Aralık 03, 2019 19:37 Europe/Istanbul

Bu bölümde Trump'ın Demokratların Ohio'daki ön seçim kampanyalarındaki tartışmasını ve Amerikan başkanının favori kanalı Fox News ile yaşadığı gerilimi konu edineceğiz.

Amerikan başkanı Donald Trump Beyaz Saray'a geldiği günden beri Tweetleri, açıklamaları ve kararları ile her hafta gündem olmuştur. Trump'ın siyasi etik dışı, öngörülemez davranışları ve sözleri, onun Amerikan başkanı olarak her daim gündem konusu olmasına neden olmuştur. 

Son zamanlarda ise Trump'ın hakkında gensoru açılması ve onun Amerikan askerlerini Suriye'den çekme kararı gündem olmaya devam etmektedir. Amerika 2020 başkanlık seçimleri için Demokrat Parti'nin adaylarının ön rekabeti çerçevesindeki 4'üncü tartışma toplantısında Trump hakkında gensoru açılması en önemli gündem maddelerinden biri idi. Amerika başkanlık seçimleri Demokrat adaylarından 12'si Ohio tartışma toplantısında ilk sorularında Donald Trump hakkında gensoru açılmasının nedenlerini açıklamaya çalıştılar. 

Öncü Demokrat adaylardan senatör Elizabeth Warren Trump'ın gensorusu hakkında şöyle bir açıklamada bulundu: "Kimi zamanlar siyasi meselelerden daha büyük ve önemli olan konular vardır. Sanırım mevcut gensoru açılma konusu da bunlardan. "

Amerikan eski başkanı Barack Obama'nın yardımcısı  Joe Biden ise bu hususta şöyle dedi: "Bence önemli olan mesele bizim bu kişinin Beyaz Saray'dan çıkarılmasına odaklanmamız. Trump çağdaş tarihimizde hatta tüm tarihimiz boyunca en büyük yolsuzluk örneğidir. "

Vermont senatörü Bernie Sanders ise bu hususta şöyle dedi: " Sanırım Ukrayna soruşturmasında, bizim başkanımızın ulusal güvenliğimiz için başka bir ülkeye ayrılan parayı, seçimlerdeki rakibinin itibarını zedelemek için malzeme olarak kullanması hiçbir şekilde açıklanamaz bir durumdur." 

Amerika'nın Batı Asya'daki giriştiği savaşlara da karşı çıkan Amerikan temsilciler meclisi üyesi Tulsi Gabbard Trump hakkında gensoru açılmasını destekleyerek şöyle bir hatırlatmada bulundu: " Trump'ın seçilişinin hemen ardından onun hakkında gensoru açıldı. Bu ise Demokratlar olarak bizi çok üzdü. " 

Bu eleştirilerin yapıldığı tartışma toplantısında kimi alanlarda farklı görüşler sergilense de ancak her 12 Demokrat başkanlık adayı Donald Trump'ın azil sürecinin başlatılmasına ve onun görevden alınmasına vurgu yaptı. Elizabeth Warren, Joe Biden, Bernie Sanders, Tulsi Gabbard, Tom Steyer, Julian Castro, Kamala Harris, Andrew Yang, Cory Booker, Pete Buttigieg,Beto O'Rourke ve Amy Klobuchar Ohio tartışma toplantısında konuşma yaptılar. 

Trump'ın başbakanlığı aslında Amerika'nın yönetim sistemi ile ilgili birçok gerçeği de ortaya çıkardı. Bu gerçeklerin gün yüzüne çıkması süreci 2016 Amerikan başkanlık seçim kampanyalarından beri başladı ve hala da devam etmektedir. Bu doğrultuda lobiler ve medya organları Amerika kamuoyunu yönlendirmekte belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu medya araçlarından biri de Fox News haber kanalıdır. Bu kanal Donald Trump'ın 2016 seçimlerindeki zaferinde etkili bir rol oynadı. 

Fox News 1996 yılında Robert Mordak ve Roger Ailes adlı iki yatırımcı tarafından muhafazakar kesimin yönlendirilmesi amacı ile New York'un dönem belediye başkanı ve Trump'ın danışmanı Rudy Guilliani ile işbirliği çerçevesinde kuruldu. Bu televizyon kanalı G. W. Bush'un seçimleri kazanmasında ve hükümet kurmasında büyük rol oynadı. İşte bu gelişmelerin ardından bu kanal da Amerikan siyasi yapısında güçlü bir medya aracına dönüştü. 

Fox News Trump'ın 2016 seçim kampanyalarının başlamasından beri onu sıkı bir şekilde destekledi. Bu kanalın sunucuları " Trump'ın beğendiği gibi konuşup öyle program yapıyorlardı. Amerika başkanı da ara sıra Twitter üzerinden bu kanala ve sunucularına övgüler yağdırıyordu. 

