Siyonist rejimin Türkiye'deki vatandaşlarını İran'a karşı uyarmasındaki hedefleri
(last modified Tue, 21 Jun 2022 15:56:18 GMT )
Haziran 21, 2022 18:56 Europe/Istanbul
  • Siyonist rejimin Türkiye'deki vatandaşlarını İran'a karşı uyarmasındaki hedefleri

Bu günlerde İsrail rejimi, Türkiye'deki vatandaşlarını bir an önce ülkeyi terk etmeye veya en azından ihtiyatlı davranmaya çağıran çeşitli uyarı açıklamaları yayınladı. Siyonist rejim, İran'ın Türkiye topraklarında Siyonistlere misilleme yapma olasılığının yüksek olduğunu iddia ederek, iddialarını haklı çıkarmaya çalışıyor.

Siyonist rejimin koalisyon yönetiminin bu kararı ileilgili bazı konulara değinmek gerekiyor.
Birincisi, Siyonist yetkililerin neden bugünlerde özellikle Türkiye'deki Siyonist turistlere bu tür açıklamalar yaptığı sorusudur, hal bu ki Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Ürdün, Fas ve Tayland gibi diğer ülkeler de Siyonist turistlerin uğrak yerleridir.
Bu soruya yanıt olarak, Siyonist rejimi uyarılarının, işgal altındaki topraklardaki iç etkenlerden ve dış etkenlerden, yani Türkiye ve bölge ülkelerinden kaynaklanmakta olduğunu belirtmek gerekir. 
İşgal altındaki Filistin topraklarındaki iç faktörle ilgili olarak, siyonist rejimin kırılgan kabinesinin dünyanın farklı yerlerinde Siyonistlerin istikrarını ve güvenliğini sağlamak konusunda kendisinin başarılı olduğu imajını yaratmak istediği, kendileri için onların "güvenliği" dışında hiçbir konunun önemli olmadığı mesajını iletmeye çalıştığı söylenebilir. 
Dış etkenler ve özellikle de Türkiye ile ilgili olarak; İran ve Türkiye'nin karşılıklı olarak ticari ve ekonomi ortaklıkları olduğu söylenmelidir. İran İslam Cumhuriyeti'nin, bat ve özellikle Amerika'dan gelen ciddi yaptırımlarla karşı karşıya olduğu bir dönemde, komşu ülkelerle ticari ve ekonomik ilişkiler kurarak bu baskıları hafifletmeye çalışıyor. Bu konunun farkında olan Siyonist rejim ise Tahran-Ankara ilişkilerini bozmak hedefi ile böyle bir komploya başvurduğu söylenebilir.
Türkiye'de Siyonist turistlerin sayısı 2 bini aşkın tahmin ediliyor ve genelde de, Filistin direnişine destek veren gruplar ve İslami partilerin faaliyet merkezi olan İstanbul'da bulunuyorlar. Bu grupların Filistin meselesine destek bağlamındaki siyasi çalışmaları ve reklamları ise Siyonist rejim için bir sorun sayılıyor. Bu yüzden Filistin meselesine destek veren İslamcı gruplar ve cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP arasında ihtilaf çıkartarak Türkiye'yi Filistin meselesinden uzaklaştırmak ise Siyonist rejimin hedeflerinden biridir; bu da Türkiye'de iç ihtilafa ve sonuçta Ankara'da işbaşında olan hükümetin zararına olacaktır. 
İkincisi, İsrail rejimi Türkiye'yi İran'dan uzaklaştırarak, Ankara'yı Fars Körfezi kıyısındaki Arap devletlerine, özellikle Suudi Arabistan ve BAE'ye yaklaştırmaya, böylece Türkiye'nin katılımı ile İran'a karşı bir koalisyon kurmaya çalışıyor olmasıdır; özellikle de Türkiye'nin ekonomi açıdan kötü bir durumda olduğu ve enflasyonun yüzde 80'ler seviyesine ulaştığı bir dönemde. 
Bu şartlar altında rejimin Türkiye'deki Siyonist turistleri uyarması da Türkiye üzerindeki ekonomik baskıyı artırabilir. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun geçtiğimiz Mayıs ayında Tel Aviv'e yaptığı kısa ziyaretin ardından gelen bu uyarı Ankaralı yetkilileri kızdırdı; Ankara'ya göre Siyonist rejim kendi turistlerine bu uyarıyı medyadan değil gizlice yapması daha iyi olurdu.
 Üçüncüsü, kırılgan İsrail kabinesi, benzer açıklamalarla, Siyonistlere ve bölgesel taraflara ve hatta İran halkına üstü kapalı olarak, İran İslam cumhuriyetine karşı bazı zaferler kazandığını, bunun ise İran tarafını kızdırdığı mesajını üstü kapalı olarak vermeye çalışıyor. Siyonist kabinesi İran'ın yenilgiye uğramış ve yaralanmış olarak göstermeye ve bu yüzen bu yenilgileri telafi etmek için eylemlerde bulunma ihtimalin var olduğunu empoze etmeye çalışıyor. 
Dördüncü nokta ise Siyonist rejimin, İran'ın Türkiye topraklarında Siyonistlere, özellikle de turistlere ve sıradan insanlara karşı harekete geçmeyeceğini bilerek, bu tür açıklamalar yapmasıdır. Zira İslam cumhuriyeti üçüncü bir ülkede, bir veya bir kaç sıradan siyonsit turisti ortadan kaldırarak o ülkeyle ilişkilerini karartmaz. Bu yüzden siyonsit rejim kabinesi öncellikle Siyonist kamuoyu nezdinde kendini başarılı göstererek imajını onarmaya ve İran'ın Siyonistlere karşı planlarını etkisizleştirdiği görüntüsü vermeye, ayrıca İran'ı da yenilgiye uğramış göstermeye çalışıyor. Başka bir ifade ile İran'ın, topraklarında gerçekleştirilen operasyonlara rağmen Siyonistlere karşı harekete geçemediği izlenimi bırakmaya çalışıyor. 
Bu rejim benzer konuları empoze etmekle kendini Siyonistler, Türkler ve bölgenin diğer ülkeleri arasında güçlü göstermeye ayrıca İran topraklarında İranlılara terör saldırısı düzenleyebildiği buna karşılık İranlıların misillemesini engelleyebildiği izlenimini oluşturmaya çalışıyor.
Beşinci nokta, Siyonist rejimin bu politikasının "İranofobi" politikası çerçevesinde olması ve amaçlarından birinin Arap ülkelerinde korku yaratmak olmasıdır. Buna göre siyonist rejimin bu kez bazı komplolarla İran'a suçlamalarda bulunarak, Fars Körfezi bölgesi Arap ülkelerini kendilerine çekmeye ve onların radar ve savunma tesislerinin kontrolünü ele geçirmek için Tahran ve bölge ülkelerine karşı komplolarda bulunma ihtimalini de göz ardı etmemek gerekir./