Mayıs 29, 2016 10:43 Europe/Istanbul

Bugün İsfahan eyaletine düzenlediğimiz seyahatimizin devamında, eyaletin bir başka tarihî kenti olan Kaşan’a uğramaya karar verdik.

Kaşan, İran’ın merkezî bölgesinde yer alan ve kuzeyden Merkezî çöl, güneyden İsfahan ilçesi, doğu ve kuzeydoğudan Erdestan ilçesi ve batıdan da Mahallat ve Gülpaygan ilçeleriyle komşu olan güzel bir ilçedir.

Kaşan ilçesinin bir kısmı ovada ve bir kısmı da dağlık alanda yer alır ve deniz seviyesinden ortalama rakımı yaklaşık bin metre kadardır.

Kaşan çöllük bir alanda yer aldığı için yaz mevsimleri sıcaktır, fakat dağlık alanda yer alan kısmı daha serin ve ılıman bir iklime sahiptir. Bölgede tarım ve diğer tükekim amaçları için yeraltı su kaynakları kullanılır ve buna göre ilçede kuyu ve Kanat hafriyatı yaygındır.

Kaşan yedi bin yıllık mazisi ile bilinen tarihî bir kenttir. İran platosunda daha sonraları aynı adla anılmaya başlanan Aria uygarlığı yerleşmeden önce, Silk uygarlığı adında bir medeniyet bu topraklarda milattan önce 7. Milenyumdan yine milattan önce 4. Yüzyıla kadar hüküm sürdü.

Silk uygarlığı merkezî İran’da ve Kaşan yöresinde ilk kentleşen medeniyetti ve uzmanlar bu medeniyetten beşeriyet tarihinin en eski medeniyeti şeklinde söz ediyor.

Gerçekte dünyada kentleşme sürecini yaşayan ilk medeniyet ve bu parlak medeniyetten geriye kalan tek iz, Kaşan’ın üç kilometre batısında yer alan ve aynı adı taşıyan tepelerde bulunmuştur. Bu tepeler 1931 yılında İran’ın tarihî ve milli eserler listesinde kayda alındı.

Kaşan yöresinin enfes halıları, tarihî muhteşem binaları, ünlü el sanatları ürünleri ve yedi bin yıllık mazisi, bu yörenin bir çok tarihçi ve seyyah tarafından dünyanın medeniyet kapısı olarak anılmasına vesile olmuştur.

Kaşan kenti de İran’ın diğer bir çok kenti gibi çeşitli tarihî evreleri geride bırakan ve engebeli günleri gören bir kenttir. Kameri 5. yüzyılda ve Selçuklular İran’da iktidarın başına geçmelerinin ardından, Kaşan kentinin önemi artmaya başladı ve kent çeşitli iktisadi, kültürel, sosyal, siyasi ve sanat gibi alanlarda göz kamaştıran ilerlemeler kaydetti.

O dönemde Kaşan kenti çok gelişti ve cami, medrese, kütüphane ve benzeri bir çok bina kentte inşa edildi. O dönemden geriye kalan en önemli tarihî bina ise Kaşan Cuma camiidir. Cami Selçuklu döneminde restore edildi ve şimdi tuğladan kubbesi ve kameri 466 tarihli Küfi hattıyla yazılan kitabelerle süslenen minaresi ile ilgi çekiyor.

Tarihî belgelere göre, Kaşan kenti miladi 13 ve kameri 7. yüzyılda ve Moğol İlhaniler döneminde durgunluk dönemine girdi. Moğol Cengizhan’ın İran topraklarına saldırısına denk gelen bu dönemde Kaşan kenti İran’ın diğer bir çok kenti gibi ağır hasara uğradı, ancak Safeviler döneminde ve 18. yüzyılda kent yeniden tüm alanlarda ilerlemeye başladı ve ününün doruk noktasına ulaştı.

Safevilerin döneminde İran’ı ziyaret eden tüm seyyahlar istisnasız Kaşan kentinden övgü ile söz etmeye başladı ve bu kenti ihtişam, servet ve güzellik bakımından İsfahan’dan sonra İran’ın ikinci kenti niteledi.

