Trump; Madalyonun İki Yüzü
Amerika Başkanı Donald Trump yeni bir Amerika'yı dünyaya tanıttı. Trump aslında Amerika'nın rötuşsuz yüzünün tecellisidir.
O, Amerikan siyasetçilerinin yıllardır uygulamakta olduğu politikaları dile getiren biridir. Bu yüzden Trump'ın Amerika'nın gerçek yüzünü gözler önüne seren birisi olduğunu söyleyebiliriz. İşte Trump Amerika'nın gerçek yüzünü sözleri ve davranışları ile herkese tanıtmaktadır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei ise Trump'ın Amerikan başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından Trump'ın seçim kampanyalarındaki Amerikan gerçekleri hususunda yaptığı ifşaatlara değinerek şöyle buyurmuşlardır:"Biz bu yeni gelen adama minnettarız. Çünkü bizim işimizi kolaylaştırıp Amerika'nın gerçek yüzünü göstermiş oldu. Trump Amerikan yönetimindeki siyasi, ekonomik, ahlaki ve toplumsal yolsuzluklar ve fasadı ispatlamış oldu. "
Trump'ı, gerçeklerin medya aracılığı ile kurban edildiği Batı'nın gerçek ötesi siyasetinin tek gerçeği olarak addedebiliriz. Birçokları bu günlerde Trump'tan kurtulmak istiyorlar. Bunlara göre " Amerika'nın Trump tarafından temsil edilmesine inanmak büyük bir hatadır. Bu gruba göre bu dönem geçici olup Trump'ın devri de kapanacaktır."
Bu görüşe rağmen Trump ve Trumpizm olgusunun Amerika'nın gerçeklerini anlatan bir olgu olduğu söylenebilir. Tabii Trump bu gerçek hikayenin en iyi temsilcisidir.
Bilişim çağında medya organlarının Amerika'yı bezeyip süsleyerek sundukları görüntü de Amerika'nın yumuşak gücünün bir parçasıdır.
Harward Üniversitesi hocalarından ve de Yumuşak Güç teorisinin geliştiricilerinden Joseph Nye Trump'ın Amerika'nın yumuşak gücü için bir felaket olduğunu düşünüyor.
Son yıllarda özellikle de Barack Obama döneminde Amerika'dan dünyaya verilen görüntüde, Amerika, gerçekleşmiş hayaller, eşit fırsatlar ve özel bir yer olarak tanıtılmaya çalışıldı. Bu görüntüye göre Amerika bir ülkenin ötesinde tasvir edilmeye, Amerika'nın potansiyel olarak tüm ülkeler için fırsat sayıldığı gösterilmeye çalışıldı.
Bu yüzden Amerikalılaşma, milletlerin son saadet yolu ve tarihin sonu olarak gösterilmeye çalışıldı. Ancak bu görüntüler ve propagandalar gerçeklerden çok uzaktı. İşte Trump, siyasi etiketlerin katmanları altında yani Amerikalıların tabiri ile politik doğruluğun perde arkasında gizli olanların tecellisidir.
Amerika'nın gerçek yüzünün ortaya çıkması ile Batı dünyasında birçokları derin endişeye daldı. Amerika'nın gerçek yüzünü gizlemekle mükellef liberal medya organları bu günlerde Trump'ı bir yabancı, Amerikan değerlerinden uzak bir kişi olarak tanıtmaktan başka bir çareleri kalmadı. Durum o kadar vahimdi ki Avrupa Parlamentosu eski başkanı Almanyalı Martin Schultz'un "Trump Amerikalı değildir" demesine yol açtı.
Trump bu günlerde İran milleti karşısında kin ve nefretini paylaşmaktadır. Amerikan başkanı tehdit, yaptırım ve masadaki seçeneklerden söz etmektedir. Ancak bir önceki Amerikan hükümetinin de İran'la düşmanlığından dolayı övündüğünü unutmamak gerekir. Önceki hükümet de Tahran karşıtı felç edici yaptırımlar uygulamayı gurur kaynağı olarak tanıtıyordu. Bu yüzden aslında Trump'ın Amerika'nın gerçek yüzünü gözler önüne sergileyen biri olduğu söylenmelidir. İşte Amerika'nın gerçek hikayesinin göstergesi Trump'tır.
Fox News haber kanalı muhabirinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bir katil olmasını öne sürdüğü zaman Trump utanmadan " bizim de birçok katilimiz var biz de suçsuz değiliz" demişti.
Trump'ın siyasi davranışlarının davranışsal olarak incelenmesi Amerika'nın rakipleri ve ortakları ile ilişkilerini düzenlemek için akılcılığa dayalı yeni bir teori ortaya koyamadığını gösteriyor.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei dünyanın çoğu siyasetçileri ve sosyologlarının Amerika'nın yumuşak gücünün yozlaşıp yok olduğuna itiraf ettiklerine değinerek şöyle bir değerlendirmede bulundular: "Amerika'nın yumuşak gücü, görüşlerini diğer ülkelere kabullendirmesi ve o ülkeleri ikna etmesi demektir."
İşte bu güç artık en zayıf durumunu yaşamaktadır. Özellikle de Trump'ın Amerika başkanı olarak seçilmesinin ardından sadece Avrupa devletleri değil, Çin, Rusya, Hindistan, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri bile Amerika'ya açık bir şekilde karşı çıkmaktdırlar.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu hususta şöyle bir hatırlatmada da bulundu: "Halihazırda Amerika'nın yumuşak ve manevi gücünün çökmekte olduğunun yanı sıra Amerika'nın mevcut acayip başkanının girişimleri Batı medeniyetinin temeli olan liberal demokrasiyi bile haysiyetsizleştirmiştir. "
İslam İnkılabı Rehberi uluslararası arenada ünlü bir araştırmacının bir kaç yıl önceki Amerika'nın mevcut durumu hakkında " insanlık tarihinin evriminin son noktası olduğuna" dair sözlerine değinerek şöyle buyurmuşlardır: "Bu sosyolog şimdi de o sözlerini geri almış ve Amerika'nın ayrıca liberal demokrasinin düşüşte olduğuna dair ifadelerde bulunmaktadır. "
İslam İnkılabı Rehberi Amerika'nın askeri ve ekonomik alanlardaki yumuşak gücünün de düşüşte olduğuna değinerek şöyle bir ifadede bulunmuşlardır: "Onlar askeri teçhizat ve araçlara sahip olsalar da askerlerinin depresyonu, sersemliği ve tereddütlerinden dolayı diğer ülkelerde hedeflerine varmak için cinayet işlemekte usta olan Black Water gibi örgütlerden yardım almak zorundadırlar. "
Trump'ın mantık dışı kararları ile Amerika'nın en yakın ortakları bile bu ülkeye karşı direniş pozisyonuna geçmiştir. Öyle bir direniş ki geçmişte görülmemiştir. Bir diğer taraftan ise yeni Amerikan hükümetinin siyasetleri bu hareketi daha da hızlandırmıştır.
Donald Trump nasyonalist, milliyetçi bir ekonomi politikası izleyerek kendini de nasyonalist olarak tanıtmaktadır. Ancak bu tavrı Amerika ve diğer ülkeler arasında ciddi gerginliklere yol açmıştır.
Çin ile başlatılan ticari savaş, Rusya aleyhinde yaptırımların uygulanması ve Amerika hükümetinin birçok ülke ile yaşadığı sorunlar bu çerçevede değerlendirilmelidir.
Amerika'nın en yakın ortağı olan Britanya bile Donald Trump hükümetinin mantıksız ve işlevsiz olduğunu itiraf etmektedir.
Britanya'nın eski Amerika büyükelçisinin Trump ile ilgili raporlarının ifşa olunması aslında Amerika ve ortakları arasındaki ihtilafların sadece bir parçasıdır. Britanya'nın istifa etmiş Amerikan Büyükelçisi Kim Darroch Donald Trump hükümetini mantıksız, dengesiz ve işlevsiz olarak nitelemişti.
Sir Kim Darroch yazdığı notlarda Britanya hükümeti makamlarına Beyaz Saray'ın geçmişte görülmemiş derecede işlevsiz olduğuna değinip Trump hükümetinin Amerika'nın itibarsızlaşması ile sonlanmasını öngörmesi dikkatleri üzerine çekmişti.
Britanya Kraliyet Diplomatik Servisi Başkanı Simon Mc. Donald ise son kırk yılda bir ülkenin liderinin Britanya büyükelçisi ile işbirliği teklifini reddettiğini ilk kez yaşadığını öne sürdü. . Kim Darroch raporlarında ve e-posta mesajlarında da Britanya makamlarının dikkatini bir başka konuya çekmektedir. Bu mesajların birinde şöyle yazılıyor: "Bana göre Donald Trump'ın Bercam Nükleer Anlaşmasından çekilmesinin nedeni bu anlaşmanın Barack Obama başkanlığı döneminde imzalanması idi. "
Eski büyükelçi ayrıca Trump'a yakın danışmanlar ve dışişleri bakanı Mike Pompeo arasında ciddi ihtilaflar ve çatlaklar söz konusu olduğunu Trump hükümetinin üst düzey makamlarının hiçbirinin Trump'ın neden Bercam Nükleer Anlaşmasından çıkma kararını aldığını açıklayamadığını öne sürdü.
Sir Kim Darroch bu mesajlarının bir başka bölümünde ise şöyle diyor: "Onlar bir gün sonrası için bile strateji geliştiremiyorlar. Amerikan dışişleri bakanlığından aldığımız bilgiler ise Amerika'nın ortakları ve müttefikleri ile istişare yapmaya niyeti olmadığını gösteriyor. "