Nisan 12, 2020 21:25 Europe/Istanbul

Bu bölümde temsilciler meclisinde Trump'ın azil tasarısının onaylanması ve bunun siyasi ve medyatik alanlardaki yansımalarını ayrıca bu gelişmenin vizyonunu ele almak istiyoruz.

Amerika başkanı Donald Trump Beyaz Saray'a geldiğinden beri Tweetleri, açıklamaları ve kararları ile hep gündemde kalmayı başarmıştır. Onun karakteri, davranışları ve söylemleri öngörülemez olmasının yanı sıra ahlakî ve siyasi davranışları da hep sıradışı olmuştur. Trump söylem ve eylem açısından Amerika'nın en sıradışı cumhurbaşkanlarından biri sayılır. Son üç yılda ise Trump'ın başkanlık yaptığı dönemde medya organlarının gündeminde olmadığı çok az sayıda gün geride bırakılmıştır. Aslında Trump Amerika'nın dünyadaki itibarını ciddi şekilde bu davranışları ve açıklamaları ile zedelemiştir. 

Son haftalarda da Trump hep gündem konusu olmuştur. Sonunda Trump'ın azil dosyası Amerika temsilciler meclisi adli ve istihbarat komitelerinde bir kaç hafta incelenmenin ardından onaylandı. Böylece 45'inci Amerika başkanı Trump iktidarı kötüye kullanmak ve kongrenin araştırmalarını engelleme ve baltalama suçlarından dolayı azil dosyası çerçevesinde gensoruya tabi tutulacaktır. 

Trump hakkındaki azil tasarısının onaylanmasının Amerika medyası ve siyaset çevrelerinde büyük yankısı oldu. Washington Post Gazetesi kapak sayfasının tamamını bu konuya ayırdı. Bu gazetenin başlıklarından biri şöyle idi: "Başkanlığını yansıtan bir gensoru: ihtilaf ve tefrika. "

Washington Post gazetesi ayrıca Twitter hesabında da diğer gazetelerin 1998 yılı Bill Clinton ve 1868 Andrew Johnson azil soruşturmaları ile  ilgili attıkları başlıkları ve ilk sayfalarını paylaşarak daha önce haklarında azil soruşturması başlatılan iki Amerikan başkanının resmini paylaştı.   

New York Times da " Trump hakkında gensoru açıldı " manşetini atarak şöyle yazdı: "Hararetli tartışmaların ardından temsilciler meclisi onun iktidarı kötüye kullandığını onayladı. "

USA Today de  sadece tek bir kelime ile bu gelişmeyi yansıtmaya çalıştı. Bu gazetede " gensoru açıldı" ifadesi yer aldı. Ayrıca USA Today'in bu haberinin girişinde şöyle yazıldı: "Trump'ın azlini savunanlar tehlikeli bir geçmişe imza attılar. "

USA Today'in yazdığına göre Cumhuriyetçiler öyle bir davranışa kafayı takmışlardır ki Kongre'nin Başkan'a  yönelik denetim gücünü küçümsemektedir. "

Politiko dergisi ise bu gelişmenin ardından " Gensoru açıldı" manşetini attı. Politiko'nun yazdığına göre temsilciler meclisi bu girişimleri ile tarihi bir cezalandırmaya baş vurdu. Bu dergi ayrıca raporunda Beyaz Saray'ın bu kararı önemsiz göstermeye çalışmasına rağmen Trump'ın paylaştığı Tweet'in onun bu konudaki hassasiyetini gösterdiğini ve bu kararın alındığı günün Amerika tarihinde önemli bir gün olduğunu da belirtti. 

CNN de bu gelişmenin ardından büyük bir manşet atarak sitesinde " Trump hakkında gensoru açıldı" ifadesi ile yazısına başladı. Bu kanal da bu gensorudan memnuniyetini belirterek şöyle yazdı: "Temsilciler Meclisi Amerika tarihinde üçüncü kez başkanın azil soruşturmasına oy verdi. "

Foreign Policy dergisi de Trump'ın azil süreci ile ilgili şöyle yazdı: "Tarihi bir oylamada temsilciler meclisi Trump'ı Ukrayna skandalı yüzünden azil soruşturması aracılığı ile yargıladı. " Bu köşe yazısının devamında şöyle yazılmaktadır: "Trump hakkında gensoru açılmasına oy verilmesi saatlerce hararetli tartışmanın ardından geldi. Bu da Trump'ın üçüncü Amerikan başkanı olarak azil sürecine tabi tutulmasına yol açtı. Trump 42'inci başkan Bill Clinton ve 17'inci başkan Andrew Johnson'un ardından temsilciler meclisi tarafından azle gönderilen üçüncü kurbanıdır. Richard Nixon ise Watergate skandalının ardından hakkında kongrede gensoru açılmadan 1974 yılında makamından istifa eden bir başka isimdi. 

