Trump Madalyonun İki Yüzü-17
Bu bölümde Trump'ın azil soruşturmasının başlamasına, Trump'ın Rocky filminin baş karakteri Rocky'nin görüntülerine uyarlanması, ve Trump'a Londra'da düzenlenen NATO zirvesi oturumunda alay edilmesini ele alacağız.
Amerikan başkanı Donald Trump Beyaz Saray'a geldiği günden beri Tweetleri, açıklamaları ve kararları ile her hafta gündem olmuştur. Trump'ın siyasi etik dışı, öngörülemez davranışları ve sözleri onun Amerikan başkanı olarak her daim gündem konusu olmasına neden olmuştur.
Trump'ın karakteristik özelliklerinden biri de bencilliği ve narsist olmasıdır. Trump etrafından toplananlar ise bu karakteristik özelliklerden haberdar olup yalakalık ve yaltaklık yapmaya yönelmişlerdir. Bu durum ise Amerika siyasi tarihinde görülmemiş bir olaydır.
Amerika temsilciler meclisi istihbarat komitesi iki ay araştırma ve incelemesinin ardından birçok toplantıdan sonra bir rapor yayımlayarak Donald Trump'ı Ukrayna dosyasında kendi şahsi çıkarlarını Amerika milli çıkarlarına karşı üstün görmesi ile itham etti.
Bu rapor ayrıca Amerika başkanını azil soruşturması yolunda geçmişte görülmemiş bir engelleme ve baltalama kampanyası başlaması ile suçladı. Temsilciler meclisi istihbarat komitesinin 300 sayfalık raporu bu meclisin adli komitesine sunuldu. Trump'ın azil soruşturmasının ikinci turu ise 4 Aralık Çarşamba gününden itibaren başlamıştır. Bu rapora göre ise Donald Trump ve yakınları bir ay boyunca başkanlık gücü ve yetkilerinden yararlanarak Ukrayna'da müdahalede bulunup gelecek Amerikan seçimlerini etkilemeye çalışmış ve böylece Amerika'daki demokratik yapıyı ve Amerika ulusal çıkarlarını tehlikeye düşürmüştür.
Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi raporunda şöyle yazılmıştır: "Yapılan araştırmaların sonuçlarına ve elde edilen kanıtlara göre bizzat ve ülke içi ve dışındaki kimi unsurların aracılığı ile yabancı bir ülkenin Amerika başkanlık seçimlerine müdahalesi için zemin oluşturmaya çalışmıştır. "
Amerika temsilciler meclisi parlamento komitesinin raporunda ayrıca Amerika başkanının bu dosyanın araştırılması konusunda engel oluşturmaya çalıştığına da vurgu yapılmaktadır.
Beyaz Saray bir bildiri yayımlayarak Donald Trump'ın temsilciler meclisi adli komitesinin bu dosya ile ilgili oturumuna katılmayacağını bildirdi. Daha önce temsilciler meclisi adli komitesi Donald Trump'ı yapılan ithamlar ve suçlamalara karşı savunmak için yapılan savunma ve tanıklık oturumlarına katılmaya davet etmişti.
Beyaz Saray hukuki danışmanı Pat Cipollone ise Trump'ın bu oturuma katılmasını beklemediğini çünkü bir oturumun adil olmadığını söyledi. Temsilciler meclisindeki adli komitesi başkanı Jerry Nadler ise daha önce Trump'ın bu sürece katılmak zorunda olduğunu aksi halde bu süreç ile ilgili yakınmaya hakkı olmadığını söylemişti.
Amerika temsilciler meclisinin istihbarat komitesinin Trump'ın Ukrayna soruşturması çerçevesinde iktidarı kötüye kullanması ile ilgili raporlarının yayımlanmasının ardından Amerika başkanı kendi Twitter hesabında tartışmalara yol açan bir görüntü paylaştı. Kimileri bu paylaşımı, Trump'ın azil soruşturmasına medyan okuması olarak değerlendirdiler.
Donald Trump bu mesajında, Rocky filmlerinin baş rolündeki isim Rocky Balboa gövdeli kendi kafa resmi ile birleştirilmiş bir fotoğraf paylaştı. Bu fotoğraf aslında Rocky baş rolünde bulunan oyuncu Sylvester Stallone'ye aitti.
Trump bu resim ile ilgili bir açıklama yapmadı. Bu da Trump'ın azil soruşturmasından dolayı geri adım atmayacağı olarak değerlendirildi. Ünlü Amerikan yazar Alvin Toffler " Güç Değişmesi(Powershift) isimli kitabında iktidarın güçten zenginliğe ve zenginlikten bilgeliğe doğru yol haritasını çizmeye çalışıp gerçek örnekler ile bunu anlatmaya çalışmıştır. Bu kitabın konusu iktidarın kaynağının bir dönem kaba güç ve şiddet, bir dönem zenginlik ve 21'inci yüzyıldaki dönemde de zeka ve bilgelik olacağıdır. Bu kitapta bu konu kısaca şöyle anlatılmıştır: "Kas, para ve beyin"
Kaba güç ve şiddetin sembolü kastır. Zenginliğin sembolü para ve bilgeliğin sembolü de akıl ve beyindir.
Alvin Toffler bu kitabı ile yeni çağ yada dijital çağın kapılarını bizlere göstermek istiyordu. Şimdi bu kitabı 28 yılında ardından tekrar okuduğumuzda onun dijital ve bilgelik çağı ile söylediği birçok şeyin doğru olduğunu ve hemen hemen hepsinin gerçekleştiğini bunun da en güzel kanıtının cep telefonlarının olduğunu görüyoruz.
Gücün Değişmesi adlı kitabın " şatafat döneminin ötesinde" başlıklı bölümünde Donald Trump'n adı şatafatın, paranın ve reklamın bir örneği olarak verilmiştir.
