Nisan 07, 2020 06:10 Europe/Istanbul
  • Trump Madalyonun İki Yüzü-16

Bu bölümde Trump'ın bencilliği ve onun inişli çıkışlı azil soruşturması sürecini ele almaya çalışacağız.

Amerikan başkanı Donald Trump Beyaz Saray'a geldiği günden beri Tweetleri, açıklamaları ve kararları ile her hafta gündem olmuştur. Trump'ın siyasi etik dışı, öngörülemez davranışları ve sözleri, onun Amerikan başkanı olarak her daim gündem konusu olmasına neden olmuştur.

Trump'ın karakteristik özelliklerinden biri de bencilliği ve narsist olmasıdır. Trump etrafından toplananlar ise bu karakteristik özelliklerden haberdar olup yalakalık ve yaltaklık yapmaya yönelmişlerdir. Bu durum ise Amerika siyasi tarihinde görülmemiş bir olaydır.

Amerika enerji  bakanı Rick Peryy verdiği demeçlerinden birinde Trump'ı tanrının seçilmiş ismi olarak değerlendirdi. Rick Perry Fox News'a verdiği röportajda şöyle bir ifadede bulundu: "Tanrının hükümetimizin günlük olaylarında rol oynadığına inananlardan biriyim. Bildiğiniz gibi ne Barack Obama ne de Donald Trump tanrı tarafından belirlenmedikçe başkan olamazlardı."

Beyaz Saray eski sözcüsü Sarah Sanders ise geçen Şubat ayında  Trump'ın Amerikan başkanı olmasının tanrının isteği olduğunu bu yüzden onun yanında yer aldığını söylemişti. Bunun bir ay ardından ise Amerika dışişleri bakanı Mike Pompeo ise Donald Trump'ın tanrı tarafından Siyonist İsrail'i İran karşısında savunmak için seçilme ihtimalinin bulunduğunu söyledi.

Trump'ın Beyaz Saray'daki özel papazı Paola White da Trump'ı tanrının elçisi ve Beyaz Sarayı da kutsal topraklar olarak adlandırdı.

Amerika'nın eski Ukrayna büyükelçisi Mari Yovanoviç Amerika başkanı Donald Trump azil soruşturması kapsamında yapılan araştırmalar çerçevesinde tanıklık belgelerinin bir bölümünde Ukrayna'da bulunduğu dönemde ondan Trump'ı desteklemek adına Twitter'dan mesajlar yayımlamasının istendiğini belirtmiştir.

Daily Beast gazetesi Yovanoviç'in tanıklık ifadelerinde büyükelçi makamından atılmadan önce ona Trump'ı övecek nitelikte olan Tweet'ler yayımlatmasının istendiğini bildirdi. 

Trump'ın bencillik ve kendine olan tutkusu hakkında şimdiye kadar akademik ve medyatik düzeyde birçok yazı yazılmıştır. 

Harvard Üniversitesi profesörlerinden gelişme psikologu Harward Gardner bu hususta şöyle diyor: " Bay Trump aşırı derecede narsisizm özelliklerini göstermektedir. "

Klinik psikologu Ben Micheals de Trump'ın psikolojik durumunun kendine düşkünlük karakteristik bozukluğunun bir örneği olduğunu söylüyor. 

Toplum karşıtı, normlara karşı davranışlar ile ilgili seminerler ve konuşmalar düzenleyen bir diğer klinik psikologu George Simon da Trump karakteri ile ilgili şöyle bir değerlendirmede bulunuyor: "Ben onun tüm görüntülerini topladım. Bu görüntüleri seminerler ve özel toplantılarımda kullanacağım. Çünkü ondan başka hiç kimse toplum karşıtı bu özellikleri ve davranışları taşımamaktadır. "

Donald Trump'ın kendine düşkünlüğü ve anormal davranışları Amerikan karikatürcüleri ve hicivcilerin de gündeminde kalmasına neden olmuştur. Bu arada ünlü Amerika'lı komedyen Trevor  Noah, skeçlerinde ve stand-up gösterilerinde en fazla Trump'ı eleştirmiştir. Bu Amerikan komedyen İnstagram'daki kişisel sayfasında Trump'ın muhabirler ile konuşmalarında gösterdiği tepkilerden bir klibi paylaşarak kullanıcıları kahkahalara boğdu. Bu video klipte Trump'ın çoğunlukla soruları ilk olarak anlamadığı ve muhabirlerden sorularını tekrarlamasını istediği konu edilmiştir. 

Trump eleştiricileri ve muhalifleri, Amerika başkanını kendine düşkünlük ve kendini eşsiz zannetme hayallerinden kurtarmak istiyorlar. Ancak Trump başkanlığının son dönemlerine yaklaştığı bir sırada daha büyük ve daha fazla sorunlar ile karşı kaşıya kalmıştır. Şimdi de Trump'ın azil soruşturması gerçekleşiyor.

