Temmuz 03, 2021 08:14 Europe/Istanbul

Mısır’da son yüzyılda Kur'an'ı Kerim tilavet tarihinde adını duyuran en önemli ve en etkili şahsiyetlerden biri hiç kuşkusuz Şeyh Mansur Bedar’dır. Nitekim Şeyh Mansur’dan tilavetin zirveleri ve erkanlarından biri olarak söz ediliyor.

Şeyh Bedar’ın Kur'an'ı Kerim tilaveti ve güzel sesi ve tarzı hakkında birçok şey anlatılmıştır; örneğin şeyhin sesinin bir daha tekrarlanmayacağı ve Kur'an'ı Kerim tilavetinde çok özel ve seçkin bir tarza sahip olduğu, öyle ki kendisinden sonra gelen üstat Abdulbasıt ve üstat Mustafa İsmail gibi Kur'an'ı Kerim’in önde gelen karileri üstat Bedar’dan büyük ölçüde etkilendiği ifade ediliyor.

Muhammed Mansur Bedar 1884 yılında Kahire’nin kuzeyinde yer alan Benha kentinin Mücevvel köyünde dünyaya geldi. Mansur çocukluk çağında Kur'an'ı Kerim’in tümünü ezberledi ve ardından dini ilimleri öğrenmek üzere El Ezher medresesine girdi. Mansur Bedar güzel sesi yüzünden ta çocukluk çağından itibaren ilgi görmeye ve dini etkinliklerde ve meclislerde Kur'an'ı Kerim tilavet etmeye başladı.

Mansur Bedar henüz 11 yaşındayken hayatında önemli bir hadise yaşandı. Osmanlı imparatoru ikinci Abdulhamid Mısır’a yaptığı ziyareti sırasında namaz kılmak üzere El Ezher camiine gelmişti. O sırada Abdulhamid Mısırlı genç karinin güzel tilavetini duyunca çok etkilendi. Osmanlı padişahı hemen orada Mansur Bedar’ın Mısır’dan İstanbul’e seyahati için gerekli izin belgesinin verilmesini istedi ve onu beraberinde İstanbul’a getirdi. Bundan sonra Mansur Bedar, Osmanlı padişahının özel karisi oldu ve Kari’ul Sultan olarak ün yaptı.

Şeyh Mansur Bedar 1895 ila 1909 yılları arasında tam 14 yıl boyunca Türkiye’de kaldı ve çeşitli meclislerde ve etkinliklerde Kur'an'ı Kerim tilavet etti. 1909 yılında Abdulhamid’in azledilmesi ve Osmanlı devletinin çökmesi üzerine Mansur Bedar da ülkesi Mısır’a geri döndü.

Şeyh Mansur Bedar doğal olarak Osmanlı devletinde kavuştuğu ünün sayesinde  Mısır’a döndükten sonra Mısır’ın ve bölge ülkelerinin yoğun ilgisi ile karşılaştı ve sürekli Kur'an'ı Kerim tilaveti için davet edildi ve kısa sürede Mısır’da da en ünlü karilerden biri oldu.

Şeyh Mansur Bedar’ın sosyal ve siyasi yaşamında dikkat çeken ilginç noktalardan biri, henüz 35 yaşındayken Mısır’ın 1919 devriminde etkili rol ifa etmesiydi. Şeyh Mansur Bedar bu devrim sırasında hemen hemen her gün Mısır’ın çeşitli kentlerinde düzenlenen ve devrime destek veren etkinliklere katılıyor ve Kur'an'ı Kerim tilavet ediyordu. Şeyh özellikle Mısır devriminin lideri Saad Zağlul’un konuşmalarının başında ve sonunda çok güzel sesi ile Kur'an'ı Kerim’i tilavet ediyordu. Hatta İngiliz sömürünü Mısır halkını sıkı baskı altında tuttuğu günlerde Şeyh Mansur Bedar korkusuzca evinden çıkıyor ve mücadele etkinliklerine katılıyordu.

Mısır’da Şeyh Mansur Bedar’ın Kur'an'ı Kerim tilavetini duyanlar şeyhi dinlemek için daha yoğun bir şekilde eylemlere katılıyordu, ki bu da Mısırlı devrimci gençlere halkın arasında bildirilerini dağıtmaları bakımından iyi bir fırsat sağlıyordu. Mısırlı devrimci gençler bu fırsatı bildirilerini dağıtmak için kullanıyordu. Bu yüzden Şeyh Mansur Bedar’a devrim karisi lakabı verildi. Öte yadan bu durum Şeyh Mansur Bedar’la Mısır devriminin lideri Saad Zağlul arasında derin ve yakın bir dostluğun kurulmasına vesile oldu. Nitekim bu yakın dostluğun yüzünden Saad 1927’de vefat edince, Şeyh Mansur Bedar bir hafta boyunca Saad için düzenlenen anma etkinliklerinde Kur'an'ı Kerim tilavet etti. Bu etkinliklere Şeyh Ahmet Neda, Muhammed Rafet ve Ali Mahmut gibi diğer bazı büyük kariler de katılıyordu. Saad’ın vefatının kırkıncı gününde ve 1928’de düzenlenen yıldönümünde de Şeyh Mansur Kur'an'ı Kerim tilavet etti.

