Nisan 19, 2016 10:27 Europe/Istanbul

Geçen bölümde ve İsfahan kentine düzenlediğimiz seyahatimizin devamında en son kalemkari sanatını tanıtmaya çalıştık. Bugün ise İsfahan’ın güzel tarihî köprülerini gezmek istiyoruz.

İsfahan kentinde inşa edilen eski ve tarihî binaların arasında Zayenderud ırmağı üzerinde inşa edilen köprüler, mimari, plan ve tasarım bakımından oldukça ilginç bir tarihî eserler topluluğunu oluşturur.

Aslında Zayenderud ırmağının adı İsfahan kenti ile bütünleşen ve adeta düğümlenen bir addır. Bu ırmağın suyu binlerce yıldır Bahtiyari yöresinin Zerdkuh zirvelerinden kaynaklanır ve doğal bir şekilde sert yamaçları ve Zagros sıradağlarının dönemeçli dağlık geçitlerini geride bıraktıktan sonra İsfahan kentine ulaşır ve sonunda da İsfahan’ın güneydoğusunda Gavhuni göletine akar.

Zayenderud ırmağı İsfahan kentinin içinden geçerken kenti Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye böler. Bu ırmak merkezî İran’ın en büyük ırmaklarından biridir. Gerçekte İran platosunda Zayenderud ırmağı büyük bir nimet sayılır ve bu yüzden adı İran edebiyat tarihinde sık sık geçmiş ve zevk sahibi şairler hakkında şiirler yazmıştır.

Zayenderud ırmağı tarih boyunca çeşitli adlarla anılmıştır ki bu adların en önemlileri Zendekrud, Zendrud, Zerrinrud, Zenderud ve Zayenderud’dur.

Uzmanlar ırmağın yatağı ve çevresi Şist taşı cinsinden olduğunu ve bu yüzden ırmaktan bahçelere ve tarlalara akan suların yeniden yere nüfuz ederek az çok ırmağa geri döndüğünü ve bu yüzden ırmağa Farsçada doğurgan anlamına gelen Zayende adı verildiğini belirtiyor.

Zayenderud ırmağının önemi itibarı ile bir çok eski cağrafya bilgini eserlerinde bu ırmaktan söz etmiştir. Irmağın üzerinde ise Safeviler ve daha önceki dönemlerden bir kaç tarihî köprü geriye kalmıştır. Bu köprülerin bazıları ise Çarmahal Bahtiyari eyaletindedir, fakat en meşhur olan köprüleri İsfahan eyaletinde yer alır. Bu köprülere 33 anlamına gelen Siyosepol ya da Allahverdihan köprüsü, Hacu köprüsü ve Şehristan köprüsü gibi köprüleri örnek vermek mümkün. Bu köprülerin her biri turistik cazibe bakımından özel önem arz eder.

Şimdi gelin birlikte şu güzel köprüleri gezelim.

Allahverdihan köprüsü ayrıca Siyosepol, Colfa köprüsü ve Çarbağ köprüsü adları ile de anılır. Kameri 1008 yılında Çarbağ caddesinin inşaatına başlanması ile birlikte bu köprünün inşaatına da başlandı ve kameri 1011 yılında sona erdi. Bu köprü Safevi birinci Abbas iktidarının dönemine ait eşsiz bir mimari şaheseridir ve içinde İran’ın 1590 yıllarının mimari ve güzel sanatlar örneklerini barındırır. Köprü Safevilerin ünlü komutanı Allahverdihan’ın mali desteği ve gözetimi altında inşa edildi ve bu yüzden köprüye bu komutanın adı verildi. 300 metre uzunluğunda ve 14 metre eninde inşa edilen Allahverdihan köprüsü, Zayenderud ırmağı üzerinde İsfahan kentinin Kuzey ve Güney bölümlerini birbiriyle birleştirir.

Allahverdihan köprüsü tamamen taş, tuğla ve kireçten ve üç katta yaya ve araçlara özel geçitleriyle inşa edilmiştir. Köprünün altında suyun akması için 40 göz bulunur. Bu güzel köprünün ortasında yaklaşık 11 metre eninde taşıtların geçmesi ve iki tarafında da ikişer buçuk metre eninde iki yaya geçidi yer alır. Bu bölümün üzerinde ise bir kaç kemerli ve 8 metre yüksekliğinde sütunların üzerinde bir kaç alan yer alır.

