Nisan 30, 2016 07:03 Europe/Istanbul

Bugünkü sohbetimizde iki hafta önce başladığımız süslenme ve temiz görünmenin önemi hakkındaki İslam’ın görüşünü irdelemeye devam edeceğiz.

Gözlerinizi bir kaç saniyeliğine kapayın, kafanızda güzel ve şirin bir ortamı canlandırmaya çalışın. Örneğin yem yeşil ve güzel manzarayı bir ovayı, yüksek dağları ve içinden akan sakin bir ırmağı ve yavaş yavaş yükselen ve ardından kendilerini göğün mavisine bırakan kuşkaları düşünün. Her biri rengarenk meyveler veren ağaçları, her biri farklı bir kokusu olan çiçekleri hayal edin. İnsan böyle bir ortamı düşündükçe ruhu derin bir huzura kavuşur ve neşelenir. Tüm bu güzelliklerin üzerinde biraz derinlemesine odaklandığımızda ise dikkatimizi çeken konu, hepsinin arasında hakim olan uyum, düzen ve temizliktir. Tüm bunlar varlık alemini hekim ve güçlü ve bilge Allah yarattığını ortaya koyar. Güzel ve temiz bir ortamda bulunmak insanlara emsalsiz bir zevk tattırır. Çünkü yüce Allah güzelliğe ve temiz olmaya özeni insan fıtratına yerleştirmiştir. İnsan fıtratı gereği güzelliği ve temziliği sevdiği kadar düzensizlikten, çirkinlikten ve kirli olmaktan nefret eder.

Peki ama, bizler ne kadar yaşadığımız çevrenin güzelliğine ve temizliğine özen gösteriyoruz?

Yaşadığımız çevre cismimiz ve ruhumuz üzerinde etki yapar. Günümüzde bir çok ülkede mimarlar ve kentleri tasarlayan mühendisler çalışmalarında psikoloji biliminin en son getirilerini kullanmaya çalışır, çünkü kentleri tasarlarmak, caddeleri süslemek ve bu süreçte uygun ve neşeli renkleri kullanmak, insan ruhunu etkileyen etkenlerdir. Kuşkusuz içinde pislikten geçinmeyen caddeler kirlenmiş ve yıkılmış duvarlar, soluk ağaçlar ve bitkiler ve uyumsuz binalar bulunan bir ortam insan zihnini olumsuz etkiler ve herkes bu tür manzaralarla karşılaşmamaya çalışır. Oysa güzel ve temiz bir ortam insan adeta mıknatıs gibi kendine çeker.

Yaşadığımız ortamın temiz olması hatta konsantrasyonumuz üzerinde olumlu etki yapar. Psikologlara göre ruhi gerginliklerden ve streslerden uzaklaşmak için en iyi yollardan biri yaşadığımız ortama çeki düzen vermek ve gereksiz eşyalardan kurtulmaktır.

Gelin yaşadığımız evimize ve ortamımıza şöyle bir göz atalım. Acaba evimizin küçüklüğü veya büyüklüğü veya uygun mali durum bir yana, kendimiz ve ailemiz için cismi ve ruhi açıdan huzura kavuşacak bir ortam hazırlayabilmiş miyiz? Acaba evimizin ortamı, aile fertlerini özlettirecek kadar güzel midir? Acaba içinde yaşadığımız ev, sokak, mahalle ve kentimiz, çocuklarımızın yetiştiği ortam yeteri kadar aydınlıktan, yeşillikten, uygun renklerden ve temizlikten yararlanıyor mu dersiniz?

Psikologlara göre evde ve yaşadığımız ortamda neşeli ve mutlu bir ortam yaratmanın bir etkeni evin durumu ve eşyaların dizilişi ve temizliği ile ilgilidir. Psikologlara göre düzensiz bir ev, neşeli, sağlıklı ve mutlu bir ortam sayılamaz. Belki ilk bakışta bu etkenler pek önemli gözükmeyebilir, ancak eğer biraz daha dikkatlice bakacak olursak, sebep sonuç ilkesi gereği bunlarla sağlıklı yaşam arasında doğrudan bir bağın var olduğu anlaşılır.

Psikoloji bilimine göre insanların yaradılışı onları monotonluktan nefret eddirecek şekildedir ve bilakis, insanlar değişimden ve yenilikten ve yaşam tarzında değişikliklerden hoşlanır. Çünkü her türlü doğru değişim insanların yaşam ortamını güzel ve hoş hale getirir. Bireyin ve yaşadığı ortamın temizliği, onun iç düzenine ve zevkine bağlıdır. Bundan önce de belirtildiği üzere dış görünüş ve temiz olmak insanların toplumda benimsenmesinde ve kendisinin de ruhi huzura kavuşmasında etkilidir. İslam açısından insanlar fıtratı gereği sürekli güzelliği ve temizliği arar ve laubalilikten ve dağınık yaşamaktan nefret eder. İslam dini fıtrat dini olduğundan insanlardan yaşamlarında çirkinlikleri bertaraf etmelerini ve toplum karşısına doğru düzgün ve tertemiz çıkmalarını ister.