Söz konusu seyyahlar ayrıca Kaşan’ın seçkin tekstil ürünlerinden övgü ile söz etmiştir, ki bu da tekstil sektörünün Safevilerin döneminde Kaşan kentinde çok geliştiğini gösteriyor. Bu bağlamda Fransız seyyah Taverniye seyahatnamesinde şöyle diyor: Kaşan’da çok sayıda ipek üzerinde çalışan işçi ve zanaatkar çalışıyor ve hepsi de çok iyi iş yapıyor ve yörenin İran’ın en güzel altın işlemeleri olan, kumaş üzerinde altın ve gümüş işlemeleri ünlüdür.

Fransız seyyah ve İran bilimcisi Şarden de seyahatnamesinde şu ifadelere yer veriyor: Kaşan halkının servet ve yaşamının temelini tekstil sanayii ve ipek kumaş ve kumaş üzerine altın ve gümüş işleme sanatları oluşturuyor. İran’ın hiç bir yerinde Kaşan kadar bu sektörler gelişmemiştir.

Değerli dostlar, Safeviler döneminde tekstil, halı ve çanak gibi sanatlar Kaşan kentinde büyük ilerleme kaydetti, öyle ki bugün dünyanın en ünlü müzelerinde o dönemden geriye kalan tarihî enfes eserler saklanıyor.

Ancak yörede çeşitli el sanatları arasında halı özel bir önem arz ediyor. Bu yüzden biz de seyahatimizin devamında sizi Kaşan yöresinin halıları ile tanıştırmaya karar verdik.

Kuşkusuz halı dokumacılığı, İranlı zanaatkarların zevk ve yaratıcılığını yansıtan en önemli el sanatlarından biridir ve geçmişten günümüze dek İranlı halı ustalarının el emeği göz nuru nadide halılar dünyanın sanatsever insanlarını hayran bırakmıştır.

İran halısı, sanatı yaşamından hiç bir zaman ayrı görmeyen ve büyük bir tevazu içinde emeğinin ürününü sevenlerine sunan İranlı usta zanaatkarların ürünüdür. Bu halıların örnekleri günümüzde dünyanın bir çok ünlü müzesinde de sergileniyor.

Kaşan yöresinde de halı dokumacılığı, İran’ın diğer yörelerinde olduğu gibi derin mazisi olan bir sanattır. Kaşan halıları deseni ve boyası itibarıyla İran’ın diğer yörelerinde dokunan halılardan farklıdır. Safeviler döneminde ve 16 ve 17. yüzyıllarda İranlı halı tasarımcıları ürettikleri halılar için oldukça ilginç desenler ve motifler tasarlamayı başardı, öyle ki bu desenlerin ve motiflerin her biri istisna ve göz kamaştırıcıdır.

Kaşan yöresinde halı dokumacılığı ta o dönemlerden beri yaygındır. Venedikli ünlü seyyah Marco Polo seyahatnamesinde Kaşan yöresinin kadife ve altın işlemeli kumaşlarının yanında bu yörenin halılarından da söz etmiştir.

İran bilimcisi prof. Arthur Upham Pope da İran sanat şaheserleri adlı kitabında Kaşan halıları ipekten üretilen ürünleri doruk noktaya ulaştırdığını beyan ederek bu halıların hakkında şöyle yazıyor:

Miladi 16 ve kameri 10. yüzyılın ortalarında Kaşan’daki halı dokuma atölyelerinden bir dizi küçük ve bir kaç büyük ipek halı çıktı. Bu halılar, tasarımcıları ve dokuyanların sanatı ve himmeti sayesinde parlaklık ve renklerin derinliği bakımından kadifeden farksızdır.

Dünyanın büyük halı uzmanları, dünyanın en eski 200 halılarını seçerken, İran halıları arasından da yedi halıyı seçti, ki bu yedi halıdan dördü Kaşan yöresinde dokunan halılardır. Bu halıların en ünlü olanlarından biri, bugün Londra’nın Victoria ve Albert müzesini süsleyen ünlü “Erdebil” adlı halıdır. Bu halı tasarım ve dokuma bakımlarından dünyanın en ünlü ve en nefis halılarından biridir ve tarihî açıdan da önemli bir belge sayılır, çünkü halının dokunduğu tarihi ve dokuyan kimsenin imzasını taşır ve Kaşan yöresinde dokunduğunu gösterir.

Günümüzde Kaşan yöresinde dokunan halılar hem İran’da ve hem yurt dışında bir çok müşterisi vardır ve İran’ın halı ihracatının önemli bir bölümünü oluşturur. 015


Etiketler