Mayıs 16, 2021 22:06 Europe/Istanbul

Gerçek ve sanal adlı dizi sohbetimizde sizlere sanal dünyanın özellikleri ve bu ortamdan en iyi şekilde nasıl yararlanılabileceği hakkında konuşacağız.

Zamansızlık sanal dünyanın zati özelliklerinden biridir ve bir çokları da bu özelliğe  hayran kalmış durumda. Gerçek dünyada her şeyin belirli bir saati var fakat sanal dünyada hiçbir şey özel bir zamanla kısıtlı değildir.

Selamlar, gerçek ve sanal adlı sohbetimizin 3. Bölümünü dinliyorsunuz ve size bir haberimiz vardır.

Bu sesi bir daha asla duymayacaksınız. Bundan böyle asla gece olmayacaktır. Hep gündüz olacak ve siz istediğiniz saatte kişisel ve sosyal işlerinizi yapabilir, pazara gidebilir, iş yerinde veya ders sınıfında hazır olabilir, kitap okuyabilir, radyo dinleyebilir, sinemaya gidebilir veya arkadaşlarınızla sohbet edebilirsiniz.

Zamansız dünyaya hoş geldiniz. Haftanın yedi günü, istediğiniz her saatte bu dünyanın olanaklarından yararlanabilirsiniz. Burada zaman kavramından kurtulabilirsiniz, artık işlerinizi yapmak için güneşin doğmasını ve gündüz olmasını beklemenize gerek yoktur. Sanal ortamda daha hızlı yaşayabilir ve ömrünüzü uzatabilirsiniz.

Bu haber sizi sevindirdi mi? Yoksa bir daha gece sesini duymamak sizi üzdü mü? Zamansızlık sanal dünyaya has bir özelliktir ve bir çokları da bu meziyete kapılıyor. Gerçek dünyada her şeyin bir saati vardır fakat sanal dünyada hiçbir şey her hangi belirli bir zamanla kısıtlı değildir. Bizim, ürünlere, hizmetlere, bilgilere vb. şeylere ulaşmamız çok daha kolaylaşmıştır, örneğin 24 saatte taşımacılık hizmetleri elimizin altında hatta izlenen yol, sürücünün özellikleri rasat edilebilirken, daha önce ulaşılması imkansız olan seyahat bilgileri ve bin bir başka olanağa ise kolayca ulaşabiliriz. Ürün satın alma, çeşitli ürünleri kıyaslama, online eğitim olanağı, internet kütüphaneler ve diğer birçok olanağa ise asla zaman kısıtlaması olmaksızın ulaşabiliriz.

Tüm bunlar yaşam hızını yükseltmiştir, sanal dünyanın zamansızlığı hayatımızı ve ömrümüzü daha da uzatmışken, bizi ihtiyacımız olan şeyleri bulmak için kentte gereksiz dolaşımdan ve boşa zaman harcamaktan kurtarmıştır. Sanal zaman tıpkı gerçek zaman gibi tek taraflı bir çizgi değildir. Gerçek dünyada zamanın bir başlangıç noktası ve bir de bitiş noktası vardır ve bu başlangıç ve son ise herkes için eşittir. Fakat sanal zaman mecburen böyle değildir. Zaman sanal dünyada geriye dönebilir ve tekrar yeni bir yola girebilir hatta bulunduğu yerde durabilir ve hatta ilerleyebilir.

Tabi ki sanal dünyada zaman herkes için eşit değildir. Gerçek dünyada özel bir olaydaki ortak tecrübe ise bu tecrübeyi kazanmak isteyenlerin belirli zaman ve mekanda bir arada olmalarını gerektirir; fakat sanal dünyada özel bir olayı tecrübe etmek için insanların tel bir zaman ve mekanda bulunmaları gerekmez. Sanal dünyada zaman, kendine has anlamı vardır ve bu ise onu gerçek zamandan ayıran özelliği sayılır. Dünyada günün daimi olması ve zamanın genişlemesi, tahmin edilen sonuçları vardır. bundan 50 yıl önce bilim insanları 2018 yılında dünyanın nasıl olabileceğini tahmin ediyorlardı. Onlar insanların kendi yerlerinde bulunurken diğerleri ile bağlantıda olacaklarını düşünürken bu şartların da kendine göre sorunları ve sonuçları olacağını tahmin ediyorlardı. Hali hazırda onların tahminleri gerçekleşmiştir fakat sorunlar hala çözümsüz olarak kalmıştır.

