanların bazıları oruç tutmanın toplumsal ve siyasal boyutlarını de göz önünde bulundurmaktadırlar. Almanyalı Zeynep Karrin bu konuda şöyle düşünüyor:" Ramazan ayı günlerinde Müslümanlar arasında daha da güçlenen birlik ve beraberlik duygusu beni hayran bırakıyor. Kendim de aynı hisse kapılıyorum." Amerikalı yeni Müslüman Halime Han ise oruç tutmanın fiziksel ve tıbbi faydalarına değinerek bu farizanın insanın vücudunun zehirlerini temizlediğini ve mideyi dinlendirmemiz için fırsat yarattığının altını çizerek şöyle diyor:" Aç olduğunuzu hissediyorsanız dünya çapında aç yatan açlık çeken insanları düşünmüşsünüz demektir."

Oruç tutan ve ibadetle meşgul olan Müslümanların bu aziz ayda bir araya toplanmaları da çok değerli ve görkemlidir. Manevi ortamlar yaratan bu birliktelikler Müslümanlar arasında kardeşlik ve dayanışma hissinin de ortaya çıkmasına neden olur. Örneğin Romanyalı yeni Müslümanlar Ramazan ayının başka Müslümanlar ile bağlarını kuvvetlendirmeleri ve İslami kavramları daha iyi anlamaları için uygun bir fırsat olarak niteleyip bir araya gelmeye çalışırlar. Bu gruplar, iftar ziyafetleri ve dini törenler tertip ederek türlü türlü etkinlikler düzenlemektedirler. Bu da onların Müslüman topluluklar ile bağlarını pekiştirmeye yardımcı oluyor. Yeni Müslümanlar bunların yanı sıra İslami ümmetin geleceği hakkına diyalog oturumları düzenleyerek fikir teatisinde de bulunurlar.

Yeni Müslüman olanların en önemli sorunlarından biri de ailelerinin, arkadaşlarının ve meslektaşlarının onların dinine ve hatta oruç tutmalarına karşı çıkmalarıdır. Nitekim yeni Müslüman olan Çinli Halim Abdullah yaşadıklarını şöyle anlatıyor:" Ailem Müslüman olmama şiddetle karşı çıkıp hatta beni evden kovdu. Ancak yeni bulduğum İslami ailem beni ciddi şekilde destekledi. Onlar bana İslami hayat ve Müslüman olmak için gerekli olanları öğrenmekte yardımcı olup namaz okumam ve Kur'an okumama vesile oldular. "

Yeni Müslüman olanların bir bölümü de ailelerinin aşağılayıcı tepkilerinden söz edip yakınlarında Müslüman arkadaşlarının olmamasından yakınmaktadırlar. Tabii bazıları da yeni Müslüman olan Çinli Lim Yen Yen ve kız kardeşini destekliyorlar ve hatta onların sahurda ve iftarda yemek yemeleri için hazırlıklar yapıyorlar.

Yeni Müslümanların sorunlarının bir parçası helal yemeklerin hazırlanmasıdır. Yeni Müslüman olan ve aşçılık ile uğraşan Tanzime Han'ın sorunu ise biraz farklıdır. O işyerindeki sorunlarını şöyle anlatıyor:" İşyerimdeki mutfakta herkes kasten önüme çıkıp kahkahalar atıp karşımda yemek ve içecekler tüketiyor. Ben onlara " önemli değil. Heveslerimi kontrol ederek daha büyük manevi mükafatlar alacağım. Siz benim karşımda durup yeyip içmenize rağmen ben kendimi kontrol ediyorum. Bu benim için zor değil" diyorum.

Bu arada kimi yeni Müslümanlar da Müslümanlar ile özellikle de camilerde cemaat namazlarında bir araya gelerek yalnızlıklarını dini kardeşleri arasında gidermek istiyorlar. Yeni Müslüman Johnson bu konuda şöyle diyor:" Camiye gitmek için geri sayım yapıp namazlarımı pür dikkat ve anlayarak kılmaya gayret ediyorum. Çok mutluyum ve Ramazan ayının geri kalan günlerinde de oruç tutmaya hazırım. Öğlen vakti gerçekten boğazım kuruyup gözüm yaşarır. "

Yeni Müslüman Gatsçak da her gece İslami merkezlere uğradığını namazını diğer Müslümanların yanında kıldığını anlatıyor.

Tabii kimi yeni Müslüman olanlar camiler ve İslami merkezlere gitmek imkanına sahip değiller. Çinli yeni Müslüman Nureddin Lim Sia Sia da aynı durumu yaşamaktadır. Ancak sorununu şöyle halletmiştir:" Tıp fakültesi öğrencisi olarak çok yoğunum. Her zaman namazlarımı camide kılmaya zaman bulamıyorum ancak şans eseri evde birlikte cemaat namazı kılabileceğim iyi arkadaşlarım vardır. Mübarek Ramazan ayında kendi aramızda Allah'a tapmak ve ona ibadet etmek için toplanıyoruz."

Her halükarda, yeni Müslüman olanlar özellikle de gayrı Müslim ülkelerde yaşayanlar diğer Müslümanlara göre daha ciddi sorunlar ile karşı  karşıyadır. Ancak bu Müslümanlar Allahu Teala ve iman güçlerine güvenerek mübarek Ramazan ayını Allah'a yakınlaşmak ve ibadet etmek için en iyi fırsat olarak biliyorlar.