Colombia Üniversitesi araştırmacıları ve yazarlarından Nicole Hammer Trump ve Nixon arasındaki farkın Trump'ın Fox News tarafından sıkı bir şekilde desteklenip Nixon'un bu sıkı destekten yoksun olması idi. Bu Amerikalı yazar  yazdığı köşe yazısında şöyle bir değerlendirmede bulunuyor: " Trump ve gensoru kurbanı giden  eski Amerikan başkanı Richard Nixon arasındaki fark  bu televizyon kanalının varlığındadır. "

Nicole Hammer yazısına şöyle devam ediyor: "Fox News Nixon'un yaşadığı akıbetin karşısında Trump'ın korumasında önemli bir rol oynadı. " 

Bir kaç haftadır Amerika başkanı ve Fox News kanalı arasındaki ilişkiler gerilmiştir. Görünen o ki bu gerilim bu kanalın  yüzde 51'lik katılımcılarının Trump hakkında gensoru açılmasını desteklediği anketi yayımlaması ile başlamıştır. Bu anketin sonuçlarının yayımlanmasından ciddi derecede kızan Trump kendi Twitter sayfasında paylaştığı mesajla Fox News'a saldırarak şöyle yazdı: "Amerika başkanlık seçimlerinde adaylığımı koyduğumdan beri Fox News hiçbir zaman benimle ilgili iyi bir anket yayımlamadı. "

Ancak Fox News'daki birçok tanınmış ismin Trump'a yakın olduğu bilinmektedir. Bunlar arasında Sean Hannity, Tucker Carlson ve Laura İngraham'a değinmek mümkün. Fox News'un bu tanınmış isimleri defalarca Trump'ın danışmanı Rudy Guilliani gibi isimleri Trump'ı savunmak için kanallarına çağırmışlardır. 

Ancak Amerika başkanı Trump'ı eleştirenlere göre Trump bu televizyon kanalının tam bir şekilde ona ayrılmasını istiyor. 

Washington Post Trump'ın Fox News'dan beklentileri hakkında Trump'ın Fox News'un tüm sunucularının tamamen onun istekleri doğrultusunda konuşmasını istediğini yazdı. Tabii Trump'ın Fox News'a kızması yeni bir gelişme değildir. Trump bir  kaç ay önce de Fox News'u Ağustos ayında Demokratlara konuşma fırsatı vermekten dolayı eleştirerek paylaştığı Tweet'te şöyle yazdı: "Fox News artık bizim için çalışmıyor. "

Bu yüzden Trump ve Fox News arasının günden güne daha fazla açılacağı da söylenebilir. Fox News ve Trump arasındaki ihtilafların derinleşmesi ile  Cumhuriyetçiler arasında bile Trump aleyhindeki odakların güçlenmesi ve Trump hakkında gensoru açılma sürecinin ciddileşeceği söylenebilir. Bu hususta kimi gözlemciler Trump ve kimi önemli Cumhuriyetçi liderler arasında Suriye'den Amerikan askerlerinin geri çekilmesi hususundaki ihtilaflar yaşandığını öne sürmektedirler. 

 

Trump hakkında azil soruşturması konusuna paralel olarak Trump da siyasi ve medyatik rakiplerine karşı saldırılarını şiddetlendirmiş ve Amerikan medyasını bile eleştirerek  onları " sahte haberler" yaymakla itham edip " halkın düşmanı" olduklarını söylemektedir. Bu doğrultudaki sosyal medyada çok sert bir video yayımlandı ve böylece Amerikan medyasının ciddi tepkisini çekti. Kimi Amerikan medyası bu videonun "önce Amerika" isimli Trump yanlısı bir grup tarafından yayıldığını öne sürdü. 

Bu videoda "Sahte Haberler Kilisesinde" katliam yapan Trump maskeli bir kişi görülmektedir. Öldürülen kişiler ise BBC, CNN ve Washington Post gibi medya organları ayrıca Barack Obama ve Hillary Clinton gibi muhaliflerinin maskelerini takmışlardır. 

Bu video, 2014'te yapılan Kingsman; Gizli Polis isimli filmin karesinden alınmış ve değiştirilmiştir. 

Amerika  başkanı Beyaz Saray'da işe başlamasından beri defalarca kendisini eleştiren medya organlarına saldırmış ve bu süreci son dönemde daha da şiddetlendirmiştir. Medya organlarına yapılan bu sözlü saldırılar kimi Cumhuriyetçilerin bile eleştirilerine neden olmuştur. Bu doğrultuda eski Cumhuriyetçi senatör Jeff Blake Trump'ı eleştirerek onun Josep Stalin gibi medyaya davrandığını söyledi.