Ocak 30, 2021 07:33 Europe/Istanbul

Bu bölümde ilaç ve tıbbi ihtiyaçların karşılanması alanında üretimde atılımı ele alacağız.

Nükleer ilaçlar alanı olarak da bilinen Radyo Farmakoloji hastalıkların tedavisi ve teşhisinde büyük rol oynamaktadır.  Buna esasen  dünyada radyo ilaçlara taleplerin arttığını görüyoruz. 

Tıbbi araştırmalar ve incelemeler radyo-ilaçlara talebin artmasının bu ilaçların etkinliğinin yüksek olması, teşhis için  görüntüleme alanında  işlevli olması yüzünden olduğunu düşünüyorlar. Bu çerçevede yeni tedavi ve teşhis radyo-ilaçları üretilmektedir. 

İstatistiksel göstergeler ise  son onyıllarda  tedavi amaçlı kullanılan radyo-ilaçların  teşhis için kullanılan radyo-ilaçlara paralel olarak kullanılmasının dikkat çekici bir düzeyde arttığını gösteriyor.   Bu tür radyo-ilaçların  yıllık büyüme oranının  2020 yılında yüzde 30 kadar olacağı söylenmektedir. 

Ekonomik açıdan ilaç ve eczacılık sektörü  petrol ve petrokimya sektörünün ardından gıda, telekomünikasyon, enerji ve benzeri alanlardan daha ileride durarak  dünya genelinde en  kâr sağlayıcı endüstrilerden sayılıyor.  İstatistikler   radyo-ilaç piyasalarında  dolaşan paranın  10 milyon doları aştığını gösteriyor.  Bu etkenler ve de büyüme yönündeki tahminler,  modern ilaç ve eczacılık  endüstrisinin özellikle de üretimde atılıma yardımcı olmak adına büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. 

 Bu doğrultuda  uzman yetiştirmek eczacılık ve ilaç endüstrisinin temellerinden biridir. Halihazırda İran genelinde  20 fakülte ve  150'yi aşkın eczacılık şirketi özel ve kamu sektörü alanında faaliyet göstermektedir.  Nükleer eczacılık dalı doktora  dönemi ise   1994 yılında  İran Atom Enerjisi İşbirliği Teşkilatının yardımı ile  Tahran Tıbbi Bilimler Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde kuruldu. 

İran genelinde ilaç üretimi alanında,100'ü aşkın ilaç üretim  hattı çalışmaktadır.  Bu kapasite sayesinde  farklı ilaçların üretiminde kullanılan  160'ı aşkın  etkin ham madde üretilmektedir.  İlaç üretiminde gerekli olan ham maddenin hazırlanması ilaç üretimi alanında  kendine yeterli duruma gelme anlamında  büyük öneme sahiptir.  İstatistikler ise  İran'da   ilaçların ham maddesinin yüzde 54'ünün  ülke içinde üretildiğini gösteriyor.  Ayrıca İran üretimi ilaçların  kalitesi  dünyanın ürettiği ilaçların seviyesindedir. 

Bu çerçevede İran'da modern altyapı alanlarından biri de  ilaç üretimi için  ileri bilim-teknolojiden  yararlanmasıdır. 

Aslında nükleer enerjinin tıp alanındaki  rolü büyüktür.  İran genelindeki reaktörlerin faaliyetlerinden elde edilen sonuçlar ise  İran'ın bu tür teknolojilerin geliştirilmesinde başarılı performans çizdiğini gösteriyor.  İran bu alanda bağımlı olsaydı    o zaman  tomografi veya hastalıkların teşhisi için bile hastalarını ülke dışına göndermeliydi. 

Son yıllarda İran aleyhinde yapılan yaptırımlara rağmen   nükleer alan araştırmacıları  nükleer santralleri geliştirmelerinin yanı sıra   bu teknolojiyi  tıp, tarımcılık ve mikrobik kirliliklerin giderilmesinde de kullanmışlardır.  Öyle ki  İran  nükleer tıp alanında da  farklı kanser türlerinin tedavisi ve teşhisi için  radyo-ilaçlar üretilmiştir. 

Modern  nükleer tıp, halihazırda  teşhis ve tedavi alanında  kullanılmaktadır.  İran'ın bu alanlardaki başarıları babında,   İtriyum 90 Mikrosferes Y 90 radyo ilaçlarının  üretimine değinmek mümkün.   Bu alandaki diğer üretimlerden biri de  nükleer tıpta sık kullanılan Teknesyum m99 radyo izotopudur.   Bu radyo izotop nükleer tedavi merkezlerinde  görüntüleme faktörü ve etkeni olarak kullanılmaktadır. Molibden 99-Teknesyum M 99 radyo ilaçları da üretilmiştir.  Bu ilaç kalp kasları, kemik ilik, salgı bezleri, tiroit, paratiroit, akciğerler, karaciğer ve böbrek hastalıkları  teşhisinde sık kullanılırlar. 

Ülke genelinde bilimin gelişmesi  ile radyo ilaçların üretiminde de atılımlar gerçekleşmiş ve böylece kanser ve özel hastalıklar için yeni ilaçlar üretilmiştir.   Örneğin  Siklotron cihazı yardımı ile  radyo ilaç üretimi  son yıllarda büyük kazanımlardan biri olmuştur.    İran  nükleer ilaçlar üretimi alanında büyük bir hareket başlatmıştır.  Geçmişte az sayıda radyo ilaç üreten Emirabad Araştırma Reaktörü  şimdi ise  faaliyetlerini yoğunlaştırmıştır. Çünkü  zamanla bu tür ilaçlara ihtiyaçlar da artmıştır.  Bu ihtiyaca cevap aramak için  radyo ilaç sanayisi uzmanları da yerli imkanları ve faaliyetleri arttırmaya karar vermişlerdir. 

Rayo Farmakoloji ya da Nükleer Eczacılık  kavramı ilk kez  1958 yılında  Uluslararası Sağlık Enstitüsü üyesi Captain  William H. Christian ve arkadaşı John Christian'in  radyo farmakoloji ile ilgili ilk monografi USP'de kayda alması ile  öne sürüldü. 

Radyo ilaçlar  ilk kez 1960 yılında klinikte kullanıldı.   Bu ilaçlar  kanser tedavisinde  etkilidirler. Halihazırda  Tahran ve Şehit Beheşti Üniversiteleri eczacılık fakültelerindeki kimi öğrenciler,  radyo ilaç departmanında  eğitim görmüş ve görmektedirler.   Halihazırda  nükleer tıp,  teşhis alanındaki araştırmaların yüzde 80'inde kullanılmaktadır.   İran bu hassas ve çok gelişmiş  bilimsel alanda  çok tanınan ve öncü ülkelerden biri haline gelmiştir.