Temmuz 03, 2021 08:16 Europe/Istanbul

Şeyh Şaşai’den Mısır’da Kur'an'ı Kerim tilavetinin altın evresi olarak anılan evresinin en büyük üstatlarından ve Mısır tarzını geliştiren kari olarak söz ediliyor ve Şeyh Mustafa İsmail gibi büyük karilerin de onun tarzından çok etkilendiği belirtiliyor. Buna göre bugünkü sohbetimizi Mısırlı bu büyük kariyi tanımaya ayırdık.

Kur'an'ı Kerim yüce Allah tarafından beşeriyeti sunulan alemlerin en mükemmel ve eşsiz kitabıdır. Bugüne kadar birçok insan ömrünü bu semavi kitapta yer alan ayetleri anlama yolunda harcamıştır. Bu arada Kur'an'ı Kerim tilaveti ve  ayetlerin meali üzerinde düşünmek, Kur'an'ı Kerim kavramlarını ve derslerini öğrenmenin ön hazırlığı niteliğinde olduğu da belirtilmelidir.

Kur'an'ı Kerim tilavetinde ayetlerin mealini özel özen gösteren ve tilavette çok başarılı ve etkili bir tarzın sahibi olan Mısırlı seçkin karilerden biri üstat Abdulfettah Şaşai’dir. Şeyh Şaşai’den Mısır’da Kur'an'ı Kerim tilavetinin altın evresi olarak anılan evresinin en büyük üstatlarından ve Mısır tarzını geliştiren kari olarak söz ediliyor ve Şeyh Mustafa İsmail gibi büyük karilerin de onun tarzından çok etkilendiği belirtiliyor.

Şimdi sohbetimize devam etmeden önce Şeyh Şaşai’den güzel bir tilavete kulak verelim.

 

Üstat Abdulfettah Şaşai 1890 yılında Mısır’ın Menufiye yöresinin Şaşa köyünde dünyaya geldi ve 13 yaşına geldiğinde babası Mahmut İbrahim Şaşai’nin talim ve terbiyesi altında Kur'an'ı Kerim’in tümünün hafızı olmayı başardı.

Kuşkusuz Şeyh Şaşai’nin dini ve Kur’ani kişiliği yaşadıkları köyde büyük saygı gören ve herkesçe dindar ve faziletli biri olarak bilinen babası Mahmut İbrahim’in kişiliğinden etkilenmişti.

Abdulfettah Şaşai daha sonra tecvit ve Kur’ani ilimleri El Ahmedi müessesesinde öğrenmek üzere Tanta kentine gitti. 1916 yılına gelindiğinde Şeyh Şaşai’nin Kur'an'ı Kerim tilavetinde özel dehası Tanta kentinde ve doğduğu Şaşa köyü ve çevresinde aşikar olmaya başladı. Şeyh Şaşai Tanta’da evlendi ve ardından Kahire’ye gitti.

Şeyh Şaşai Kahire’de ilkin bir tevşih grubu kurdu ve Kur'an'ı Kerim tilavetinin yanında dini inşada başladı. Şeyh Şaşai’nin kurduğu inşad grubunda Mısırlı seçkin kari ve münşid Ali Mahmut de yer alıyordu.Mısır halkı özellikle Şeyh Şaşai’nin kurduğu tevşih grubunun icra ettiği programı dinleyerek ona büyük ilgi duymaya başlamıştı. Ancak ne tevşih ve ne de dini inşad Şeyh Şaşai’yi tatmin etmiyor ve gönlü Kur'an'ı Kerim’in semavi ayetlerini tilavet etme peşindeydi. Şeyh Şaşai Kur'an'ı Kerim ile iyice alışmıştı ve bu yüzden zamanı ve çabalarının büyük bir bölümünü Kur'an'ı Kerim uğrunda harcadı.

İranlı Kur'an'ı Kerim duayenlerinden Seyyid Muhsin Musevi Belede, Şeyh Abdulfettah Şaşai’nin tilavetinin özellikleri hakkında şöyle diyor:

Üstat Şaşai, Mısır’ın mitolojik karilerinden biri sayılır. Şeyh Şaşai’nin sesi mükemmeldi ve en ince perdelerden en kalınına kadar tüm perdeleri içeriyordu.

Üstat Musevi, Şeyh Şaşai’nin tilavet tarzını mana temelli bir tilavet olduğunu belirterek şöyle ekliyor:

Üstat Şaşai’nin tilavet tarzı ilk bakışta sade bir tarz gibi gözükebilir, fakat herhangi bir kari onun tarzını taklit etmek istediğinde bu tarzın ne denli komplike bir tarz olduğunu fark edebiliyor.

Üstat Musevi şöyle devam ediyor:

Üstat Şaşai’nin tilavet tarzı gayet pişkindir ve bu tarzda üstadın Kur'an'ı Kerim ayetlerinin mealini göz önünde bulundurduğu açıkça ortadadır. Aslında bu tarz biz karilerin örnek alabileceği ve bu şekilde tilavet edebileceğimiz bir tarzdır; zira her ne kadar ilahi ayetlerin mealine dikkat edersek, bir o kadar ayetleri ruhsuz bir şekilde ve tecvit, ses ve ifade tarzını ön plana çıkarmaktan uzaklaşırız. Dolayısıyla üstat Şaşai’den duyduğumuz tüm tilavetler, seçkin, teknik ve mana temelli tilavetlerdir.

