Mayıs 24, 2016 15:03 Europe/Istanbul

İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyit Ali Hamenei 14 mayıs tarihinde Tahran dini ilimler havzaları talebeleri ve öğretim üyelerini kabul etti.

Ayetullah Hamenei söz konusu görüşmede talebelerin önemli görevlerini açıklayarak, onlardan talebelik özellikleri ve yöntemlerini koruyarak, siyasi açıdan halkı hidayet etmelerini istedi.

 

İslam inkılabı rehberi, 14 mayıs tarihinde Tahran dini ilimler havza ve medrese öğretim üyeleri ve talebeleri ile görüştü. Tahran ilmiye havzası 133 medrese, dini ilimler 6 özel merkez ile tahranda gösterdiği faaliyetle, yaklaşık 15 bin talebe, 1600 hoca tarafından eğitiliyor.

İslam inkılabının başından itibaren Tahran ilmiye havzalarından 360 talebe ve hoca, İslam inkılabı hedefleri doğrultusunda şehit olmuştur. İslam inkılabı rehberi yapılan görüşmede, "dini ve fikri hidayet", "siyasi hidayet ve basireti arttırma", "rehberlik ve toplumsal hizmet alanlarında faaliyet yapma"yı din alimlerin en önemli görevleri olduğuna değinerek, talebelerin gereken bilgi ve salahiyetleri kazanarak, günümüz değişik dünyasında kendilerini toplumda sorumluluk üstlenmeye hazırlamaları gerektiğini belirtti.

 

Din, dindarlık ve maneviyatın insanlara gerektiği gibi, bazıları da dinden doğru ve detaylı anlayışla eğitilmesi, böylece dinin gerçek yolundan sapmasını ve hurafelere karışmamasını engellemek gerekir; tüm bunlar ise dini ilimlerin öğrenim önemini gözler önüne seriyor. Dini konular ve başkalarına aktarılması önemi gereği, Kur'an Kerim Müslümanlara tavsiyede bulunarak, savaş ve cihat döneminde bile bazılarının din ilimlerini öğrenmek için savaşa katılmamalarını, öğrendiklerini başkalarına öğretmeleri gerektiğini belirtiyor. Söz konusu ayet din talebesinin cihattan muaf olduğunu belirtmiyor, fakat İmam Muhammed Bagır'ın –as- belirttiğine göre savaşçı sayısının yeterli olduğu zaman insanların savaş cephesine gitme sıralamasını açıklıyor. Bu konu, İslam açısından dini ilimlerin öğrenilmesi önemi ve zaruretini açıkça gösteriyor.

 

Ayetullah Hamenei bir toplumun ihtiyacı olan bütün uzmanlık alanları ve ihtisasların en iyi şekilde bulunur fakat toplumun dindar bir toplum olmaması halinde o toplumun dünya ve ahirette hüsrana uğrayacağını ve gerçek sorunlar yaşayacağını belirterek, toplumu dindar bir topluma çevirmek gibi bu büyük sorumluluğun din alimleri ve talebelere ait olduğunun altını önemle çizdi.

İslam inkılabı rehberi dini hidayetin, "öz İslami düşüncelerin açıklanması" anlamında olduğuna işaretle, " Bu meydan, gerçek savaş meydanıdır ve din alimleri ile talebeler donanımlı ve hazır bir vaziyette, sapkın ve yanlış düşünceler ile şüphelere karşı savaşmalı. Şüpheler piyasası revaçta; hem sanal ortam yardımcı oluyor hem de yayılması için siyasi motivasyon mevcut. Cihat için kılıç kuşanmamız gerekmez; bu en büyük cihattır; bu cihat için kendinizi hazırlayın.

