Yüz Yılda Yüz Gelişme-1
Bu sohbetimizde Hicri Şemsi 14'üncü yüzyılın en önemli gelişmelerini ele almak istiyoruz.
Tarihte özellikle de çok da uzak olmayan geçmişte olup bitenler ve gelişmeleri bilmek daha iyi gelecek inşa etmek isteyen toplum ve insanlar için büyük bir öneme sahiptir. Bu noktadan yola çıkarak Hicri Şemsi 14'üncü yüzyılda hızlı bir şekilde gerçekleşen gelişmelerin bilinmesinde de fayda vardır. Sohbetimizin devamında bu yüzyılda olup biten en önemli gelişmeleri ele alacağız.
İnsanlık tarihi başından beri farklı alanlarda birçok tecrübe verici olaya ve gelişmeye tanıklık etmiştir. Bu gelişmeler ilk başta gıda, giyim kuşam ve barınma gibi temel ihtiyaçlar ile ilgili olmuş ve daha sonra da gelişmiş ve çeşitlenmiştir. Öyle ki günümüzde bilim, sanat, siyaset, toplum, din ve hatta spor alanlarındaki yenilikler söz konusu olmuştur.
Bilim ve teknik alanlarındaki gelişimin ve evrimin hızı, geçmişten günümüze kadar hep artmıştır. Öyle ki mevcut bilgiler ve istatistiklerin yüzde 90'ı son yirmi yılda elde edilmiş ve üretilmiştir. Bu bilgiler ise diğer insanlık alanlarında da önemli değişikliklere yol açmıştır. Ancak bu durum insan topluluklarının tarihi gelişmesinin görünen yanıdır.
Maalesef yüzyıllar boyunca insanların yeryüzündeki hayatı her daim yoksulluk, yolsuzluk, fuhuş, ayrımcılık, cehalet, hurafecilik, savaştaleplik ve savaşlar ve benzeri durumlar ile beraber olmuştur. Hatta kimi kişiler ve hükümetler, bilim, ekonomi, sanat ve siyaseti diğer milletleri sömürmek ve onlara karşı sulta kurmak için bir araç olarak kullanmışlardır. Başka bir ifade ile insanlık, tarih boyunca ahlaki açıdan gelişmemesine ilaveten kimi alanlarda ahlaki ve manevi olarak da düşüş yaşamıştır.
Tarihi olaylar ve gelişmeleri bilmek bizim için çok önemlidir. Çünkü " geçmiş geleceği aydınlatır". Geçmişte olup bitenleri ve gelişmeleri bilmeden gelecek için doğru yol belirlemek mümkün değildir. Bu geçmişi bilmeden geçmişteki hatalar tekrarlanır ve yanlış girişimler ve gelenekler bugüne kadar süregilir. Hatta doğru ve beğenilen adetleri bile unutulur. Kuran-ı Kerim de defalarca Müslümanlardan geçmişteki kavimler ve halkların kaderlerine bakmalarını, bundan ders almalarını ve böylece doğru yolu seçmelerini istemiştir.
Bu yüzden tarihi bilmek, özellikle de üstünden uzun süre geçmeyen olayları ve gelişmeleri ele almak, daha iyi bir gelecek inşa etmek isteyen toplum ve insanlar için büyük önem taşıyor.
Güneşin yerkürenin etrafında dönmesine dayalı olarak Allah Resulü Hz. Muhammed saa'in Mekke'den Medine'ye hicretinin üstünden 14 yüzyıl geçmektedir. Miladi takvime göre ise Hicri Şemsi 14'üncü yüzyılın başı 1922 yılına ve sonu da 20 Mart 2022 yılına denk gelmektedir. Bu yüzyılda farklı farklı olaylar ve gelişmeler hem de hızlı bir şekilde yaşandı.
Birinci Dünya savaşında görülen zararlar ve zayiatlar ile uğraşıldığı ve bu büyük şokun henüz atlatılmadığı sırada Avrupa'da daha büyük bir savaş tekrar başlamış oldu ve sonuçta on milyonlarca insan hayatını kaybetti. BMT'nın kurulması ile savaş ve kan akmanın azalacağı düşünülüyordu. Ancak tekrar farklı farklı savaşlar yaşandı. Aynı zamanda kimi milletlerin sömürü ve Batılı ülkelerin nüfuzundan kurtulması yönündeki çabaları ile 14'üncü yüzyılda ciddi bağımsızlık hareketleri ve gelişmeleri başladı.
Sovyetler Birliğinin dağılması ile bu süper güçten ayrılan cumhuriyetler kuruldu ve komünizm neredeyse unutulmaya yüz tuttu. Ancak Hicri Şemsi 14'üncü yüzyılın ortalarında, bağımsızlık ve kurtuluş hareketinin zirvesi İran'da İslam İnkılabının yaşanması ile görüldü. Bu inkılap, İslam dünyası ve hatta uluslararası toplumu derinden etkiledi ve büyük etkiler yarattı.