Köprünün iki tarafında inşa edilen koridorlar ise yayalarca kullanılan ve ayrıca eğlence mekanı olarak kullanılan bir alandır. Köprünün kemerleri altında ve suyun aktığı yerde de taşla döşenmiş alanlar vardır. Bu alanlar su seviyesi düşük olduğu dönemlerde açığa çıkar ve halkın kullandığı ve eğlendiği yerlerdir.

Allahverdihan köprüsü oldukça güzel ve harmonik bir mimariye sahiptir. Köprünün altındaki gözlerin düzenli ve uzun olması köprüye ayrı bir ihtişam kazandırmıştır. Bu köprü mühendislik ve mimari tekniklerin buluştuğu bir şaheser sayılır.

Son yıllarda bu değerli tarihî eseri korumak amacıyla üzerinden taşıtların geçmesi yasaklandı ve şimdi ancak yayalar bu güzel köprüden yararlanarak Zayenderud ırmağının güzelliğinden ve köprünün harikulade mimarisinden yararlanabilir. Geceleri ise köprünün ışıklandırma sistemi ona ayrı bir ihtişam ve cazibe kazandırır, öyle ki İsfahan kentini ziyaret eden turistler bu köprüyü asla unutamaz.

İsfahan’ın Zayenderud ırmağının üzerinde inşa edilen Allahverdihan köprüsünün doğusunda Hacu köprüsü adıyla ün yapan bir başka güzel köprü yer alır. Bu köprü kentin güzel semtlerinden Hacu semtinde yer aldığı için bu adla anılır.

Şimdi gelin bu güzel köprüye uğrayalım ve tarihçesiyle tanışalım.

İran mimarisinin bir başka şaheseri olan Hacu köprüsü, kameri 1060 ve miladi 1650 yılında inşa edildi. Köprünün uzunluğu 133 metre ve eni de yaklaşık 12 metre kadardır.

Hacu köprüsü üç kattan oluşur. Köprünün en alt katında ırmağın suyu 21 benzer kanaldan köprünün gözlerine girer ve köprünün ortasındaki alanı aştıktan sonra karşı taraftan ırmağın yatağında akmaya davem eder.

Hacu köprüsünün birinci katı uzunca bir koridor gibidir ve ırmağın eni boyunca uzanmaktadır. Burada insanların oturması ve eğlenmesi için bir kaç alan bulunur. Bu kattan iki ayrı basamaklardan köprünün üst katına çıkılır. Üst katta ise Safevi döneminin resimlerini içeren bir kaç küçük ve büyük oda yer alır. Bu alanlar eskiden düğün ve diğer merasimler için kullanılırdı. Köprünün merkezinde ve iki tarafında çok güzel bir bina göze çarpar. Bu binadan ırmağın manzaraları ve çevredeki bahçeler çok güzel görünür.

Öte yandan Hacu köprüsünün altında yer alan ve suyun aktığı gözler kapatıldığında, köprünün batısında güzel bir gölet oluşur. Nitekim bir çok yabancı seyyah da seyahatnamelerinde bu göletin güzelliği hakkında yazmıştır.

Genelde Hacu köprüsü mühendislik ve mimari bakımından bir şaheser sayılır ve içinde bir çok ince ve zarif nokta göze çarpmaktadır. Köprü ırmak üzerindeki mevkii ve duruşu ve çevre ile uyumu itibarıyla her göreni adeta büyüler ve hayran bırakır.

Hacu köprüsünü inşa eden mimarlar ellerinde bulunan kısıtlı imkanlara ve malzemelere rağmen kendi çabaları ile her türlü yıpranmaya karşı direnen muhteşem bir bina inşa etmiştir ki bu da yapımcıların dehasını gösterir.

Bugün bu tarihî eseri korumak amacıyla üzerinden taşıt geçişi yasaklanmıştır ve köprünün altındaki alanda geleneksel bir kahvehane turistlere hizmet sunmaktadır. 015