Ekim 07, 2016 11:57 Europe/Istanbul

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei, İslam inkılabı muhafızlar ordusu komutanlarının zirvesine katılan komutanları kabulünde muhafızlar ordusunu inkılabın güçlü barikatı ve iç ve dış güvenliğin savunmasının bariz bileşeni ve ülkenin kalkınması ve ülkülerine doğru ilerlemesi bağlamında gerekli olan bir kurum niteledi.

Başkumandan Hamanei görüşmede ülkenin savunma gücünün korunması ve geliştirilmesi hakkında da önemli beyanatta bulunarak bir kez daha başta ABD olmak üzere sultacı güçlere güvenilemeyeceğini vurguladı.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei 18 Eylül Pazar günü İslam inkılabı muhafızlar ordusu komutanlarının zirvesine katılan komutanları kabul etti. Ayetullah Hamanei komutanlara hitaben yaptığı konuşmada, muhafızlar ordusunu inkılabın güçlü barikatı ve iç ve dış güvenliğin savunmasının bariz bileşeni ve ülkenin kalkınması ve ülkülerine doğru ilerlemesi bağlamında gerekli olan bir kurum niteledi.

Ayetullah Hamanei İslamî nizamın yumuşak ve manevi gücünün temel bileşenlerinde yapılan bazı tahrifata temas ederek İran İslam cumhuriyetinin yumuşak gücünün en önemli bileşenlerinden biri, başta ABD olmak üzere sultacı güçlere mutlak surette güvenmemekten ibaret olduğunu ve bu güvenmeme duygusu günden güne gelişmesi gerektiğini kaydetti.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei konuşmasının başında İmam Humeyni’nin –ks– muhafızlar ordusunun üç kuvvet çerçevesinde yapılanmasına yönelik tarihi fermanını o büyük ilahi insanın uzak görüşlü ve nurani gönüllü oluşunun işareti olduğunu belirterek İmam’ın “Eğer sipah olmasaydı, ülke de olmazdı” ünlü cümlesi muhafızlar ordusunun kimliğinden iman, inkılapçı ve cihatçı hareket türeyen ve ülkenin ve inkılabın korunması da bu önemli unsurun sürekliliğine bağlı olan şecereyi tayyibe olduğunu vurguladı.

İslam inkılabı muhafızlar ordusu İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei’nin komutasında faaliyet yürüten bir kurumdur. Bu kurum İslam inkılabından sonra İmam Humeyni’nin –ks– tarihi fermanı üzerine kuruldu. Bu kurumun amacı ise İran İslam inkılabını ve getirilerini korumak ve ilahi ülkülerin gerçekleşmesi ve Allah’ın kanunlarının hakimiyetinin İran İslam Cumhuriyeti yasalarına göre yayılması ve diğer silahlı kuvvetlerle elele İslam Cumhuriyetinin savunma gücünü takviye etmek ve halk güçlerini organize etmekten ibarettir.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei inkılabın büyük ülküsü olan yeni İslamî medeniyetini inşa etme hedefine ulaşmak ve İslamî nizamı komplolara karşı savunmanın inkılapçı ve cihatçı hareket gerektirdiğini vurguladı.

İslam inkılabı muhafızlar ordusu iç ve dış güvenliği korumanın yanı sıra bayındırlık ve mağdurlara hizmet ve kültürel ve sanat meseleleri ile ilgilenmek ve inkılapçı fikir üretmek gibi alanlarda da faaliyet yürüten bir kurumdur. Ayetullah Hamanei muhafızlar ordusunun savunma, bayındırlık ve kültürel uygulamalarını seçkin ve önemli niteledi ve hatta nizamın ve inkılabın düşmanları bile muhafızlar ordusunun bu yeteneklerini itiraf ettiklerini vurguladı.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei muhafızlar ordusunun kimliğini korumanın çok önemli bir uygulama olduğunu ve daimi bir şekilde uyanık olmayı ve tehditleri rasat etmeyi gerektirdiğini belirterek sözlerine şöyle sürdürdü: Koruma, zaman sürecinde duraksama anlamına gelmiyor, bilakis düşmanın araç gereçlerinin değişmesi ve ilerlemesine paralel olarak muhafızlar ordusu da bilim ve teknoloji ve yenilik alanında sahip olduğu şeylerle yetinmemesi ve ileriye dönük hareketi ile yetinmemesi gerekir.

