Suudi Piyonunun Sonu
Kanıtlar ve gelişmeler Suudi Arabistan'ın Yemen'in istifa etmiş firari Cumhurbaşkanı Abd Rabbe Mansur Hadi'yi desteklemekten vaz geçtiğini ve pratikte Mansur Hadi'nin Yemen'in siyasi arenasından silindiğini gösteriyor.
Abd Rabe Mansur Hadi 1994 yılından 2012'ye kadar 18 yıllık sürede Yemen eski cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in baş yardımcısıydı. Bu dönemin ardından Mansur Hadi 2012 yılında sembolik ve sahte bir seçimle hiçbir rakibi bulunmadan Ali Abdullah Salih'in alternatifi olarak cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu.
Mansur Hadi'nin iki yıl boyunca Yemen geçici cumhurbaşkanı olması planlanmıştı. Ancak 2014 yılında bir yıl daha yasa dışı bir şekilde cumhurbaşkanlığı süresini uzattı ve 2015 yılında cumhurbaşkanlığı dönemi sona ermesine rağmen bu makamından istifa etti. Yemen Ensarullah Hareketi ile yaşadığı ihtilaflardan dolayı Suudi Arabistan'a kaçtı ve Riyad'dan Sana'ya dönmesi ve tekrar Yemen'de iktidarda bulunması için yardım talep etti.
Tabii zaten Mansur Hadi'nin bu talebini de beklemeyen Suudiler, ancak bu durumu saldırı bahanesi ve zemini olarak gösterip savaşı başlattılar. Bu süre boyunca 7 yıl savaş yıllarında Mansur Hadi Suudi Arabistan başkentinde ikamet etmeye devam etti. Mansur Hadi bu yaklaşımı ile Yemen'de iktidara geri gelebileceğini ve yeni bir hükümet kurabileceğini de hayal etmişti. Ancak savaşın yedinci yılının sona erdiği bir sırada kanıtlar ve belgeler, Mansur Hadi'nin artık kullanılmaz bir piyon haline geldiğini Suudilerin de Mansur Hadi'yi iktidara geri getirme gibi bir niyetlerinin olmadığını gösteriyor.
Bu bağlamda Fars Körfezi İşbirliği Konseyi-FKİK'in inisiyatifiyle geçen Çarşamba günü Yemen ile ilgili Riyad müzakereleri başladı, ancak istifa eden hükümet başkanı Abd Rabbe Mansur Hadi ve yardımcısı başbakan Muin Abdulmelik bu müzakerelere ve açılış törenine katılmadı. Yemen basını, Mansur Hadi'nin Riyad toplantısında bulunmamasının, Al-ı Suud'un uzun süredir Suudi Arabistan'da ikamet eden Abd Rabe Mansur Hadi'yi devre dışı bırakmaya karar verdiğini gösterdiğini yazdı. Bu arada Mansur Hadi'nin herhangi bir siyasi toplantıya, medya görüşmesine katılmasına veya diğer ülkelerdeki yetkililerle temasa geçmesine izin verilmediği söyleniyor. Al-ı Suud içinden olan, ifşaat yapan bir blogcu ve haber kaynağı olan Müçtehit, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Bazı kaynaklar, Suudi Arabistan'ın Yemen büyükelçisinin Mansur Hadi'nin herhangi bir siyasi ziyaretini veya medyaya görünmesini yasakladığını bildirdi. Bu kaynaklara göre oyunun bittiği ve Mansur Hadi'nin fiilen elendiği söylenebilir."
Bir başka nokta da, Suudi Arabistan'ın Mansur Hadi'ye bu tavrının Güney Yemen Geçiş Konseyi başkanı Ayderus El Züeydi'ye Riyad tarafından daha saygılı davranıldığı bir durumda gelmesidir. El Zübeydi, BAE tarafından destekleniyor. Dolayısıyla Mansur Hadi ile başından beri anlaşmazlık yaşayan BAE, Mansur Hadi'yi devirmek için Suudi Arabistan'a kendi görüşünü empoze etmeyi başarmış görünüyor.
Mansur Hadi'nin Yemen iktidar yapısından çıkarıldığı haberi henüz resmi olarak doğrulanmasa da, bu yıllarda ve özellikle savaşın yedinci yılında Al-ı Suud'un Mansur Hadi'ye yönelik muamelesi, günümüz dünyasında bir ülkenin tek bir kişiye desteğinin iktidara gelmesine yol açamayabileceğini de gösterdi. Aynı zamanda böyle bir kişinin kendi ülkesine karşı savaşı desteklemesi, bu kişinin pratikte güç kazanmasına yol açmayacağı gibi, pratikte de o kişiye karşı nefreti de beraberinde getirecektir. Çünkü böyle bir şahıs ülkesine ve milletine ihanet etmiş sayılır. 2012 yılında Suudi Arabistan'ın desteğiyle iktidara gelen ve Suudi Arabistan için işlevini kaybetmiş gibi görünen ve Suudilerin kararıyla da Yemen'de iktidar sahnesinden çekilen Abdurrahman Mansur Hadi'nin kaderi de tam böyle bir serüveni içerir.
