Ekim 01, 2019 21:20 Europe/Istanbul

Bu bölümde Trump'ın seçilmiş biri olduğu yönündeki iddialarına dair Tweetleri ve açıklamalarını konu edineceğiz.

Amerika Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'a geldiğinden beri Tweetleri, açıklamaları ve kararları ile hep tartışma konusu olmuştur. Onun öngörülemez karakteri, davranışları ve sözleri ayrıca ahlak ve siyaset dışı tavırları Trump'ı Amerika başkanı olarak hep gündemde tutmuştur. Amerikan medyasının Trump ile ilgili sözünü sık ettiği konulardan biri de Beyaz Saray'da Trump'ın yanında çalışıp da daha sonra ayrılan kadronun açıklamaları ve Trump'ın bu açıklamalara tepkisi olmuştur. 

Trump'ın eski danışmanı Anthony Scaramucci Trump ile ilgili en son açıklamasında Market Watch dergisine verdiği mülakatta şöyle dedi: "Trump 73 yaşındadır. Gelecek 5 yılda ise 78 yaşı olacaktır. Şimdiden her taraftan saldırılara ve eleştirilere uğramıştır. Böyle giderse Trump zihni melekelerini kaybedecektir. Zannımca Trump git gide daha da kötüleşen koşullar altında kalacaktır. " 

Scaramucci Trump'ı inişte seyreden bir deli olarak tanımlamaktadır. 

Anthony Scaramucci Donald Trump'ı daha önce bir eşek kafalı olarak niteleyerek şöyle demişti: "Bence Trump aklını kaçırmıştır. Onun zihni melekeleri azalmaya başlamıştır. Trump günden güne daha da huysuzlaşıyor. Donald Trump ırkçılardan daha beterdir."

Amerika başkanı Trump ise Beyaz Saray'ın eski iletişim bürosu başkanının bu açıklamalarına tepki olarak Twitter'da şöyle yazdı: "Anthony Scaramucci Amerikan başkanlık seçimlerinde diğer adaylar ile iş birliği yapmış dengesiz ve deli bir kişidir. Maalesef daha sonra benim seçim kampanyama katıldı. Ben onu çok az tanıyordum. 11 günlük Beyaz Saray kariyerinde aptallığını gösterince ben de onu görevden aldım."

Tüm bunlara rağmen Anthony Scaramucci yıllardır Trump'ın arkadaşı olup 2016 seçimlerinde de onu aktif bir şekilde desteklemiştir. Trump'tan ayrılan kişilerin vurgu yaptığı hususlardan biri de Trump'ın yakınları ve arkadaşlarından kopma yeteneğidir. Amerika başkanı Trump isteklerini hayata geçirmek için gerektiği yerde yakınları ve dostlarını bile kurban eder. Trump'ın yaklaşık üç yıllık başkanlık döneminde Beyaz Saray'daki Amerika başkanının kırkı aşkın üst düzey danışmanı ve yöneticisi görevden alınmış veya istifa etmiştir. 

Bugünlerde Donald Trump'ın öfkesine hedef olan kişilerden biri de Federal-Rezerv başkanı Jerome Powell'dır. Trump'ın Çin'e karşı ticari siyasetleri ve Amerika'nın bu ülkeden ithal ürünleri ve ticari mallarına yönelik ek gümrük tarifeleri Amerika siyasetçileri, ekonomistleri ve düşünce merkezlerinin eleştirilerine neden olmuştur. Bu eleştiriler ise Trump'ın öfkelenmesine yol açmıştır. 

Son zamanlarda ise Federal Rezerv başkanı Jerome Powell Çin ile başlatılan ticari savaşın Amerikan ekonomisini derinden etkilediğine itiraf ederek bu yönde olumlu bir gelişmenin yaşanmayacağını bildirdi. Bunun üzerine ise Amerika başkanı Trump sert bir şekilde Peowell'e yüklenerek onu Amerika için Çin'den daha büyük bir tehlike niteledi! 

Bu doğrultuda Washington'dan Paris'e G-7 oturumuna katılmak için yola çıkmak isteyen Trump muhabirlerin sorusuna yanıt verirken Powell'in istifa etmesi halinde buna karşı çıkmayacağını bildirdi. 

Trump daha önce de Twitter'dan şöyle bir mesaj paylaşmıştı: "Her zaman olduğu gibi Federal Rezerv bir şey yapmadı! Benim ne yaptığımı bilmeden sormadan bu sözleri sarf etmeleri inanılmaz. Bizim dolarımız çok güçlü ama merkez bankamız çok zayıf ve ben bunların her ikisi ile uğraşmam lazım! Sadece bir tek sorum vardır: Bizim daha büyük düşmanımız kim, Jerome Powell mi Xi Jing Ping mi?