İslam dini insanlardan varlık aleminde var olan güzelliklere karşı duyarsız olmamalarını, güzellik eğilimlerine özen göstermelerini ve bundan ruhi kemale erme yolunda yararlanmalarını ister. Araf suresinin 32. Ayetinde ise şöyle okumaktayız:

Ey peygamber De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.

İslam öğretileri bizleri bu dinin güzellik ve temizliğe olumlu bakmanın yanı sıra bu konulardan insan ruhunun sağlığı yönünde de yararlandığını gösterir. Kur'an'ı Kerim defalarca varlık aleminin güzelliklerini ve acayip durumlarını hatırlatıyor ve yaratılıştan açık ve net bir tablo sunuyor. Kur'an'ı Kerim insanları sürekli doğadaki düzene, temizliğe ve uyuma yönelmeye davet ediyor. İnsanlar yaratılış üzerinde düşünerek, varlık alemini yaratana yöneliyor ve bu şaşırtıcı uyumdan kişisel ve sosyal yaşamı için ilham alıyor. İslam dininin önde gelenlerinin sözlerine baktığımızda ise bireyin ve yaşadığı ortamın temizliğine büyük önem verdikleri anlaşılır. Örneğin İmam Sadık (sa) bi hadiste yaşadığımız ortamın temizliğinin önemi hakkında şöyle buyurur: Ne zaman Allah bir nimet sunarsa bu nimetin tesirini görmek ister. Sahabe nasıl, diye arz eder. İmam şöyle buyurur: Temiz elbise giymeli, hoş koku kullanmalı, evini temiz tutmalı ve kiri evinden uzaklaştırmalıdır.

Şimdi de gelin yaşadığımız ortamın temizliği ile ilgili bir kaç önemli noktayı gözden geçirelim.

Temizlik şartlarına uyulan ortamlarda gereksiz ve faydasız eşya bulunmaz ve var olan eşyalar da belli bir düzene tabidir. Gereksiz eşyaler illa ki faydasız ve yararsız değildir, fakat onları yaşadığımız ortamda bulundurmaya gerek yoktur. Bu yüzden her bir eşya için faydasına göre karar verilir. Bu karar söz konusu eşyayı başkasına bağışlamak, satmak, değiştirmek, çöpe atmak veya daha uzak bir yerde saklamak olabilir. Gereksiz eşyaları uzaklaştırmakla olumlu enerjiler harekete geçer ve yaşadığımız ortam daha huzurlu ve daha ferahlatıcı olur. Belki siz de yaşadığınız evin düzeninden memnun olabilirsiniz, ancak biraz daha düzenleme ile daha ideal sonuçlar da elde edebilirsiniz.

Genel olarak kirliliklerin kaynaklarını bertaraf etmek, sızmaları önlemek, bozuklukları onarmak, depolanan eşyalara çeki düzen vermek ve ortamın tozunu almak, yaşadığımız çevrenin temizliğinde önemli etkenlerdir.

Yaşadığımız ortamdan gereksiz eşyaları uzaklaştırdıktan sonra geriye kalan eşyaları yeniden düzenlemeliyiz. Eşyaların düzenlenmesi için en başta onlara uygun yerler bulmalıyız. Eşyaları düzenlemenin bir yolu onları sınıflandırmak ve nerede bulunduklarını kaydetmektir.

Gereksiz eşyalar taşınaraka gerekli eşyalar ilgili yerlerine yerleştirildikten sonra sıra onları temizlemeye gelir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, temizliğin sadece görünen yerlere değil, her tarafa yapılmasıdır. Evin tozu tam olarak silinmelidir. Temizlik yapmak bir nevi yeniden gözden geçirmek de sayılır. Temizlik sırasında ufak tefek bozukluklar, kaybolan eşyalar ve onarım gereken malzemeler belli olur.

Ev konusunda anlatılan temizlik ilkeleri aynı şekilde iş ortamına da uygulanabilir. Kuşkusuz ideal bir ev veya iş ortamı için sürekli plan yapmak gerekir ve böylece bu ortamlarda olumlu enerjinin akışı sağlanır.

Ev ve iş ortamında çiçeklerden ve bitkilerden yararlanmak ve yine güzel ve neşeli renkler kullanmak ve ayrıca doğal aydınlatma, yaşadığımız ortamı daha ideal hale getirebilir. 015