Kasım 11, 2019 12:01 Europe/Istanbul

Bu bölümde Beyaz Saray'dan en son atılan makam ve Donald Trump'ın anormal kişiliğini ele alacağız.

Amerika Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'a ayak bastığından beri hep Tweetleri, kararları ve açıklamaları ile gündemde olmuştur. Amerika başkanının ön görülemez, ahlak ve siyaset dışı tavırları ve söylemleri onu hep manşetlerde görmemize neden olmuştur. Trump hükümetinin bariz özelliklerinden biri de Beyaz Saray ve Federal hükümetteki istikrarsızlıktır. 

CNN kanalı bu konuda şöyle bir rapor yayımlamıştır: "Sıradan hiçbir program Ocak 2017'den beri Trump hükümetinden ayrılan ve atılan makamları anlatmaya yetmeyecektir. "

En son ise New York Times gazetesi güncellenmiş listesinde Trump hükümetinden ayrılan ve atılanların sayısının 50 üzerinde olduğunu belirtti. 

Trump ekibinden ayrılan veya atılan Beyaz Saray İletişim Bürosu Müdürü Anthony Scaramucci'den Savunma Bakanı James Mattis'e kadar Trump'ın gazabına uğrayan herkes Amerika başkanı Trump ile ilgili yeni bir bakış açısını ortaya koydular. Bu şahıslar Trump'ı, takıntılı bir kişi olarak adlandırıp bunun da kaos ve düzensizliğe neden olduğunu söylediler. 

Bu çerçevede Trump'ın en yeni kurbanı da onun özel asistanı ve yardımcısı Madeleine Westerhout'tur. 

Bu konu hakkında CNN haber kanalı raporunda Westerhout'un Trump'ın başkan olduğundan beri onun yanında yer aldığını ancak kimi kaynaklara göre Trump'n özel hayatı ile ilgili bilgilerin sızmasının ardından Beyaz Saray'dan istifa ettiğini bildirdi. Bu istifa, Trump'ın yardımcısı Westerhout'un bir toplantıda muhabirlere gizli bilgileri sızdırdığını anladığından sonra gerçekleşti. 

Politico dergisi, Westerhout'un devre dışı kalmasının nedenini 17 Ağustos'ta düzenlenen bir yemek ziyafetinde Trump'ın ailevi bilgilerini ifşa etmesi olarak biliyor. Politico'nun raporuna göre Trump'ın özel yardımcısı muhabirlere Trump'ın kızının şişmanladığını düşünmesi yüzünden kızı Tiffany'nin bulunduğu fotoğraflarda bulunmak istemediğini söylemişti. 

Bunun devamında gelen istifanın ardından ise Trump özel yardımcısının bu istifasına tepki olarak şöyle yazdı: "Benim çocuklarım hakkında gece ziyafetinde muhabirlere ettiği lafların ardından istifa etmek zorunda kaldı. "

Westerhout Trump'ın özel yardımcısı olarak Beyaz Saray'a giriş çıkışları denetlemekten sorumlu idi. Westerhout yakından Amerika başkanının denetimini de yaparak Trump ile kimlerin ilişkide olduğu gibi gizli bilgilere de sahipti. 

New York Times gazetesinin bildirdiğine göre Trump'ın 28 yaşındaki yardımcısı Amerika başkanına ait inanılmaz bilgileri elinde bulunduruyor. Şubat ayında Trump'ın özel planları sızdığı bir  sırada Madeleine Westerhout Twitter'da bunun güveni bozma adına atılan bir adım nitelemişti. 

Trump'ın Amerika başkanı seçilmesinin üzerinden iki yıl yedi ay geçmiş ve artık Amerika'da bile herkes Trump'ın anormal ve ırkçı bir kişiliğe sahip olduğunu anlamıştır. Artık herkes onun Latin Amerikan kadınlarını aşağıladığını, usta bir yalancı olduğunu ve toplumun ahlaki normlarına uymadığını hatta Neo-Nazilere bile destek olmaya çalıştığını anlamıştır. 

Trump'ın siyaset arenasındaki sıradışı tavırları çoğu Amerikalı'yı bile başkanlarının bir tür psikolojik hastalığa yakalandığı kanısına getirmiştir. Buna inanan kişilerden biri de Gil Collins'dir.

