İran'ı gezelim, görelim - 4
Dizi halinde hazırladığımız programımız boyunca her bölümde İran’ın çeşitli yörelerini ve her yörenin bazı kentlerini ve ünlü bölgelerini ele aldıktan sonra her kentin tarihî, kültürel ve doğal cazibelerini tanıtmaya çalışacağız, böylece siz de İran diyarının tarihî ve kültürel çeşitliliği ile tanışmış olursunuz.
İran’da Fars, Kürt, Arap, Lor, Buluç ve Türkmen gibi çeşitli kavimlerin yaşaması bu topraklara özel bir kültürel çeşitlilik kazandırdığını şimdiden belirtmek isteriz.
Bu arada İran’da yaşayan çeşitli kavimlerle tanışmanın İran diyarının gelenek ve göreneklerini daha iyi tanımakta yardımcı olabileceğinden, her programın bir bölümünü de bu kavimlerden birinin gelenek ve göreneklerine ayırdık.
Geçen bölümde Fars eyaletine yaptığımız seyahatimizin devamında, bu eyaletin bazı doğal cazibelerini ve bu çerçevede Bamu milli parkını ve Bahtigan göletini anlattık.
Şimdi bu güzel yöremize yaptığımız seyahatimizin devamında, Zagros sıradağlarının güneyinde yer alan Erjen ve Perişan Sit alanlarına gideceğiz. Sizden de bu güzel bölgeye yaptığımız seyahatimizde bize eşlik etmenizi istiyoruz.
Erjen ve Perişan Sit alanları, Şiraz’ın 60 kilometre batısında ve eyaletin komşuları olan Huzistan ve Buşehr eyaletlerine uzanan karayolu üzerinde yer alıyor.
1971 yılında uluslararası göletler ve göçmen kuşlar konferansının ardından İran’daki göletlerin uygun durumundan haberdar olan bir grup yabancı uzman, İran’daki tüm göletleri ekosistem güzelliği ve kuş türleri bakımından inceledikten sonra Erjen ve Perişan bölgesini uluslararası gölet araştırma merkezi olarak seçtiler. Bu çerçevede 191 bin hektarlık bir alan uluslararası park alanı olarak seçildi, öyle ki Erjen ve Perişan göletleri bu alanın tam ortasında yer alıyordu.
Ancak bu proje çok büyük ve devasa bir projeydi ve bu yüzden uygulamada bir çok sosyal ve çevre sorunu ile karşılaştı. Projenin yolundaki en büyük engel, Sit alanı olarak seçilen alanda yaşayan aşiretleri ve yine bir çok köyü bölgeden göç ettirmekti. Bu yüzden seçilen bölgenin yüzölçümü ilkin 91 bin ve ardından 65 bin hektara indirildi ve projenin adı de Erjen ve Perişan milli parkı olarak değiştirildi ve 1974 yılında UNESCO tarafından da “Biyokürenin Sit alanı” olarak seçildi.
Erjen ve Perişan alanının en yüksek noktasında, yani 2900 metre rakımlı Çah Barki zirvesinde, Sedir ağaçları dağınık bir şekilde yer alıyor. Zirveden bir kaç yüz metre aşağıda ise, kestane ormanları başlıyor ve bölgenin önemli bir alanını kaplıyor. Erjen ve Perişan Sit alanının en alçak noktası, 800 metre rakımlı Perişan göleti ve göletin çevresini saran ve içinde Konar ormanları yer alan ovalardan oluşuyordu. Ancak günümüzde bu bölgede Konar ağaçları dağınık ve seyrek sayıda görünüyor.
Perişan göletinin çevresini saran ovalar yazın çok sıcaktır, öyle ki hava sıcaklığı bazen 45 dereceyi buluyor. Bölgede kış mevsiminde geceleri ender olarak don olayı yaşanıyor, ancak bölgenin kuzeyinde ve 2 bin metre yükseklikte yer alan Erjen göletinin çevresinde kış mevsimi çok sert geçiyor.
Erjen göletinin bulunduğu bölgede yağışlar genellikle kar şeklindedir ve uzun süren don olayı yüzünden bölgeye düşen karın bir bölümü ilkbahar mevsimine kadar yerde kalır. Genel olarak Erjen göletinin iklimi, Perişan göletinden sadece 15 kilometre mesafede bulunmasına karşın, yılın her mevsiminde Perişan göletine nazaran 15 derece daha serindir.
Perişan göleti, İran’ın en güzel göletlerinden biridir. Yaklaşık 4 bin hektarlık yüzölçümü olan göletin suyu kısmen tatlıdır ve ormanlarla kaplı dağlık alan ve çevresini saran kamışlık alan, göletin güzelliğine güzellik katar.