Başkumandan Hamanei, askeri tehditleri bertaraf edebilmek için silahlı kuvvetlerin iktidarını günden güne daha da geliştirmek gerektiğini belirterek, askeri tehdidi bertaraf eden tek etken, askeri ve savunma iktidarı ve düşmanın içinde korku ve dehşet yaratmak olduğunu vurguladı.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei konuşmasını şöyle sürdürdü:

Askeri kurumlarını topladıkları belirtilen ülkeler aslında kendi istek ve iradelerine göre bunu yapmadı. Onlar dünya savaşında yol oldu ve ardından onlara askeri kuruma sahip olmalarına izin verilmedi. Hiç bir akıllı ülke savunma gücünden vaz geçmez. Bu yüzden ülkenin savunma gücünü her geçen gün daha da geliştirmeliyiz. Allah teala Kur'an'ı Kerim’in Enfal suresinde şöyle buyuruyor:

Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın, onunla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah'ın bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksiz ödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız.

Bu ayette ve Kur'an'ı Kerim’in diğer bazı ayetlerinde Allah teala mümin kullarına gücünü ve askeri imkanlarını geliştirmekte asla müsamahakarlık yapmamalarını emrediyor. Bu ayette dikkat çeken nokta şu ki Kur'an'ı Kerim ayetlerine göre askeri teçhizat başkalarını yok etmek, yakıp yıkmak ve savaş başlatmak için hazırlanmıyor ve sadece düşmanları korkutmak ve müslümanlara karşı muhtemel saldırıdan caydırmak için tedarik görülüyor, nitekim Kur'an'ı Kerim de “onunla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah'ın bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz” şeklinde buyuruyor.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei imanı ülkenin savunma gücünün güçlendirilmesinin temel etkeni niteleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: Asimetrik savaşın anlamı budur ve karşı taraf onca gelişmiş silah ve teçhizata rağmen iman etkeninden yoksundur. Asimetrik savaşın en bariz örneği Irak’ta gerçekleşti, o da Irak halkının gelişmiş askeri teçhizattan yoksun oldukları halde sırf yüksek iman gücü ile Amerikalı askerlerin ve müttefiklerin Irak’ta bulundukları ilk günden beri kurtaramadıkları bölgeleri kurtarmaları ile gerçekleşti.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında İslamî nizamın yumuşak güç bileşenlerini tahrif etme çabalarına da işaret ederek, inkılap kavramlarının bazıları hakkında yanlış tanımlar ve tahrif edilmiş tezler ve düşünceler ileri sürüldüğünü ki bu durumun tehlikesi yanlış sözlerden daha fazla olduğunu beyan etti.

Ayetullah Hamanei istiklal kavramının reddedilmesi ve inziva kavramı ile bir tutulması yapılan tahrifattan biri olduğunu belirterek, istiklal kavramının reddedilmesinin esas amacı, sultacı güçlerin tasarladığı düzenleri izleme anlamına geldiğini ve maalesef bazıları bilerek veya bilmeyerek bu konuyu tekrarladıklarını kaydetti.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei istiklal, kültür ve inançlar, her milletin kimliğinin kıvamını oluşturduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: Neden kendi gerçek kimliğimizden el çekip Batılıların yanlış ve rezil yöntemlerini izlemeliyiz?

Ayetullah Hamanei Batılı toplumların eşcinsellik gibi rezil durumlarını beşerin yaratılışına ve maslahatına aykırı bir konu olduğunu belirterek  şöyle devam etti: küresel propagandalarında öyle bir kampanya ve yaygara yapıyorlar ki, sanki eğer biri bu yanlış ve sapkın düşünceyi inkar ederse, inzivaya itilecekmiş  ve bu yüzden hatta bazı Batılı yetkililer ve politikacılar sırf oy kazanmak için bu tür yanlış ve sapkın düşünceleri savunduklarını ilan ediyor. Batılı zümrenin istiklal hakkında yaptıkları vurgunun sonucu böyle bir durumdur. Peki acaba şimdi bizler İslam’ın ilahi ve nurani düşüncesini bırakıp böylesine rezil bir düşünceyi mi izlemeliyiz?