Trump azil soruşturmasını baltalamak için birçok girişimde bulunmuştur. Bu girişimlerden biri de Beyaz Saray ve Federal Hükümet makamlarının Kongre Temsilcileri  önünde Trump'ın iktidarı kötüye kullanması ve Ukrayna soruşturması konusu hakkında tanıklık yapmalarını engellemesidir. 

Bu çerçevede federal adliye hakimlerinden biri Donald Trump'ın eski hukuki işler danışmanını temsilciler meclisinde ifade vermeye çağırıp şöyle bir açıklamada bulundu: "Başkan, kral değildir. " 

Yargıç Ketanji Brown Jackson verdiği kararda Amerika başkanının danışmanlarını yasal taahhütlerinden mahrum bırakamayacağını belirtmişti. Brown bu kararında şöyle yazmıştı: Özet olarak Amerika'nın kayıt altına alınmış 250 yıllık geçmişi başkanın kral olmadığını gösteriyor. "

Washington Post gazetesi ise bu kararın, kongre ve hükümet arasındaki iktidar ve güç savaşı çatışmaları alanında tarihi bir karar olduğunu yazdı. CNN kanalı da bu kararı  "büyük karar" ve " demokratların büyük zaferi" başlıkları ile sunmuş ve bu kararın azil soruşturması kapsamında önemli derecede etki yapacağını belirtmiştir. 

CNN muhabiri Erin Burnett  bu kararın " Trump'ın yemin ederek tanıklık etmesine kapıları açtığını " belirterek sözlerine şunları da ekledi: "Bu karar, Trump'ın Ukrayna dosyası ile ilgili azil soruşturmasında kilit tanıklardan olanların da konuya dahil olmasına neden olacaktır. Bu karar Beyaz Saray personeli sorumlusu Mick Mulvaney, Amerika dışişleri bakanı Mike Pompeo ve eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton'u da tanıklık yapmaya mecbur bırakabilir. 

Ukrayna soruşturması tanıklarının tanıklığı ve onların Trump'ın iktidarı kötüye kullanması ve anormal davranışlarda bulunmasına dair itiraflar Amerika halkının da Trump'ın azil soruşturmasına destek vermesine yol açtı. CNN'in en son anket sonuçları ise çoğu Amerikan halkının Amerikan başkanı Donald Trump'ın makamını siyasi avantajlar sağlamak için kötüye kullandığını düşündüğünü gösteriyor. 

Bu anket ise Trump'ın azil soruşturması kapsamında Ukrayna  dosyası hususunda Temsilciler Meclisinde açık tanıklık oturumlarının düzenlenmesinin iki hafta sonrasında yapıldı. Bu anketin sonuçları ise Amerikalıların yarısının Trump'ın azil soruşturması kapsamında sorgulanmasına ve iktidardan ve görevden uzaklaştırılmasına onay verdiğini gösteriyor. 

Politzer ödülü sahibi çok satan 3 siyasi kitap yazarı Maorin Daoud ise Trump'ın azil soruşturmasına farklı bir açıdan bakmış ve Trump'ın Ernest Hemingway'in yazdığı Beyaz Balina kitabının istediklerinin sonuna kadar peşinde koşan  karakterine benzetmiştir. Maorin Daoud Trump'ın fiyaskolara yol açan Ukrayna sorununu Beyaz Balina maceralarına benzeterek bu hususun onu yenilgiye uğratacağını belirtti. Maorin Daoud şöyle yazıyor: "Donald Trump, başkan Trump'ı bitirmeden işlerinden vaz geçmeyecektir. "

Çoğu Amerikalının da Trump'ın Beyaz Saray'dan ayrılmasını beklediği ve bu hususta geri sayımın başlamasına rağmen, Trump'ın bu süre içerisinde bile Amerika toplumundaki birliğe ve tutarlılığa büyük darbe indirdiği söylenemelidir. 

Obama hükümeti ulusal güvenlik danışmanı Suzan Rice yaptığı açıklamalarından birinde " iç ihtilafların" Amerikan milli güveliği için en büyük tehdit olduğunu Donald Trump'ın gelecek seçimlerde yenilgiye uğraması halinde bile Washington'un eski duruma dönmesinin uzun zaman alacağını belirtti. 

Rice'ın söylediğine göre Amerika'da şimdi de ihtilaflar daha da şiddetli bir şekilde derinleşmektedir. Rice'a göre Beyaz Saray'da ihtilafları arttırmayı vadeden bir başkan görev başındadır. 

Suzan Rice röportajının sonunda Trump'ın tekrar kazanmasının sonuçları hakkında şöyle diyor: "Düşünmek istemediğim küresel konumumuz ve liderliğimiz için bir kabus olacaktır. "

Etiketler