1990'da yayımlanan bu kitapta, yani Trump'ın başkan olmasından 26 yıl önce yazar bu hususta şöyle yazmıştır: " Ticaret devlerinin isimleri tam da Hollywood yıldızlarının adı gibi medyadan yayınlanmaktadır. Donald Trump ya da Yves Coca gibi şahsiyetler şimdi de reklamcıların kuşatmasındadırlar. ... Komedi gösterilerinde bu iki kişi ile dalga geçilir. Bu iki kişi ve haklarında eserler yazan kişiler çok satılan kitaplara imza atmışlardır. Hatta her ikisi de Amerika başkanlığının gelecekteki adaylarından gösteriliyorlar. Tabii kendileri de bunu ayarlamış olabilirler. "Alvin Toffler kitabının bir sonraki sayfalarında insanlığın kaba güç ve kas gücünden uzaklaştığını zenginlik dönemini bile geride bıraktığını bilgelik çağına ayak bastığını Trump'ın zenginlik çağında kalarak zamaneden geri kaldığını onun bu devire ait olmadığını göstermeye çalışıyor.
Alvin Toffler eserinin devamında şöyle yazıyor: "Trump ve Yves Coca gibi kişiler ünlü olsalar da onlar eskiye aittirler. Bu iki kişi hiçbir şekilde yeni bir geleceği vadetmiyorlar... Her halükarda devrim çağında her türlü garip garip canlı ve bitki ortaya çıkar. Yok olan eski kuşakların huylarını taşıyan müstesna canlılar... "
Alvin Toffler 2016 yılında Donald Trump'ın hayretlere vesile olan başkanlık seçiminde zafere ulaşmasından 4 ay önce hayata veda etti ve böylece Trump'ın dünyanı zenginlik ve paranın egemenliği dönemine geri götürmek istediğini ve hatta kaba güce dönmek istediğini göremedi. Şimdi de çoğu Amerikan dahiler bile Trump'ı Amerika toplumu için bir kabus olarak görüyorlar.
NBC News'daki ünlü aktörlerden ve yapımcılardan Robert Redford şöyle diyor: "Trump'ın aldatıcı görünüşlü saltanatı son bulmalıdır. Bunun devam etmesi ülke için iyi değil. "
Redford " Tüm başkanlar" filminde Watergate olaylarında muhabir Bob Woodward rolünü oynamıştı. O şöyle dedi: "Öyle bir noktadayız ki istemeyerek de olsa bir çok şeyi kaybedebilecek durumdayız. Bu affedilemez kritik bir andır. Bu saltanat yorucu ve düzensizdir. Bu saltanat halk arasında en az popülerliğe sahiptir. Bu yüzden halk ciddi derecede üzgündür. "
New York Times gazetesinin tanımış yazarlarından Fareed Zakaria ise köşe yazısında bu hususta şöyle yazmıştır: "Şimdilik küresel düzen için en büyük tehdit kesinlikle Trump hükümetidir. "
Donald Trump sadece Amerika dışında değil içinde de yaptığı her ziyaret sırasında hep tartışma konusu oldu. Bu tartışmalar ise daha çok Amerika ortağı olan ülkelerde ve bölgelerde yaşanmaktadır. Londra'daki NATO zirvesi de Trump hakkında tartışmalara yol açtı. Öyle ki Amerika başkanı da onun kimi NATO ülkeleri liderleri tarafından alay edilmesine tepki olarak son basın toplantısına katılmadı ve Londra'yı hemen terk ederek Washington'a doğru yola çıktı.
Londra'daki NATO zirvesi kulisinde Fransa, İngiltere, Kanada ve Hollanda liderlerinin görüşmesinde Trump hakkında konuşulanlar kameralar ve mikrofonlar tarafından kaydedildi ve bu görüntüler ve seslerin yayınlanması gündeme bomba gibi düştü. Bu görüntülerde Johnson Macron'a neden geciktiniz diye soruyor. Kanada cumhurbaşkanı Justin Trudeux duyulacak sesle " gecikti çünkü 40 dakika basın toplantısında idi. evet evet 40 dakika!"
Bu sözler Trump'ın plansız bir şekilde muhabirler ile yaptığı soru-cevap toplantısına işaret etmektedir.
Trudeux sözlerine şunları da ekliyor:" Takımının nasıl çenelerinin yerlerde süründüğünü gördünüz mü?" Böylece bu konuşmaların görüntülerinin basına yansıması da bomba gibi haber ortamlarına düştü. Guardian gazetesi bu hususta şöyle yazdı: " Ortakları Trump ile alay etti. O da Londra'yı hemen terk etti.
İngiltere Metro Gazetesi de şöyle bir başlık attı: "Trump somurttu ve eve döndü. "
CNN kanalı ise bu hususta şöyle bir başlık attı: "Trump azil soruşturması sürerken ülke dışında gülümsüyor."
Salon haber sitesi ise şöyle yazdı: "Dünya NATO zirvesinde Trump ile alay etti. Azil soruşturması onu iyice bozdu... Başkan çok kötü bir hafta geçirdi..."
Demokratların 2020 başkanlık seçimlerindeki öncü adayı Joe Biden bu konu hakkında şöyle diyor: "Trump tekrar seçilirse Amerika uluslararası arenada kaybettiği saygıyı geri kazanmak için ciddi ve büyük bir sorun ile karşılaşacaktır. "
Joe Biden sözlerine şöyle devam etmektedir: "Dünya Amerika başkanlığına gülmektedir. Onlar Trump'ı tehlikeli ve kifayetsiz bir küresel lider olarak görüyorlar. Biz ona 4 yıl daha ülkeyi yönetmek için fırsat tanıyamayız. "