Şeyh Abdulfettah Şaşai Kur'an'ı Kerim tilavetinde güçlü ve cazip sesi sayesinde hızla Kahire’de ün yaptı ve halk arasında seçkin bir kari olarak yerini buldu. Şeyh Şaşai tilavetlerinde kıraatin çeşitil tekniklerini icra ediyordu ve bu yüzen ona Fennan’ul Kura, yani karilerin en teknik adamı lakabı verildi. İcra sanatları Şeyh Şaşai’nin tilavetlerini çok güzel ve etkili yapıyordu. Üstat Şaşai hatta ileri yaşlarında bile güçlü ve genç bir sese sahipti. Üstüt, kıraat işi kari’nin idrak gücüne dayanması gerektiğini ve sadece nefesinin hacmine bağımlı olmaması gerektiğini savunuyordu.

Üstat Şaşai’ye göre Kur'an'ı Kerim tilavetinde en önemli noktalardan biri vakfe ve başlangıç noktalarını idrak edebilmektir; yani kari ayete nasıl başlaması ve nerede vakfe yapması gerektiğini bilmesi gerekir. Bu yüzden üstat Şaşai oğlu ve aynı zamanda en yakın talebesi olan İbrahim’e sürekli bu iki nokta üzerinde çalışmasını tavsiye ediyordu.

İbrahim Şaşai ise babası Abdulfettah’ın tilavet tarzı hakkında şöyle diyor:

Babam Kur'an'ı Kerim’i dinleyenler parça parça anlayacakları şekilde tefsir edercesine tilavet ediyor; bu yüzden birçok insan bu tilavetlerin sayesinde bundan önce bilmedikleri şeyleri öğrendiklerini belirtiyordu.

Şeyh Abdulfettah Şaşai’nin tilavette Mısırlı diğer büyük kari Ahmet Neda’dan çok etkilendiği belirtiliyor. Böylece maalesef sadece ününü duyduğumuz ve sesinden hiç bir örneğin günümüze dek kalmayan Ahmet Neda’nın tilavet tarzı hakkında bir fikir sahibi olabiliyoruz. Şeyh Ahmet Neda’nın tarzında iniş çıkışlardan mantıklı sir ses akımı söz konusu olduğu ve tilavetlerinde çeşitli nağmeleri kullandığı anlaşılıyor.

Şeyh Abdulfettah Şaşai’den çok kıymetli tilavetler geride kalmıştır. Şeyh bu tilavetleri Mısır’ın camilerinde ve önemli mekanlarında ve hatta bu ülkenin radyosunda icra etmiştir. Bu arada Şeyh Şaşai’den geriye kalan bazı muhteşem tilavetleri de Irak ve S. Arabistan gibi bazı İslam ülkelerine yaptığı seyahatlerin sırasında icra edilen tilavetlerdir. Bu tilavetler halk tarafından görülmemiş bir ilgi ile karşılaşmıştır.

Şeyh Şaşai’nin yurt dışı ziyaretlerinden biri 1955 yılında Irak’a gerçekleşti. Şeyh Şaşai bu ziyareti sırasında Bağdat’ın Ahmediye camiinde muhteşem bir tilavet icra etti. Yine ilginçtir ki tilavetin sonunda cami çıkışında izdiham yaşandı ve hatta Şeyh Şaşai bu izdiham yüzünden yaralandı.

Şeyh Şaşai’nin yurt dışına yaptığı önemli ziyaretlerinden biri de S. Arabistan’a iki kez gerçekleştiği ve Mekke ve Medine’de Kur'an'ı Kerim tilavet etmesiydi. Şeyhin S. Arabistan’a ilk ziyareti 1948 yılında gerçekleşti. Bu istisna seyahatte Şeyh Şaşai ilk Mısırlı kari olarak Kâbe’yi ve İslam Peygamberi’nin -s- mutahhar mezarını ziyarete gelen hacıların huzurunda Mekke ve Medine’de mikrofonla Kur'an'ı Kerim tilavet etti.

Şeyh Şaşai’nin bu kutsal mekanlarda icra ettiği ve çok ün yapan ve aynı zamanda kayda alınan tilavetlerinden biri, Fetih, Hucurat ve Beyyine surelerinin tilavetiydi ve hacılardan yoğun ilgi gördü. Bu ses kaydının başında ilkin hacıların ziyaretinin gürültüsü duyuluyor; ancak ilginçtir ki Şeyh tilavete başladığında birden herkes susuyor ve Şeyh Şaşai’nin çevresinde toplanarak sessizce İlahi ayetlerin tilavetine kulak veriyor.

Mısır’da Kur'an'ı Kerim tilavetinin altın evresi olarak anılan evresinin seçkin karisi 11 Kasım 1962’de ve 72 yaşında hayata gözlerini yumdu. Şeyh Şaşai bir ömür boyu Kur'an'ı Kerim’e hizmet ederek geride gelecek kuşaklar için çok değerli bir miras bıraktığı bir sırada Hakka yürüdü.