Günümüz dünyasında gelişmiş iletişim araçları ve hızlı ilteşim olanağı nedeni ile dinin yaygınalştırılması ve din ile ilgil şüphelerin giderilmesi, yeni becerileri gerektiriyor. Eskiden kitap yazmak, toplantılarda vaaz vermek ve konuşmak, toplumun hidayeti için yeterli olabilirdi fakat günümüzde dini ilimler talebeleri daha fazla becerilerle donatılmalı ki dini yaygınlaştırmak ve şüpheleri gidermekte daha becerikli ve başarılı olsunlar.

 

inkılabı rehberi gerici, yobaz ve gerçek manevi hakikatlerin birikiminden yoksun düşünce ile İslam’ı yanlış yorumlamakla gerici bir İslam anlayışının türetileceğini, böyle bir düşünce yapısının gerçek İslam hakikatinden sapma anlamında olduğunu söyledi. Bu çarpık İslam anlayışının diğer versiyonunun sentezci ve amerikancı İslam olduğunu belirten Ayetullah Hamenei, bu iki farklı İslam anlayışının hakiki öz İslam ile çatıştığını vurguladı. Ayetullah Hamenei akıl ve İslami düşünce ile “kitap ve sünnete dayalı gerçek İslam’ı anlamayı” ulemanın önemli görevi olduğuna değinerek, şöyle dedi: “Peygamberlerin yolu, bu asil düşünceyi yaymaktır ve din alimleri de bu saadet yolu yani halkın dini liderliğini sürdürmekle görevliler.”

 

Ayetullah Hamenei, halka pratikte liderlik etmeyi, onların düşünce liderliğini tamamladığına işaretle, en iyi yöntemlerle halkı ibadet, sıdk, emanet, takva, münkirden kaçınmak ve marufa emretme, doğru yaşam tarzına yönlendirilebileceğini belirtti. İslam inkılabı rehberi halka miras kalan inançlarına derinlik kazandırmanın önemli olduğunu, zaman aşımı ile yok olmaya yüz tutan Kalıtsal inançlara, doğru delillerle derinlik kazandırılarak doğru yola sürüklenebileceğini belirtti.

Ayetullah Hamenei “siyasi liderliği” ulemanın bir diğer önemli görevi olduğuna işaretle, ülke ve toplumun doğru ve inkılapçı hareketinin devam etmesi ve sürekli olmasının din adamları olmadan imkansız olduğunu ve bu yüzden dini ilimler havzalarının inkılapçı olmalarına sürekli vurgu yaptığını belirtti. İslam inkılabı rehberi, “ tütün, meşrutiyet ve petrol sanayinin ulusallaşması” hareketlerine değinerek, “Meşrutiyet hareketi, din adamlarının sürekli hazır bulunmaları nedeni ile hedefine ulaşmadı, fakat İmam Humeyni –ra- düşmanın, muazzam inkılap hareketi ve ardından ulemanın varlığını durdurmasını engellemeyi başardı, zira aksi halde ne inkılap zafere ulaşırdı ve ne İslam cumhuriyeti hareketine devam edebilirdi” dedi.

 

Amerika’nın bugün de inkılabın başında olduğu gibi din adamlarını halkın genel hareketinden silmeye çalıştığını belirten Ayetullah Hamenei böylce bir sonraki adımda halkı da sahneden silmeyi ve inkılabı da hüsrana uğratmaya çalıştığını, fakat şimdiye kadar bu hedefe ulaşmadığını ve ilahı lütüf sayesinde de ulaşamayacağını söyledi. Ayetullah Hamenei, “İslami uyanışta da “din” halkı meydanlara indirdi, fakat o ülkelerde dini kurumlar dağınık vaziyette oldukları için bu hareket devam etmesi ve gereken sonuca ulaşmadı, fakat İslam cumhuriyetinde din adamları ve ulemaların sürekli hazır bulunmaları ve dolayısı ile halkın tüm alanlarda varlığı, inkılap hareketini sürekli kıldı” dedi.