Gil Collins New York Times gazetesindeki yazısında Trump'ın G-7 zirvesindeki konuşmaları ve davranışlarından yola çıkarak Trump'ın psikolojik bir hastalığa mı yakalandığını yoksa en başından beri böyle öngörülemez davranışlarda bulunan bir insan mı olduğunu incelemeye çalışmıştır. Gil Collins bu hususta şöyle bir sonuca varıyor: " Önemli konular söz konusu olduğunda Trump'ı yargılamak çok zordur. " Bu da Trump'ın bir hasta olduğu ancak hastalığını sürekli yanında taşıdığı anlamına gelir.... Gil Collins şöyle devam ediyor: "Donald Trump'ın Fransa ziyaretinde benim en çok ilgimi çeken husus ise onun Kuzey Kore ve Kim Jong Un ile ilgili yaptığı konuşma idi. Trump muhabirlere Kim Jong Un'u çok iyi tanıdığını ve eşinin bile Kim Jong Un'un yüksek bir potansiyele sahip olduğu konusunda onunla hemfikir olduğunu söylemişti. "

Trump, eşi Melania'nın bir kez bile Kim Jong Un ile görüşmediği bir ortamda bu iddiada bulunmuştu. Amerikan medyası ise bu büyük gafı affetmeyip Donald Trump'ı bir kez daha komik ve ironik haberler ile hedef almaya başladılar. 

 

Gil Collins New York Times gazetesindeki yazısının devamında şöyle yazdı: "Gerçekte G-7 zirvesinden önemli bir sonuç çıkacaksa, o da medyanın Başkan Trump'ın durumunun vahimleştiğine dair emareleridir. Hepimiz Trump'ın aklına ne geldiğini anında dışa vurduğunu ve gerçekte anların adamı olduğunu böylece cümle alem ona yaptığının hata olduğunu söylediği halde bile  tavırları ve tutumlarını değiştirme ve düzeltmeye çalışmadığını anlamıştır. Ancak Trump G-7 zirvesinde artık pes dedirtecek kadar sersemlemişti. Trump'ın muhabirlere verdiği demeçler bunun en belirgin ispatıdır. Trump birçok Çinli makamın onunla şahsen  temasa geçtiğini iddia etti. Öyle bir iddia ki Çinli makamlar bile ondan habersizdi. Bu bağlamda Amerika hazine bakanı tercüman görevini yaparak Trump'in iddia ettiği temaslar hakkında muğlak noktaların olduğunu söyledi. Hiç iyi olmadı. En azından Hazine Bakanı yaratıcılık gösterip dünyaya, Trump ve Çinlilerin telefona gerek kalmadan müzakere yaptıklarını söylemesi gerekiyordu!

Beyaz Saray'dan ayrılan veya atılan makamlar Trump'ın iğneli ve aşağılayıcı Tweetlerinin hedefi olmuşlardır. Trump eski FBİ başkanı James Comey aleyhinde yayımladığı Tweet'te şöyle yazdı: "Belki de ülkemizin tarihinde James Comey'nin raporundakilerden daha değersiz ve uygunsuz bir konu olmamıştır." 

Bu çerçevede eski FBİ başkanı James Comey Donald Trump'ın Amerika'nın sorunlarına yönelik umursamazlığını kınayarak Amerika'nın Trump'tan daha iyilerine layık olduğunu söylemişti. 

Eski FBİ başkanı Twitter üzerinden şöyle bir mesaj yayımlamıştı: "Yıkıcı Dorian tayfunu yakındır. Silahlı bir kişi Teksas'ta suçsuz insanları katliam etmiş ama Amerika başkanı zamanını Fox News aleyhindeki Tweetleri ve şahsi şikayetlerine ayırmıştır. "

Comey sözlerine şöyle açıklık getiriyor:" Bencillik ve kendine hayran olma durumu liderlik anlamına gelmiyor. Amerika daha iyi bir lidere layıktır. "

Trump geçen ayın sonlarında Fox News kanalını onun hakkında yayımladığı anket sonuçlarından dolayı sert bir dille eleştirmişti. Aleyhinde haber yapan kanallara ve medya organlarına sürekli saldıran Trump Fox News'un da artık onun tarafında olmadığını iddia etti. 

Fox News kanalı Trump'ın popülaritesinin azaldığını ve yüzde 56'ya dayandığını bildirdi. 

Tüm bunlara rağmen Beyaz Saray'dan ve Trump hükümetinden atılanlar bile hala Amerikan başkanının Tweet saldırılarına tepki gösterip yanıt vermektedirler. 

Washington Examiner'in yazdığına göre CİA eski başkanı John Owen Brennan kinayeli ifadeler kullandığı Tweette dolaylı bir şekilde Trump'ı muhatap alarak şöyle yazmıştır: "  Trump'tan daha vakur, güvenilir, kibar ve vatansever birinin gelmesine ümit etmek ne mümkün! Trump'ın "sorunsuz ve zararsız" bir dünyada olması ise Sena'da bulunan Cumhuriyetçiler ve Amerika başsavcısı William Barr'ın sayesinde olmalı! "

2013 ile 2017 yılları arası CİA başkanlığını yapan Brennan Tweet'inin devamında şöyle yazıyor: " Ancak bu koruma görevi yapan koza da geçicidir!"