IŞİD’in Suriye ve Irak’ta kuşatma altına alınması - 1
Son günlerde Ortadoğu’da cirit atan tekfirci teröristler son yılların en zorlu şartları ile karşı karşıya kaldıkları ve Irak ve Suriye’de bu canilere yönelik kuşatma çemberi her geçen gün biraz daha daraldığı gözleniyor.
Buna göre bölge medyası da çatışma sahalarında yaşanan gelişmelerden hareketle IŞİD ve tekfirci terörle mücadeleden yeni yeni yorumlar yayımlamaya başladı. Bu yorumlar ve ilgili raporlar, Irak ve Suriye’de tekfirci IŞİD terör örgütü ile mücadelenin yeni bir aşamaya geldiğini gösteriyor. Bazı kaynaklar Suriye’de tekfirci terör örgütünün sözde İslamî hilafetinin başkenti ilan ettiği Rakka’da sıkışmış vaziyette kaldığını ifade ediyor. Irak’ta da Irak ordusu ve halk güçleri Felluce bölgesinde IŞİD terör örgütü ve bu bölgedeki üsleri ve mevzilerine karşı askeri operasyonunu genişlettiği belirtiliyor.
Irak’ta Felluce kentini kurtarma operasyonu yaklaşık üç hafta önce ve Başbakan Haydar İbadi’nin talimatı üzerine Irak ordusu, halk güçleri ve aşiretlerin bir kaç eksenden harekete geçmesiyle başladı.
Şimdi IŞİD, Irak topraklarına saldırdığı güne kıyasla en zayıf konumunda bulunuyor ve Irak’ta ele geçirdiği bölgeleri bir bir kaybediyor.
Suriye’de de biraz önce belirtildiği üzere tekfirci IŞİD terör örgütüne karşı baskıların arttığı gözleniyor. Suriye ordusu, halk güçleri ve Suriyeli kürtlerin silahlı grupları Rakka’nın çevresinde ve diğer bazı stratejik bölgelerde bazı noktaları teröristlerin kontrolünden çıkarmayı başardı.
Peki, bölgenin Arap medyası bu son gelişmeleri nasıl değerlendiriyor? Gelin ona bir bakalım.
BAE’nin el-Halic gazetesi ve Kuveyt’in el-Ceride dergisi, Irak’ta Felluce ve Suriye’de Rakka’yı kurtarma operasyonları başlayınca, tekfirci IŞİD terör örgütünün bu bölgelerden geri çekilmeye başladığını duyurdu.
El- Halic gazetesi, Suriye’nin kuzeyinde YPG/PYD güçleri ve Irak’ta da Felluce’nin güneyinde Irak ordusu ve halk güçleri IŞİD ile mücadele için kurulan uluslararası ittifakın hava operasyonları desteğinde IŞİD’in mevzilerine karşı saldırılarını arttırdığını yazdı.
YPG/ PYD komutanı Hoker Kobani, Rakka’nın kuzeyinde Fatese köyü ve yine 16 köyün daha kurtarılmasının ardından yaptığı açıklamada, bu savaşta Amerikan özel kuvvetleri aktif bir şekilde katılımda bulunduklarını belirtti.
El-Halic gazetesi şöyle devam etti:
Öte yandan Irak savunma bakanlığı da Felluce kentini kurtarma operasyonunda ikinci aşamayı başlattıklarını açıklarken, IŞİD ile mücadele için kurulan uluslararası ittifak da hiç bir süre belirlemeksizin Felluce’nin kurtuluşu için operasyonların devam ettiğini açıkladı.
Bu arada Irak ordusu Felluce’nin Güney ekseninde iyi ilerleme kaydetti.
Kuveyt’in el-Ceride dergisi de ilk sayfasında IŞİD’in Rakka ve Felluce’de hezimetleri başlığı altında yayımladığı raporunda şu ifadelere yer verdi: IŞİD teröristleri Rakka ve Felluce kentlerinde iki ayrı hezimete uğradı. Yerel kaynaklar IŞİD kendi başkentinde tüm güçlerini ve askeri teçhizatını seferber ettiğini, fakat YPG/PYD’ye bağlı 10 ila 15 bin Arap ve kürt milis gücünün geniş çaplı saldırısının ardından yavaşça geri çekilmeye başladığını duyurdu.
Irak’ın es Sabahul Cedid ve Zaman gazeteleri ve Mısır’ın el-Buabe haber sitesi, tekfirci IŞİD terör örgütünün Irak ve Suriye topraklarında son hezimetlerine işaretle bu iki ülkedeki teröristlerin ve bölge içi ve bölge dışı hamilerinin karşı karşıya bulunduğu sorunları ele aldılar.