Öte yandan kışın Sibirya ve İran’ın kuzeyinden gölete göç eden göçmen kuşlar göletin güzelliğini kat kat arttırır.
Erjen göleti ise Perişan göletinden daha küçük, ama bu gölet kadar güzeldir. Göletin yüzölçümü yıllık yağış miktarına göre değişir. Yağışlı yıllarda Erjen göletinin yüzölçümü 2 bin hektarı aşar.
Göletin tababında ve yine doğusunda yer alan dağlarda bir çok delik bulunuyor. Bu deliklerden akan sular ise göleti besliyor. Yağışın az olduğu yıllarda ise Erjen göletinin yüzölçümü bir kaç yüz hektarlık çayır alanı ile sınırlı kalıyor.
Erjen ve Perişan göletlerinin çevresi ve yine bu iki göletin ortasında kalan ormanlarla kaplı dağlar ta eski zamanlardan beri Fars eyaletinin en uygun avlanma alanlarından birini oluşturuyor. Bu bölge orman ve otlakları bakımından da seçkin bir konumu bulunuyor. Bölgenin otlakları besiciler için emsalsiz bir alan sayılıyor.
Eski coğrafya kitaplarında ve İran’ı gezen eski seyyahların eserlerinde ise, bu iki göletin adı geçerken, sürekli bu bölgenin İran arslanının yaşam alanı olduğu vurgulanır. Bundan 70 yıl öncesine kadar da bu bölgede İran arslanı yaşıyordu, fakat daha sonra bu güzel ekosistemin tahrip edilmesi ve avlanmanın kontrol edilmemesi yüzünden, İran arslanının soyu tükendi. İran arslanı Afrika arslanından çok farklıdır ve şimdi bu nadir hayvan, ancak Hindistan’da görünüyor.
Gerçi günümüzde bu bölgenin durumu geçmişte olduğundan ve seyahatnamelerde zikredildiğinden çok daha farklı görünüyor, ama yine de Erjen ve Perişan göletleri hâla bu Sit alanının en değerleri mekanları sayılıyor.
Erjen ve Perişan göletleri her yıl kış mevsiminde üremek ve kışı geçirmek isteyen pelikan, turna, kaz, angut, beyaz leylek, kara leylek, ördek çeşitleri ve soyu tükenme tehlikesi altında bulunan bir çok kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Her iki gölet ayrıca uluslararası araştırma merkezlerinin ilgi odağında bulunuyor, öyle ki bundan bir kaç yıl önce uluslararası kuşları koruma kurumları bu bölgeyi “Kuşlar için önemli bölge” ilan etti.
Perişan göletinin çevresini saran kamışlık alanları bir çok kuş çeşidinin üremesi için çok uygun ve güvenli bir ortam oluşturuyor. Kuş bilimcileri buralarda göçmen kuşları ve yine bir çok nadir kuş türünü yakalayarak işaretliyor. Göletin çevresinde ayrıca avcı kuşlardan bir kaç çeşit kartal da barınıyor.
Genelde Erjen ve Perişan göletlerinin bulunduğu alanın iklim ve bitki çeşitliliği sayesinde bir çok kuş bu bölgede barınıyor. Yörenin kestane ormanları, ovaların kaplayan ormanları ve dağlık alanlarının her biri kendine özgü kuş türlerini barındırıyor. Şimdiye kadar uzmanların bu alanda 263 kuş türü tespit ettiği belirtiliyor.
Erjen ve Perişan Sit alanında memeli hayvanların da barındığı ve şimdiye kadar 50 kadar memeli hayvan türü tespit edildiği, bu sayının daha da fazla olabileceği anlaşıldığı belirtilmelidir.
Hali hazırda bölgede kurt, tilki, tavşan, koç, sırtlan, çakal, yaban domuzu ve kunduz çok sayıda yaşıyor, fakat orman kedisi, ayı, kaplan, koç ve keçi gibi memeli hayvan türlerinin sayısı seyrek olduğu belirtiliyor.
Bu arada son yıllarda İran Çevre Kurumu, soyu tükenme tehlikesi yaşayan İran’ın Sarı Geyik türünü koruma altına aldığı ve bu bölgede yaşayan Sarı Geyikleri korumak için büyük çaba sarf etmeye başladığı da belirtilmelidir.
Erjen ve Perişan Sit alanı bitki örtüsü ve çeşidi bakımından da zengin bir alandır. Bu bölge yüksek dağları, çeşitli yüksekliklerde uzanan ovaları ve tatlı ve tuzlu su göletleri sayesinde kestane ormanlarından yaban badem ve Konar ağaçlarına kadar çok sayıda bitki türünü yetiştirir. Nitekim Zagros sıradağlarında yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan bir çok bitkiye bu bölgede rastlamak mümkün. Bölge bu açıdan İran için önemli bir bitki gen bankası da sayılıyor.