Ekim 24, 2020 17:08 Europe/Istanbul

Bu bölümde Kermanşah eyaleti sınırları içerisinde bulunan antik ve tarihi mezarlıkları inceleyeceğiz.

İran'ın Batısında yer alan Kermanşah eyaletinin tarihi ve antik eserlerinden biri de  dağlarda oyulan  ufak odalardır.   Arkeolojide katakomb ismi ile bilinen bu tarihi eserler  daha çok Medler ve Ahamenişler dönemine aitler.   Bu yapılarda  gömülen cesetlerin yanı sıra, bazı eşyalar da  bulunmaktadır.    Katakomblar genellikle dış cepheye de sahip olup sütunlar ile de süslenirler. 

Aslında farklı kültürleri, ritüelleri ve törenleri anlamak için milletlere ait  antik mezarlıklarını  incelemek önemlidir.    Din felsefesi ve tarihi ayrıca sosyoloji bile insanın ölümü, yokluğu ve varlığı ile felsefe yürüten  antik kavimlerden  geriye kalan  eserleri göz önünde bulundurmadan  doğru sonuçlar elde edemez ve geçmişte yaşayanların inançlarını   ve bu inançların insanlık tarihini doğru şekilde değerlendiremez.   Kermanşah eyaletinde ise   ölüm sonrası hayata işaret eden birçok antik ve arkeolojik eser bulunmaktadır. Bu eserler ise antik İran halkı arasında  ölülerin önemini yansıtmaktadır.

Kermanşah'ın Kel Davud köyünde bulunan Medler dönemine ait  Dokan-e Davud ismi ile tanınan bir taş  mezar bulunmaktadır.   Bu taş mezar  tarihi bir  katakomb olarak  Kermanşah-Serpol Zehab  karayoluna 100 metre uzaklıkta  yer almıştır.   Bu katakomb  büyük bir kayanın ortasında oyulmuştur. Yükseklikte bulunmasından dolayı  içine erişim  yerden mümkün değildir.  Bu kayanın altında ise iki bin yıllık geçmişe sahip  mezarlar bulunmaktadır. Bu mezarlarda yatan cenazeler  farklı yöntemlerle gömülmüşlerdir.  Bu katakombun içinde  adakların bırakılması için  beş  raf ve bir de  eliptik  mezar bulunmaktadır. 

Bu kaya mezarlığı da diğer katakomblar gibi önünde 10 metre uzunluğunda  bir sahanlık bulunmaktadır. Bu sahanlığın arka kısmı ise ön kısma göre daha küçüktür.  Bu kaya mezarlığının eni 2 metre, yüksekliği ise 2 metre 60 santimdir.  Bu kaya mezarlığının sahanlığının  çevresi ise  kimi görüntüler ile süslenmiştir.  Kaya mezarlığının giriş bölümünün iki tarafında  neredeyse bozulan sırf temelleri ve başları geriye kalan sütunlar görülmektedir.  Sütunların alt kısmı  kare şeklindedir. Bu sahanlığın arka kısmındaki  duvarda ise  2 metre ene boya ve yüksekliğe sahip  bir odaya açılan bir kapı bulunmaktadır. 

Bu kaya mezarlığının  sekiz metre altında ise  kayanın dış cephesine  dikdörtgen şeklinde bir görüntü oyulmuştur.  Bu taş oymasında uzun bir giysi giyen, şapka giyen, esne ve kulak etrafındaki saçları şapka ile örtülen bir kişinin profil görüntüsü çizilmiştir.   Bu kişinin bir eli  dua etme simgesi olarak yukarıya doğrudur. 

Arkeologlara göre bu kaya mezarlığı   son Medya kralı  Pers kralı Kuroş tarafından yenilen  Astiages ya da Ajidehak'a aittir.  Tarihi kaynaklara göre Pers kralı Kuroş  iki İranlı ırkı sayılan Pers ve Medleri birleştirerek  dinlere, inançlara, gelenek göreneklere ve ırklara saygıya dayalı olan tarihin en görkemli imparatorluğunu  kurmuştur. 