 

Ayetullah Hamenei dini ve siyasi rehberliği açıklamanın ardından din adamlarının üçüncü önemli görevleri yani “rehberlik ve toplumsal hizmet alanlarında faaliyet yapma”yı açıkladı. İslam inkılabı rehberi, talebelerin halka hizmet sunmak, okul ve hastane inşaatı, doğal afetler ve dier olaylarda halka yardım ulaştırma vb alanlarda hazır bulunarak faaliyet yapmalarının halkı da sahneye getirdiğini ve hizmetlerin sunulmasına sebep olduğunu ifade etti. İran’da şiilik tarihi boyunca din adamları her zaman zor günlerde halkın dayanağı olmuştur.onlar halkın sadece dini konular ve dini öğrenmede halkın mercii olmakla kalmayıp, her zaman sosyal ve bireysel hayatın zorlukları ve olaylarında güvenilir bir sığınak olmuşlar. Bi rçok okul, hastane ve diğer hizmet merkezlerin inşaatı bir din adamın sayesinde yapılmıştır. Ayetullah Hamenei dini ilimler talebelerine sosyal hizmetler konusunda halkın sorunlarını çözmekte ön ayak olmalarını tavsiye ederek, böylece diğerlerinin de onları izleyerek toplumun sorunlarını çözmeye çalışacaklarını belirtti.

 

İslam inkılabı rehberi talebelere “ derslere iyi çalışmak ve nefisleri arındırmaya” tavsiye ederek, başka hiç bir uzmanlığın yerini alamayacak olan din adamı görevlerini yerine getirmeye çalışmalarını istedi. Fakat bunun mevki ve makam kazanmak için değil, her zaman Allah ve Hz. Mehdi’nin –as- rızası için olması gerektiğini belirtti.

İslam inkılabı rehberi sözlerinin bir başka bölümünde dini ilimler havzasında talebelik yöntemin, üniversite yöntemine dönüşmemesi gerektiğini belirtti. Ayetullah Hamenei “havzalarda ahlak ve etik eğitim programı” ve “ talebe alımı ve seçimin bölgeselleştirmeyi” havza yetkililerin sorumluluklarından olduğunu, gereken incelemlerin yapılması ardından karar alınması gerektiğini belirtti.

 

Talebeler ders çalışmayı, kendi ilahi görevleri olarak biliyorlar ve sınıfların kutsal olduğunu düşünürler. Kur'an Kerim ve rivayetlerin dini ilimleri öğrenme önemine vurgu yapması ise bu inancın temelini oluşturur. Havzalarda ders çalışmak, sadece öğrenmek değil, cidd çalışmalrla nefisler arındırılmaya ve ahlaki faziletler kazanmaya çalışılır. Bu ortam talebelerin diğer öğrencielre nazaran öğrenmek için ciddi çalışmalarını sağlıyor. Hocanın dersinden önce araştırma ve inceleme yapmak, ayrıca talebelerin karşılıklı olarak konularda tartışmaları, talebeliğin iki önemli ve açık özelliğidir ki üniversitelerde bunlara rastlanmıyor. Ayetullah Hamenei de bu iyi “talebelik yönteminden” gafil olmamak gerektiğini belirtti.

 

Tahran İlmiye havzası, bir çok ahlak ve bilim hocası sayesinde bir çok tahranlı öğrenciyi cezp etmeyi başarmıştır. Bu gençlerden bir çoğu, yüksek havza öğrenimi yanında modern bilimsel alanlarda da uzman sayılırlar, bu yüzden her biri toplum için birer bereket kaynağı sayılıyorlar. İslam inkılabı rehberi ayrıca Tahran İlmiye havzasının önemi, eski geçmişi, her biri kendi dalında uzman olan faziletli hocalarına işaretle, “Tahran İlmiye havzası bir hüviyete sahiptir ve bu hüviyet, fıkıh, akli ilimler , tefsir ve hadiste bir çok seçkin kişinin yetiştirilmesi hedefi ile, takdir edilmeli.” Dedi.

009