Foreign Policy Dergisinde çalışan ünlü Amerikan siyasi analist ve uzmanı Stephen Walt ise bu hususta şöyle yazdı: "Halihazırda Amerika'nın şükran haftasını geride bırakmaktayız. İnsanların doyuncaya dek yedikleri, futbol izledikleri ve tanıdıkları ve arkadaşları ile görüştükleri günlerdeyiz. En önemlisi de insanlar tüm elde ettikleri ve hayatlarının olumlu yönlerinden dolayı şükranlarını bildiriyorlar. " 

Stephen Walt yazısının devamında bu gündeki en önemli şükran nedenini açıklayarak şöyle diyor. " Tabii halihazırda başkanın gensoru dosyasında kimin ifşaat yaptığı ile ilgili bir bilgimiz yok . Ancak hala ülkenin anayasasına saygı duyan Amerikalılar bu cesaretli insanın başbakanın iktidarı kötüye kullanmasını ifşa etmesi girişiminden dolayı şükranlarını bildirmeleri gerekiyor. Bu cesaret dolu girişimler kişisel çıkarlar doğrultusunda değildir. Gerçi Amerika kongresindeki Cumhuriyetçiler bilerek başkanın yasa dışı davranışını ört bas etmeye çalışıyorlar. İşte bu yüzden ifşaatçı kişiye de madalya verilmesi gerekiyor. 

45'inci Amerika başkanı Donald Trump hakkında gensoru açılma hususunda oylamalar başlamadan önce Temsilciler Meclisi başkanı Nancy Pelosi'yi deli hitap ederek şöyle demişti: "Nancy Pelosi deli birisi. Temsilciler Meclisi Demokratları da sonsuz bir utancı taşıyacaklardır." 

Donald Trump temsilciler meclisinin gensoru kararını onaylamasının ardından Twitter'dan gösterdiği tepkide üzerinde Amerikan oy verenlere hitaben şöyle bir yazı yazan bir fotoğraf paylaştı: "Gerçekte onların hedefi ben değil, sizlersiniz. Ben bu yolda sadece onları rahatsız eden biriyim. "

Trump işsizliği azaltma ve ekonomik gelişme oranını yükseltme gibi ekonomik karnesine dayanarak ikinci dönem Beyaz Saray'da kalmayı umut ediyor. Bu yüzden kongreye gönderilecek gensoru kararını umursamayarak Demokratları savunma konumuna sokmak istiyor. Trump'ın gensoru sürecinin başlatılmasına tepkilerinden bir diğeri de Senato'daki Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğuna değinmesidir. Trump partilileri yani Cumhuriyetçiler Senato'nun toplam 100 sandalyesinden 53'ünü elinde bulundurmaktalar. Trump'ın azledilmesi için senatörlerin en az üçte ikisi azil kararına olumlu oy vermesi gerekiyor. Bu durumda Demokrat senatörlerin yanı sıra 20 Cumhuriyetçi senatörün de Trump'ın azledilmesine olumlu oy vermesi gerekir. Oysa Cumhuriyetçiler Trump'ı ciddi bir şekilde desteklemektedirler. 

Bu arada Trump taraftarlarının oylarında yaşanan düşüşü da gözardı etmemek lazım. Demokratlar da Trump'ın azil sürecinde tam da bu oy düşmesine umut bağlayıp onun 2020 başkanlık seçimlerindeki şansını en aza indirmeye çalıştılar. Bu hususta Evangelist  Hristiyanların bile Trump'ı eleştirmesine değinebiliriz. 

Christianity Today isimli Hristiyan dergi Trump'ın azledilmesini istedi. Bu Hristiyan dergi Trump'ın Amerika anayasasını ihlal edip yabancı hükümetler ile işbirliği yaparak Amerikan vatandaşları aleyhinde dolaplar çevirdiğini yazdı. 

Aslında Evangelist Hristiyanlar Amerikan oy verenlerinin yüzde 25'ini oluştururlar. Zaten onların oylarının Trump'ın 2020 seçimlerindeki zaferinde de büyük etkisi olacaktır. Son anketlere göre ise Amerikan halkının yarısından fazlası Temsilciler Meclisinin Donald Trump'ın gensorusu ile ilgili belgeleri ve kanıtlarının ikna edici olduğunu düşünüyorlar. 

Hale sitesinin yazdığına göre Harris X enstitüsü ve Hale dergisinin ortak çalışması sonucu yapılan bu ankete göre Amerika halkının yüzde 53'ü Trump'ın gensorusu için sağlam deliller olduğunu düşünüyorlar. 

İkinci Dünya savaşından bu yana sadece iki başkan ikinci dönem seçimlerine yaklaşılırken popülerlikleri yüzde 45'in altına inmiştir. Bunların ilki popülerliği yüzde 35'e düşen Baba Bush ve ikincisi de popülerliği yüzde 45'e düşen Jimmy Carter'dir. Bunların her ikisi de ikinci dönem başkanlık seçimlerinde yenilgiye uğramışlardır. Bunların hiçbiri ise ikinci kez başkan olamamışlardır. 

Etiketler