Nakş-ı Rostem'deki   Ahameniş krallarının mezarlarına benzerlikler gösteren bu kaya mezarlığı ile ilgili  şöyle analiz yapmak mümkün: Görünen o ki  bu mezarlık Medya krallığının sonlarında ve Kuroş kraliyetinin başında  kralın gömülmesi için  yapılmıştır. Zaten bu kaya mezarlığı   Pasargad ve Persepolis gibi mekanlardaki mezarlara ve türbelere de mimari açıdan benziyor.  

Kermanşah eyaletindeki bir başka  tarihi mekan da  Hersin bölgesinin Güney Batı'sından 25 kilometre uzaklıkta bulunan İshakvend ve Sekvend katakomblarıdır.  Bu çerçevede bölgede Medler dönemi, milattan önce yedinci ve altıncı yüzyıllara ait   üç kaya mezarlığı bulunmaktadır.   Alman arkeolog  Ernest Herzfeld ise   İran platosunda bulunan en kadim kaya mezarlıkların  sayısının 6 kadar olduğunu hepsinin de İran'ın Batı'sında yer aldığını  yazmıştır.   

Alman arkeolog  Ernst Herzfeld ise  bu kaya mezarlığının  Gaumata'ya ait olduğunu savunuyor. Ona göre yerli halkın kullandığı Sekvend ismi  Gaumata'nın öldürüldüğü kale ismi ile örtüşmektedir.  Ancak  doğal olarak Birinci Daryuş tarafından hayatı son bulan Gaumata'nın bir mezarlığa ve türbeye sahip olması pek mantıklı gelmiyor.   

Bölgede bulunan kaya mezarlıklarının etrafında ise farklı oymalar göze çarpmaktadır.  Ortanca kaya mezarlığının üstünde   1 metre 87 santim yüksekliğinde olan   karşıdan görüntülenen bir kişinin portresi yapılmıştır.   Bu kişinin  uzun bir elbise giydiği, ellerini dua etmek için yüzünün önünde tuttuğu görülmektedir.    Onun karşısında ise bir metre yükseklikte bir meşale  ve bir de meşalelik görülmektedir.  Bu meşaleliğin arkasında ise  ellerini yukarıya doğru kaldıran  bir şeyi elinde tutan biri çizilmiştir.  

Kermanşah eyaletinde bulunan bir başka tarihi eser de Sahne şehrinin Kuzeyindeki dağlarda bulunan Sahne kaya mezarlığıdır. Bu bölgede ayrıca Derbend ve de Keykavus ya da diğer adı ile Şirin ve Ferhat  kaya mezarlıkları da bulunmaktadır.  Kimi uzmanlar ise   bu kaya mezarlıkları  Medlere ait iki katlı mezarlıkların nadir örneklerinden sayılırlar. Bu kaya mezarlıklarının zeminden yüksekliği 50 metreyi aşmaktadır.   Bu kaya mezarlıklarının önünde   bir sahanlık oluşturulmuş ve sahanlığın iki tarafında da  iki taş sütün  yer almaktadır.  Bu sütunların ise sırf alt ve gövdesinin bir kısmı yer almıştır.  Bu iki sütun   Rusların  giriş kapısını kırmak için kullandığı top atışları sonucu  yıkılmıştır.  Ayrıca  bu top atışları sonucu  giriş kısmındaki oymalar da  yok olmuştur.  

Bu kaya mezarlıkların giriş kısmının üstünde   kanatlı bir güneş simgesi yer almıştır.  Bu odaların  Doğu ve Batı duvarlarında ise  1.62  yüksekliğinde ve 82 santimetre eninde mezar çukurları raflar halinde kazılmıştır.  

Bu iki  raf arasında ise  alt kata inen  dikdörtgen şeklinde bir giriş görülmektedir. Alt odada ise  taşın oyulması sonucu ortaya çıkarılan bir mezar görülmektedir.  Bu mezarın yanında da bir raf görülüyor.  Bu odanın Kuzey kısmında  adakların ve hediyelerin bırakılması için  iki küçük raf yapılmıştır.  Genelde sütunların alt kısmı, oyulma şekli ve alt odanın mimarisinden yola çıkarak bu kaya mezarlığının  Ahamenişler öncesi döneme ait olduğu söylenebilir. 