Gerekli bilgi ve tanıma sahip olmadan bu zamansız dünyaya ayak basan kimse, uygun diyet programına sahip olmayan kişiye benzer. İzin verin konuyu bir örnekle açıklayalım; böyle biri tıpkı gıdaların özelliklerini bilmeyen, yiyecek dolusu bir dolaba sahip olan bir çocuğa benzer, böyle bir çocuk mide rahatsızlığı geçirebilir. Yiyecek dolusu bir dolap ile sanal dünya arasında, köklü bir fark vardır ve o da sanal dünyanın bizim sindirim sistemimize giremeyeceği, direkt olarak sinir sistemi ve düşünce mekanizmamızla bağlantıda olmasıdır.

Zamansız ortamın zevkli ve büyüleyici özgürlüğü, kendimizi çok hoş ve verimli erişimleri olan son derece çekici ve çeşitli bir dünyada bularak kendimizi kaybetmemize sebep oluyor. Eğer bu her zaman ulaşabilen dünyayı kullanmak için program yapmazsak, uykusuzluk, inziva, bireysellik, depresyon, şiddet ve diğer birçok yan etkilerle karşılaşırız. İçine kapanık, münzevi ergenlerin kapıldığı Hikikomori hastalığını hatırlıyor musunuz? Belki 20 yıldan beri odalarından çıkmayan ve hiçbir sosyal ilişkileri olmayanlar. Bunlar harikalar diyarındaki Alis gibiler, fakat Alis en sonunda eve dönüş yolunu bulurken bunlar ise hala sanal dünyanın harikalar dünyasında kalmaya devam ediyorlar.

 

Sanal dünyanın bağımlısı olmak, işte bu zamansızlığın hasarlarından biridir. Bilinçsizce ve gerekli bilgiden yoksun olarak bu ortama girenler, hangi saatte bu ortamı kullanmaları gerektiğini bilmezler, kaç saat kullanmaları gerektiğinin farkında değiller; işte bu konu ise onların günlük yaşam sürecini ihlal ediyor. Bugünlerde medya, akıllı telefonlara vb. araçlara bağımlı olma sendromu, üniversitelerde ilgili bir branşın açılmasına, sanal dünya veya bilgisayar oyunları bağımlılığı kliniğinin açılmasına sebep olacak kadar yaygın ve ciddidir.

Allah Teâlâ bizim yaşam saatlerimizi ikiye ayırmıştır, geceyi huzur bulmak ve dinlenmek, gündüzü ise rızık kazanmak ve işleri yoluna koymak için program hazırlamak için yaratmıştır. Bizim yaratılışımız ise bu programa göre yapılmıştır, fakat sanal dünyayı yaratanların insanları tanımak gibi bir görüşe sahip olmadıkları anlaşılıyor. Bu arada gece 12’den sabah 6’ya kadar ücretsiz internetin verilmesi ise kullanıcılara bu saatlerde sakın uyumamaları ve doğal fıtratlarına dikkat etmemeleri mesajını veriyor, baykuş gibi uyanık olun ve yaşam düzeninizi bozun.

Teknoloji alanının üstün zekaları, sanal ortamın zamansızlığından doğan hasarlara karşı bazı çözüm yolları öneriyorlar. Bunlardan biri, sanal dünyayı toplam kullanma saatlerini belirlemektir. Örneğin bir kez sabahları, bir kez öğlen ve bir kez de akşam saatlerinde, ve tabi ki süresinin de belli olması gerekiyor. Uzmanlara göre eğer sanal dünyayı kullanma süresi 3 saati aşıyorsa, bağımlılık sınırına varılmış ve eğer 5 saati geçiyorsa kesin olarak bu ortamın bağımlısı olunmuştur. Tabi ki bu konu günlük sanal dünya sepetini kapsıyor ve sadece sosyal paylaşım siteleri veya cep telefonlardaki ortamlarla sınırlı değildir.

Tabi ki bazıları da sanal dünyayı bilinçli ve bilimsel hedefler için kullanabilir. Bu tarz kullanma ise 3 veya 5 saat kuralı kapsamına girmez. Uzmanlar bu süreyi eğlence ve boş zamanı doldurmak hedefi için belirlemişler.Sanal dünyaya bağımlılığı teşhis eden bazı bilgisayar programları vardır ve internetten ulaşabileceğiniz “Young” adında bir de soru listesi vardır. 20 sorudan oluşan listedeki soruları yanıtlayan her kes sanal dünya bağımlısı olup olmadığını anlayabilir. Zaman yönetimi yazılımı veya başka adıyla “quality time” programı da bu tehlikeli bağımlılığı önlemede yararlı olabilir. Bu yazılım sizin interneti kullanma defalarını, hangi aplikasyonu ne kadar kullandığınızı gösteriyor. Böylece siz de bu yazılımların yardımı ile kendinizi bu konuda daha fazla tanıyabilir ve sanal dünyayı kullanma sürenizi yönetebilirsiniz. Başarmanızı umut ediyoruz.