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei ülkücülüğü akılsızlıkla bir tutmayı da yapılan tahriflerden biri olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: ülkücülük akılcılığın ta kendisidir, zira eğer bir millet ülküsüz kalırsa, bugünkü Batılı toplumlar gibi içi boş bir topluma dönüşür. Bugün milletleri ilerlemeye ve kalkınmaya teşvik eden şey ülkülerdir ve bu ülküler her ne kadar daha yüce ve daha belirgin ve daha nurani olursa, yapılan hareket o kadar doğru olur.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei küresel sultacı güçlere mutlak surette güvenmemeyi İslamî nizamın yumuşak gücünün temel bileşenlerinden biri niteleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: maalesef bazıları bu durumu kabul etmek istemiyor ve dilden Amerika’nın düşman olduğunu söylemelerine rağmen içinde Amerika’ya karşı gerçek güvensizlik duygusunu taşımıyor.

Amerika’ya mutlak güvenmemeyi akılcılık ve deneyimlerin sonucu niteleyen Ayetullah Hamanei şöyle devam etti:

Amerika’nın düşmanlığını inkılaptan sonraki yıllarda ve son nükleer müzakerelerde ve diğer meselelerde gördük. İran milletinin meşrute nizamına karşı yapılan askeri darbe, İran yolcu uçağına saldırı, İslam inkılabını hezimete uğratmak için İran’a hava saldırısı düzenlemek, ki Tebes fırtınası ile bozguna uğradı, Irak’ta Baas rejimine 8 yıllık savaş boyunca tam destek vermek ve Amerika’nın İran milletine yönelik ihanetlerinin onlarca örneği, İran milletinin tarihi hafızalarında Amerika’yı bir numaralı düşmanı olarak tanımalarına yol açmıştır.

Bölgede bazı ülkelere de hitap eden İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei, uyanık olmadıkları ve Amerikan sultasının entrikalarını anlayamadıkları ve idrak edemedikleri ve onların tebessümüne aldandıkları takdirde 50 veya 100 yıl daha geride kalacaklarını vurguladı.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei konuşmasına şöyle devam etti:

Eğer biz bugün Amerikalılarla müzakere yolunu açarak onların çeşitli alanlarda vesveselerine bakacak olursak, sadece onların açık gizli nüfuz etmelerine zemin hazırlamış olmakla kalmayız, aynı zamanda ülkenin gözetlediği ilerlemeyi de asla yakalayamayız ve geri kalmışlığımız kesin olur.

Yetkililerin düşman sultası ve nüfuzuna karşı uyanık olması gerektiğine vurgu yapan Ayetullah Hamanei şu uyarıda da bulundu: Amerikalılar bizim onlarla Batı Asya bölgesinin meselelerini ve özellikle Suriye, Irak, Lübnan ve Yemen hakkında müzakere etmemiz istiyor. Ancak onların bu tür müzakerelerde ulaşmak istedikleri gerçek amaçları, İran İslam cumhuriyetinin Amerika’nın hezimetlerinin baş sebebi olarak bölgedeki varlığını engellemektir.

Başkumandan Ayetullah Hamanei konuşmasının bir başka bölümünde de muhafızlar ordusunun tüm gücünün ana ekseni iman, inkılapçı ve cihatçı psikoloji olduğunu belirterek şöyle devam etti: inkılapçı psikolojinin dünyaya gönül bağlamak  ve lüks yarışına girmek ve israfta bulunmak gibi şeylerle zayıflatılmasına müsaade etmemek gerekir.

Ayetullah Hamanei ayrıca muhafızlar ordusunun yeni kuşaklarının inkılap kavramları ile bütünlüğünün korunması ve eğitim meselesinin önemi gibi konulara da vurgu yaptı.

Gönüllü Seferberler Besic direniş gücünü ülkenin milli kapasitesi niteleyen Ayetullah Hamanei bu halkçı kurumun faaliyetlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Nitekim günümüzde İran’da halk seferberliği Besci modeli başarılı bir model olarak Irak ve Suriye’de terörle mücadelede en etkili yöntemlerden biri olarak uygulanıyor.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei konuşmasının sonunda İran milletinin küresel gelişmelerde örnek oluşturan ve geleceği inşa eden rolüne işaretle, düşmanların İran milletine yönelik öfkesi de bu milletin ve İslam Cumhuriyeti nizamının ilham kaynağı olmasından kaynaklandığını belirtti.

Ayetullah Hamanei şöyle devam etti: İran milletinin hareketi tüm baskılara, yaptırımlara ve tehditlere rağmen günden güne daha şeffaf ve daha cesurca devam ediyor ve İslam inkılabının pak ve mübarek fidanı her geçen gün daha da büyüyor. Kur'an'ı Kerim’in bizlere dersi, düşmanlıklara karşı Allah’tan yardım talep etmek ve direnmektir, zira Allah ve ilahi hidayet bizimledir.015