Büyük kaya mezarlığından yüz metre ötede  Doğu istikametinde yapılmış bir başka kaya mezarlığı bulunmaktadır.  Bu kaya mezarlığı büyük  kaya mezarlığına benzemesinden dolayı bu iki eserin de aynı zamana ve döneme ait oldukları söylenmektedir. 

Kermanşah eyaletinde bulunan bir başka tarihi kaya mezarlığı da  San Rostem'dir.  Bu kaya mezarlığı  Kermanşah şehrine 64 kilometre mesafede yer almaktadır.   Her türlü taş yazıt, süs ve yazının olmamasından dolayı   bu eserin geçmişi hakkında fazla bilgi yoktur.  Bu çerçevede bu eserin Medya, Ahamenişler, Seleukos, Part veya Arşak İmparatorluğu ve ya hatta Sasaniler dönemine ait olduğu söyleniyor.  Yerli Kürtçe konuşan halk ise  bu kaya mezarlığını  San Rostem ismi ile tanıtıyor.   San,  Kürtçe'de taş  anlamındadır. 

San Rostem kaya mezarlığı  bölgedeki diğer kaya mezarlıkları gibi dağın ortasında değil yolun kenarında bir oda şeklinde yapılmıştır.    Ayrıca diğer kaya mezarlıklarının tersine San Rostem yerle aynı hizadadır.  Bu tarihi eser  giriş kapısının yanı sıra tavanda da süs görevi yapan çizgileri vardır.    Bu kaya mezarlığının  tavan kısmı  kavisli olup  genel olarak da  girişin üst kısmından  20 santim daha yukarıdadır. 

Kermanşah eyaletinde bulunan bir başka tarihi mezarlık ise  Serpolzehab ilçesinde dağın eteğinde bulunan Berd Aşıgan kaya mezarlığıdır.   Bu mekanda da taş yazıtlar veya süsleme eserleri olmadığından dolayı tam tarihi bilgilere ulaşmak mümkün değildir. Kürtçe konuşan yerli halk bu bölgeyi Berd Aşıkan yani aşıkların  taşı olarak tanıyorlar. 

Berd Aşıgan  kaya mezarlığı  dağın ortasında bulunmayan diğer kaya mezarlıkları gibi  büyük bir kayanın içinin oyulması ile ortaya çıkarılmıştır.   Ayrıca    diğer kaya mezarlıklarından farklı olarak  bu kaya mezarlığı da yerle aynı düzeydedir.  Berd Aşıgan'ın oyulduğu taş   dikdörtgen kareyi anımsatmaktadır.  Bu taşın uzunluğu 5.5 metre, eni 4.4 metre ve yüksekliği de iki buçuk metre kadardır.  Bu büyük kaya parçasının içi oyulmuş ve küçük bir oda yani mezarlık hazırlanmıştır. 

Bu  kaya mezarlıklarının incelenmesi sonucu  elde edilen bilgiler İran'ın antik tarihinde bile insanların  ölüm sonrasında ruhun var olacağına inandığını gösteriyor.  Bu inanca göre   ölenlerin mezarına onun kullandığı araç  gereçler, yiyecekler ve giysiler bırakılırdı.   Daha önceki dönemlerde ise  kişilerin mesleğine göre, öldükten sonra mesleklerinde kullandıkları araçları yanlarına bırakılırdı.   Genellikle de ölüler  20 santimetreden daha fazla derinliği olmayan mezarlara gömülürlerdi.   Genelde bulunan iskeletler ise  bükülmüş ve yarı çember şeklindedir. Ancak kimi zaman ölenler cenin şeklinde yani ayakları karınlarına bükülerek gömülüyordu.  

Metalin de kullanılmaya başlaması ile  ölülerin mezarlarına altın, gümüş ve değerli taş eşyaları ve takıları da bırakıldı.   Aslında bu gelenek,  antik çağın gerçeklerini anlamakta büyük yardımı dokundu.  Çünkü  bugüne kadar elimize ulaşan takılar ve mücevherlerin neredeyse tamamı mezarlıklar ve mezarlarda bulunmuştur.