Es Sabahul Cedid gazetesi, IŞİD can vermek üzere olduğunu, Felluce’yi kurtarma operasyonunun düğmesine basıldıktan sonra artık hiç bir yer IŞİD için güvenli olmadığını ve kaçacak hiç bir yeri de kalmadığını, Felluce’yi IŞİD’in pençesinden kurtarmak üzere Irak ordusu ve halk güçleri için geri sayım başladığını belirtti.
Irak’ta güvenlik güçleri ve halk güçleri ve aşiret güçleri IŞİD terör örgütüne yönelik kuşatma çemberini iyice daralttığı belirtiliyor. Bu savaş IŞİD’in kaderini de belirleyecek savaştır. Şu anda Felluce’de çatışmalar devam ediyor ve Iraklı güçler Ramadi’nin doğusunda yer alan Felluce kentine doğru üç eksenden ilerlemeye devam ediyor.
Askeri uzmanlar bu bölgelerin kontrolünün ele geçirilmesi, IŞİD’e yönelik kuşatma çemberini daha da daraltacağını belirtiyor. Oysa bundan önce söz konusu üç eksenden IŞİD’e bazı yardımlar ulaşıyordu. Fakat savaş arenasında IŞİD’e karşı kazanılan askeri zaferler bölgede tüm dengeleri değiştireceğe benziyor ve bu zaferler IŞİD’in artık yolun sonuna yaklaştığını gösteriyor.
Gerçekte tekfirci IŞİD terör örgütünün Felluce’de hezimete uğraması, Ortadoğu bölgesini yıpratıcı bir savaşın içine sürüklemek isteyen ve bunun için IŞİD’i besleyen malum ülklerin tüm hedeflerini alt üst edeceği kesindir. Tekfirci IŞİD’i besleyenlerin amacı ise Ortadoğu bölgesini, İngiltere ve Fransa’nın 1916 yılında hazırladığı Sykes Picot planına göre parçalamaktır.
Irak’ın Zaman gazetesi Suriye coğrafyası uzmanı Fabris Balanş’tan naklen yayımladığı raporunda, eğer Amerika IŞİD’i gerçekten yok etmek istiyorsa bu örgüte bir kaç cepheden eşzamanlı saldırması gerektiğini yazdı. Gazete, artık Rakka’dan Musul’a uzanan güzergahı kapatmanın zor olmadığını ve bu da, IŞİD’in sınırları aşan şöhretine son vereceğini vurguladı.
Mısır’ın el-Buabe haber sitesinde Amerika’nın Wall Street Journal gazetesinden naklen şu ifadeler yer alıyor:
Tekfirci IŞİD terör örgütü Rakka ve Felluce’de ağır saldırılarla karşılaştı, öyle ki bu saldırılar bu radikal örgüte yeni baskılar uygulamaya başladı.
Irak’ın stratejik araştırmalar merkezi Başkanı Falih Abdulcebbar ise yaptığı değerlendirmede, IŞİD’in Irak’ın Felluce kentinde ve genelde bölgenin geleceğinde hiç bir yeri olmadığını, örgüt son dönemde çok zayıfladığını belirtti.
Lübnan’ın el-Bena gazetesi ise meseleye farklı bir açıdan yaklaşarak, Amerika’nın neden sözde IŞİD ile mücadele ettiğini masaya yatırdı. Söz konusu gazete Amerika’nın bu eğiliminin en önemli sebebi, Washington yönetiminin Suriye ordusu ve müttefiklerinin Rakka’ya doğru ilerlemelerinden duyduğu kaygı olduğunu belirtti. Gazetenin yazarlarından Hamidi Abdullah, Felluce kentini IŞİD’in pençesinden kurtarma operasyonunun başlaması ile Amerika’nın Rakka kentinde teröristlere saldırı hazırlığı yapması arasında güçlü bir bağlantı bulunduğunu belirtti. Kuşkusuz bu bağ, Amerikan güçlerinin her iki bölgede askeri operasyonları komuta etmelerinden kaynaklanmıyor ve daha çok şimdiki zaman diliminde Felluce operasyonunun başlamasından kaynaklanıyor. Üstelik Amerikalı yetkililer bundan önce Felluce değil de, Irak’ta Musul’un kurtuluşu öncelikli olduğunu söylemişti.
Lübnan’ın el-Bena gazetesi, Felluce savaşı IŞİD’i baskı altında tutabileceğini ve Rakka’da Suriyeli kürtlerin milis güçleri YPG/PYD ile savaşmak üzere bu kente terörist sevk etmekten vaz geçirebileceğini belirtti. Bazı kaynaklar Rakka’yı kurtarma operasyonuna katılması gereken güçlerin sayısını 12 bin olarak tahmin ediyor.
