İşgal Altındaki Filistin’de İnsan Kaynağı ve Tersine Göç Krizi
Gazze Savaşı'nın devam etmesi ve çatışmaların Lübnan'a kadar genişlemesi, işgal toprakları sakinlerinin büyük bir kısmını göç etmeye yönlendirdi. Bu durum, özellikle ordu dahil olmak üzere birçok sektörde insan gücü eksikliğine yol açtı.
İsrail’in önde gelen gazetelerinden Haaretz, İsrail ordusunun ciddi bir insan kaynağı kriziyle karşı karşıya olduğunu, savaş kayıplarını telafi etmek için 10 bin yeni askere ihtiyaç duyulduğunu yazdı.
İşgal rejimi Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından başlatılan Gazze Savaşı ve İsrail güçlerinin kayıplarıyla birlikte savaşın uzaması, İsrail askerleri için koşulları oldukça zorlaştırdı. Birçok asker mevcut durumdan kaçmak için göç etmeyi seçerken, bazıları depresyona girerek tedaviye ihtiyaç duyuyor.
Bu durum, İsrail ordusunun insan kaynağı krizini derinleştirdi. Netanyahu, bu sorunu çözmek için yedek kuvvetleri göreve çağırdı. Ancak, yayınlanan raporlar yedek askerlerin kaçışlarının arttığını ve tıbbi ve psikolojik muafiyetlere başvuranların oranının %4’ten %8’e yükseldiğini gösteriyor. İsrailli analist Yossi Yehoshua , savaş sisteminin askere alınanların düşen yetenek seviyesi nedeniyle daha da yıprandığını belirtiyor ve orduya yeni asker almanın büyük zorluklar doğurduğunu ifade ediyor.
İsrail ordusu, yeni asker temininde ve yedek kuvvetlerin kullanımında ciddi sorunlarla karşı karşıya. Bu durum, İsrail içinde siyasi gerilimleri artırdı öyle ki Netanyahu’nun Savunma Bakanı’nı görevden almasının ana nedenlerinden biri haline geldi.
Göç sadece askeri alanla sınırlı değil. Gazze Savaşı’nın başlamasından bu yana, işgal altındaki Filistin’in farklı bölgelerinde yaşayan yüzlerce kişi, güvensizlik, kötü ekonomik koşullar ve iç çatışmalar nedeniyle göç etmeyi tercih etti.
İsrail Nüfus ve Göç İdaresi’nin resmi verilerine göre, savaşın ilk 6 ayında 600 binden fazla İsrailli işgal altındaki Filistin topraklarını terk etti. Eski Başbakan Naftali Bennett, bu tersine göçün sonuçlarından duyduğu endişeyi dile getirerek İsraillilere, işgal altındaki Filistin’i terk etmemeleri çağrısında bulundu. Bennett, İsrail’in kuruluşundan bu yana en zorlu dönemini geçirdiğini kabul etti.
Tersine göç, İsrail yetkililerinin ciddi kaygılarından biri haline geldi. Son 20 yılda, İsrail hükümeti mevcut nüfusu koruma ve göçü önlemenin yanı sıra, dünyanın farklı bölgelerinden Yahudileri işgal altındaki Filistin’e çekmek için çeşitli yöntemler denedi. Ancak Gazze Savaşı’nın devam etmesi, tersine göç dalgasını hızlandırdı ve bu durum sadece askeri değil, sağlık ve ekonomi gibi sektörleri de etkiledi.
Sağlık alanında, doktorların ve uzmanların göçü İsrail için ciddi bir sorun haline geldi. "For You" adlı ücretsiz tıbbi danışmanlık hizmeti sunan bir kurumun başkanı Yossi Arablish, İsrail’den yetenekli doktorların göç etmesinin beyin göçüne yol açtığını ve bunun İsrail için ciddi bir problem haline geldiğini belirtti.
Ekonomik alanda ise İsrail, ilk kez dünyanın en çok yatırım çeken ilk 10 ülkesi listesinden düştü. Gazze Savaşı, yabancı yatırımlar üzerinde ciddi bir etki yarattı. 2022 yılında yaklaşık 1100 olan yatırımcı sayısı, 2023’te 200’ün altına düştü.
Gazze Savaşı’nın devam etmesi, İsrail’in varlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Netanyahu’nun mevcut politikalarının sürmesi durumunda İsrail rejiminin geleceği büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilir./