Mayıs 05, 2020 06:25 Europe/Istanbul

Bu bölümde Amerika siyasi çevrelerinde ve medyasında Trump'a İranlı komutan Kasım Süleymani'ye yönelik suikastten dolayı yapılan eleştirilerin devamını ele alacağız.

Amerika başkanı Donald Trump Beyaz Saray'a ayak bastığından itibaren Tweetleri, açıklamaları  ve kararları ile hep tartışma konusu olmuştur. Onun öngörülemez davranışları ve söylemlerine ilaveten siyaset ve ahlak dışı tavırları da onun Amerika başkanı olarak her daim manşete taşınmasına yol açmıştır. 

Bu çerçevede bölgede terörizm ile mücadelede bayraktar konumda olan İran İslam Cumhuriyeti devrim muhafızları ordusu Kudüs güçleri komutanı Korgeneral Kasım Süleymani'nin Donald Trump'ın talimatı ile suikaste uğrayıp şehit düşürülmesi ve de İslam'ın bu yüce komutanın milyonları bir araya getiren görkemli cenaze töreni ve matem merasimleri de hala dünya medyası ve siyasi çevrelerinin tartışma konularındandır. 

İran İslam Cumhuriyeti'nin Amerika'nın Irak'traki iki askeri üssüne yönelik misilleme olarak füzeli saldırıları ise Trump'ın Korgeneral Kasım Süleymani'ye yönelik suikast talimatından dolayı ona gelen eleştirileri de iyice arttırmış oldu. Amerika ordusunun dört yıldızlı emekli generali Barry MacCaffrey  MNBC kanalına verdiği demeçte General Kasım Süleymani'nin cenaze törenine işaret ederek şöyle bir açıklamada bulundu: " Bence  Trump yaşananlardan ölüm kadar korkmaktadır.  Trump da general Süleymani'nin cenaze törenini izledi ve korktu. Akıllıca bir yöntem izleyeceğini umut ediyorum. " 

Ünlü Amerikan yazar Tim Anderson  Trump'ın Farsça Tweet'ine tepki olarak Amerika başkanının İran halkını destekleme iddialarını timsah göz yaşlarına benzetti. Anderson Trump'a hitaben İran halkına destek verdiği iddiasına işaret ederek şöyle dedi: " Acaba bugüne dek hiçbir timsah böylesine yalan göz yaşları dökmüş müdür? İran halkının açlık çekmesi için ekonomik bir savaşın dayatılması ardından da Halk Mücahitleri katillerinin yüzlerce insanı öldürmek için gönderilmesi, İran kültürel mirasının tehdit edilmesi, şimdi de Trump'ın kendisini İran halkının kahramanı olarak bellemesi bu yalanın göstergeleridir. "

Amerikan eleştirmen, analist ve siyasi teorisyen Noam Chomsky  İndia Times gazetesine verdiği demeçte Amerika'nın bu girişiminin uluslararası hukuka aykırı olduğuna değinerek şöyle bir açıklamada bulundu: " Uluslararası kurallar bu alanlarda tamamen açık ve nettir. Bu kurallar müstesna durumlar hariç  uluslararası işlerde güç ve tehdidin kullanılmasını yasaklamıştır. Böyle bir durumda ise güç kullanımı yasal değildir. "

Amerika başkanı Donald Trump İran'da General Süleymani'nin suikaste uğrayıp şehit düşürülmesinin ardından bu girişimi izah etmeye çalışıp bunun önleyici bir adım olduğunu öne sürdü. Ancak Trump'ın bu mazeret uydurması cumhuriyetçi parti arkadaşları için bile ikna edici değildir. Trump sevip saydığı Fox News kanalına verdiği demeçte ise şöyle bir iddiada bulundu: "General Süleymani adamları bizim Bağdat'taki büyükelçiliğimizi patlatmak istiyorlardı. "

Washington Post gazetesi bu husustaki bir köşe yazısında şöyle bir konuya yer verdi: "Amerika başkanı bu iddiayı, General Süleymani'ye yönelik suikastin mazereti olarak göstermiştir. Ancak bu iddia, üst düzey Amerikan makamlarının istihbari değerlendirmeleri ile çelişmektedir. Washington Post'un yazdığına göre yasa koyanlar her iki partiden de Trump'ı bu iddiasının ispatlanması için sağlam deliller sunması yönünde baskı altında tutmaktadırlar. Trump general Kasım Süleymani'yi Amerika'nın Batı Asya'daki personeline yönelik saldırı girişimi planları yaptığı için öldürdüğünü söylüyor. "

Sp6   

Washington Post Amerikalı makamların isimlerine değinmeden şöyle yazıyor: "Ancak üst düzey Amerikan hükümeti makamı ve savunma alanındaki makam Bağdat'taki Amerika büyükelçiliğine yapılacak sözde saldırılar ile ilgili belgeler kanıtların muğlak olduğunu, bu bilgilerin bir komploya dair delil sayılmadığını gösterdiğini söylediler. " 

Bu çerçevede Amerika temsilciler meclisi istihbarat komitesi başkanı Adam Schiff  CBS News kanalına verdiği demeçte  Amerika başkanı ve üst düzey Amerika hükümeti makamlarının İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Kudüs güçleri komutanı Kasım Süleymani'ye yönelik suikast için mazeret uydurmak için yalan söylediklerini öne sürdü.  Adam Schiff  Donald Trump'ın Fox News Kanalına verdiği son röportajına değinerek şöyle dedi: "Başkanı, Fox Kanalında gördüğümde, bu sözleri onun ağzından duyduğumda bu bilgilerin manipüle edildiği ve yalan olduklarını düşünüyorum. " 

Amerika 2020 başkanlık seçimleri için Demokratların aday gösterdikleri isimler bile Trump siyasetlerini ciddi şekilde eleştirmeye odaklanmışlardır. Bernie Sanders, Joe Biden, Elizabeth Warren, Amy Klobuchar, Pete Buttigieg ve Tom Steyer  yaklaşık üç hafta sonra Demokrat Partinin ilk tur başkanlık adayı seçimlerinde rekabete başlayacaklardır. 

Vermont eyaletinin 78 yaşındaki senatörü Bernie Sanders Amerika'nın İran ile savaşa girmesi riski ile ilgili konuşurken kendi geçmişine de değinerek şöyle dedi: "2002 yılında Irak savaşına karşı çıkıp geçen yılda da başkan yetkilerinin azaltılması tasarısını senatoda onaylatmaya çalışarak Amerika'nın Yemen savaşına karışmasını engellemeye çalıştım. " 

Sanders ayrıca Amerika'nın Vietnam ve Irak'taki savaşları, yalan dolan üzerine başlatıldığını ve Amerika için felaket olduğunu da söyledi. Sanders şöyle bir açıklamada bulundu: "Halihazırda yalan söyleyen bir başkanımız var. Bizi savaş doğru, Irak savaşından da beterine doğru götüren bir başkanımız var. "  

İndiana eyaletinde bulunan South Bend şehrinin eski belediye başkanı Pete Buttigieg ise Amerika'nın İran ile yapılan nükleer anlaşmasından çekilmesini eleştirdi. Bu demokrat partisi başkanlık aday adayı İran ve Amerika arasındaki gerilimlerin son yıllarda arttığına değinerek General Kasım Süleymani'ye yönelik suikastin bu anlaşmadan çıkma sonucu olduğunu söyledi. 

Demokratların Salı günü gerçekleştirdikleri tartışma programında da her savaşın başlatılması için kongrenin onayı ve Trump hükümetinin General Kasım Süleymani'ye yönelik suikast ile ilgili bilgilendirme de ana meseleler arasında idi. 

Sonunda da Amerika temsilciler meclisi Nancy Pelosi ise Donald Trump hakkında anayasayı ve ulusal egemenliği ihlal etmesi yüzünden azil tasarısını Senato meclisine sundu. Senato cumhuriyetçileri ise şimdiye dek Trump'ın gensoru çerçevesinde tanıkların tanıklık için Senato meclisinde bulunmalarına karşı çıkmıştır. Bu çerçevede Trump Ukrayna cumhurbaşkanı ile telefon görüşmesinde hükümet gücünü kötüye kullanmakla suçlanmaktadır. Bu doğrultuda Trump'ın bu telefon görüşmesinde Ukrayna cumhurbaşkanına Demokratların tanınmış başkanlık aday adayı Joe Biden'in Ukrayna'daki şirketin başında bulunan oğlu hakkında soruşturma açmasını istediği belirtilmektedir. 

Trump'a yönelik ikinci suçlama da onun Kongre'de bu iktidarı kötüye kullanma doğrultusundaki araştırmalar ve soruşturmalar hususunda engel oluşturmaya çalışmasıdır. Cumhuriyetçiler ise Trump'ın azil soruşturması sürecinde tanıkların tanıklık oturumlarına tamamen karşı çıkmaktadırlar. 

Bu çerçevede Greg Sargent New York Times gazetesindeki köşe yazısında şöyle yazıyor: " Senato'daki çoğunluk cumhuriyetçilerin lideri Mitch McConnel Trump'ın azil soruşturmasını hızlıca biten, acımadan süren, tanıkların katılmadığı bir yargı sürecine dönüştürmek istiyor.  Ayrıca Senato'daki çoğunluğun lideri  kazan-kazan yanlısı olup Washington'da her zaman yaygın olduğu gibi eşit siyasi yargı süreçlerinden yargılanarak yargı sürecini etkilemek istiyor. "

New York Times köşe yazarı Trump ve yandaşlarının savaş halinde olan zayıf bir ortağa şantaj yaptığını ve Ukrayna'yı bu fesat dolu planlarına malzeme yaptığını da sorguluyor. 

Bu köşe yazısı, değindiği ince detaylar ve verdiği bilgiler ile hükümet içerisinde Ukrayna'ya yapılacak yardımların bloke edilmesinin yasal ve doğru olup olmadığı hususunda da tartışmaların derin olduğunu ayrıca kimi üst düzey makamların da bu planda pay sahibi olduklarını gösteriyor. Bu yeni bilgiler, Ukrayna hükümetine yönelik yardımların bloke edilmesinde doğrudan karar veren isimlerin, Trump tarafından temsilciler meclisindeki tanıklık oturumlarına katılmaya izinli olmayan isimler olduğunu da gösteriyor. 

Trump ve Cumhuriyetçi savunucuları Senato sandalyelerinin çoğunluğunu ellerinde bulundurmalarına paralel olarak hızlı ve tanıksız bir şekilde Trump azil soruşturmasını bitirmek istiyorlar. Ancak New York Times'ın yazdığına göre Trump savunucuları büyük bir tehlike yaşamaktadırlar. Çünkü başka bir ihtimal de söz konusudur. 

Mitch McConnel yapmacık bir mahkemenin düzenlenmesi ile hızlı bir beraat kararına zemin hazırlarsa o zaman gelecekte bu dosyanın tekrar başlatılması ve Cumhuriyetçiler için sorun yaratması bu kez meselenin daha da derin hal alacağı ihtimali bulunmaktadır. Böylece Trump ve mensuplarının bu rezaleti daha da berbat hale gelecektir. Gorge Conway'in de söylediği gibi " Böyle bir senaryoda Trump savunucuları kanıtlar ve delilleri sunmaktan sakınarak, halihazırda gizlemeye çalıştıkları ateşin alevlerinde yanacaklar. " 

Etiketler