Ancak bu yüzyılda İslam alemi için en akla ziyan olayı Amerika ve İngiltere desteği ile gayr meşru Siyonist Rejim İsrail'in Filistin'de kurulması idi. Siyonist Rejimin kurulması, bölge ve Filistin halkı için büyük çile ve acı kaynağı oldu.
Ayrıca son yüzyılda İslami vahdetin kurulması yönündeki çabalara rağmen belli bir sonuç alınamadı. Bu başarısızlığın nedenlerinden biri de El Kaide, Taliban ve IŞİD gibi aşırılık yanlısı, Vahabi ve tekfirci grupların ve örgütlerin ortaya çıkışı idi.
Avrupa'da Rönesans ile başlayan bilimsel ilerleme, Hicri Şemsi on dördüncü yüzyılda çok daha hızlı devam etti. Tıpta, sanayide, tarımda, ulaşımda, şehir planlamasında, astronomi ve diğer alanlarda insan yaşamında büyük değişiklikler meydana getiren buluşlar ve yenilikler meydana geldi. Önce uzaya, sonra Ay'a ve Mars'a giderek daha yeni araçlar, uçaklar ve kitle iletişim araçları yapılarak ve son olarak bilgisayarın icadı ve internetin kullanımıyla bilgide ani bir sıçrama yaşandı. Tabii ki, her zaman olduğu gibi, bilim insanlarının icatları ve keşifleri kötüye de kullanıldı.
Amerika Birleşik Devletleri, atom bombası üreterek Japonya'da on binlerce masum insanı öldürmek için yeni nükleer teknolojiyi kullandı. Askeri sanayi, şimdiye kadar çeşitli bilimlerden yararlanarak, başka türden kitle imha silahları ve konvansiyonel ve konvansiyonel olmayan silahlar üretti. Sanat dünyası da Hicri Şemsi on dördüncü yüzyılda çok dinamik ve evrimci idi. Özellikle farklı fikirlerin ve sosyal, kültürel ve politik koşulların etkisi altında, çeşitli alanlarda çeşitli sanat ekolleri ortaya çıkmış oldu ve tabii ki kimi ekoller de geriledi. Görsel ve dijital medyanın icadı ve sanatın yaygınlaşması, vurguncuların elinde ahlaki anormallikleri, dizginsiz cinsel ilişkileri, demagojiyi teşvik eden ve nihayetinde ailenin parçalanmasını hızlandıran bir araç haline geldi.
Bununla birlikte, içi boş ve geçici dünyevi zevklerden dolayı hüsrana uğramış insan, bir kez daha maneviyata ve Allah'a yönelmiş ve bu arada İslam dini, diğer din ve ekollerden daha fazla insanların dikkatini çekmeyi başarmıştır.
Hicri Şemsi on dördüncü yüzyılda, çok az ülke İran kadar çok sayıda önemli olay ve gelişme yaşadı. İran'da Hicri Şemsi 14'üncü yüzyıl, mutlak Pehlevi monarşisi ve İslam Cumhuriyeti dönemi olmak üzere ikiye ayrılabilir. Bu yüzyılın ilk yıllarında Rıza Şah, Pehlevi hanedanını kurdu ve 16 yıl keyfi ve despot bir şekilde hüküm sürdü. Oğlu Muhammed Rıza döneminde, ulusal ve dini güçler İran petrol endüstrisini kamulaştırmayı ve millileştirmeyi başardılar, ancak ABD ve İngiltere, Dr. Musaddık'ın ulusal hükümetini devirerek halk hareketini bir darbeyle bastırdı.
Muhammed Rıza Pehlevi'nin baskı, din karşıtlığı, Batıcılık ve bağımlılık politikası, İmam Humeyni tarafından eleştirildi ve protesto edildi ve onun bilge liderliğiyle İran halkının 1979 İslam Devrimi galip geldi. Ancak çok geçmeden ABD ve bu büyük devrimle çıkarları yok olan söz konusu diğer devletler, Irak diktatörü Saddam'ı donatarak ve kışkırtarak İran halkına sekiz yıllık bir savaş dayattılar. Ancak İmam Humeyni'nin önderliği ve ülkeyi ve devrimi savunan gençlerin cesaretiyle bu komplo başarısız oldu.
Savaş sonrası dönemde, İran her zaman Amerika Birleşik Devletleri ve diğer bazı Batılı hükümetlerden gelen baskıcı ve yasadışı yaptırımlarla karşı karşıya kalsa da, yapılanmaya , ilerlemeye ve güç kazanmaya doğru büyük adımlar attı ve şu anda bölgede ve dünya genelinde etkili bir ülke haline geldi. Hicri şemsi on dördüncü yüzyılının dönüm noktası olan İran İslam Devrimi sayılabilir. Gelecek sohbetlerimizde, Hicri Şemsi on dördüncü yüzyılın İran ve dünyadaki gelişmelerini çeşitli alanlarda inceleyeceğiz.