Biden Hükümetinin Suudi Arabistan'a Silah Satışına Onay Vermesi
(last modified Sun, 07 Nov 2021 03:39:44 GMT )
Kasım 07, 2021 05:39 Europe/Istanbul
  • Biden Hükümetinin Suudi Arabistan'a Silah Satışına Onay Vermesi

Amerika Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan'a 650 milyon dolar değerinde havadan havaya füze ve ilgili teçhizatı satmayı kabul etti. Washington, füzelerin Suudi Arabistan'a satışının, Suudi ve ABD askeri personelini tehlikeye atan sınır ötesi İHA saldırılarına karşı savunmada yardımcı olacağını iddia etti.

Amerika Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı da Perşembe günü bir mektupta Kongre'ye silah ve teçhizatın satışının "ABD dış politikasını ve ulusal güvenliği güçlendireceğini" bildirdi. Mektupta, Suudi Arabistan"Orta Doğu'da ekonomik ve siyasi değişim için önemli bir güç" olarak "dost bir ülke" olarak nitelendirildi.

Suudi Arabistan'a yeni ABD silahlarının satışı, Amerika Başkanı Joe Biden'in Yemen'deki savaşı sona erdirme ve Suudilere taarruz silahlarının teslim edilmesini engelleme sözüne aykırıdır.

Suudi savaş uçakları tarafından Yemen'deki sivil hedefleri vurma girişimlerinde Amerikan silahlarının kullanılması, insan hakları savunucularının birçok eleştiri ve endişesine yol açtı. Bu silah anlaşmasını haklı çıkarmak için Biden hükümeti, yalnızca Suudi Arabistan'ın füze stoklarını yenilemesine yardım etmeye çalıştığını iddia etti ve füzelerin karadaki hedefleri vurmak için kullanılmayacağını vurguladı.

Biden yönetiminin Washington-Riyad ilişkilerinin yeniden gözden geçirileceği ve Suudi rejimine karşı daha fazla baskı uygulanacağı yönündeki ilk iddialarına rağmen, Amerika'nın Batı Asya bölgesindeki uzun vadeli jeopolitik çıkarları Washington'un Riyad konusundaki tutumunu kademeli olarak değiştirmesine yol açtı.

Görevdeki ABD Başkanı, Joe Biden'in Ocak 2021'de göreve başlamasından ve Dışişleri Bakanı Anthony Blinken gibi bazı üst düzey hükümet yetkililerinin açıklamalarından yola çıkarak Washington-Riyad ilişkilerinin revizyonu konusunda temel değişiklikler yapılması bekleniyordu. Ancak, tüm bu vaatlere rağmen, Amerika'nın Fars Körfezi ve Batı Asya'daki ana müttefiklerinden biri olan Suudi Arabistan'a yönelik genel politikasının kapsamlı destek ve savunma etrafında dönmeye devam ettiği artık açıkça ortaya çıktı. Bu nedenle, iki ülke arasındaki askeri çalışmalar ve işbirliği devam edeceği söylenmelidir. 

 

Arap siyasi meseleler uzmanı Taha el-Ani, "Biden yönetimi, Suudi Arabistan'a karşı Trump yönetiminden farklı bir politika benimsemiş ve Fars Körfezi ülkeleriyle ilişkilerini gözden geçirmeye çalışsa da askeri tatbikatlar iki ülke arasında durmamıştır. " diyor. 

Biden hükümeti, Yemen'de devam eden Suudi koalisyon savaşı nedeniyle Suudi Arabistan'a silah sevkiyatını geçici olarak askıya alsa da, sözde kısıtlamalar yalnızca taarruz silahları için geçerli oldu.  Bu nedenle ve Suudi Arabistan'a yönelik Yemen saldırılarının devam etmesi bahanesiyle Biden hükümeti, Suudi rejimini mümkün olduğu kadar güçlendirmeye devam ediyor. Biden, Suudilere silah satışlarının askıya alındığını duyurduğu dönemde, "ABD, ilkelerini asla sadece petrol alıp silah satmak için kapının arkasına koymaz" demişti. Şimdi de Amerika'nın sessizce gerilediğini görmekteyiz. 

Şimdi de bu vaadin havadan karaya silahların satışını askıya aldığını görüyoruz. 

Suudiler şimdi de Yemen direnişinin İHA'lı ve füzeli saldırıları hususundaki kaygıları ve stratejik ve petrol tesislerini savunma bahanesi ile Amerika'dan en gelişmiş silahları almaya talip olmuş ve Riyad ile Washington ilişkilerini eski düzeye ulaştırmak istemektedir.  Biden hükümetinin Riyad'ın bu talebine olumlu bakması  Washington'un  savaşzede Yemen'de en büyük insani felaketlere karşı itinasız olduğunu  gösteriyor. 6 yıl boyunca Suudi Koalisyonunun vahşi saldırıları sonucu  ortaya çıkan insani felaket ise içler acıtıcı bir seviyeye ulaşmıştır.  Ancak Amerika tüm iddialarına rağmen insanlığı hiçe sayarak sırf kendi siyasi, güvenlik ve ekonomik ve ortaklarının önceliklerini göz önünde bulundurarak  Batı Asya'daki zorba siyasetlerini devam ettirmeye çalışıyor.