Gazete, Felluce operasyonunun zamanlaması ve Iraklı halk güçlerine de bu operasyona katılmalarına izin verilmesi, Amerika ve Irak yönetimlerinin bu kente yüksek değer verdiklerinden ötürü olmadığını, sadece Amerika Başkanı barack Obama beyaz saraydan ayrılmadan önce Irak ve Suriye’de IŞİD terör örgütüne ağır darbe indirdiğini göstermeye çalıştığını kaydetti. Bundan başka Amerika yöneti Suriye ordusu ve müttefikleri Rakka’ya varmadan bu kenti IŞİD’in kontrolünden çıkarmak ve böylece Suriye krizini uzatmak ve Şam yönetimini haraca bağlamak istiyor.
Geçenlerde Suriye ordusu ve direniş güçlerinin önemli ilerlemelerinin ardından Tartus ve Cebelle kentlerinde düzenlenen terör saldırıları ve patlamalar, tekfirci IŞİD terör örgütünün Suriye ordusu ve direniş güçlerinin konsantrasyonunu dağıtmak için her türlü yola baş vurabileceğini ortaya koydu. Suriye milleti geçtiğimiz günlerde tekfirci IŞİD terör örgütünün bir başka cinayetine şahit oldu. Cebelle ve Tartus kentlerinde gerçekleşen 7 patlamada 140 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı.
SANA haber ajansı patlamalardan dördü Cebelle kentinde ve üçü da Tartus’ta yaşandığını, ölenlerin büyük bir bölümü kadın veya çocuklardan oluştuğunu duyurdu. IŞİD’in bu cinayeti uluslararası camiayı bile tepkiye zorlayacak kadar büyük boyuttaydı. BM genel sekreteri Ban Ki Moon bu cinayeti şiddetle kınadığını açıkladı. Rusya devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye milleti ve devletine başsağlığı dileğinde bulundu.
Gerçekte eğer Cebelle ve Tartus liman kentinde yaşanan terör saldırılarını irdeleyecek olursak, bu saldırıların Suriye ordusu ve direniş güçleri bir çok cephede tekfirci IŞİD terör örgütü başta olmak üzere bir çok terör örgütü geri çekilmeye zorladığı bir sırada gerçekleştiği dikkat çekiyor. Suriye ordusunun Palmira, Tedmer, Deyrizzur ve Rakka’nın çevresinde ilerlemeleri, IŞİD’in geri çekilmesi ve nihai hezimeti yolunda atılan nihai adım sayılır. Askeri uzmanlar, Suriye ordusu ve direniş güçleri ilerlemelerini Palmira’dan Irak sınırına kadar sürdürebilir ve Irak sınırının kontrolünü yeniden ele geçirebilirse IŞİD açısından büyük bir hezimet olacağını ve örgütün Irak ile lojistik irtibatı tamamen kesileceğini belirtiyor. Öte yandan Rakka kuşatması daraldıkça bu durum IŞİD’i daha da sıkıştırarak başka bölgelerde manevra gücünü olumsuz etkileyebilir.
Rakka kenti, tekfirci IŞİD terör örgütü sözde ilan ettiği İslamî hilafetinin başkenti sayıldığından örgüt için siyasi ve simgesel önem arz ediyor. Fakat Suriye ordusunun Deyrizzur’da da ilerlemesi, IŞİD’e yönelik kuşatma çemberinin daha da daralması anlamına geliyor.
Öte yandan tüm bu zaferler, Suriye yönetimi gücünün önemli bir bölümünü Halep kentinde kuşatma altında olan halka yardım etme ve ateşkesi koruma üzerinde odakladığı ve çatışmaların bu kentte yeniden alevlenmesini engellediği halde eldeediliyor. Gerçekte ateşkesin korunması başlı başına tekfirci terör örgütleri için bir hezimet sayılıyor, çünkü bu caniler Suriye yönetimini devirmek için şimdiye kadar savaş ve şiddetten başka hiç bir dilden anlamadıklarını göstermiş bulunuyor. bu yüzden de şimdi ateşkesi bozmak, bu örgütlerin en önemli hedeflerinden biridir.
Bilindiği üzere Suriye’de sağlanan ateşkes anlaşmasında IŞİD ve el-Nusra cephesi ateşkes kapsamının dışına alındı ve bu iki terör örgütü ile savaş tüm hızıyla devam ediyor. Bu yüzden bu iki örgüt ateşkesin devam etmesinden en çok zarara uğrayan taraflar oluyor ve bu zararları engellemek için her iki örgüt çatışmaları yaymaya ve Suriye ordusunu ateşkesi bozmaya zorlamaya çalışıyor. Bu çerçevede her iki örgütün teröristleri sivil bölgelerde intihar eylemleri yaparak Suriye ordusu ve direniş güçlerinin konsantrasyonunu bozmaya ve çatışmaları geniş bir alana yaymaya çalışıyor. Nitekim IŞİD’in Cebelle ve Tartus kentinde art arda 7 bombalı eylem düzenlemesini de bu açıdan değerlendirmek gerekiyor.