İran'ı gezelim, görelim - 3
Dizi halinde hazırladığımız programımız boyunca her bölümde İran’ın çeşitli yörelerini ve her yörenin bazı kentlerini ve ünlü bölgelerini ele aldıktan sonra her kentin tarihî, kültürel ve doğal cazibelerini tanıtmaya çalışacağız, böylece siz de İran diyarının tarihî ve kültürel çeşitliliği ile tanışmış olursunuz.
İran’da Fars, Kürt, Arap, Lor, Buluç ve Türkmen gibi çeşitli kavimlerin yaşaması bu topraklara özel bir kültürel çeşitlilik kazandırdığını şimdiden belirtmek isteriz.
Bu arada İran’da yaşayan çeşitli kavimlerle tanışmanın İran diyarının gelenek ve göreneklerini daha iyi tanımakta yardımcı olabileceğinden, her programın bir bölümünü de bu kavimlerden birinin gelenek ve göreneklerine ayırdık.
Hatırlanacağı üzere geçen bölümde Fars eyaletine doğru yola çıktık ve bu eyaletin İran’ın kuzeybatısından güneyine doğru uzanan Zagros sıradağlarının uzantısında bulunan dağlık bir bölgede yer aldığını anlattık.
Fars eyaletinde Zagros sıradağları yavaş yavaş yüksekliğini kaybediyor ve ardından geniş ve alçak rakımlarda olan sıradağlar gibi yayılıyor.
Bu arada bölgede rakım ve yağış miktarının azalması ile beraber yörede çeşitli iklimler, bitki ve hayvan türlerinde de çeşitliliğe vesile oluyor. Bu biyolojik çeşitlilik, Fars eyaletinde İran’ın en güzel milli doğal parklarından biri olan Bamu parkının ortaya çıkmasına sebebiyet verdiği gözleniyor.
Bu parkın eko turizm bakımından müthiş cazibeleri yüzünden, bugünkü gezimizin ilk durağı olarak bu parkı seçmeye ve gezmeye karar verdik.
Bamu parkı Fars eyaletinin kuzeyinde ve eyaletin merkezi Şiraz’ın kuzeydoğusundan beş kilometre uzaklıkta yer alıyor.
Bamu parkı ilkin 1962 yılında yüz bin hektarlık yasak alan olarak ilan edildi. Ancak Şiraz kentinin nüfusunun artması ve kentin gelişmesine paralel olarak Bamu parkının yüzölçümü zamanla değişti ve bu alan 1967 yılında Sit alanı ilan edildi ve bir kaç yıl sonra da milli park haline geldi.
Hali hazırda Bamu parkının yüzölçümü 40 bin hektar kadardır. Park alanında üç sıradağ birbirine paralel bir şekilde doğudan batıya doğru uzanıyor. Parkın en yüksek noktasının rakımı 2700 metre kadardır ve Şiraz kentinden rahatlıkla görülebilir. Bu sıradağların aralarında ise ince bir şekilde uzanan ovalar yer alıyor ve ovalardan biri ceyranların barınağı sayılıyor. Yine dağların ve tepelerin eteğinde vahşi koçlar barınıyor. Parkın kayalık alanı ise vahşi keçilerin ve oğlakların barınağı sayılıyor.
Araştırmalara göre, Bamu milli parkında 32 memeli ve 19 sürüngen hayvanın yanı sıra 91 kuş türü ve üç çeşit iki yaşamlı hayvan yaşıyor, ki bu da bu milli parkın hayvan çeşitliliği bakımından zengin bir park olduğunu gösteriyor.
Bu arada Bamu parkında yaşayan 18 kuş türü koruma altına alındığı ve soyu tükenmekte olan 6 kuş türü ve 4 memeli hayvanın Bamu parkında güvenli bir hayat sürdürdüğü belirtilmelidir.
Bitki örtüsü bakımından, yörenin ılımlı iklimi ve uygun yağış miktarı, Bamu parkında çeşitli bitkilerin yeşermesine vesile olduğu belirtilmelidir.
Bamu milli parkında her yıl erken gelen ilkbahar mevsiminde park alanı çeşitli yaban çiçekleri ile kaplanır ve bu açıdan yörede göz kamaştıran manzaralar yaratır.