Şeyh Mansur Bedar’ın yaşamında bir başka önemli macera, Mısır’ın 1936 yılında vefat eden kralı Fuat’ın da yas meclisinde Kur'an'ı Kerim tilavet etmesi oldu. Bu merasimde ise ilginç bir olay yaşandı. Şeyh Mansur Kur'an'ı Kerim tilaveti ile kalabalığı coşturduğu sırada birden tilavetini kesti. Şeyhten bunun sebebi sorulunca yeni yeni tahta oturan kral Faruk’a işaret ederek sigarasını söndürmesini istedi. Şeyh Mansur genç kraldan ya sigarasını söndürmesini ya da meclisi terk etmesini ve böylece Kur'an'ı Kerim’e olan saygıyı ihlal etmemesini istedi. Kral Faruk ise hemen sigarasını söndürdü ve böylece Şeyh Mansur tilavetine yeniden başladı.

Şeyh Mansur Bedar 52 yaşına geldiğinde, yani 1936 yılında çok tuhaf bir karar aldı. Şeyh şan ve şöhretin doruk noktasında yer aldığı bir sırada beklenmedik bir karar alarak resmi meclislerde Kur'an'ı Kerim tilavetini durdurdu. Şeyh hatta radyoda tilavet etmesi yönündeki talepleri de geri çevirdi ve doğduğu Mücevvel köyüne geri döndü. Bazı rivayetlere göre, Şeyh Mansur radyo yetkililerine tilaveti için hiç bir zaman kısıtlaması getirmemeleri ve tilavetinden önce ve sonra hadis ve dini hutbe yayımlanması şartını koydu; ancak radyo yetkilileri şeyhin şartlarını kabul etmedi ve böylece Şeyh Mansur radyoda Kur'an'ı Kerim tilavetini reddetti.

Şeyh Mansur Bedar o yıldan sonra ömrünün sonuna kadar inzivaya çekildi ve sadece köyünde düzenlenen dini meclislerde Kur'an'ı Kerim tilavet etti. Örneğin Şeyh her yıl Ramazan ayının son Cuma gününde köyün camilerinden birinde düzenlenen merasimde Kur'an'ı Kerim tilavetini gerçekleştiriyordu. Gerçi bu seyrek sayıda tilaveti de köyde birçok meraklı insanları bir araya getiriyordu. Şeyhin bu tilavetlerine katılan yeğeni ve diğer bazıları şöyle anlatıyor: Üstat bu meclislerde Necm ve Kamer gibi sureleri müthiş güzel tilavet ediyor ve insanların derinden etkiliyordu.

Sonunda Şeyh Mansur Bedar 9 Ağustos 1967 tarihinde 83 yaşındayken hayata gözlerini yumdu ve güzel sesi ebediyen sustu.

Şeyh Mansur Bedar hiç bir zaman Mısır radyosunda Kur'an'ı Kerim tilavet etmedi ve bu yüzden Mısır radyo televizyon kurumunun arşivlerinde şeyhin ses kaydı pek bulunmuyor. Ancak Şeyh uzun yıllar Osmanlı padişahının özel karisi olduğundan ses kaydı Türkiye’de bulunabileceğinden söz ediliyor; gerçi şimdiye kadar bu ülkede de şeyhten hiç bir ses kaydı ortaya çıkmadığı anlaşılıyor.

Radyo arşivlerinden başka Şeyh Mansur Bedar’ın tilavetini kaybetme ihtimali bulunan önemli şahsiyetlerden biri, kral Faruk döneminde Mısır’ın savaş Bakanı olarak görev yapan Haydar Paşa’dır.

Şeyh Mansur Bedar’ın yakın arkadaşlarından biri olan Haydar Paşa, şeyhin bazı tilavetlerini gramofon plakları üzerinde kaydederek topladı. Haydar Paşa Şeyh Mansur Bedar’dan bir kaç yıl önce vefat etti. Şeyh Mansur vefat edince bazı meraklıları Haydar Paşa ailesini arayarak şeyhin tilavetlerinden bazılarını talep ettiler, fakat Haydar Paşa ailesinin ret cevabı ile karşılaştılar. Haydar Paşa ailesi Şeyh Mansur onlara tilavetleri gizli kalmasını ve dinlenmesi yasak olduğunu vasiyet ettiğini ileri sürdü. Nitekim şeyhin taraftarlarının ısrarları da hiç fayda etmedi ve Haydar Paşa ailesine bu değerli mirasın saklanmaması gerektiğini söylemeleri onları aldıkları karardan vazgeçirmeye yetmedi. Her halükarda şimdiye kadar hiç kimse bu değerli hazineye ulaşamadığı anlaşılıyor. Bazıları Haydar Paşa ailesi söz konusu plakları gömerek Şeyh Mansur’un vasiyetini yerine getirdiğini belirtiyor.

Bu mesele, Şeyh Mansur Bedar’ın tilavetleri uzun yıllar sadece kitaplarda anlatılmasına ve bu tilavetlerden hiç bir örnek bulunmamasına sebebiyet vermişti. Ancak bir kaç yıldır sanal ortamda Şeyh Bedar’ın ses kayıtları bulunduğu ve onun adına bazı tilavetlerin yayımlanmaya başlaması dikkat çekiyor. Bu tilavetlerden biri, Şeyh Mansur Bedar’ın Saad Zağlul’un vefatının kırkıncı gününde tilaveti olduğu belirtilirken, şeyhin Mücevvel köyünde tilavetini dinleyenler sesin şeyhin sesine çok benzediğini belirtiyor.

Şimdi gelin bu tilaveti hep birlikte dinleyelim.

Üstat Mansur Bedar’ın tilavetlerinden başka kendisinde bir görüntüden başka hiç bir görüntü de bulunmuyordu; ta ki şeyhin meraklılarından biri Mücevvel köyüne giderek şeyhin evinden ve eşyalarından çok ilginç bir klip hazırladı. Bu filmde şeyhin eski tabloları, özel kütüphanesi, külahı, hançeri, dolabı, yatak odası ve diğer bazı özel eşyaları gösteriliyor.

 

Etiketler