Ekim 01, 2019 21:13 Europe/Istanbul

Bu bölümde Amerikan başkanı Donald Trump ve eşi Melania'nın Amerika'da yaşanan son katliamdan kurtarılan bir şahsın çocuğu ile çektirdiği fotoğrafı, Trump'ın yandaşları halkasından ayrılan bir kişinin açıklamaları ve Trump'ın yalan dolan iddiaları ile ilgili konuşmak istiyoruz.

Amerika başkanı Donald Trump Beyaz sarayda işe başladığından beri hep tartışmalı hareketleri, Tweetleri ve kararları ile gündem olmuştur. Trump'ın bu öngörülemez davranışları ve sözleri, sıra dışı taqvırları onun Amerikan başkanı olarak her gün dünya haberlerinde gündem olmasına neden olmuştur. Bu davranışlar ve sözler ise Trump'ın karakterinin 2020 seçim kampanyalarında bile çok konuşulmasına yol açmıştır. 

Vermont eyaleti senatörü aynı zamanda Demokratların 2020 başbakanlık seçimleri için aday adayı Bernie Sanders paylaştığı Twitter mesajı ile şöyle bir açıklamada bulundu: "Donald Trump Amerikan çağdaş tarihinde en tehlikeli başkandır. Bu yüzdendir ki 2020 başkanlık seçimlerinde onu yenmek istiyoruz. "

Bernie Sanders Amerika'da geçimlerini sağlamak için iki veya üç meseleğe sahip olan öğretmenlerin olduğuna değinip bunun aptalca olduğunu söyleyerek Amerika'nın tarihin en zengin ülkesi olduğunu ancak hala öğretmenlere yıllık olarak 60 bin dolar verdiklerini eleştirdi."

Amerika'da son haftalarda yaşanan olaylar serisi de yaşlı ve genci ayırt etmeden yaşanan silahlı saldırılar ve katliam olaylarıdır. Yıllık olarak yaklaşık 33 bin kişi bu ülkede ateşli silahlarla öldürülüyor. Ancak uzmanlar Amerika'da son zamanlarda yaşanan silahlı saldırılar ve katliamları Trump'ın ırkçılığı ve silah taşıma kanununu desteklemesinden kaynaklandığını düşünüyor. Son silahlı saldırılarda medyanın gündemine taşınan konu ise Trump ve eşi Melania'nın bu saldırılarda anne ve babasını kaybeden bir çocuk ile fotoğrafı idi. 

Bu fotoğraf Trump'ın El Paso Üniversitesi sağlık merkezine yaptığı ziyaret sırasında Melania ve Trump'ın silahlı katliamın kurbanlarını ve sağlık ekipleri ile görüşmesi esnasında çekildi. 

Bu fotoğrafta Melania ebeveynini El Paso'nun Wallmart adlı mağazası ölümcül silahlı saldırısında kaybeden iki aylık bir bebeği kucağına alıp gülümsediği ve Trump'ın da baş parmağını gösterdiği görülmektedir. Bu fotoğrafta yetim çocuğun amcası ve halası ise Trump çiftinin yanında yer almaktadır. 

Aslında bu bebeğin ebeveynleri katliam sırasında bebeklerini kurtarmak için kendilerini feda etmişlerdir. İşte çekilen bu fotoğrafın sosyal ağlarda ve medya organlarında yayılması ile Trump'ın bu olaydaki kurbanlara yönelik saygısı ve empatisi sorgulanmaya başlandı. 

CNN bu fotoğraf ile ilgili analizinde şöyle yazıyor: "Trump'ın başparmağını göstermesi ve yüzündeki sevinci, anne ve babasını kaybeden bebeğin yaşadığı travma ile çelişmektedir. "

CNN uzmanları Trump'ın bu tavrını eleştirerek böyle bir hareketin insanlar ile empati kurmaya aykırı olduğunu ve normal insanların bile yapamayacağı bir girişim olduğunu söylüyorlar. 

İndependent Gazetesinin raporuna göre ise El Paso doktorları da Trump'ın ziyaretinin empatiden yoksun olduğunu düşünüyorlar. 

Amerikan siyasi uzman Brian Tannehill bu hususta şöyle bir değerlendirmede bulunmuştur: " Yeni yeni anne babasını kaybeden bir bebeğe böyle davranılmaması gerekiyor. Normalde böyle bir bebeği kucağınıza aldığınızda gözleriniz yaşla dolmalıdır. "

Nörolog Bryan William Jones ise bu hususta şöyle diyor: "Böyle bir fotoğrafı görmekten şaşkın ve dehşetler içerisindeyim. Acaba ben mi yanlış görüyorum? Neden Trump ve Melania gülümsüyor ve baş parmaklarını gösteriyor. Acaba bu tavır anne babasını El Paso katliamında kaybeden yetim bir çocuğa reva görülebilir mi?."

Avukat Jimmy O'grady ise bu hususta şöyle bir değerlendirme yapıyor: "Bu tiksindirici fotoğrafları görmekten çok öfke duyuyorum. "

Trump'ın kişisel özelliklerinden biri de onun bencilliği ve kendine hayranlığıdır. Bunu onun yanında uzun yıllar çalışanlar bile itiraf etmektedir. Son iki buçuk yılda 4 kişi hükümetten ve Beyaz Saray'dan ayrılmış veya işine son verilmiştir. 