Şimdiye kadar Bamu milli parkında besicilik ve bitkisel ilaç sektörleri bakımından değerli sayılan 300 bitki çeşidi tespit edildiği belirtiliyor. Öte yandan parkın ideal bitki örtüsü yörede bir çok ceyran, koç, keçi ve yine bitkilerle beslenen çeşitli hayvanların bu parkta bir araya gelmesine sebebiyet verdiği anlaşılıyor.
Bu arada kaplan, kurt, sırtlan, yaban kedisi, çakal ve tilki gibi çeşitli yırtıcı hayvanlar için de Bamu parkı ideal bir ortam oluşturuyor, çünkü bölgedeki diğer hayvanları avlayarak gününü gün ediyor. Bamu milli parkı keklik, altın kartal ve diğer bazı kuş çeşitleri bakımından da çok zengin bir alandır. Parktaki yaban kuşlarına özellikle çeşmelerin yanı başında ve diğer alanlarda sık sık rastlamak mümkün.
Bamu milli parkı, doğal ve yaban hayatı çok yakın mesafelerden seyretmenin mümkün olduğu İran’ın ender yörelerinden biridir. Parkın bitki ve hayvan türleri bakımından çeşitliliği ve ayrıca göz kamaştıran doğal manzaraları, doğa hayranlarını ve eko turistleri kendine çeken cazibelerinden sayılır.
Bamu milli parkı zengin doğası ve bilimsel araştırma merkezlerine yakınlığı itibarıyla adeta bitki ve hayvanlar üzerinde araştırma yapan biyolojistlerin cenneti haline gelmiştir.
Bamu milli parkı hafta sonlarında ise, dinlenmek ve eğlenmek ve güzel doğası ve havasından yararlanmak isteyen ailelerin akınına uğradığı belirtilmelidir.
Şimdi Fars eyaletinin bir başka eşsiz ve harikulade güzel ekosistemi olan Bahtigan göletine doğru yola çıkıyoruz.
Bahtigan göleti, Bahtigan milli parkında yer alıyor. Bahtigan yöresi özel konumu ve ekonomik özelliği yüzünden 1968 yılında koruma altına alındı ve 1995 yılında da milli park ilan edildi. 117 bin hektarlık alanı bulunan bu milli park Fars eyaletinde yer alıyor. Parkın rakımı 1560 ila 2480 metre arasında değişirken, ortalama yıllık yağışı 330 milimetre ve yine ortalama yıllık sıcaklığı de 15 derecedir. Bu parametreler Bahtigan milli parkının ılıman çöl ikliminin etkisi altında olduğunu gösteriyor.
Bahtigan milli parkı, Bahtigan göleti ve Bahtigan’ın yaban alanında yer alan dağlık arazilerden oluşuyor. Göletin suyu ırmakların gölete aktığı noktalarda tatlı, fakat genelde tuzludur. Üç metre ortalama derinliği bulunan Bahtigan göleti, yağışların bol olduğu yıllarda Teşek göleti ile birleşerek daha büyük bir gölete dönüşüyor.
Bahtigan göletinde yüksek yoğunlukta yosun gibi çeşitli deniz bitkileri bulunuyor. Bahtigan milli parkının kurak sahalarında ise badem ve bazı yerel ağaç türleri olmak üzere çeşitli ağaçlar yer alıyor.
Bahtigan göletinin ortasında bulunan adacıklar ise bir çok yerli ve göçmen kuş için iyi bir barınak ve üreme alanı sayılıyor. Bu yüzden kuşları korumak amacıyla kurulan bir çok uluslararası kurum ve kuruluş, Bahtigan göletini önemli bir ekosistem olarak tanıyor.
Bahtigan milli parkında da keçi, oğlak, koç, kaplan, flamingo, ördek, pelikan, akbaba, kamplumbağa ve balık çeşitleri barınıyor. Yine Bahtigan göletinde zengin bitki çeşitleri, Artemia adında bir çeşit karidesin gölette yaşamasına imkan sağladığı da belirtilmelidir.
Bahtigan milli parkının biyolojik çeşitliliği ve doğal güzellikleri, bu parkı da eko turizm ve bilimsel araştırma merkezine dönüştürdüğü anlaşılıyor.