Donald Trump'ın başkanlık koltuğuna oturmasından 2 yılı aşkın bir sürenin geçmesine rağmen Trump'ın siyasetleri ve girişimlerinin politik ve ekonomik sonuçları ve yan etkileri baş göstermektedir. Trump bu dönemde Amerika'nın büyük ortakları ile ticari dengenin sağlanması ve de Çin, Avrupa, Kanada ve Meksika'dan ithal malların gümrük tarifelerinin arttırılması aracılığı ile Amerika'nın ekonomisini geliştirmekten söz etmiştir. Amerika başkanı Çin ile ticaret konusunda muhabirlere verdiği demeçte göklere işaret ederek  şöyle bir açıklamada bulundu: " Birisi bunu yapmalı idi. İşte ben o seçilmiş kişiyim. Birisini bunu yapmalı idi. Ben Çin ile mücadele ediyorum. Ticaret alanında Çin'e karşı koymaya çalışıyorum. Biliyor musunuz? Kazanmaya az kaldı. Biz kumbaraya benziyoruz. Tüm ülkeler soygun yapmak istiyorlar. Avrupa Birliği bile. Bizden hırsızlık yapmak ve bizi suiistimal etmek istiyorlar. Avrupa Birliği 200 milyar dolar, Çin ise 500 milyar dolar hırsızlık yapmak istiyor. "

Trump'ın bu açıklamalarında kendini seçilmiş kişi olarak adlandırması medya organlarının da dikkatini çekti. Öyle ki Donald Trump bu tutumundan geri adım atıp onu bir şaka olarak niteledi. 

Amerika başkanı bu hususta şöyle bir mesaj paylaştı: "İki gün önce göklere baktığımda şaka olarak Çin ile ticaret hususunda seçilmiş biri olduğumu söyledim. Orada Medya organlarının benim Mesih olduğumu iddia edeceklerini biliyordum."

Trump bu yazısının devamında şöyle yazdı: "Ben şaka yapıp ironik olmaya çalıştım. Bu sadece eğlenmemiz içindi. Etrafa bakındığım zaman da gülümsüyordum. Muhabirler de benimle beraber gülümsüyorlardı. "

Trump'ın siyasetlerine olan hoş görüsüne rağmen Amerika'nın siyasi ve ekonomik dahileri bu konuda farklı düşündüğü söylenebilir. 

Washington Post gazetesi bu hususta şöyle bir rapor yayımladı: "Beyaz Saray'ın üst düzey danışmanları Ağustos ayının başlarında Başkan Trump'a kimi iç tahminlerin gelecek yılda ekonomik büyüme oranlarında düşüş yaşanacağı konusunda uyarıda bulundular. Bu düşüş, durgunluğa yol açmasa da Trump'ın 2020 yılında tekrar seçilmesini zora sokacaktır. "

Washington Post'un raporunun devamında şöyle yazılmaktadır: " Amerikan hükümeti makamları ekonomik durgunluğun önünü alacak girişimlerin listesini hazırladı. Ancak bu makamların kimileri Trump'ın düşünsel istikrarsızlığı ve kararlarındaki sarsmalar yüzünden bu projeler ve planların başarılı olabileceğinden kuşku duymaktadır. "

Bu çerçevede Beyaz Saray ve Kongre'nin Cumhuriyetçi liderlerine yakın bir isim şöyle bir açılamada bulundu: " Herkes sinirli, Bu korku değil kaygı ve kafa karışıklığıdır. "

Washington Post'un Amerika'nın ekonomik durumu ve Trump'ın siyasetleri ile ilgili bu raporu 25'i aşkın çalışan ve eski hükümet, yasama makamları ve yabancı temsilciler ile yapılan mülakatların sonucudur. Bu makamlar Ağustos ayının tamamında Trump ve takımı ile irtibatta olan kişilerden oluşup bazıları isimlerinin ifşa olunmasını istemeyenlerden medyana gelmişlerdir. 

Bu kişilerin analizlerinden yola çıkarak Trump için durumu daha da çetrefilleştiren bazı ekonomik baskıların kendisi tarafından medyana geldiğini söylemek mümkün. Bunun açık bir örneği de Trump'ın Çin'e karşı açtığı ticari savaştır. Bu savaş Amerika'ya gelen yatırım ve sermayenin büyük bir bölümünün önünü kesti. Trump açık bir şekilde Çin ve Avrupa'ya karşı ekonomik savaş açmış ve hatta son haftalarda " dünyanın halihazırda durgunluk yaşadığını " bildirmiştir. Ancak görünen o ki diğer ülkelere yapılan bu baskılar Amerika ekonomisini de yavaşlatmıştır. 

Clinton ve Obama döneminde önemli ekonomik makamlarda görev yapan Jane Sterling ise bu hususta şöyle bir açıklamada bulunmuştur: "Komik olan şey, Trump'ın perişan ve tartılmamış ekonomik yaklaşımının muhtemelen dünyada en  önemli ekonomik tehlike etkeni olmasıdır."

Trump mevcut durumu Amerika'nın tarihi boyunca gördüğü en iyi ekonomik durum nitelerken onun kimi demokrat rakibi Amerikan ekonomisinin durgunluğa doğru yol aldığını söylüyor. Çoğu ekonomistler de Trump'ın açıklamalarının doğru olmadığını Amerikan ekonomisinin bazı bölümleri özellikle de istihdam piyasası ve tüketim masrafları sektörünün güçlü olmasına ve ücretler ve maaşların artmasına rağmen dış yatırım, federal hükümetin bütçe açığı alanında durumların iyi olmadığını tüccarların ciddi kaygıları olduğunu söylüyorlar. Buna karşın Beyaz Saray yetkilileri bu sorunları izah etmeye çalışıp bahaneler uydurarak kamuoyunun Trump'ın ekonomik siyasetlerine karşı negatif düşünmelerini engellemek istiyorlar.