Bunlardan biri de eski Beyaz Saray istihbarat şefi Omarosa Maniglault'tur. O Twitter hesabında Donald Trump'ı eleştirerek Cumhuriyetçilerden 2020 başkanlık seçimleri için başka bir aday seçmelerini istedi. 

Omarosa Maniglaut Newman paylaştığı mesajda şöyle yazdı: "Trump, vefakarlıktan söz ediyor. Ancak bu onun için tek taraflıdır. Bu cadde onun açısından çift yönlü olamaz. O çevresindeki insanlardan ona bağlı kalmasını istiyor. Ancak kendisi onlara karşı bir bağlılık ve vefakarlık duygusu hissetmiyor. "

İş başında bulunduğu 11 günün ardından makamından uzaklaştırılan bir başka isim de Beyaz Saray'daki Trump'ın danışmanları ve yardımcılarından Anthony Scaramucci idi. Trump ve eski iletişim müdürü Anthony Scaramucci bir birlerinin aleyhinde açıklamalarda bulundular. 

Scaramucci Trump'ın "yolunu sapıttığını" söyleyip Trump da eski çalışanını bir fırsatçı olarak tanıttı. 

Scaramucci paylaştığı Tweet'te şöyle dedi: "Ben Donald Trump'ın özel ilişkilerine dayanarak onun en iyi yanlarını görmeye ve onunla siyaseten aynı yönde hareket etmeye çalıştım. Ancak onun nefret söylemleri ve toplumun yapısını bozmaya çalışmasını tüm kısa vadeli ekonomik kazanımları ile  hiçbir şekilde tahammül edemedim. " 

Bu eski Beyaz Saray sorumlusu CNN kanalına verdiği demeçte şöyle bir açıklamada bulundu: "Irkçı söylemler, tefrikacı ve boş laflardan ibaret olan Trump'ın Tweetleri ülkeye hiçbir katkıda bulunamayacaktır."

Trump'ın karakteristik özelliklerinden biri de yalancılığıdır. O sık sık sarf ettiği lafların aksini bile söyler. Washington Post Gazetesi bu husustaki raporunda şöyle yazdı: "Amerika başkanı Donald Trump 928 günlük başkanlığı boyunca 12 bin 19 yalan ve hataya düşürücü ifadede bulunmuştur. Trump'ın abartılmış rakamlara değinme, temelsiz mübalağalarda bulunma ve ayan beyan yalanlar söylemeye olan eğilimi hala devam etmektedir. Trump başkanlık koltuğuna oturduğundan beri  günlük ortalama 13 yalan ve aldatıcı ifadede bulunmuştur. Bu iddiaların yaklaşık beşte biri göç ve göçmenler ile ilgili olmuştur. Ticaret, ekonomik ve ayrıca Rusya'nın 2016 Amerikan başkanlık seçimlerine müdahalesi konularının her biri ise bu yalanların yüzde 10'unu oluşturmaktadır. Örneğin Trump ekonomik alandaki yalanları ile 186 kez Amerika'nın tarihi boyunca en iyi ekonomik durumunu yaşadığını iddia etmiştir. Washington Post Trump'ın şahsi Twitter hesabındaki mesajları ile ilgili raporunda ise onun yalanlarının yüzde 18'inin Twitter'de paylaşıldığını yazdı. 

Washington Post'a ilaveten CNN televizyon kanalı da Amerikan başkanı Donald Trump'ın sözlerini ele alıp onun açıklamalarının doğruluk payını konu etmiştir. Bu haber kanalının son incelemelerine göre Trump bir hafta içerisinde 56 kez yalan söylemiştir. CNN raporunun devamında Trump'ın son haftasının en fahiş yalanının onun siyahileri ve renkli derilileri destekleme doğrultusundaki ifadeleri olduğunu bildirdi. 

Trump Baltimore şehrinin siyahi temsilcisine saygısızlık etmesine rağmen ondan hükümete eleştiri yapması yerine farelerle dolu kirli şehrini temizlemesini ve bu şehre çeki düzen vermesini istemiştir. Trump bunun ardından ise Twitter'den şöyle bir mesaj paylaştı: " Benim siyahilere verdiğim hizmetleri açıklamam mümkün değil. Hiçbir başkan bu denli siyahiler için çalışmamıştır. "

CNN  kanalı Trump'ın siyahiler tarafından ciddi şekilde desteklendiğine dair yalanları ile ilgili haberinde veriler ve anketlerin Amerika siyahilerinin çoğunun Trump'ın performansından rahatsız olduğunu gösterdiğini duyurdu. 

Bu  rapora göre Trump'ın geçen hafta söylediği yalanlardan biri de Ağustos ayının ilk gününde seçim kampanyaları yürüyüşünde İran ile ilgili yalandı. 

Trump taraftarları karşısında yaptığı konuşmada Amerika'nın güvenliğinin korunması için İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekildiğini iddia etti. 

Trump şöyle bir iddiada bulundu: "Biz İran'a 150 milyar dolar verdik. Ayrıca 1.8 milyar dolar da nakit olarak İran'a verildi. "

CNN Trump'ın bu yalanı ile ilgili açıklamasında Trump'ın 150 milyar dolar ifadesini abartma olarak niteledi. İranlı uzmanlar ve Obama hükümeti bile Bercam Nükleer Anlaşmasının İran'a sağlayacağı mali kaynağın Trump'ın iddia ettiği meblağdan çok daha düşük olduğunu itiraf etmişlerdi.